Spor yazarları Fenerbahçe için ne dedi? |"Fenerbahçe bu sezon işin peşini kolay bırakmayacak!"

Özgür Koç
28.10.2025 - 09:39 | Son Güncellenme: 28.10.2025 - 10:01

Spor yazarları Süper Lig'in 10. haftasında Fenerbahçe'nin deplasmanda Gaziantep FK'yı 4-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...

Spor yazarları Fenerbahçe için ne dedi? |"Fenerbahçe bu sezon işin peşini kolay bırakmayacak!"

Süper Lig'in 10. haftasında deplasmanda Gaziantep FK'ya konuk olan Fenerbahçe ilk yarıda Youssef En-Nesyri'nin iki golüc ikinci yarı Anderson Talisca'nın kaydettiği iki golle sahadan 4-0 galipa ayrıldı.

Sarı lacivertliler böylece ligde üst üste ikinci galibiyetini alırken Gziantep FK ise 8 hafta sonra yenilgiyle tanıştı.

Spor yazarlarının karşılaşmayla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

Banu Yelkovan: "Fenerbahçe bu sezon işin peşini kolay bırakmayacak!"

Sanki maç sabahı Federasyon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu Türk futbolunun gördüğü en büyük skandallardan birini açıklamamış, kim olduğunu henüz bilemesek de profesyonel liglerde görev yapan toplam 571 aktif hakemin 371’inin ‘yasak olmasına rağmen’ bahis hesabı olduğunu, bunların 152’sinin aktif olarak bahis oynadığını anlatmamış, her şey çok normalmiş ve bunlar hiç yaşanmamış gibi bir ortamda oynandı müsabaka.

KÂĞIT ÜZERİNDE ZOR MAÇTI

Bir yanda Burak Yılmaz göreve geldiği günden bu yana ligde 7 maçtır yenilgi yüzü görmeyen, istikrarlı ve özgüvenli Gaziantep; diğer yanda Stuttgart karşısında kazanan takımı bozmayan Domenico Tedesco yönetiminde haftadan haftaya oyun kalitesini ve oyuncuların performansını artıran ve ideal 11’ini şekillendiren Fenerbahçe.

OYUN DiSiPLiNiYLE KAZANDI

Kağıt üzerinde ortada geçmesi beklenen mücadelede denge sadece 4 dakika sürdü. Fenerbahçe, En-Nesyri’nin erken golüyle öne geçti; 22. dakikada yine aynı isim farkı ikiye çıkardı. Ev sahibi Gaziantep planlarını daha kuramadan oyun disiplini dağıldı.

Burak Yılmaz’ın takımı topa sahip olsa da bunu etkili bir oyuna ve skora bir türlü çeviremedi. Fenerbahçe topa daha az sahip olmasına rağmen maç boyunca oyunun temposunu tamamen kontrol eden taraf oldu. Dakika 73’te En-Nesyri neredeyse hat-trick yapacaktı ama maçın kalan 2 golünü atan Süper Lig’e döndüğü Şubat 2025’ten bu yana takımının en çok gol atan diğer oyuncusu Talisca oldu.

Skor tabelası ve Fenerbahçe’nin son dakikalara kadar gol arayan iştahı, bu sezon işin peşini kolay bırakmayacağının göstergesiydi. Fenerbahçe erken golle rahatlasa da bu maçı oyun disipliniyle kazandı, sabır ise uzun vadede farkı yaratacak unsur olacak. (Hürriyet)

Uğur Meleke: "Tedesco-Levent karesi etkileyiciydi!"

Domenico Tedesco, Fenerbahçe’nin başında 10’uncu resmi müsabakasına çıktı. Hiç 3 maç üst üste kazanmışlığı yoktu düne kadar. Hatta iki müsabaka üst üste iyi oyun standardı da yakalanamamıştı aslında. Mesela Avrupa Ligi’nde Nice önündeki oyun çok umut vericiyken, hemen peşinden Samsun’da tanınmaz haldeydi İtalyan hocanın takımı. Bugün itibariyle önemli bir adım attı Tedesco: Hem 3 resmi müsabaka üst üste kazandı. Hem de Stuttgart önündeki iyi görüntüyü, yüksek vitesi Gaziantep’te düşürmeyerek bir oyun standardı da sağladı. Tedesco’ya “tekrar hoş geldin” denilebilecek bir gün sanırım bu.

Ben Tedesco’nun iyi bir teknik adam ve iyi niyetli bir insan olmasına rağmen Fenerbahçe kaosunu yönetebilecek deneyimde olmadığını düşünüyordum. Tedesco’nun yavaş yavaş beni mahcup ettiğini seyrediyorum şu an. İtalyan teknik adamın dün Türkiye’de adeta ikinci kez kontak çevirişinde ve güven tesis etmesinde bence 3 temel faktör var ona yardım eden:

1-) Daha önce de defalarca dile getirmiştim: Fenerbahçe’de bir “harici düşman yaratma kültürü” oluşmuştu uzun yıllardır. Ali Koç ve Jose Mourinho ikilisiyle zirve yaptı bu alışkanlık. Ali Koç adeta Mourinho’ya bir mazeret listesi vermiş, Portekizli Hoca ve Acun Ilıcalı ikilisi sürekli saha dışına taşımışlardı gündemi. Sahada hiç sorun yokmuş gibi, Mourinho şahane futbol oynatıyormuş gibi ve problem hep dışarıdaymış gibi bir demeç hastalığı gelişmişti sarı lacivertlilerde. Yeni başkan Saran ve yeni teknik adam Tedesco’da görmüyorum ben bu problemli dili.

2-) Fenerbahçe'nin oyununu bir türlü geliştirememesinde “Amrabat-Fred-Szymanski” orta sahasının renksizliği, sıkıcılığı ve tek yönlülüğü başroldeydi. Tedesco bu problemi teşhis etti, transferlerin de gelmesiyle “Edson-İsmail-Asensio” üçlüsünü buldu çıkardı içeriden. Ve bu üçlü son derece geliştirdi Fenerbahçe’nin oyununu.

3-) Tedesco'nun iyi niyetli çabası futbolcularda da karşılık bulmuş gibi. Dün sol taç çizgisinde Levent’in mücadelesini Tedesco’nun sarılarak tebrik etmesi etkileyici bir kareydi bence. (Hürriyet)

Halil Özer: "Tedesco etkisi"

Fenerbahçe’de Tedesco farkı her geçen gün kendini gösterirken, sarı-lacivertliler en zorlu deplasmandan dört farklı galibiyetle İstanbul’a geri dönüyor.

Acaba Ali Koç yönetimi sezon başında Mou ile devam etmek yerine Tedesco’yu getirseydi ne olurdu? Adam ne kadar kaliteli bir hoca olduğunu her geçen hafta bize biraz daha kanıtlıyor. Daha 3 hafta önce bu adam için “hemen kovun” yazıyordum. Şimdi neler yazıyorum. Neymiş beklemek lazımmış.

Şimdi son üç maça bakıyorum; Karagümrük maçında rakibin tek şutu gol olmuştu. Onun dışında pozisyon vermemişti Fenerbahçe.

Keza Stuttgart maçı. Alman liginin üst sıralarında yer alan bir takım, Fenerbahçe kalesine doğru dürüst bir şut bile atamamıştı. Ederson belki de Manchester City dahil en rahat Avrupa kupası maçlarından birisini oynamıştı.

Ve Gaziantepspor maçına geliyoruz. Son haftaların en başarılı takımı Gaziantep, 18 çizgisi içine bile giremeden ilk yarı bitti. Tabii bunun nedeni Tedesco’nun doğru on biri bulması. Kalede Ederson’un verdiği güven. Alvarez katkısı. İsmail’in rahatlaması. Asessio’nun yumuşak ayağı çok önemli. Önde Kerem ve En Nesyri ile yapılan baskının rakibi bunalıma sokması ve yine disiplinin hep ön planda olması. Ayrıca top rakipteyken Fenerbahçe on birinin mümkün olduğunca topun arkasına geçip kalabalıklaşması da çok önemli. Tüm bunların yanında En Nesyri’nin özellikle Stuttgart maçında gol atmamasına rağmen oynadığı futbolla yeniden morallenmesi Gaziantepspor maçına damga vurdu. Eğer bir pozisyonda kafayı iyi vurabilse daha ilk yarıda hat-trick bile yapabilirdi.

İkinci yarı çok farklı olmadı. Ev sahibi takım sadece 5 ile 10 dakika baskı yaptı. Ancak Ederson ve tecrübeli savunma bu dakikaları kolaylıkla önledi. Daha sonra Beşiktaş maçını da düşünen Tedesco İsmail hariç sarı kartlı oyuncuları oyundan aldı ve taze kuvvetlerle maçı yeniden kendi lehine çevirdi.

Talisca’nın iki şahane golü görülmeye değerdi. Tabii bir de Burak’ın kurtardıkları var.

Bu karşılaşmada Fenerbahçe’nin en önemli adamı yine İsmail’di. Adam her yerde. Hücumda savunmada. Gol kurtarıyor, asist yapıyor, orta alanda rakibe basıyor, önde baskı yapıyor. Bir orta alan futbolcusu daha ne yapabilir? Çocukta her şey var.

Sonuç olarak Fenerbahçe iyi ve disiplinli futbolu ile yükselişini sürdürüyor. (Milliyet)

Mert Aydın: "Stuttgart maçı bitmemiş gibiydi"

Normal bir ülkede oynanmayacak bir maçtı bu. Bıraktım geçmiş sezonları, bu sezon şu ana kadar şaibeli hakemler kaç maç yönetti? Adı geçmeyenlerden kaçı bu arkadaşlarına yardım ve yataklık yaptı? Bunlar ortaya çıkmadan, at izi it izine bu kadar karışmışken ligi oynatmak ne demek?

Maça dönmek zorundayız bu yazıda. Fenerbahçe takımı sanki Stuttgart maçını bitirmemiş gibiydi. Önde zaman zaman 5-6 kişiyle yaptıkları pres, sezonun en iyi takımlarından birine karşı 22 dakikada 2 gol getirdi. Gaziantep’in kendi oyununu oynama isteği bu presin arasında eridi.

Bu presin ve dikine pas oyununun yanında Tedesco’nun sisteminin getirdiği sertlik de önemli. Alvarez ve İsmail duvarından sıyrılanlar Skriniar’a tosluyor. İlk yarıda bu oyun 2 gol ve 3-4 net pozisyon getirdi.

İkinci yarının başındaki Gaziantep baskısına hemen değişikliklerle müdahale etti Tedesco. Genelde 65-70’lere kadar bekleyen hocalara alışmıştı halbuki Fenerbahçeliler.

Asensio çok önemli futbolcu. Daha tam hazır değil. Ama top doğru yerde ayağına geldiğinde asist yapıyor, gol pozisyonuna giriyor. Kerem, bu maçta iyi niyetine rağmen son tercihlerinde sıkıntı yaşadı.

İsmail hakikaten rakibe nefes aldırmıyor. Onun da pas tercihleri düzelirse seviye atlayacak. Ama Fenerbahçe, bu presi yapıyorsa onun rolü çok büyük.

Tedesco’nun sisteminde En Nesyri sıkıntı yaşıyordu. Devamlı orta yapılmayan bir oyunda arkaya daha fazla koşu yapması gerekiyordu. Bu maçta attığı gollerle 3 puana imza attı. Küsmemesi ve gol arayışını sürdürmesi çok önemli.

Tekrar yazının başına dönelim. Bu yazı yazıldığı sırada henüz malum hakemlerin isimleri açıklanmamıştı. Sadece bu isimler mi var? Bir çete mi var? Bu isimlerin ortak çalıştığı başka hakemler ve futbolcular hatta yöneticiler var mı? Bu hakemleri maçlara atayanlar işin içinde mi? Sorular bitmiyor ama nedense sezon devam ediyor. (Milliyet)

Serkan Akcan: "İnce işçilik"

Gaziantep FK, Burak Yılmaz geldikten sonra topa en çok sahip olan 3. takım, rakip ceza sahasında en çok topla buluşan 3 takımdan biri ve maç başına 17 şutla en çok şut çeken ekip olmuştu.

Burak hocayla birlikte bir topa sahip olma oyunu oynuyorlar ve rakiplerinin birçoğunu domine ediyorlardı. Tedesco, Stutgart maçının sonrasında sadece aynı 11’le başlamadı, benzer bir taktikle topu rakibine bırakarak bire bir baskıyı sahanın her bölgesinde futbolcularına yaptırarak topu değil maçın momentumunu talep etti. Bu talebi ilk dakikadan itibaren karşılık buldu. Çünkü En-Nesyri, Kerem ve Nene’nin ön alanda stoperlere yaptıkları baskı Gaziantep’in oyun kurulumunu bozarken, Alvarez ile İİsmail oyunu öne doğru baskıyla daralttı.

En-Nesyri’nin iştahı

Fenerbahçe’de tüm takım disiplini kaybetmeden 45 dakika boyunca bütüncül bir baskı uygulayarak bu sezonun en etkili ilk yarılarından birini oynamayı başardı. En-Nesyri’nin attığı 2 gol, bu oyunun hediyesiydi elbette ama Faslı santrforun iştahı ve son dönemde maruz kaldığı baskı da bu performansta pay sahibiydi. Fenerbahçe için Gençlerbirliği ve özellikle Karagümrük maçlarının ikinci yarılarındaki enerji düşüşleri düşünüldüğünde Tedesco’nun Gaziantep deplasmanındaki ikinci 45 dakikayı harika yönettiğinin altını çizmek gerekir.

Tedesco seyirci kalmadı

Devrenin başlangıç düdüğüyle Gaziantep topu alıp oynamaya başladığında Tedesco seyirci kalmadı. Önce Oğuz ile Fred’i oyuna atıp peşinden enerjiyi eşitlemek için Szymanski ve Levent’i sahaya sürdü. Tüm bunları 15 dakikanın içinde yaptı ve rakibin tempoyu yükseltmesine hiç müsaade etmedi. Dün gecenin gizli kahramanı yine İİsmail’di. Talisca oyuna girdikten sonra iki gol birden atarak belki dikkat çekici bir resital sunmuş olabilir. Ancak 90 dakikanın tamamında bu kadar yüksek eforla, bu kadar iyi oynamak İİsmail’in yıldızını daha da parlattı. (Fanatik)

Zafer Büyükavcı: "Deneme/yanılma günleri bitti"

Bana sorsalar Dinamo Zagreb maçının kadrosu açıklandığında ve başlama düdüğünden hemen önce yollanabilirdi Tedesco!

Çünkü iki hazır ön liberosunu kulübede oturturken sağ bekten 6 numara, stoperden sağ bek yaratmak istemiş; bu deneme, Avrupa Ligi’ne başlangıçta ağır bir hasara yol açmıştı çünkü... Sormadılar tabii ki! Her geçen gün üstüne koyarak gidiyor hem kulübe hem de Fenerbahçe... Tedesco için deneme/yanılma günleri bitti! Artık ne oynatmak istediğini herkes biliyor ve sahadaki futbolcular da onun oyununa inanıyor.

Küçük dokunuşlar...

Kolay değildi; Stutgart önünde iki maçlık performans gösteren Fenerbahçe için dün gece. Çünkü Burak Yılmaz geldiğinden beri 7 maçın 5’ini kazanmış, diğer ikisinden beraberlikle ayrılmış, lig 4.’süydü Antep. Buna karşın hiç zorlanmadan kazandılar. En Nesry’nin golleriyle devreye 2-0 önde girdiğinde, ‘İİkinci yarı uyuturlar’ fikrinde olan çoktu. Ancak Stutgart maçında olduğu gibi Antep karşısında da geri çekilmedi Fenerbahçe. Giren her oyuncu, takıma ve oyuna pozitif katkı sağlıyor artık. ‘Gamsız Talisca’ bile 12 dakikaya iki müthiş gol sığdırıyor. Üç dört de gol olmayan denemesi var üstelik. Daha ne olsun! Stutgart maçında Nene’yi omuzlara almıştı Tedesco, Antep’te de kazanılan sıradan bir taçta Levent’e sarıldı sımsıkı. Küçük ayrıntı gibi gözükebilir, ama bu küçük detaylar biriktikçe büyür başarılar. (Fanatik)

Ömer Üründül: "Tedesco'nun düşüncesi akılcıydı"

Son haftaların formda takımı Gaziantep'in bu maça da özel motive olarak hızlı bir ofansif anlayışla başlaması Fenerbahçe'nin işini çok kolaylaştırdı. Erken skor avantajı yakalandı. 22. dakikada da fark 2'ye çıktı. F.Bahçe bu devre başarılı futbol sergiledi. Önde etkili hücum pres, rakip ataklar olgunlaşırken geride boşluk bırakmamak önemli artılardı. Bu yarıda kale önü tehlikeleri yaşanmazken bazı atak girişimleri iyi değerlendirilebilse fark daha da artabilirdi.

İkinci devreye Gaziantep etkili başladı. F.Bahçe'de durgunluk baş gösterdi. Ama Tedesco, akılcı bir düşünüşle fazla beklemedi, hamlelere başladı. Önce iki, daha sonra da iki kişi ve sonunda Talisca'yı alarak 5 değişikliği bitirdi. Son 20 dakikada kontrol tamamen F.Bahçe'deydi. Rakibin hızı kesildi. Tekrar atak girişimleri, gol sinyalleri vermeye başladı ve de Talisca'nın güzel frikiğiyle fark 3'e çıktı. Son dakikada da bu sefer frikikten daha güzel ikinci golünü attı. Gelelim genel gözlemlerime… En-Nesyri çok eleştiriliyordu; ben de dahil… Ama dün gece iki gol attı, bir topu direkten döndü, bir gollük vuruşunu da kaleci çıkardı. Eğer takım iyi oynarsa, En- Nesyri her zaman bir golcüdür.

Ederson'un oyunu başlatırken biraz daha dikkatli olması lazım. Çünkü Manchester City'deki alışılmış riskli paslar, F.Bahçe'de sıkıntı yaratır. Dün yine İsmail müthiş oynadı. İki tane önemli eleştirim var. Bu kadar rahat oyunda 5 sarı kart akıl işi değil. Tedesco'ya katılmadığım bir önemli konu da Nene'nin yerine Oğuz Aydın bana göre ön plandadır. (Sabah)

Gürcan Bilgiç: "Koca sezonun ateşi derbide yatıyor"

Maç 2-0 olduğunda mükemmele yakın bir F.Bahçe oyunu vardı. Önde baskıyı doğru yapıyorlar, rakibi ceza alanına etkili yaklaştırmıyorlar, kontrolü ellerinde tutarak pozisyon kovalıyorlardı.

Geçen haftalardaki G.Antep performansıyla maç öncesi yorumlarda "Kâbus'' olarak değerlendirilen 90 dakikayı ''Kolay'' hale getirdiler. Devre bittiğinde ciddi sarı kart problemleri vardı. Topla yüzde 66'yla oynayan Gaziantep üstünlüğünü korakorlarda sarı kartı göze alarak önlemek istediler. Alvarez, Brown ve Skriniar. Bu isimlere ikinci yarıda Oosterwolde ve İsmail de eklendi. Herkesin aklında "Mourinho virüsü geri döner mi?'' sorusu vardı. Yani; takım yine kendi birinci bölgesine çekilip skoru mu savunacaktı.

Tedesco, erken müdahalelerle hem kartlı oyuncularını korumaya aldı hem de perşembe günü 115 kilometre koşan takımına enerji aşıladı. Öne koşular azaldığında da ciddi uyarılarını yaptı. En-Nesyri ve Talisca golleriyle maça damga vurdular. Talisca neredeyse futbol hayatını bitirecek pozisyondan sonra imza gollerinden birini ağlara gönderdi. 4 golün yanına iki direkten dönen en az iki de net kaleci kurtarışın ı koyduğunuzda takım oyunundaki "Evrimi'' daha net anlatırız. Beşiktaş derbisi öncesinde istedikleri öz güveni, "Yapabiliriz'' duygusunu taraftara da yaşattı. Nene'nin sıfıra yakın etkiyle sahada yer almasına bakarsak maçı "10 kişiyle kazandılar'' da diyebiliriz. Camiayı hedefin peşine coşkuyla katacak ilk şey Beşiktaş galibiyeti olur. Koca bir sezonun ateşi bu maçta yatıyor. (Sabah)

Senin için hazırladığımız haberler