Ayhan Şensoy yazdı: Toksik Lig

Türkiye’de futbolu yöneten kurumun başındaki kişi olan İbrahim Hacıosmanoğlu mevcut hakemlerin kendisine operasyon çektiğini ima ederek, eski hakemlere haber veriyor. Aynı başkan selefini hesaplarda usulsüzlük yapmakla suçluyor ancak açılmış bir soruşturma yok.

Harcama limitleri diye bir kural konuldu, bir kez bile uygulanmadı. Kenarından köşesinden kaçarak kulüplerin borcu milyarlarca arttı. Beşiktaş’ın eski başkanı Hasan Arat 4.5 yılda 8.5 milyar TL borcu kapatacağını vaat ederek geldiği görevden 1 yılı doldurmadan borcu 13 milyar TL’ye çıkartarak ayrıldı.

Galatasaray’a yasa dışı bahis sitesi sponsor oluyor, bir yönetici paranın yarısını aldıklarını söylüyor, sonra başkan Dursun Özbek bunu yalanlıyor. Açılan soruşturmaya takipsizlik kararı çıkıyor.

Genele baktığımızda gergin taraftar grupları, üslubu problemli yöneticiler, hakarete varan suçlamalar görüyoruz. TFF hakemlere güvenmiyor, hakemler TFF’ye, kulüpler ise hiçbirine. Şampiyonluk dışında elde edilen sonuç başarı sayılmıyor. Şampiyon olamayan takımlara göre zaten sonuç sahada belirlenmiyor.

Topun oyunda kalma süresi ortalama 42 dakika. Maçların ardında da oyundan çok hakem kararları konuşuluyor. Hatta futboldan çok hakem kararlarını izleyen bir kitle oluştu. Sosyal medyada hakaretler havada uçuşuyor. Buna bir bölümü kale arkası tribününü aratmayan spor basınını da ekleyelim.

Bir dönem Galatasaray’ı çalıştıran Frank Rijkaard Türk futbolu için, ‘’Her şeyden biraz var ama hiçbir şey tam değil’’ demişti. Ardından Slaven Bilic’in, ‘’Türk futbolunda yetkisi olanın bilgisi yok, bilgisi olanın yetkisi yok’’ tespiti damga vurmuştu.

Finali Hatayspor maçı sonrası, ‘’Oynadığımız toksik bir lig’’ diyen Jose Mourinho yaptı. Toksik kelimesinin TDK’daki tarifi, ‘Sağlığa zararlı, zehirli’ şeklinde. Türkiye’deki futbol iklimini düşünürsek, Jose Mourinho’ya haksız diyebilir miyiz?