Spor yazarlarından Fenerbahçe - Fatih Karagümrük maçı yorumu: "Büyük takım olduklarını unutmuşlar!"

Özgür Koç
20.10.2025 - 08:41 | Son Güncellenme: 20.10.2025 - 09:04

Spor lazarları Fenerbahçe'nin Trendyol Süper Lig'in 9. haftasında sahasında Fatih Karagümrük'ü 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değelendirdi. İşte detaylar...

Spor yazarlarından Fenerbahçe - Fatih Karagümrük maçı yorumu: "Büyük takım olduklarını unutmuşlar!"

Trendyol Süper Lig'in 9. haftasında konuk ettiği Mısırlı.com.tr Fatih Karagümrük'ü 2-1 mağlup eden Fenerbahçe, puan kaybına izin vermedi.

Chobani Stadı'nda oynanan karşılaşmaya baskılı başlayan Fenerbahçe, 23. dakikada Anderson Talisca'nın penaltı golüyle öne geçti. Ataklarını sürdüren sarı-lacivertliler, 41. dakikada Marco Asensio ile farkı 2'ye çıkardı ve soyunma odasına 2-0 üstün gitti.

İkinci yarıya tutuk başlayan Fenerbahçe, birkaç pozisyon üretmesine karşın son paslarda başarılı olamadı. Konuk ekip, 59. dakikada Serginho'nun golüyle farkı 1'e indirdi. Golün ardından yarı sahasına çekilen ve hücuma çıkmakta zorlanan Fenerbahçe, kalan bölümde kalesinde gole izin vermedi ve sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.

Fenerbahçe, bu galibiyetle ligde puanını 19'a yükseltti. Fatih Karagümrük ise 3 puanda kaldı.

Spor yazarları Fenerbahçe - Fatih Karagümrük karşılaşmasını şöyle değerlendirdi:

Halil Özer: "Acı çeke çeke"

Fenerbahçe ile lider arasında puan farkı 6 iken ligde oynanan her maç, kader maçı. İster ilk sıralarda bir takım olsun ister son sıralarda...

Fenerbahçe ekibi de bunun farkında. O yüzden oyun içinde iniş çıkışlar olabiliyor. Zaman zaman paniğe kapılabiliyorlar. Bu doğal. Ama 2-0’dan sonra bile maçı riske sokmak anlaşılabilir gibi değil.

Dün üç puanı aldı. Ama acı çeke çeke.

Zayıf Karagümrük’ün güçlü Fenerbahçe’nin karşısında bir şeyler yapma olanağı yoktu.

İlk yarıda penaltıyla gelen ilk golün ardından Fenerbahçe maçı çok rahat götürdü. Bütün dönen topları aldı. Orta sahayı İsmail ve Asensio ile ele geçirdi.

Kanatlarda Nene ve Kerem ile içeriye kat edilen toplarla rakip savunmayı zor duruma düşürdü. Penaltıyı nasıl kazandıysa 2. golü de böyle kazandı.

En önemlisi, Fenerbahçe sakin oynadı. Sakinlik tabii ki işe çok yaradı. Çünkü Fenerbahçe ne zaman panik yapsa mutlaka hata yapmaya meyilli bir takım. Dün ilk yarıda onu yapmadı Fenerbahçe.

Tabii ki ilk yarının en önemli isimleri Asensio ile İsmail. Ve özellikle İsmail, İngilizlerin Grafter tarzı futbolcu kimliğinin üstüne bir de teknik kapasite eklemeye başlayınca, sadece Fenerbahçe’nin değil Türkiye’nin en önemli orta alanı oyuncusu oldu. Dün de çok iyi kesitler sundu bize. Sanki topta radar çipi var, bir ucu da İsmail’de.

Asensio ise ne büyük tecrübe olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak Fenerbahçe öyle çalkantılı bir kulüp ki, bu adam henüz tam kapasitesini bize şaşkınlıktan gösteremedi. Ve yavaş yavaş gerçeğini sahnelemeye başladı.

Tabii Fenerbahçe maçlarını iki bölüm halinde yazmamın bir anlamı var. Çünkü öyle bir takım ki, Fenerbahçe değil günü gününe, dakikası dakikasına uymayan bir takım. İlk yarıda iyi yazarsın. 2. devrede bambaşka bir olay çıkar karşınıza.

Nitekim de öyle oldu.

2. yarının ilk 10 dakikasında üst üste kaçırdığı gollerden sonra Karagümrük’te Serginho’nun enfes şutu gol olunca konuk takım maça ortak oldu.

Ve alıştığımız Fenerbahçe paniği yine başladı. Yine Fenerbahçe’nin kalesine gelen ilk top her zamanki gibi gol oldu.

Hani dünyanın en iyi hocasını getir (getirdi de) fark etmiyor. Bu özellik artık Fenerbahçe’nin DNA’sına kazınmış durumda. Bunu engellemenin olanağı yok.

Konuk takımın attığı golden sonra Fenerbahçe her hattı ile oyundan koptu. Kaleci Tarık, Tiago Çukur’un öyle bir şutunu engelledi ki, sezonun en iyi kurtarışlarından birisi olmaya aday. Karagümrük’ün bir topu da direkten döndü.

Kolay gibi gözüken maç bir anda sezonun kopuş maçı oluyordu. Ama şu var. Tedesco, Kerem’i çıkarmakla büyük hata yaptı. Kerem hem savunmayı bağlıyordu hem de süratiyle takımını hücuma kaldırıyordu. Onun hızı 2. yarıda kalan tek Fenerbahçe artısıydı.

Kısacası Fenerbahçe maçı kazansa da devamlılığı olmayan bir görüntüde... Tedesco bu sorunu acil olarak çözmeli. İki farkla soyunma odasına giriyorsun ama yine de maçı koparamıyorsun. Takım içindeki ani iniş çıkışlar ile rakibi maça ortak ediyorsun. Oyuna aldığın futbolcular, örneğin Fred, Szymanski takıma hiçbir katkı sunamıyor. Bu iki oyuncunun durumu gerçekten enteresan.

Yani Tedesco’nun daha çok işi var. (Milliyet)

Serkan Akcan: "Mourinho yansımaları"

Fenerbahçe, Gençlerbirliği deplasmanından sonra bu sezonun en rahat ilk yarısını oynamış olabilir. Ne var ki ikinci yarıda Fenerbahçe’nin geri yaslanması, Karagümrük’ün oyunun inisiyatifini ele geçirmesi ortaya iki devre arasında büyük bir oyun farkı çıkardı. İlk yarıdaki coşkuda Tedesco’nun ne kadar payı var tartışılır ama ikinci yarıdaki Fenerbahçe, Mourinho döneminin ezberlerini icra ediyor gibiydi. Tedesco, Samsun deplasmanı sonrası iki futbolcunun kadro dışı bırakılmasının üzerine En Nesyri, Brown, Fred gibi oyuncuları da yedek bırakıp rotasyona gitti. Bu değişim ilk yarıya olumlu yansıdı, Kerem, Asensio ve İsmail maçın kontrolünü ele aldı. Asensio müthiş iştahlıydı, ikili mücadelelerde ısrarcıydı. Kazandığı topların üstüne pozisyonların hazırlayıcısı oldu. Kerem Aktürkoğlu ile aralarındaki saha içi iletişimi Fenerbahçe’nin en büyük artısıydı. Kasımpaşa maçındaki golünün de asistini Kerem’den almıştı, dün gece de golünün hazırlayıcısı Kerem’di. Asensio şu süreçte Fenerbahçe’nin en ihtiyaç duyacağı futbolcuların başında geliyor.

Takımın büyük oynayan ve maç kazandıran karakterlerin desteğini görmesi gerekiyor. Asensio dün gece bu açığı kapattı, arkadaşlarına güven verdi. Fenerbahçe’nin bu sezon atanıyla tutanından yana yüzü henüz gülmüş değil. John Duran’ın sakatlığının üstüne bir de Cenk Tosun’un kadro dışı olayı gerçekleşince Fatih Karagümrük maçına formsuz En Nesyri’nin yerine Talisca santrfor başladı. Keza Ederson’un sakatlığı sonrasında kale Tarık Çetin’e kaldı. Asensio, Kerem, İsmail ön tarafta büyük mücadele verirken savunmanın dalgınlığı ve kaleci Tarık’ın ellerinin üstünden geçip gol olan pozisyon Tedesco’nun kabusu olabilirdi.

Faik Çetiner: "Işık vermiyor"

Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz deriz. Ancak bazı maçlar vardır ki sonucu için önceden iddialı tahminler yapabilirsin. Karagümrük maçından öncede biz Fenerbahçe’nin kolay kazanacağını iddia etmiştik. Öyle ya rakip ligin en çok gol yiyen, tek galibiyet alabilmiş bir takımıydı. Tedesco’nun ilk 11 sürprizleri vardı. Brown kulübedeydi. (Bitime 2 dakika kala oyuna girdi) Belli ki son olayların içindeydi. Szymanski, Fred ve En Nesyri’de formayı kapamamışlar, Talisca santrfora geçmişti. Maç başladı. Karagümrük kendi alanına çakıldı. Sadece savunma yapıyor, Fenerbahçe ise duvarı aşamıyordu. Sonra imdada penaltı yetişti, devre biterken gelen Asensio golü ile de rahatladı. İkinci yarıda taraftar takımından haklı olarak fark bekliyordu. Fenerbahçe her zaman olduğu gibi hepimizi yanılttı. Takımda ayakta kalan tek futbolcu İsmail Yüksek idi. Asensio bir gol attı 3 tane kaçırdı. Kerem maçı tek asistle geçirdi. Müdafa evlere şenlikti. Çağlar yine rakibin attığı golde ofsaytı bozdu. Semedo bile geriye gitmeye başlamış. Alvarez ve Nene bu takımın bankoları mı, tartışılır.

Oyunun ikinci bölümünde Serginho’nun golünden sonra Fenerbahçe‘de panik başladı. Tedesco bile korkudan hemen sahaya Fred, En Nesyri, Oğuz, Szymanski’yi yolladı. Yolladı ama, sahadaki kötü futbol değişmedi. Karagümrük maçını bile evinde zar zor kazanan bu Fenerbahçe gerçekten ışık vermiyor. Bu takımı coşturacak hoca da asla Tedesco değil. Ali Koç ve arkadaşları gibi hayal kurmayı bırakın, gerçeklere bakın... (Fanatik)

Uğur Meleke: "Saran bence Spalletti'yi ikna yolu aramalı!"

Karagümrük'ün bence iyi bir teknik direktörü var ancak kadro kalitesi açısından ligin en zayıf takımı konumundalar. Dün Kadıköy’de ikinci 45 dakikayı tandemde 2003’lü Anıl ve 2007’li Muhammet’le oynadılar... Ahmet Sivri, Larsson, Fofana ve Kranevitter dışında bence ikinci küme seviyesinde bir oyuncu grubu. Ve pozitif futbol sevdalısı, saygıdeğer teknik adam Licka’nın işi gerçekten zor.

Fenerbahçe dün bu zayıf Karagümrük’e karşı maça tempolu başladı, ilk devrede bazı bölümlerde atak sürekliliği sağladı. Ve bunun sonucu olarak da 2-0 ile gitti soyunma odasına. Ancak ikinci yarıda Fenerbahçe’nin kronik rahatsızlığı bir kez daha devreye girdi: Teknik adamlar değişiyor, sportif direktörler değişiyor, hocalar değişiyor. Ancak Fenerbahçe’nin skoru aldıktan sonra vitesi lüzumundan fazla küçültme hastalığı değişmiyor! 8 haftada 7 kez kaybederek ligin dibine yerleşen, ilk 8 maçın 5’inde gol atamamış Karagümrük’e karşı 2-0’dan sonra yine kâbus yaşamayı başardı Fenerbahçe!

Domenico Tedesco’nun teorik bilgisine ve iyi niyetine inanmakla birlikte, bu kaotik Fenerbahçe sorununu çözebilecek deneyime sahip olduğu konusunda kuşkumu zaten geldiği gün yazmıştım. Yaşı çok genç. Şampiyonluk beklentisi olan hiçbir yerde çalışmadı. Ve Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan camia lideri teknik adam profili değil. İşi zor gerçekten Tedesco’nun. Tekrar söylüyorum: Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan teknik adam Spalletti. Saran’ın onu ikna için çabalaması gerek.

Dün Fenerbahçe, onda biri değerindeki “bir buçuğuncu lig takımı” Karagümrük’e karşı kâbus bir devre oynarken, bir sarı-lacivertli futbolcuyu tüm bu tablonun dışında değerlendirmek lazım. Asensio, Fenerbahçe formasıyla sahaya adımını attığı andan itibaren profesyonelliğiyle, iştahıyla, kalitesi ve çabasıyla bambaşka bir yerde. Cebinde Premier Lig, La Liga ve İspanya Milli Takımı formasıyla 500 maç var ama sanki her müsabakaya ilk kez futbol oynuyormuşçasına iştahla çıkıyor. Her şeyini sahaya bırakıyor. Skriniar’a büyük saygı duyuyorum ama bu Asensio, kaptanlığa çok yakışır bence. (Hürriyet)

Ömer Üründül: "Fenerbahçe’yi İsmail ve Tarık kurtardı"

Fenerbahçe'deki gidişat hiç iç açıcı değil. Dün geceki maçı izledikten sonra bende şöyle bir kanaat oluştu: Bu takımın ligde hiçbir maçı garanti değil. Tedesco adeta ateşle oynuyor. Kasımpaşa maçından beri yazıyorum. Yüksek kaliteli Asensio fizik olarak tam hazır değil. Talisca ise fizik olarak tam bitik. Bu iki oyuncuyu bir arada oynatmak atletizme dönen günümüz futbolunun en önemli ilkesine ters düşüyor. Dün geceye bakıyorum. Bir de Talisca santrfor! F.Bahçe, bu modeli Kasımpaşa karşısında da denemiş, galip durumdayken 10 kişilik rakipten gol yiyip berabere kalmıştı. Eğer En-Nesyri'yi oynatmayacaksan işin kolayı var. Kerem'i koyarsın santrfora, Oğuz'u da sol açığa. Bu ikili bu şekilde milli maçlarda birçok defa birlikte süre aldı. Bu riskleri alıyorsun bir de üstüne sol bekte iyi futbolcu ama ciddi maç eksiği olan ve arkadaşlarını tanımayan Levent'i koyuyorsun. Skriniar cezalı olunca arızalı bir dörtlü defans ortaya çıkıyor. İşte bu şartlarda 2-0'lık skor avantajına rağmen ikinci yarıda az kalsın 2 puan uçuyordu. Bunu kurtaran iki kişi vardı. Biri yorgunluktan canı çıkan İsmail, diğeri de aynı Samsun maçı gibi çok zor bir vuruşu kurtaran kaleci Tarık. Tedesco'ya bir eleştirim daha var. Mert Müldür, kulübeye mahkum edilecek bir oyuncu değil. Üstelik Semedo da çok iyi oynamıyor. Eğer Tedesco, ciddi önlemler almazsa üst üste gelen Gaziantep ve Beşiktaş deplasmanları hayal kırıklığı olabilir. (Sabah)

Gürcan Bilgiç: "Büyük takım olduklarını unutmuşlar!"

Milli Takım arası, Tedesco'ya kadroda onarım için fırsat verdi. Bu kez taşları yerine koydu. Alvarez ve İsmail merkezde, önlerinde Asensio… Temaslı oynadılar, oyuna ve topa hükmettiler, küçük üçgenler ile boş alanlar buldular ve iki gol attılar. Soyunma odasına giden iki takım, dönüşte kimliklerini de değiştirmişlerdi. Karagümrük ısırmaya başladı. Talisca topu önde tutamadı, Kerem ve Nene'nin defansif katkıları sınırlı kaldı. Tutuldu Fenerbahçe oyuncuları. İlk yarıdaki pas köprüsü yerle bir oldu. Rakip kaleye rahat gelmeye, direnç görmeden organizasyonunu yapma fırsatı yakaladı. Gol de böyle geldi, direkten dönen veya Tarık'ın kurtardığı pozisyonlar da. Santimlerle ofsayta takılan gol de. Takımın bu hali tribünleri de terse döndürdü. Islıklar kendi oyuncuları için çalıyordu. Karagümrük topu ayağına aldığında baskı altına almak için değil. Samsun'da da benzeri olmuştu. Tedesco, "Rakip golü kaçırınca, korktuk – çekildik" dedi. Büyük takım olduklarını unutmuş bir oyuncu grubu. Taraftardan da destek gelmeyince, "vurayım, gitsin" diyenler. Karagümrük ise hiç acele etmeden, sakin ve plana da sadık kalarak yetenekli oyuncularını devreye soktu. Kırmızıya yakın faulde ikinci sarıdan Balkovec'in atılması rahatlattı hepsini. İki fotoğraf kaldı arkada; İsmail Yüksek ve kurtardığı şutla kaleci Tarık. Kazanmak moral getirir, ama doğru rüzgârın Stuttgart maçında esmesi lazım. (Sabah)

Bülent Timurlenk: "Omurga ayakta tuttu!"

Samsun'daki kötü futbol ve iki puan kaybının ardından milli arada F.Bahçe gündeminde hoca ve oynayan futbolcular değil, manşetlerde 5 isim vardı… Kadro dışı kalan İrfan Can ve Cenk, seçim bitmiş başkan seçilmiş olmasına rağmen hâlâ seçim atmosferinde gibi davranan Ali Koç, Aziz Yıldırım ve yeni başkan Sadettin Saran…

İki türlü bakabilirsiniz. Bu gündem takımın üstünden yükü de alabilir, aksi bir skorda üzerlerine kâbus gibi de çökebilirdi. Tedesco'nun formsuz En- Nesyri yerine en uçta Talisca'yı koyup onun orta sahaya verdiği yükten kurtulması, Asensio'yu da rakip kaleye yakın oynatması doğru karardı. Olayların ceza almayan adamı Brown'un kulübede başladığını not düşmek lazım. Orta sahayı iki 6 numara ile tutunca F.Bahçe ürettiği ve pozisyon yemediği ilk 45 dakika yaşadı. İki gol, devre arasında 'farka giderler' umudu taşıyordu. 3 gün önce Beşiktaş gibi F.Bahçe de 60'ta fişi çekilmiş gibi durdu. Oyunun momentumu Karagümrük'e geçti. Nefis golle farkı bire indirdiler, bir direkten dönen topları vardı. Bir golleri de ince bir ofsayta takıldı. Yönetimden tam destek alan Tedesco arayışlarını sürdürüyor. Ama bir gerçek var; F.Bahçe'de birçok futbolcu fizik olarak çok geride. Neredeyse tribün desteği ile ayakta duranlar var. Kerem'in verimli olabilmesi için sevdiği iç kulvara kaçtığında çizgiden bindirecek beke ihtiyaç var. Levent bunu yapmaktan uzak ama savunmada iyi mücadele eden isimdi. İsmail bir kez daha F.Bahçe'nin omurgasını ayakta özellikle son çeyrekte tutan isimdi. Bu oyunun Stuttgart ve G.Antep deplasmanına yetmeyeceğini söylemek çok zor değil. (Sabah)

Senin için hazırladığımız haberler