
Beşiktaş'ta idari ve mali genel kurul gerçekleştiriliyor
Beşiktaş Kulübünün 2025 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı başladı.

3 ayrı dönemin ibrası için oylama yapılacak
İstiklal Marşı'yla başlayan kongrede yönetim kurulunun idari ve mali faaliyetleri okunacak. Denetim kurulunun raporlarının üyelere aktarılmasından sonra siyah-beyazlı kulübün 3 ayrı döneminin ibrasına geçilecek.
Görüşmeler bölümünde yapılacak konuşmaların ardından 1 Haziran 2024-29 Aralık 2024, 29 Aralık 2024-11 Mayıs 2025, 11 Mayıs 2025-31 Mayıs 2025 dönemlerinde görev alan yönetim kurullarının ayrı ayrı idari ve mali bakımdan ibrası üyelerin oylarına sunulacak.
Serdal Adalı konuşuyor
Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Adalı genel kurulda konuşma yapıyor:
"Cumhuriyetin öncü spor kulübü olan Beşiktaş'ın her bir ferdi olarak bizlere düşen görev Cumhuriyet'e sahip çıkmak ve her zaman ileriye taşımaktır. Cumhuriyetimizin yeni yaşını bir kez daha kutluyorum.
Maç için gelen taraftarlarımız bir taşla iki kuş vursun istedik ve kongreyi bu sabaha aldık. Daha kalabalık bir kongre olsun istedik.
Göreve geldiğimiz günden bu yana 10. ayımızı geride bıraktık. Gönül isterdi ki sizlerin karşısına çok daha iyi saha sonuçları alarak çıkmış olalım. Ancak Gençlerbirliği ve Kasımpaşa karşısında hiç beklemediğimiz puan kayıpları yaşadık. Bu maçları kazanarak yükselişte olmayı hedefliyorduk. Ama ne yazık ki bu iki maçla yarışta geride kaldık.
Maalesef ki her kötü sonucun ardından taraftarlarımızda yılların getirdiği bir kırılma alışkanlığı var. Geçmiş yıllarda gerek saha içinde gerekse saha dışında az badireler atlatılmadı. Bugün de saha içinde çok daha iyi olmamız lazım. Düzeltmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Ama yine böyle bir kırılma yaşamamak için tam da bu dönemde tek yumruk olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bunu camiamdan bir kez daha rica ediyorum.
Bu transfer döneminde 25'i giden 12'si gelen olmak üzere tam 37 resmileşen transfer işlemi gerçekleştirmiş durumdayız. 75 gün süren transfer döneminde her iki günde bir resmi transfer işlemi gerçekleştirmişiz. Bazı bölgelere bir, bazı bölgelere iki hatta bazı bölgelere üç transfer yapmak zorunda kalmıştık. Bu transfer dönemi nihayetinde azalın oyuncu sayımıza rağmen takım değerimizde 30 milyon euroluk da bir artış olmuş ve piyasa değerimizi 137 milyon eurodan 167 milyon euroya yükselmiştir. Ben daha önceki konuşmalarımda da hen üç transfer dönemi diyerek içinde bulunduğumuz dönemi sizlere anlatmaya çalışmış, hep önümüzdeki yaz transfer sezonunun sonunu işaret etmiştim. Bunu söyleyerek de beklentilerimizi bu doğrultuda oluşturmamız gerektiğini ısrarla belirtmek istemiştim. Ama düzenlediğimiz basın toplantılarında sorulan soruları cevaplarken bazen içimdeki heyecana kapılarak beklentileri olması gerekenden daha fazla yükseltiğimiz zamanlar da oldu. En az sizler kadar ben de bu sabırsızlığı yaşıyorum. Bu beklentilerimizi adım adım yükseltmemiz gerekiyor.
Beşiktaşlıların yolu diye bahsedilen ama camiaya zarar veren yoldan değil, tam tersi bir yoldan ilerledik. Biz işin önce ekonomi ve finansal ayağını oluşturduk. Sonrasında yaptığımız bu gelir projeksiyonu doğrultusunda transfer bütçelerimizi oluşturduk ve buna göre de anlaşmalar yaptık. Görüyorum ki 'önceki dönemi eleştirdin sen daha pahalı transferler yaptın' diyenler oluyor. Evet transfer bütçelerimizi artırdığımız doğrudur ama biz gelirlerimizi artırmak için ciddi adımlar attık. Tarihimizin en büyük gelirini sağlayacak proje için önemli adımlar attım. Sadece harcama tarafını gördüğünüz için soru işaretleriniz olması normal. Gelir ayağını zamanla göreceksiniz. Finansal sonuçlar şu anda T cetvelinin sağ tarafına ulaşmadı. Biz bu ilk perdede yeni bir takım yaratmaya çalışırken diğer yandan da maalesef geçmiş dönem maliyetlerini ödüyoruz.
"11 ayda kulübün içinden geçtiniz!"
Biliyorum ki hepimiz geçmişten gelen bazı güvensizliklerin izlerini hala taşıyoruz. Özellikle bir önceki yönetim döneminde yaşananlar hala hafızalarda. Fakat biz maalesef işimize gücümüze bakarken, geçe gündüz çalışırken bize bu günleri yaşatanlar meydanı biraz boş buldular gibi görünüyor. Biz işimize odaklandığımız için kendileri cevap vermediğimiz için hergün ayrı bir televizyonda, gazetede ya da youtube kanalında birilkişi edasıyla konuştukça konuşuyorlar. Biliyorum ki kendi dönemlerinde yaşananları da çoktan unutmuşlar ya da unutturmaya çalışıyorlar. Daha beteri kendilerini haklı sanmaya da başladılar. İşi öyle bir hale getirdiler ki o dönem yaşanan ve itibarımızı zorlayan ve hepimizi üzen işlere yada transferlere gelince sadece 'eski başkan yaptı', kazanılan kupaya gelince 'biz yaptık' diyorlar. Bilirkişi edasıyla Ümraniye'yi şöyle yönetmelisiniz, böyle idare etmelisiniz falan dedi. Sevgili Mete kardeşim sana söylüyorum; biz geldiğimizde Ümraniye'nin ne halde olduğu, çok başlılığı, içindeki atmosfer de buradaki herkesin malumu... Siz ve arkadaşların bize pırıl pırıl, günlük güneşlik bir Ümraniye bıraktı da kıymetini mi bilmedik? Her gün hala yıktığınız başka bir işi toparlamaya çalışıyoruz. Yollamaz için bu kadar uğraştımız oyuncular alınırken siz futbol komitesinde değil miydiniz? Yönetim kurulu üyesi olarak siz orada değil miydiniz? O günleri bize hepiniz el birliği ile yaşattınız. Siz 11 ayda bu kulübün içinden geçtiğiniz, içinden. Birazcık durun bulmuşsunuz burada bir ekip, birşeyleri toplamaya, düzeltmeye çalışıyor. Bir müsade edin, derlicez, toparlıcaz. Saha içini bir kenada bırakın. Camiamız saha dışında öyle günleri tarihi boyunca yaşamadı. Lütfen ne bizim ne de bu camianın aklıyla da dalga geçmeyin.
"Süleyman Seba'dan pek bir şey öğrenmediğiniz ortada"
Feyyaz hocam (Feyyaz Uçar) da 'başkan hakemler hakkında konuşmuyor' diye eleştirmiş. Arkasından da 'ben konuştum bir şey olmadı' demiş. hiç cevap vermedim, eski futbolcumuz, cevap vermek istemedim ama keşke bu yanlışlar yapılırken mani olsaydınız içerisinde olduğunuz yönetime... Başka birçok şey söylemiş de girmek istemiyorum. Eski kaptanımız, futbolcumuz, yönetim kurulu üyeliği yaptığı için hiç kendisine cevap vermedim. Cevap verecek olsam o kadar çok söyleyeceğim şeyler var ki.. Keşke bu konuşmaları yönetimde iken de yapsaydınız da olan biten birçok yanlışa mani olsaydınız derler adama... Hocama da öyle söylüyorum.
Ben başkan olduktan çok kısa süre sonra federasyondan 3 ay hak mahrumiyeti aldım. Yani 100 günlük başkandım 99 günlük cezas vardı. Tarihte yok. Niye ceza aldım. Bugün aktif bahis oynadığı gerekçesiyle PFDK'ya sevk edilmiş bir hakem için söylediklerim ve o hakemi bu şekilde aylardır Beşiktaş maçlarından uzakta tuttuğumdan dolayı aldım o cezayı. Konuşmama neymiş. Ayrıca o gün gerekli şekilde yaptığımız çıkışla biz o hakemin ayağını Beşiktaş maçlarından çoktan kesmiştik. Ayrıca bunları düşünmeden beni eleştirirken sizin yıllarca futbolcu başkan ilişkisi içerisinde beraber çalıştığınız Rahmetli Süleyman Seba'dan pek bir şey öğrenmediğiniz de ortadıdır.
Artık altyapılarda A takımda forma giyme şansı yüksek olan oyunculara daha fazla süre veriyoruz, daha fazla gelişimlerine odaklanıyoruz.
Bu sene bize en umut veren konulardan biri de basketbol takımlarımız. Geçtiğimiz sezon iki kulvarda final oynamıştık. Hedefimiz EuroCup'ı müzemize getirmek ve belki de seneye EuroLeague'de mücadele etmek. Sezon sonunda geçtiğimiz sezon yaşadığımız sevinçlerin daha fazlasını yaşayacağımıza inanıyorum.
Sportif faaliyetler dışındaki gelirlerimizi artırmak zorundayız. Başka türlü rakiplerimizle maddi açıdan mücadele edemeyiz. Dikilitaş Projesi’nin bu kadar kısa sürede bu noktaya gelmesinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük emeği vardır. Kendisine buradan teşekkürlerimi sunuyorum.
Altyapımızdaki sporculara sayıdan ziyade potansiyel odaklı yaklaşıyoruz. Beşiktaş A takımında forma giyme potansiyeli bulunan oyuncularımıza daha fazla süre ve gelişim imkânı tanıyoruz. Yapılan tüm iyileştirme ve geliştirme çalışmalarının maliyetleri ise kulübümüze yük getirmeden, yönetim kurulumuzun çabalarıyla karşılanmıştır.
Dikilitaş için proje çizimi tamamlandı. Müjdesini vermek isterim ki bugün itibarıyla gerekli imzaların tamamı atılmış durumdadır. Konu tamamen resmiyete kavuşmuştur.
"Projemize 4 dönümlük ek bir bölüm dahil ettik ve böylece proje alanı 20 dönüme çıktı. Şişli'de Gençlik ve Spor Bakanlığımıza ait bir arazi üzerinde yaklaşık 16.000 metrekarelik bir öğrenci yurdu inşa ediyoruz. Beşiktaş olarak üniversiteli gençlerimize hizmet verecek çok güzel bir yurt yapacağız. Bu şekilde, daha önce hiçbir kulübün gerçekleştirmediği bir uygulamaya da imza atmış oluyoruz."
Ziraat Bankası ile anlaşamadık. Bildiğiniz üzere projenin başında bankayı sürece dahil etmek istemiştik ve genel prensiplerde de mutabık durumdaydık. Ancak kulübümüz için daha faydalı olacak çözüm ortaklarıyla yolumuza devam edeceğiz.
Bu işler her zaman devletten istemekle olmuyor. Beşiktaş kulübü olarak biz devletimizin yanındayız, Beşiktaş olarak üniversiteli gençlerimiz için yurt yapıyoruz.
Sancaktepe'de 2 yeni tesis Beşiktaş'a kazandırılmıştır. Hayırlı olsun. Akatlar'daki C Blok binamızın bir katını Süleyman Seba müzesi yapacağız.
"Kimse Beşiktaş'ın parasıyla kendi şovunu yapamayacak"
Tüzüğümüzde 2 adet önemli değişikliğe gitmek için çalışmalarımızı hazırlıyoruz Yönetim olarak biz ve bizden sonra tüm yönetimler için tarihi bir adım atıyoruz. Artık kulübümüzün Finansal disiplini bir tercih değil bir zorunluluk haline geliyor. Bütçe disiplini kavramını bir hayal olmaktan çıkarıp kulübümüzün tüzüğüne kazıyoruz. bu şekide bütçe disiplini bu kulübün kuralı, zorunluluğu ve namusu haline geliyor.
Buna göre biz dahil bundan sonra görev alacak her yönetim kendi döneminde gelirleriden fazla harcama yapması halinde şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacaklar. Evet yanlış duymadınız, biz koltuklarımızda otururken gelirlerimizden fazla harcama yaparsak bu açağı kendi cebimizden kapatacağız. Yani görev süremizin sonunda bu şekilde bir açık verilirse o farkın cebimizden kulübümüze vererek bu koltuklardan ayrılma sözünü huzurlarınızda veriyoruz. Bundan sonra hiçbir yönetim 'Ben parayı harcayayım, nasıl olsa bizden sonra gelen öder' diyemeyecek. Kimse Beşiktaş'ın parasıyla kendi şovunu yapamayacak.
Genel kurul olarak bu önerimizi kabul ederseniz bundan sonra bu kulüpte görev alacak her yönetim bu bilinçle oturacak ve sorumlulukla hareket edecektir.
"Yönetimlerin görev sürelerini iki yıla indirmeyi öneriyoruz"
Süleyman Seba'dan bu yana 25 yılda 16 kere seçim yapmışız. Neredeyse her 1,5 yılda bir sandık kurmuşusuz. Bunların bir kısmı olağan bir kısmı ise olağanüstü seçimler. Bu nedenle biz yönetimlerin 3 yıl olan görev sürelerini iki yıla indirmeyi öneriyoruz. Kendi görev süremiz de bu işin içinde. Kendimizi de dahil ettik. Bu değişiklik öncelikle bir samimiyet sınavıdır. Daha da önemlisi başlı başına bir başarı sınavıdır. Biz diyoruz ki kim bu caimanın güvenini iki yıl içinde kazanmıyorsa üçüncü yılı zaten hak etmiyor demektir. İki yılda başarılı olmadıysan kararı camia versin... Biz kendimize güveniyonuz. İki yılın sonunda başarılı olup olmadığımıza karar verecek olan da sizlersiniz. Bu değişikliğin yıllardır camiamısı yoran sürekli olağanüstü seçim atmosferine götürmeye çalışanların aradığı ortamı da ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Böylece son dönemde ortaya çıkan pusu kültürünün de sona ereceğini düşünüyoruz.
Bahsettiğimiz bu iki ama en fazla üç maddeyi de en kısa sürede hazırlayıp, gerekli prosedürleri de tamamlayıp sizlerin huzuruna getireceğimizi de buradan ilan ediyoruz.
Derbi maçın hakemine: "Vicdanınızla maç yönetin"
Bugün derbi günü. Benim de dakikalar ilerledikçe benim de sizler gibi heyecanım artıyor. Ben öncelikle sakatlıksız ve adil bir karşılaşma olmasını diiyorum. Oyuncularımıza, teknik heyetimizi ve taraftarlarımıza sonuna kadar güveniyorum. Buradan karşılaşmayı yönetecek hakemlere de buradan seslenmek istiyorum. Lüften adil olun ve sadece gördükleriniz çalın. Vicdanınızla maç yönetin. Kararlarınızı verirken sahadan mücadele eden futbolcuların, tribünlerde ve ekran başında yürekleri çarpan taraftarların ve sorumluluk taşıyan yönetimlerin alın terleriyle de oynamayın. Adalet tesis edildiği takdirde Beşiktaş özellikle büyük taraftarı önünde oynayacağı her maçın da favorisidir. Her takımı mağlup edecek kalite ve mücadeleyi gösterecektir. Evet belki istemediğimiz puan kayıpları sonrası bu maça çıkıyoruz. Evet derbiler her zaman ayrı zorluklar barındırır. Ama Beşiktaş her zaman zorları sevmiş tüm zorluklar karşısında tek vücut olmuş ve dimdik ayakta kalmıştır. Bizim gücümüz sadece sahadaki 11 oyuncumuzdan değil tribünde, sokakta, ekrar başında Beşiktaş diye haykıran büyük taraftarımızdan gelir.
Bugün de futbolcularımız sahada o kutsal formayı giyerken sizlerin nefesini, sesini, inancınızı hissedeceklerdir. Bu akşam tribünde tek ses ve tek yürek olalım. Centilmenlik sınırları içinde yaratacağımız atmosferle sahayı rakiplerimize dar ederiz. İnanıyorum ki bugün 3 puanı alan taraf da biz olacağız.
Benim için 'söz verdi ama sermaye artışını yapamadı' diyenlere tekrar anlatıyorum. Diğer üç camia, bu konuyu bizim kadar bile duyurmamış olduğu halde hallederken, bizim camiamız farklı nedenlerle bu konuda bir refleks göstermedi.
Açıkçası, koskoca Beşiktaş camiasının 70 milyon euroyu toplayamayacağına ihtimal vermediğim için ağzımdan bir laf çıktı. Toplarız diye düşündüm ve 'Bankalar konsorsiyumundan çıkıyoruz.' dedim. Eğer sermaye artırımına katılım hakkıyla gerçekleşmiş olsaydı, bugün bambaşka şeyler konuşuyorduk.
Eski Başkan Hasan Arat, kulüp üyeliğinden 1 yıllığına geçici olarak çıkarıldı
Beşiktaş'ın eski başkanı Hasan Arat, kulüp üyeliğinden 1 yıl geçici olarak çıkarıldı.
Sinan Erdem Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Beşiktaş Kulübü 2025 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı'nda sevk edildiği disiplin kurulu tarafından 1 yıl süreyle kulüp üyeliğinden uzaklaştırılan eski başkan Hasan Arat'ın cezası oylandı.
Yapılan oylamada Arat, oy çokluğuyla üyelikten geçici olarak 1 yıllığına çıkarıldı.
Beşiktaş Kulübünün 12 Nisan'da gerçekleştirilen olağan divan kurulu toplantısında Arat, kürsüdeki konuşması esnasında eski divan kurulu başkanı Tevfik Yamantürk'le gerginlik yaşamış ve tartışmanın fiziki müdahaleye dönüşmesinin ardından toplantı iptal edilmişti.





