Genç hakemler neden kariyerlerini Ferhat Gündoğdu’nun eline bırakıyor?

Akın Ungan
16.01.2025 - 12:27 | Son Güncellenme: 16.01.2025 - 12:29

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'nun genç hakemlere zamansız yüklediği sorumluluklara dikkat çeken Ajansspor yazarı Hüseyin Özkök, Beşiktaş-Bodrumspor maçında yaşananları hatırlatarak bir yazı kaleme aldı.

Genç hakemler neden kariyerlerini Ferhat Gündoğdu’nun eline bırakıyor?

Hüseyin ÖZKÖK - AJANSSPOR

Beşiktaş-Bodrumspor Süper Lig karşılaşmasında MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun “prenslerinden” Mehmet Türkmen, “vermediği” penaltı ile skandal bir karara imza attı. İşin daha vahim tarafı maçta Taylan Antalyalı’ya yapılan açık, bariz, net bir faule devam demesinin ardından VAR görevi yapan Erkan Engin, kendisini VAR protokolüne harfi harfine uyan bir şekilde monitöre çağırıp hatasını telafi etmesi için fırsat da sundu. Ancak daha sonra izlediğimiz VAR kaydında görüldü ki Mehmet Türkmen gördüğünü adeta inkar etmiş ve faulün niteliğini tamamıyla yanlış değerlendirmiş. Hem de kendinden çok emin bir şekilde.

Mehmet Türkmen ve Oğuzhan Çakır, İbrahim Hacısomanoğlu federasyonu göreve geldikten sonra MHK başkanlığına getirilen Ferhat Gündoğdu tarafından yeterli Süper Lig tecrübeleri olmamasına karşın klasman oyunlarıyla büyük maçlar dahil sürekli görev almaya başladılar. Gündoğdu bununla yetinmeyerek ikiliye talimatları değiştirerek FIFA kokardı taktı. İşte FIFA kokartlı Mehmet Türkmen, son maçında amatör ligde maç yöneten bir hakemin bile yapmayacağı bir hataya imza attı.

Eğer UEFA Hakem Komitesi Başkanı Roberto Rosetti, Mehmet Türkmen’in son VAR kaydını izlesin, ona gençler ligi maçı bile vermeyebilir. Türkmen ancak göğsündeki hak etmediği FIFA kokardıyla sadece Türkiye’de maç yönetmeye devam eder.

Kariyerlerini neden Ferhat Gündoğdu planlıyor?

Diyelim genç bir hakemsiniz ve sürekli pohpohlanıyorsunuz. Geleceğin siz ve sizin gibilerin üzerine kurulacağı söyleniyor ve Süper Lig'de sürekli maç verilmeye başlanıyor. Sonra talimatlar kılıfına uydurularak size zorlamayla FIFA kokardı da veriliyor.

Hakemlik gibi yükselmenin HEYBENİZDEKİ aşağı klasmanlardan yukarıya doğru yönettiğiniz maç sayısına, önemli maçların da belirli bir plan dahilinde giderek artmasına ve dördüncü hakem olarak üst düzey hakemlerle çıktığınız maçlarda edindiğiniz tecrübelerin çokluğuna hatta görevli değilken bile seyrettiğiniz maçlardan edindiklerinize bağlı olan özel statülü bir meslekte nasıl bu kadar kendinden emin olarak bu teklifi kabul ediyorsunuz? Size bunu teklif edenlere "hayır ben bu meslekte olması gerektiği gibi yükselmek istiyorum" demek neden bu kadar zor? Bu nasıl bir özgüven? Belki gerçekten çok önemli hakem olabilecekken şimdi giderek artan bir şekilde yerin dibine sokulmaya değer mi? Aynaya bakıp doğru bir iş mi yaptım acaba diye kendinize soruyor musunuz? Mehmet Türkmen bir avukat. Acaba kendisine hukuk fakültesini bitirdikten sonra büyük ceza davaları verilir mi? Bunu bir düşünsün.

Üstüne üstlük kariyerinizi bu şekilde dizayn eden kişi meslektaşlarınızın günahına girmiş, ekmekleriyle oynamış ve sizi de yeri geldiğinde anında harcayacak liyakatsizlikte dip yapmış bir kişilik. O gidince hakemliğe bu şekilde devam edebileceğinizi mi sanıyorsunuz?

Diğer yandan bir tek benim mi dikkatimi çekti bilmiyorum. Mehmet Türkmen monitörün başında Erkan Engin'e “başka bir görüntün var mı” diye bence üst perdeden soruyor. Halbuki "hocam başka bir görüntü daha gösterebilir misin" şeklinde nazik bir konuşma dili kullanması gerekirdi.

İşte bunların hepsi başkaları tarafından zamansız yüklenen aşırı özgüvenin sonucu.

Senin için hazırladığımız haberler