Spor yazarları Trabzonspor için ne dedi? | "Bu maç arşive değil tarihe geçer!"

Özgür Koç
25.11.2025 - 09:17 | Son Güncellenme: 25.11.2025 - 09:37

Spor yazarları, Trabzonspor'un Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında konuk olduğu RAMS Başakşehir'i 4-3 yenerek zirve takibini sürdürdüğü karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...

Spor yazarları Trabzonspor için ne dedi? | "Bu maç arşive değil tarihe geçer!"

Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda oynanan mücadelede ev sahibi ekip, mücadelenin 10. dakikasında Festy Ebosele'nin kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldı. Eksik mücadele etmesine rağmen oyundan düşmeyen Başakşehir, 22. dakikada Davie Selke'nin penaltıdan bulduğu golle 1-0 öne geçti. Bordo-mavili ekip, 37. dakikada Felipe Augusto'nun ayağından gelen golle beraberliği yakaladı. Turuncu-lacivertli ekip, Eldor Shomurodov'un 45. dakikada attığı golle yeniden öne geçti ve devre arasına 2-1 önde girdi.

İkinci yarıya Trabzonspor iyi başlayan taraf oldu. Karadeniz temsilcisi, 76. dakikada Paul Onuachu'nun penaltıdan attığı golle 2-2 eşitliği sağladı. Bu golün 1 dakika sonrasında bu kez sahneye Ernest Muçi çıktı ve Trabzonspor'u 3-2 öne geçirdi. Mücadeleyi bırakmayan turuncu-lacivertliler, 90+1. dakikada Bertuğ Yıldırım'ın golüyle skoru 3-3'e getirdi. Müsabakanın 90+11. dakikasında Muçi bir kez daha sahneye çıkarak Trabzonspor'a 3 puanı getiren golü attı ve bordo-mavili takım, sahadan 4-3 galip ayrıldı.

Bu sonuçla Trabzonspor, ligdeki 8. galibiyetini aldı. Dört de beraberliği olan bordo-mavililer, puanını 28'e çıkararak zirve takibini sürdürdü. Ligde 6. kez mağlup olan RAMS Başakşehir 13 puanda kaldı.

Spor yazarları Başakşehir - Trabzonspor karşılaşmasını şöyle değerlendirdi:

Mehmet Ayan: "Bu maç arşive değil tarihe geçer!"

Tam 52 dakika süren ilk yarıda 3 gol, 2 VAR, 1 penaltı, 1 kırmızı kart, 1 ağır sakatlık, 2 oyuncu değişikliği, kaçan goller, bol aksiyon vardı. Fatih Tekke, Baniya alternatifi varken Okay Yokuşlu’yu stoperde başlatarak niyetini ortaya koymuştu. Geriden topla çıkacağını hissettirdi. Dengede başlayan maçta taktikler sahaya yerleşemişken gelen kırmızı kart ve Edin Visca sakatlığı, planları iki takım adına alt üst etti.

Okay’ın neden olduğu penaltı sonrasında oyunu anca ele alabilen Trabzonspor yine de bazı pozisyonlarda geçirgenliğine söz geçiremiyor, Başakşehir 1-0’da, 1-1’de oyundan düşmüyordu.

FELiPE AUGUSTO GOLÜ ATTI AMA...

Nuri Şahin, son maça göre epeyi değiştirdiği 11 ile sadece 9 dakika oynamasına rağmen 10’a 11 alan parselizasyonlarında başarılı bir ekip üretmiş. 3 stoperli anlayışla savunmayı da iyi dizayn etti. Savruk Trabzon orta sahası buna yardım edince diri kaldıkları anları sona taşıyıp 2. golü buldular. Felipe Augusto 37’de golü attı ama 42’de iki pozisyonu harcayarak Başakşehir’i oyunda tuttu. Klas golcü Shomurodov da affetmedi. Penaltıda Okay şanssızlığı, ikinci golde Batagov’un yarım saniye gecikmesi skoru tayin ederken, soyunma odasına giden oyuncuların dilinde muhtemelen Mustafa’nın muhteşem asisti vardı.

UNUTULMAYACAK DERSLER

İkinci yarıya Trabzonspor beklendiği gibi baskılı başlayınca, dördüncü stoper rolüyle Berat’ı oyuna aldı Nuri Şahin. Duarte, Ba, Opoku önlerinde ön stoper Berat ile merkezi tamamen kapatıp kenarlara yönlendirdiler Trabzonspor’u. Dolayısıyla da hücum ikinci planda kaldı. Fatih Tekke’nin Muci hamlesi bir umuttu merkez için, kenar topları stoperlerde öldü; Muhammed de harikalar yarattı. Yani Nuri hocanın 10 kişilik takımı ne yapabilecekse onu yaptı. Taa ki penaltıya kadar. İşte orada teslim bayrağını çekti İstanbul temsilcisi. İki kenar topu bir penaltı, bir gol üretti. Kalan bölümü 1 kişi fazlasıyla yine “elde tutamayan” bordo mavililer, unutulmayacak maçta unutulmayacak derslerle dolu iki puanı neredeyse İstanbul’da bırakıyordu. Onuachu da Muci (harika ikinci golüyle) de galibiyette final katkıları verdiler. (Hürriyet)

Cemal Ersen: "VAR yönetti, Trabzon kazandı!"

Maça dair konuşulacak o kadar çok şey var ki. Ancak hepsinin önüne geçen ve insan sağlığını tehlikeye atan bir notla başlamak istiyorum.

Visca’nın uzun bir aradan sonra ilk on birde, hem de kaptan olarak sahaya çıkması Fatih Tekke’nin onu kazanmak isteğinin göstergesiydi. Ama henüz 7. dakikada Ebosele’nin Boşnak oyuncunun ayak bileğine acımasızca yaptığı hamle, belki de Visca’nın futbol yaşamını bitirecek. Umarım öyle olmaz.

Dahası, VAR uyarısı olmasa Ebosele masum sarı kartıyla sahada kalacaktı. Riva’dan müdahale eden Cihan Aydın’ı tebrik ediyorum. Aynı VAR, Başakşehir’in kazandığı penaltıda da Okay’ın topa elle müdahalesini es geçen Halil Umut Meler’e doğruyu gösterdi. İkinci yarıda Trabzonspor lehine verilen penaltıda da devreye girdi. Meler’in maç içindeki tartışmalı diğer kararlarına hiç girmiyorum.

Sadece FIFA’daki tek elit hakemimizin bu yaşta tükenmişlik sendromuna girmesine üzülüyorum. Ey MHK başkanı, gurur duyuyor musun eserinle? Şimdi Meler’in de fişini çekmek üzeresin. Ayıp, ayıp!

Dönelim sahaya. 10. dakikadan itibaren 10 kişi oynayan rakipten üç gol yemenin izahını merak ediyorum. Okay’ın acemice sebep olduğu penaltıyı kenara koyuyorum, o bir savunmacı değil. İlk yarının uzatma dakikasında boş bırakılan Onur’un ortasında Shomurodov’un unutulmasını Trabzonspor savunmasının laubali tavrına bağlıyorum Ya maçın bitimindeki eşitlik sayısı? Ayıptır böyle gol yenmez. Cezayı anında keserler.

Trabzonspor’un ikinci yarıda skoru lehine çevirmesi için sabır ve disiplin gerekiyordu. En önemlisi son vuruş becerisi gerekiyordu. 10 dakika içinde Olaigbe, Zubkov, Augusto ve Okay’ın yakın mesafeden vuruşlarının gole dönüşmemesi tuhaftı. Bu arada yediği gollere rağmen Başakşehir kalecisi Muhammed’e 5 üzerinden 4 yıldız veriyorum. Onuachu’nun penaltı golüne kadar aslanlar gibi direndi. Başakşehir’in ilk darbeyle direncinin kırılacağı bekleniyordu. Lakin Nuri Şahin ve öğrencilerini takdir etmem gerek. Müthiş bir mücadele ve dayanışma sergilediler, son dakikaya kadar pes etmediler. Büyük talihsizlik 101. dakikada gelen son gol zehir enjekte etti ev sahibinin damarlarına.

Trabzonspor’a gelince. Maçı kazanması mucize gibiydi. Neredeyse 90 dakika 10 kişi oynayan bir rakipten 3 gol yemek ve son saniyede oyuna sonradan girip maçın kaderini belirleyen Muçi’nin son dokunuşuyla üç puana ulaşmak ironikti. Ne diyorsun Fatih hocam? Yarışa devam mı? Evet devam. Ancak bu futbolla arabanın lastiği her an patlayabilir. Fatih Tekke’nin dün geceki maça dair yapacağı analizi herkesle paylaşmasını bekliyorum.

Bu maç sezonun en çok konuşulacak ve üzerine yorum yapılacak müsabakalarından biri olmaya adaydır. Taktik, teknik, hoca tercihi ve hakemlik adına örnek bir video hazırlanabilir. (Milliyet)

Aksal Yavuz: "Muci, Batagov A.Ş"

Uzun zamandır böyle bir karşılaşma izlememiştik; kalp, tansiyon ve şeker hastalarını derinden etkileyen! Hele ikinci yarı… Ya uzatma dakikalarında yaşananlara ne demeli? 90+1’de Bertuğ, atıyor, Trabzonsporluların üç puan sevinci yarım mı kalıyor derken, gecenin kahramanı Muçi, 90+11’de devreye girip, fişi çekip işi bitiriyor! Sen gel de şimdi hangi takım taraftarı olursan ol, ilaca ihtiyaç duyma! Tabi ki sevinen Trabzonsporlular, üzülen taraf R. Başakşehirliler oldu.

Evet, Vişça’nın sakatlanıp oyundan çıkması Trabzonsporlular adına ne kadar üzüntü vermiş olsa da ev sahibi takımın bir eksik kalması bordo-mavililer için büyük bir avantajdı. Yeri gelmişken Vişça’ya geçmiş olsun dileklerimizle.

Açık konuşma gerekirse, R. Başakşehir bir eksik kalmasaydı, Trabzonspor’un İstanbul’dan üç puanla dönmesi çok zordu. Zira bir eksik oynayan takıma oyun olarak üstünlük sağlayamayan Trabzonspor, 11 kişi oynayan takıma ne yapabilirdi? Üstelik Olaigbe’nin bordo-mavili takımı eksik oynattığını hesaba katarsak.

Trabzonspor adına üzerinde konuşulması, kafa yorulması gereken konu; eksik Başakşehir’den nasıl olur da üç gol yenir? Orijinal stoper Baniya, varken Okay ile başlanılırsa; her an bir iş kazasıyla karşılaşabilirsiniz! Orijinal stoper olmayınca hava topuna o şekil çıkarsınız ve rakibe penaltı kazandırırsınız. Hal böyle olunca sadece rakibin öne geçmesini sağlamakla kalmaz moral verip, oynama iştahını artırmış olursunuz.

Kazanırken eleştirmek gerekir anlayışıyla devam edersek; sadece Zubkov’un kanadı çalışırken, henüz beklenen, istenilen patlamayı yapamayan Olaigbe’nin yerine Sıkan’ı düşünmemek? Hatta oyunun gidişatına göre oyuncu değişikliklerini daha erken yapmamak?

Tüm bunlara rağmen Muhammet’in birkaç kurtarışı karşılaşmanın kırılma anlarıydı. Onlardan biri golle sonuçlanmış olsaydı, son dakikalarda kalp atışları o denli hızlanmaz, şeker ve tansiyonlar tavan yapmayabilirdi!

Netice itibariyle Trabzonspor’un, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin girdiği amansız yarışın takipçisi olması, yukarılarda kalması için mutlak kazanması gereken maçı, daha düne kadar bazıları tarafından acımasızca eleştirilen Muci’nin hayat veren iki harika golüyle kazanmayı bildi; hem de ne goller, tabir caizse en kral ilaçtan daha kuvvetli, kısa zamanda etki yapan, kana karışan!

Batagov’un da hakkını teslim edelim, iki asistle Muci’nin gollerini hazırlayan mimardı. İki oyuncunun yardımlaşması birçok A.Ş’yi kıskandıracak güzellikteydi desek! (Milliyet)

Olcay Çakır: "Maçın kaderi değişti!"

Başakşehir–Trabzonspor maçında sahne, son dakikada gelen Muçi golüyle Bordo-Mavililer'in zaferine dönüştü. Maçın daha 7. dakikasında Visca'nın sakatlanması, oyun planını erken değiştiren bir kırılma anıydı. Ardından Başakşehir'in kırmızı kartla 10 kişi kalması, kâğıt üzerinde Trabzonspor'un işini kolaylaştıracak gibi görünse de pratikte tam tersi oldu.

Çünkü 10 kişiyle oynamanın zorluklarını yaşayan değil, yaşatan bir Başakşehir vardı sahada. Ev sahibi ekip eksik kaldıktan sonra üçlü savunmaya döndü, blokları sıkılaştırdı, alanları daralttı ve oyunu adeta kilitledi. Trabzonspor topa sahip oldu ama üretmekte zorlandı; rakibin oyunu kapatma disiplinini aşmak kolay değildi. Fakat bu zorlu senaryoda bir hamle geldi ki maçın kaderini değiştirdi: Muçi'nin oyuna dahil olması. Oyunun temposunu yükselten, pas trafiğini hızlandıran ve sahneye çıkıp attığı mükemmel golle Trabzonspor'a üç puanı getiren isim o oldu.

Karakter galibiyeti

Buna karşın sahadaki en istikrarlı, en çalışkan ve en diri performans Mustafa Eskihellaç’tandı. Koşusu, mücadelesi, dikine oyun anlayışıyla takımın her nefes alışında payı vardı. Oulai ise savunmada neredeyse hatasız bir performans ortaya koyarak galibiyetin görünmez kahramanlarından biri haline geldi. Trabzonspor, rakip 10 kişi kaldı diye kolay bir maç oynamadı; aksine zorlandı, sabretti ve doğru hamleyle sonuca gitti.

Milli aradan dönüşlerin her zaman sancılı olduğu gerçeğini de düşünürsek, bu galibiyetin değeri çok daha anlamlı hale geliyor. Bordo-Mavililer hem oyun olarak hem mental olarak sınav verdi ve son dakikada bulunan o kritik golle büyük bir dönüşümün altına imza attı. Bu nedenle bu maç, sadece üç puan değil; aynı zamanda karakter galibiyeti olarak kayda geçti. (Fanatik)

Tunç Kayacı: "Umudu bitirmeyen isim"

Beklediğim gibi bir karşılaşma oldu. Beklemediğim ise Obesele’nin kırmızı kartı ve Okay’ın sebebiyet verdiği penaltıydı. Niye beklemiyordunuz derseniz, gerçekten ilk pozisyonlarda ‘ne var bunda’ dedirtti, ancak VAR uyarısı sonucu böyle iki karar çıktı. Bu kararlara karşı da sahada fazla bir tepkinin olmaması sanırım doğruluğunu gösteriyordu.

Trabzonspor, Saviç’in yokluğunda Okay-Batagov stoper hattında yer alırken, klasik 11 ile çıktı. Visca sakatlandı, Olaigbe girdi. Nuri Şahin’in de takımı 10 kişi kalınca, Deniz Türüç’ü alıp, savunmaya Opoku’yu alarak 3’lü savunmaya dönmesi de doğru bir tercihti. Zaten bu düşünce ilk yarıya biri penaltıdan iki gol sığdırdı.

Tarihi zafer

Trabzonspor ise sanki rakibin eksikliği biraz rahatlık verir gibiydi, beraberliği yakalamalarına rağmen istedikleri baskıyı kuramadılar. Net poziyonlar vardı, özellikle Onachu’nun en etkisiz ilk yarılarından birini seyrettik. İkinci yarıda baskılı futbolla gol arayışı çabaları vardı. Başakşehir gibi tecrübeli oyunculardan kurulu bir ekip karşısında bir kişi eksik de olsa işiniz kolay değil. Fenerbahçe, Rize deplasmanında rakip 10 kişi kalınca oyun olarak da skor olarak da ezdi. Ama Başakşehir kadro kalitesi ve Rizespor ile aradaki fark burada ortaya çıkıyor. Penaltı ile gelen beraberlik golü Trabzonspor’u hareket geçirdi, galibiyet motivasyonu oluştu.

Gecenin özeti 7.dakikada 10 kişi kalmış rakibi karşısında Trabzonspor rahat bir galibiyet almalıydı ama bu fırsatı son dakikada yedikleri golle tüketti dedik..! Ama umudu bitmeyen bitirmeyen isim Muçi’ydi. Arnavut yıldız oyuna girdikten sonra geceye damgasını vuran iki golle tarihi zaferi imzasını attı. (Fanatik)

İskender Günen: "O vuruş Trabzonspor’u ipten aldı"

Visca'nın şanssız şekilde sakatlanmasından sonra rakip 10 kişi kaldığında dakika 10'du. Yani her şey Trabzonspor lehinde ama gel gör ki rakibin sorunlar yaşaması gerekirken sorunları yaşayan Trabzonspor oldu. Sonuçtan bağımsız olarak karşılaşmayı Trabzonspor açısından büyük bir hayal kırıklığı olarak yorumlamak gerekmekte. Çünkü oyunda kontrolü almak ve oyunu istediği şekilde kurgulamak olanağı varken rakibe bu kadar oynama olanağı nasıl verilir. Yenilen birinci golde duran top ardından Okay'ın yaptığı anlamsız hata, ikinci golde ise Batagov'un hatası öne çıktı. 10 kişi kalan bir rakibe karşı basitçe yenilen iki gol oldu. Önde rakibin arkasına koşu yapan, pozisyonlar bulan Augusto'nun attığı golden başka kaçırdığı bir gol pozisyonu daha var.

İkinci yarı ise daha fazla önde basan, her iki kenardan da geliştirilen ataklarla pozisyonlar bulmaya başlayan bir Trabzonspor vardı. Takımı ayakta tutan genç isim Oulai oldu. Olaigbe ve Zubkov'un daha fazla katkı vermeleri gereken pozisyonlar var. Beraberlik golü penaltı ile Onuachu'dan geldi. Sonradan oyuna giren Muçi oyunu çözen ve öne çıkan oyuncu oldu. Önce galibiyet golünü getiren ardından da yine Trabzonspor'un duran top kaynaklı yediği üçüncü gol sonrasında ise mükemmel vuruşla takımına 3 puanı getiren isim oldu. Bu galibiyet zirve yarışında büyük önem taşıyor. (Sabah)

Senin için hazırladığımız haberler