Spor yazarları Beşiktaş için ne dedi? "Beşiktaş takımı ile ne sorunu olduğunu kamuoyuna açıklamalı"

Özgür Koç
09.12.2025 - 10:19 | Son Güncellenme: 09.12.2025 - 10:46

Spor yazarları, Beşiktaş'ın Süper Lig'in 15. haftasında sahasında Gaziantep FK ile 2-2 berabere kaldığı karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...

Spor yazarları Beşiktaş için ne dedi? "Beşiktaş takımı ile ne sorunu olduğunu kamuoyuna açıklamalı"

AJANSSPOR - HABER

Trendyol Süper Lig'in 15. haftasında Gaziantep FK ile 2-2 berabere kalan Beşiktaş, sıralamada üstündeki üç rakibinin puan kaybettiği haftada üst sıralara tırmanma şansını değerlendiremedi.

Spor yazarları yazılarında Beşiktaş - Gaziantep FK karşılaşmasını şöyle değerlendirdi:

Uğur Meleke: "Tam bir Rafa Silva maçıydı!"

Dün Dolmabahçe’de oynanan Beşiktaş-Gaziantep maçı bir tür Rus ruleti gibiydi aslında. Orta sahalar çok kolay geçildi, iki takım da organizasyondan çok uzak, dağınık görüntüler verdiler. Beşiktaş elbette daha fazla aradı, daha çok pozisyon buldu ama kaleci Zafer’e takıldı çoğunlukla. Orta sahaların çok kolay geçildiği, geçiş üstüne geçiş yakalanan bir gündü dün. Sahada olsa, tam bir Rafa Silva maçıydı bu bence.

Göreve geldiği günden itibaren takımını dönüştüren, Maxim’den maksimum verim alan, izlemesi büyük keyif veren Camara’yı, Bayo’yu her geçen gün geliştiren Burak Yılmaz’ı da tebrik etmek lazım çalışmalarından dolayı. (Hürriyet)

Güntekin Onay: "Bireysel hataların faturası yine büyük!"

Beşiktaş'ın her maçı Rus ruleti gibi. Takım her an gol atabilir, pozisyona girebilir ancak ortada hiçbir şey yokken de gol yiyip rakibine pozisyon verebilir! Bu durumun nedeni siyah beyazlıların güvenilir olmayan bazı oyunculara sahip olması. Dün Gökhan Sazdağı ve Emirhan bireysel hatalar ile gole sebebiyet verdiler. Büyük bir takım bu kadar çok bireysel hata ile gol yer mi? Yemez...

Sergen Yalçın bireysel hatalardan sürekli şikayet ediyor ama gerçek şu ki: Çok güvendiği Emirhan, Fenerbahçe maçında da bireysel hata ile gol yedirdi. Dün de... Yalçın’ın çok güvenip eldivenleri verdiği kaleci Ersin de hiç güven vermiyor, ekstra kurtarış yapmıyor.

Beşiktaş’ta herkes canla başla iyi niyetle savaşıyor, kazanmak için her şeyi ortaya koyuyor ancak bu kadar çok pozisyona girip de tuhaf goller yiyip kazanamıyor olmak da ilginç. Dün kaleci Zafer yediği ilk golde hatalı da olsa harika bir oyun ortaya koydu. Samimiyetle vurguluyorum; rakipler belki Beşiktaş’tan çok daha düşük tempoyla ve az pozisyona girerek oynuyor ama hiçbiri rakibe bu kadar gol ve pozisyon hediye etmiyor.

Futbol böyle bir oyun. Hata yaparsanız ve fırsatları kullanamazsanız bedelini ödüyorsunuz. Öyle bir maç oldu ki Beşiktaş kazanamadığı için üzgün ama Gaziantep de galibiyeti alamadığı için buruk ayrıldı.

Beşiktaşlı futbolcuların iyi niyetinden ve mücadelesinden kimsenin şüphesi yok. Orkun ve Cerny maçı çok istedi, Ndidi çok savaştı, Toure ve Abraham çok kaçırdı ancak büyük takım oyuncularının yapmayacağı hatalar Beşiktaş’ı yine vurdu.

Ayrıca Beşiktaş takımında telaşlı oyun ile hızlı oyun arasında bir nüans var. Siyah beyazlılar telaşlı ve bir an önce sonuca gitme telaşı ile oynuyorlar. Bu da çok fazla hata ve dağınıklık getiriyor.

İlk yarıda Beşiktaş’ın penaltı beklediği bir pozisyon var; Jota sakatlandı ve maça devam edemedi. Dün VAR hakemi olan Halil Umut Meler artık Beşiktaş takımı ile ne sorunu olduğunu kamuoyuna açıklamalı. Bir hakem bir kulüp ile sürekli bu kadar ters düşen kararlara imza atıyorsa bu durum bir izaha muhtaçtır. (Hürriyet)

Attila Gökçe: "Skor değil, maç güzel"

Kuşku da vardı, coşku da… Goller, beceriler, hatalar vardı. Hepsinde yürekler yerinden hopladı. Beşiktaş-Gaziantep FK maçı, haftanın heyecan ve telaş gösterilerinden biri olarak alkışlandı. Skora bakmadan durum 2-2 iken yazalım: İki takıma da treşekkürler. Oyuncuların tümüne alkışlar! Sahi maçın kenardaki patronlarına da bakmamız gerekiyor.

Sergen Yalçın, göreve geldiğinden beri yoğun sorunlarla uğraştı. Rafa Silva, diyelim yeter. Portekizli oyuncu, yarattığı huzursuzluk ve kopuklukla kariyerini arızaya uğrattı, Beşiktaş’ın beklenmedik puan kayıplarında da yokluğuyla önemli rol oynadığını düşünüyoruz.

Beşiktaş zirve yarışında rahatça yer bulacakken, bilinen nedenlerle geride kaldı. Dünkü maça bakarsak… O dağınık hal ortadan kalkmış gibi. Maçın akışında hatalar ve beceriler elbette eleştirilebilir. Ama Beşiktaş kazanmak için kartallar gibi savaştı. Taraftarını da ayağa kaldırarak maça ortak etti.

Burak Yılmaz, Beşiktaş’taki kısa mesaisinden sonra görevi bırakırken önemli bir karar almıştı: Artık yardımcı antrenör değil, doğrudan teknik direktör olarak çalışacaktı. Kayserispor dahil, uğradığı her kulüpte felsefesini, taktik anlayışını ve futbol vizyonunu kabul ettirdi. Gaziantep FK’daki karnesi ise yıldızlı pekiyilerle dolu. Futbolculuk kariyerinden sonra bir Burak Hoca efsanesinin de başladığını söyleyebiliriz. Yolu açık olsun.

Gaziantep attığı gollerde Beşiktaş’a oranla daha boş alanlar yarattı, çabukluğunun ödülünü aldı. Golcü Mohammed Bayo ile emektar usta Maxim de takımın patronlarıydı. Ancak konuk takımın en iyisi olarak 11 kurtarışla skor tabelasını adeta donduran kaleci Zafer Görgen’i -yediği ilk goldeki hatasına rağmen- günün kahramanı olarak selamlamalıyız.

Maç geçiş oyunu güzellikleriyle fırtına gibi geçti. Beşiktaş kazandığı toplarla Gaziantep FK yarı sahasında baskı kurup set oyununa dönmek istedi.

Ancak hücumda top kayıplarıyla hak ettiği yeterli golü bulamadı. Beşiktaş’ta iyiler çoğunluktaydı ama ilk golde en önemli hatayı yapan Gökhan Sazdağı ve stoper arkadaşlarının da topluca başarısız olduğunu söylemeliyiz. Öte yandan aynı savunmacıların hem korner ve serbest vuruşlarda hem de akan oyunda fazladan hücumu desteklemeleri takdire değer. Beşiktaş’ta Orkun, Cerny, El Bilal Toure, oyunun liderleriydi. Beklenen galibiyeti bulamadılar ama, galiba kendilerini buldular. (Milliyet)

Cem Dizdar: "Hatayı affetmedi!"

Çoğu maçın ilk devresinin aksine kaydadeğer epey şey oldu dün akşam maçta. Ancak olması beklenenler olmadı da savunmacıların karşılıklı hatalarından geldi goller. Beşiktaş’ın devre boyunca rakibini sıkıntıya sokacak ciddi hücum örgütleme gayretleri topu kapma girişim başlangıçlarında yaptığı faullere takıldı daha çok.

Devre boyu topla daha çok oynayan Beşiktaş’sa da uygun fırsatları kollayan Antep’ti. Nihayet 30’a doğru beklenmedik biçimde hareketlendi oyun! Orta saha savunmaları iyiden iyiye gevşedi ve haliyle hızlı geçişlere, özellikle devrenin son dakikalarında iki kalecinin karşılıklı kurtarışlarına tanıklık ettik hep birlikte. İkinci devre fazladan şeyler olacaktı, belliydi… Öyle de başladı sonuçsuz kalan ilk Beşiktaş atağıyla.

Maç adeta yapılanları, yapılamayanları açısından Antep kalecisi Zafer Görgen ile El Bilal Toure arasında geçiyordu. Ne var ki, ilk devrede olduğu gibi 60’a doğru oyuna dönen Antep ilkinde Gökhan Sazdağı’nın pozisyon hatasını değerlendirmiştiç. Aynı isim olan Muhammed Bayo bu kez de Emirhan Topçu’nun benzer hatasını affetmedi ama Beşiktaş bunu da Tammy Abraham ile çabuk telafi etti. Gollerin ardından oyunun Beşiktaş lehine daha da tempolanmasını bekleniyordu.

Ne var ki gerek kenarda gerekse saha içindeki yersiz gerginlikler tempoyu süratle düşürdü. Geriye fırsat pozisyonları kalmıştı ve onlar da goller de olduğu gibi daha çok ‘’bireysel hatalara’’ bağlıydı. Maç boyu 31 orta 29 şut ile savurgan bir hücum kompozisyonu sergileyen Beşiktaş kendi sahasında istediği galibiyeti alamadı. Şimdi önemli eksikleri olan Trabzon maçını beklemeye başladılar. Bu haliyle ‘’maç kazanma’’ konusunda pek de vaatkar olmayan Beşiktaş için Trabzon maçı ‘’eşik maçı’’ olabilir. Maç sonu tribünden cılız da olsa yükselen ‘’Yönetim istifa’’ sloganı o maçın ardından daha da gürleşebilir... (Fanatik)

Serkan Akcan: "Hatalar oyunu"

Beşiktaş iki haftadır temposunu gözle görülür şekilde yükseltti. Hem Karagümrük hem de dün gece Gaziantep FK’ya karşı çok fazla gol girişiminde bulundu. Geçen hafta Karagümrük kalecisi Grbic, dün ise Gaziantep file bekçisi Zafer sezonun kurtarış rekorlarını kırdılar. Beşiktaş şayet bireysel hatalarını azaltabilse bu temposuyla maçları çok daha rahat domine edebilir.

Ama bir Emirhan, bir Rıdvan, Gökhan Sazdağı üstüne Ndidi’nin yaptığı basit bireysel hatalar Beşiktaş’ı maç boyunca bir türbülansın içinde tutuyor. Hatadır yapılır ama çabuk toparlanabilmek önemli ne var ki Beşiktaşlı futbolcular üzerinde bu hataların etkisi nedense 90 dakika boyunca sürüyor. Gaziantep FK Burak Yılmaz ile taktiksel açıdan hayli esnek bir yapıya kavuştu. Beşiktaş deplasmanında Burak hoca kendi sistemi açısından en vazgeçilmez futbolcusu Melih’ten yoksundu. Onun yokluğunda orta sahada Ogün ile Camara’yı kullandı, Kozlowski’yi sağ Maxim’i de sol iç koridorda konumlandırarak Beşiktaş’ı önde değil daha derinde karşıladı.

Sergen hocanın beklediğinden daha yumuşak bir karşılama olmasına rağmen Beşiktaşlı futbolcuların bireysel hataları Gaziantep’in işini kolaylaştırdı ve deyim yerindeyse Burak hocaya iki tane gol hediye etti. Beşiktaş sezon başına oranla temposunu yükseltti, futbolunu geliştirdi ama Sergen hoca bireysel hatalara çözüm üretemediği sürece tüm olumlu istatistikler çöpe gidiyor. Dün Beşiktaş tam 29 şut çekip 13 isabet bulmasına ve 3,05 gibi yüksek bir gol beklentisi yaratmasına rağmen maçı berabere bitirmek zorunda kaldı. (Fanatik)

Ali Gültiken: "Anlatılamaz bir nokta artık"

Gaziantep maçı çok enteresan istatistiklerle tamamlandı. Beşiktaş bu sezon en çok hücum yapan iki takımdan biri olarak maçı tamamladı. İsabet oranında da kaleyi tutan toplarda yine bu sezonun en çok isabet kaydeden iki takımından biri oldu. Buna karşılık G.Antep kalecisi Zafer Görgen, bu sezonun en çok kurtarış yapan ismi olarak Beşiktaş maçını geride bıraktı. Bir diğer çarpıcı durum da Beşiktaş'ın bu sezon yaptığı bireysel savunma oyuncusu hatalarıyla 7. golünü yemiş olmasıydı. Bunlar aslında bize şunu tarif ediyor; Beşiktaş, maçı çok daha önce kazanarak bitirebilecek pozisyonları bolca üretti. Ya kaleci Zafer'i geçemediler ya da daha fazla gol atacak beceriyi ortaya koyamadılar. Hücum zenginliği Beşiktaş açısından iyi diyebileceğimiz maç oldu. Neredeyse tamamen kontrolünde ve üretken olarak tamamladı. Ama kalenizde bu kadar gol gördüğünüzde bunlar işinizi zorlaştırıyor. Bu kadar çok bireysel savunma hatası yaptığınızda da geriye düştüğünüz maçlar daha çok gayret isterken üzerinizde büyük de baskı yaratıyor. Beşiktaş hücum yönünü geliştirip bir şeyler inşa ederken savunmada bu kadar basit hatalar yapmamalı. Futbol önce savunma güvenliği, sonra kazanma felsefesi üzerine inşa ediliyor. Beşiktaş gibi takımın 4 maç üst üste iç saha karşılaşması kazanamaması da anlatılamaz bir noktaya geliyor. (Sabah)

Fatih Doğan: "Acı gerçekler..."

Beşiktaş, Gökhan'ın topu ayağının altından kaçırdığı talihsiz hatasıyla ilk golü kalesinde gördü. İlk golünü de rakibin bariz geri pastaki bireysel hatasıyla buldu. Toure'nin gayreti ve fırsatçılığından daha çok, 2 golle Bayo'nun sahanın yıldızlığına soyunması dikkat çeken bir eşleşmeydi. Gaziantep'in erken golü bulması ve 35'e kadar dinamik ve aktif görüntüsü ön plandaydı. Defansı ve orta sahayı sağlam tutup geçiş yolarını iyi kapattılar. 35'te bariz geri pas hatasını yapmasalar Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunla gol bulması çok olası gözükmüyordu. Kaptan Orkun, üzerindeki yük, oyundaki stres ve hırsının etkisi olacak, kırmızının etrafında çok dolaştığı anlar oldu. Beşiktaş'ın kontrolsüz değil ama kontrollü hırsa ihtiyacı olduğu anlar çok oldu. Soyunma odasından dönüşte bu hırs hissedildi. Sadece Beşiktaş değil yükselen hırs ve tempoya cevap vermeye çalışan Gaziantepli futbolcular da oyundan düşmedi. Abraham oyuna girdi, golünü attı ama biriki pozisyonda da kaçırdı. İkinci yarıdaki oyun, oyun olarak umutlandırmış olabilir. Jota'nın pozisyonunda mutlak vuruş esnası ve sonrasında rakibin müdahalesi, bir penaltıyı gerektirirdi ama ne hakem ne de VAR yine bir penaltıyı görmezden geldi. Ancak büyük resme baktığımızda Dolmabahçe, Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş için adeta deplasman... Acı gerçek bu. Beşiktaş kendi evinde de her maçı kazanmıyor, sık sık puanlar kaybediyor. Kendi evinde kazanamayan bir takımın lig ya da başka bir kulvarda hayalleri olabilir mi? Olamaz... Maalesef Beşiktaş kan kaybediyor. Aralık, Kasım derken Ekim ayında lige havlu atmış bir Beşiktaş izliyoruz. Bahanelerin, mazeretlerin gölgesinde... (Sabah)

Senin için hazırladığımız haberler