Formula 1'i yasa boğan kaza: Ayrton Senna 27 yıl önce bugün hayatını kaybetti

Bugün, motor sporları tarihinin en trajik anlarından biri olan Ayrton Senna'nın ölümünün üzerinden tam 27 yıl geçti. San Marino Grand Prix’sinde yaşanan o korkunç kazada hayatını kaybeden Brezilyalı efsane, ardında sadece kupalar değil, derin izler ve devrim yaratan bir miras bıraktı.

1960 yılında São Paulo’da doğan Ayrton Senna, daha 4 yaşındayken karting ile tanıştı. 13 yaşında ilk yarışına katılan genç yetenek, kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.

1984’te Toleman-Hart takımıyla Formula 1’e adım atan Senna, bir yıl sonra Lotus takımıyla ilk Grand Prix zaferini kazandı. Kariyeri boyunca üç kez dünya şampiyonu olan Senna, pistlerin korkusuz savaşçısıydı.

Senna, özellikle yağmurlu havalardaki olağanüstü hakimiyetiyle tanınıyordu. Bu yüzden ona “Rainman” lakabı takıldı. Virajları gaz kesmeden alması, cesareti ve teknik dehası, onu bir efsane haline getirdi. Onun deyimiyle: “İkinci olmak, sadece birinciyi kaybetmektir.”

Senna’nın hayatını kaybettiği San Marino Grand Prix’si haftasında, felaketler zinciri yaşandı. Genç pilot Rubens Barrichello ağır bir kazayla yarış dışı kaldı. Bir gün sonra ise Avusturyalı sürücü Roland Ratzenberger antrenman sırasında yaşamını yitirdi.

Senna, bu kazalar sonrası güvenlik standartlarının artırılması için Sürücüler Birliği'ni yeniden canlandırma kararı aldı. Ne yazık ki, o bu hareketin liderliğini üstlenemeden 1 Mayıs 1994’te beton bariyere çarparak hayata veda etti.

Senna'nın ölümü sonrası Formula 1 yönetimi ve FIA, güvenlik kurallarında köklü değişiklikler yaptı. Yeni alınan önlemler, o günden sonra benzer faciaların önüne geçmek için hayati önem taşıdı.

Senna'nın en büyük rakibi Fransız pilot Alain Prost idi. Ancak rekabetin ötesinde, aralarında karşılıklı bir saygı vardı. Senna’nın vefatından sonra Prost şöyle demişti:

“O öldüğünde bir yarımı kaybetmiş gibi hissettim. Biz dünyanın en iyi düşmanlarıydık. Biri olmadan diğeri eksikti.”

Michael Schumacher, 2000 yılında Monza’da Senna’nın 41 yarışlık zafer rekoruna ulaştığında gözyaşlarına hâkim olamamıştı. Çünkü bu başarı, onun en büyük ilham kaynağı olan Senna’nın ardından gelmişti.

Senna, Brezilya’da sadece bir sporcu değil, bir ulusal kahraman olarak kabul ediliyordu. Onun adı, futbol yıldızlarıyla birlikte halkın gönlünde yer buldu. Cenazesine yüzbinlerce kişi katıldı.

2010 yılında vizyona giren “Senna” adlı belgesel film, pilotun hem başarılarını hem de trajik sonunu gözler önüne serdi. Eleştirmenlerden tam not alan yapım, Senna’nın derin felsefesini ve tutkularını milyonlara aktardı.

Bugün bile F1 pistlerinde alınan her güvenlik önlemi, Ayrton Senna'nın kanıyla yazılan uyarılar sayesinde mümkün. Sadece yarışçı değil, bir dönemin vicdanı olan bu adam, ölümden bile daha hızlı bir şekilde unutulmazlar arasına girdi.