Bayern Münih tasarruf yaparken batık Türk futbolu Osimhen’e 75 milyon verebilir mi?

Cem Ergün
18.03.2025 - 14:09 | Son Güncellenme: 18.03.2025 - 14:13

Galatasaray, Nijeryalı golcüsü Victor Osimhen'i bonservisiyle birlikte kadrosuna katmanın planlarını yapıyor. Peki konuşulan 75 milyon Euro'luk bonservis ücreti Türk futbolu için gerçekçi mi? Ajansspor yazarı Hüseyin Özkök kaleme aldı...

Bayern Münih tasarruf yaparken batık Türk futbolu Osimhen’e 75 milyon verebilir mi?

Hüseyin Özkök – AJANSSPOR

Galatasaray’ın sezon başında Napoli’den kiralık olarak transfer ettiği Victor Osimhen, performansı ile gönülleri fethederken, diğer yandan oyuncunun 75 milyon Euro verilip Napoli’den kalıcı olarak transfer edilmesi konuşulmaya başlandı. Son olarak Galatasaray yöneticisi Abdullah Kavukçu, çok üst perdeden "Victor Osimhen bize kararını Nisan ayında bildirecek. Osimhen, Galatasaray’da kalmak isterse biz de gerekeni yaparız. Osimhen'i satın almak hayal değil. Bunu gözümüzde çok büyütmeyelim" şeklinde bir açıklama yaptı.

Ancak direkt olarak kitabın ortasından söyleyelim. Ne Galatasaray’ın ne de Türk futbolunun Osimhen’e 75 milyon verecek parası kesinlikle yok. Çünkü şu anda büyük kulüplerimizin hepsi adeta borç batağı içindeler ve milyarlarca liralık borçlar transfer hovardalığı nedeniyle artmaya devam ediyor. Tabi bütün bu borçların oluşmasında borçlara göz yuman gelmiş geçmiş TFF yönetimleri de ciddi anlamda sorumluluk taşıyor.

Mesela Türk futbolu Almanya’daki gibi yönetilse aynen orada olduğu gibi bugün kulüplerin borcu olmaz ayrıca yıllar içinde Türkiye’de izlediğimiz çok üst düzey oyuncuların birçoğunu da izleyememiş olurduk. Çünkü mali disiplin borçlanmaya izin vermez ve o futbolculara büyük paralar ödenemezdi.

Bayern Münih’te tasarruf önlemleri

Biz burada 75 milyona Osimhen’i almayı düşünürken, dünyanın en büyük ve en zengin kulüplerinden Bayern Münih, 2025 yılını tasarruf yılı ilan etmiş durumda. Öyle ki Bayern Münih’in nakit hesabındaki paranın ödenen yüksek maaşlar ve transfer ücretleri nedeniyle azalması sonrasında kulüp yönetimi tasarruf önlemleri alınmasına karar verdi ve bunu Sportif Direktör Max Eberl’e bildirdi.

Bu önlemler çerçevesinde kulübün yenilenip modern bir hale getirilmesi düşünülen alt yapı tesislerinin inşaatı 2026 yılına ertelendi. Kadroda her pozisyonda en fazla iki oyuncu bulundurulması Max Eberl’den istendi. Örneğin bu bağlamda sağ ve sol bek pozisyonunda üçer oyuncusu bulunan Bayern’in, Sacha Boey ve Raphael Guerrero’yu gönderme ihtimali oldukça yüksek. Şu anda kiralık olarak başka takımlarda oynayan Zaragoza ve Tel de satılarak Kane’e yedek olabilecek bir oyuncu finanse edilecek.

Diğer yandan maaşları yüksek bazı oyuncuların satılmasına ve maaşların üç gruba bölünmesine de karar verildi. Buna göre oyuncular yüksek, orta ve düşük maaş kategorilerine ayrılacak ve kendi kategorisinden memnun olmayan oyunculara gidebileceği söylenecek. Ayrıca fazla verimli olamayan Gnabry, Coman, Goretzka, Sane ve Palhinha da satılacak.

Bütün bu uygulamalar sonucunda Bayern Yönetimi, Kulüpler Dünya Kupası’ndan gelecek gelirlerin yanında transferdeki satışlardan da yüksek gelir elde ederek kasasındaki nakdi yeniden arttırmayı hedefliyor.

Yeniden Türkiye’ye dönersek bizim kulüplerimiz açısından işin bir de UEFA boyutu var.

UEFA’nın Finansal Fair Play yerine bir süre önce uygulamaya koyduğu “Finansal Sürdürülebilirlik ve Kulüp Lisans Talimatına” göre kulüpler UEFA’dan lisans almak için artık belirlenen ücret/gelir oranlarına uymak zorundalar. Buna göre elde edilen gelirlerin 2023/24'te % 90’ı, 2024/25'te % 80’i, 2025/26 ve sonrası için % 70’i oyuncu ve teknik direktör maaşları ve transferlerle menajer ücretlerine harcanabileceği kararı alınmıştı.

Bu bağlamda Türk kulüplerinin 2025/26 sezonunda kalıcı olarak devreye girecek olan %70 barajına yüksek maaş ve transfer harcamaları ile nasıl uyum sağlayacakları büyük bir soru işareti. Türk kulüplerinin UEFA’nın son yayınladığı 2024 Avrupa Kulüp Finansmanı ve Yatırım Manzarası raporunda Türkiye net öz sermayede eksi 766 milyon Euro ile felaket bir durumda. İçinde bulunduğumuz sezonda %80 olan harcama oranı ise %98’de. Önümüzdeki sezon oranın %70’e ineceği düşünülürse Avrupa kupalarına katılacak kulüplerimizin UEFA ile başlarının derde gireceği ve bazı yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini tahmin etmek zor değil.

Senin için hazırladığımız haberler