Spor yazarları Beşiktaş için ne dedi? | "Çıkmazdasınız, farkında değilsiniz"

Özgür Koç
24.11.2025 - 10:45 | Son Güncellenme: 24.11.2025 - 10:59

Spor yazarları, Beşiktaş'ın Süper Lig'in 13. haftasında sahasında Samsunspor ile 1-1 berabere kaldığı karşılaşmayı değerlendirdi. Detaylar haberimizde...

Spor yazarları Beşiktaş için ne dedi? | "Çıkmazdasınız, farkında değilsiniz"

Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında Samsunspor'u konuk eden Beşiktaş, rakibiyle 1-1 berabere kaldı. Siyah-beyazlı ekip puanını 21'e yükseltirken Samsunspor ise puanını 24 yaptı.

Milli araya Antalyaspor galibiyetiyle moralli giren siyah-beyazlı ekip, dönüşte Samsunspor karşısında puan kaybetti.

İlk yarısı golsüz sona eren mücadelenin ikinci yarısında kazanılan penaltı vuruşunda topun başına geçen Cengiz Ünder takımını 1-0 öne geçirdi. Samsunspor, 66. dakikada Ndiaye ile 1-1 beraberliği sağladı ve maç bu şekilde tamamlandı.

Spor yazarlarının karşılaşmayla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

Fatih Doğan: "Çıkmazdasınız, farkında değilsiniz"

Beşiktaş, Gençlerbirliği'ne 1-0 öne geçtikten sonra 2-1 yenildi. Fenerbahçe'ye karşı 2-0 öne geçip kendi evinde kaybetti. Dün akşam Samsunspor'a karşı da içeride 1-0 avantajı yakalayıp berabere kaldı. Sadece skor ve puan cetveli değil, hafta içindeki gündem nedeniyle taraftarın mutlaka kazanılmasını istediği maçtı. Ancak Beşiktaş, ne oyun olarak ne de skor olarak beklentilerin çok uzağında. Samsunspor maçın başında 2-3 net pozisyon buldu. Ersin'in kurtarışları olmasa, Beşiktaş orta saha ve savunması neredeyse Samsun hücum hattına vizesiz geçiş tarifesi uyguladı. Samsunspor'un, perşembe günü Avrupa karşılaşması olmasa muhtemelen bu geçiş yolunu daha çok kullanabilirdi. Asistiyle alınan penaltının altyapısını hazırlayan ve gole çeviren Cengiz'in anlamsız geri pası, Paulista'nın boşa düşmesiyle Samsun'a gol hediye edildi. Ndiaye bu hatayı affeder mi? Affetmedi de… Ancak konu daha derin. Beşiktaş bırakın öncesini 1-1'den sonra da sıkıntılı. Bu kadar geniş alanda oynayarak baskı yapamazsınız. Beşiktaş 3 milli arayı, çoğu tek idmanla ve hazırlık maçı yapmadan geçiriyor. Milli dönüşler hep sancılı… Adam gibi kamp yapan ve yaptıran ve "Yapın" diye uyaran yok. Bireysel hataların ve form düşüklüklerinin nedeni budur. Acı olan, düzeltilmesi için hiçbir şey yapılmadığı gerçeğidir. Uyaran herkesi öcü ilan edip kendi adamlarınıza taşlattırdığınız müddetçe bu gerçeği göremeyeceksiniz? Çıkmaz sokağa girdiniz ve bunun farkında değilsiniz… (Sabah)

Ali Gültiken: "Abraham’a nasıl katlanıyorlar!"

Bu maç bittiğinde Beşiktaş'ın hem üzüleceği hem de memnun olacağı taraflar var. Ligin en iyi oyununa sahip takımlarından biri olan Samsunspor'a karşı ortaya koyulan performansa baktığımızda gelişen taraflar var. Büyük takım oyununa daha yakın bir felsefe var. Rakibi baskı altına alma isteği var. Birçok şeyi sıralayabiliriz. Bu oyun Beşiktaş'ın oynaması gereken bir oyun. Taraftarın daha çok istediği ve beklediği bir oyun. Samsunspor gibi çok organize, kendi alanını çok iyi kapatabilen, bire bir temassız oyunu iyi oynayabilen, topa sahip olduğunda oyunun her türlü bölümünü oynayabilecek kaliteye sahip bir takıma karşı üstün oynamak da pozisyon bulmak da oyunun iyi tarafından değerlendirilebilir. Ancak bu tür bir oyun karşısında kazanamamak, santrfor pozisyonda Abraham'ın etkisizliğine katlanmak, kanat beklerini istediğin kadar hücuma katamamak gibi şeyler de öbür taraftan sıralanabilir. Beşiktaş'ın yakaladığından çok rakibe verilen gol pozisyonları var. Burada Ersin'in başarılı performansını gördük. Maçın adamı diyebiliriz, Beşiktaş'ı oyunda tuttu. Ersin'e ilaveten Ndidi'yi ve Cerny'i de maçı değiştirmeye çalışan oyuncular olarak ilave edebiliriz. Tabii ki, her şey bir yana Cengiz'in yaptığı gib i çok basit bir hatanın da bu tür maçların içerisinde olmaması gerekiyor. Büyük emek vererek bir yere getirmeye çalıştığınız oyunu, bu kadar basit bir hatayla kazanamadan bitirmek oyuncuların da canını acıtıyor. (Sabah)

Cem Dizdar: "Soruna susup sonuca sinirlenmek"

Epeydir Beşiktaş maçlarının ilk yarılarında beklentiyi düşük tuttuğum için ‘’olamayıp bitemeyenler’’e de şaşırmıyorum. Ne bireysel beceri ne organize hücumlar açısından ev sahibi koca devre boyunca neredeyse hiçbir şey yapamadı. Sorulabilir, ‘’Rafa Silva’nın yokluğunda daha fazlası beklenir mi?’’ Evet, beklenir ya da beklenmeli. Ne yaptığını bilen Samsun sınırlı sayıdaki hücumlarında Anthony Musaba ile Cherif Ndiaye’ye ulaştı ama iki pozisyonda da bahis operasyonlarının haklı öfkelisi Ersin Destanoğlu’nu geçemediler. Dahasında da pek bir şey olmadı. Sadece VAR’dan manasız bir ‘‘inceleme çağrısı!’

Beşiktaş’ın vasat bir başlangıç yaptığı ikinci devrenin ilk pozisyonu penaltı olunca tabela değişti ama uzun süre böyle kalacak gibi de görünmüyordu. Nihayet Cengiz’in geri pasında Ndiaye golü attı ve Samsun yavaş yavaş oyuna hükmetmeye başladı. Sergen Yalçın çareyi değişliklerde gördüyse de gerek fiziksel gerek oyun donanımı açısından Beşiktaş’ın takım olarak yolunun çok uzun olduğu aşikar.

Yönetim istifa demekle...

Maç bitimi ‘‘kaleci kurtarış istatistiği’’ herşeyi değilse de çok şey anlatıyordu Beşiktaş açısından: 5/1. Şimdiye değin bu tip bazı maçları Rafa Silva gibi daha çok marifete dayalı çözdüler ama marifetin gösterilemediği maçlarda işin içinden çıkmak kolay görünmüyor. ‘’Yetenekli oyuncu’’ya yaslanarak ilerlerken aynı zamanda bir kaç farklı oyunu da inşa etmek de gerekiyor. Kuşkusuz ki bu durum takımı yarı yolda alan Sergen Yalçın ve ekibini tek başına üstlenecekleri bir durum değil ancak iyileşmeye dair işaretleri de göstermek gerekiyor. Lakin çözümlere oyundan çıkan oyuncuları ıslıklamak ya da ‘’Yönetim istifa’’ demekle de ulaşılamıyor. Yıllardır görünen sorunlara en başta sessiz kalıp sonuçlara öfkelenmek! İşte bütün mesele burada... (Fanatik)

Tunç Kayacı: "Niyet iyi kalite yetersiz"

Beşiktaş, Rafa Silva kriziyle geçirdiği milli maç maç arasından sonra evinde Samsunspor gibi zorlu bir rakibi misafir etti. Aslında Samsunspor başkanı Yüksel Yıldırım’ın verdiği demeçleri bir motivasyon objesi gibi kullanan Sergen Yalçın oyuncularını eksiklere rağmen 3 puana şartlandırmıştı. Beşiktaş’ta eksikler olduğu gibi Samsunspor’da önemli isimlerden yoksundu.

İlk 20 dakikada belirgin bir Samsunspor üstünlüğü altında geçen maçta Karadeniz ekibi iki gol pozisyonu yakaladı ancak kalede Ersin önemli kurtarışlar yaparak gole geçit vermedi. Sonrasında baskıyı kuran ve rakibine karşı dominant bir futbol oynayan Beşiktaş, etkili gözükse de aradığı golü bulamadı.

3 puana Samsun yakındı

İkinci yarısı iki takımın da 3 puan isteği oyunu heyecan olarak da güzelleştirdi. Cengiz’in penaltı golüyle öne geçen Beşiktaş yine Cengiz’in hatalı geri pasıyla gelişen pozisyon da kalesinde beraberlik golünü gördü. Dün gece şunu çok net gördük ki Beşiktaş iyi niyetle çabalıyor ama takım kalitesi yeterli olmadığı için zorlanıyor. Samsunspor gibi kompakt bir rakip karşısında alınan beraberlik iyi bir sonuç olarak algılanmalı.

Açıkcası 3 puana hangi takım daha yakındı derseniz Samsunspor derim. Özellikle kalede Ersin ve savunmada Paulista’nın başarılı performansı sayesinde Beşiktaş dün evinde kaybetmedi. Samsunspor gerçekten giren oyuncusuyla çıkan oyuncusuyla planlı bir takım görünümü içindeydi ve hak ettiği bir sonuçla evine döndü. Beşiktaş için özetle şunu söyleyebilirim Sergen Yalçın’ın bu takımı ayağa kaldırmak ve yarışın içine sokabilmek için işi çok kolay değil. (Fanatik)

Aaila Gökçe: "Beşiktaş 10 kişi"

Gönülden, candan, can-ı yürekten hepsi de 90 dakika boyunca mertçe, yiğitçe mücadele etti. Hayır, 1 değil, 2 takımdan söz ediyoruz.. Maçın farklı bölümlerinde üstünlük sağladılar, kazanmayı çok istediler ama olmadı! Rekabetin kızıştığı anlarda savunma ve hücum aksiyonlarının iç-içe girdiği öyle pozisyonlara tanık olduk ki, tabela dışındaki masum oyun adına her iki takımı da doya doya alkışladık.

Hadi, biraz da bireysel ayrıntılara girelim. Beşiktaş o koca maçı 10 kişi ile oynadı, desek yeridir. Tammy Abraham, 70 dakikada 24 kez topla buluştu. Sadece 1 şutu var, 10 top kaybı yaptı. Bu kayıplarla kendi hücumlarında bile Beşiktaş savunmasını zor durumda bıraktı.

Madem merak ediyorsunuz, Abraham’ın gol beklentisini de verelim: Yüzde 0,04… Hadi Türkçesini de söyleyelim: Sadece sıfır (0)!..

Abraham ayağına atılan topları fark etmedi. Ayağındakileri de 1 metreden fazla açarak rakibine ikram etti. Beşiktaş’ın 2-3 kişiyle rakip ceza alanına girdiği pozisyonlarda bile ikinci bölgede kaldığını gördük, hayret yani!

Her şeye rağmen Sergen Yalçın’ın takımında bir onur mücadelesinin rüzgarı esiyordu. Bunu takdir ettik.

Takdir ölçümüze Teknik Direktör Reis’le devam edelim: Dolmabahçe’de Süper Lig ve UEFA Konferans Ligi’nin çok kaliteli bir konuğu izledik. Savunmadakiler disiplinliydi. Antoine Makombou geri dörtlü ile orta alan arasında mekik gibi çalıştı. Emre Kılınç, Carlo Holse, Eyüp Aydın, Antonio Musaba ve golü atan Cherif Ndiaye, tempoyu düşürmediler. Beşiktaş bastırırken savunmacı oldular. Pres yaparak başarılı geçişler gösterdiler. Çok adamlı, çok hızlı, çok paslı oyunlarıyla Beşiktaş savunmasını sıkıntıya soktular.

Bu beraberlik Samsunspor’a yaradı. Aradaki üç puanlık farkı korudular. Zirveye yakın durmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu arada… Takımda Rafa Silva sorunundan dolayı negatif bir etkilenme gördünüz mü? Hayır, ben görmedim.

Cengiz Ünder de dramatik bir gün yaşadı. Borevkovic’in Bilal Toure’ye yaptığı penaltıyı ustaca kullanıp takımını rahatlattı. Dokuz dakika sonra da geri pas yerine (!) Ndiaye’ye asist (!) yaptı. Üzülme be Cengiz, sen çok lazımsın daha. (Milliyet)

Güntekin Onay: "Kazanmayı bilmiyor!"

Beşiktaş, her maç öne geçip skoru koruyamıyor. Hep aynı felaket senaryosu... Her ne kadar yenilen goller bireysel hatalarla da gelse de, aslında ortada net bir şey var ki; Beşiktaş skoru bulduktan sonra oyunu tamamen rakibe kaptırıyor. Dün 1-0’ı bulana dek adeta göbeği çatlayana kadar yoğun bir mücadele veren siyah beyazlılar, golü attıktan sonra 1-1’e gelene kadar ki 10 dakikalık sürede kontrolü rakibe kaptırdı. Bu süreçte Samsunspor’un topa sahip olma oranı yüzde 72’ye 28’di. Bu tablo her şeyi anlatıyor.

RAFA SiLVA’YI ARADILAR

Bireysel hatalarla yenilen goller ve kaybedilen puanlar olsa da asıl sorun oyunun kontrolünü vermek. Beşiktaş dün Samsunspor gibi çok güçlü ve organize bir takımı çoğu zaman baskı altına almayı başardı ancak gol pozisyonu sayısı yine de az. Abraham iyi niyetli ve çalışkan lakin kolaylıkla kontrol edilecek kadar ağır bir santrfor. İngiliz futbolcu ilerde top alıp tutamayınca Beşiktaş çıkamıyor veya kontratak da yapamıyor. Ayrıca siyah beyazlıların Rafa Silva’yı aradığı gerçeğini de dün net bir şekilde gördük.

SERGEN YALÇIN’IN KREDiSi VAR

Sergen Yalçın’ın işi kolay değil ve her ne kadar şu ana kadar başarısız olsa da Beşiktaş camiasında yeterli kredisi var ve olmalı da. Ancak şunun da altını çizmek lazım: Beşiktaş, bu kadro ile puan kaybettiği maçlarda en az 8-10 puan daha fazla rahatlıkla alabilirdi. Kayıpların kadro kalitesi ile bağlantılı olduğunu söylemek yanlış olur. Mücadele gücü gözle görülür bir şekilde artan bir Beşiktaş var ancak bu yeterli olmuyor. Siyah beyazlılar dün kazanacak kadar mücadele ortaya koydu ama kaleci Ersin iyi oynamasa gerçek şu ki; sahadan puansız ayrılırdı.

Samsunspor ise ligde ve Avrupa’da sadece 1 maç kaybetti. Neden bileği zor bükülen bir takım olduklarını da dün gösterdiler. (Hürriyet)

Senin için hazırladığımız haberler