Kadıköy’de Bir Gece: Coşkunun, Cesaretin ve Aklın Zaferi

Ali Bozkurt
13.08.2025 - 12:45 | Son Güncellenme: 13.08.2025 - 13:00

Kadıköy’de tarihi gece! Mourinho’nun planı, İrfan Can’ın kritik kurtarışı ve Talisca’nın dönüş golüyle Fenerbahçe, Feyenoord’u devirip 4.5 milyon Euro kazandı.

Kadıköy’de Bir Gece: Coşkunun, Cesaretin ve Aklın Zaferi

Adil YILDIZ- AJANSSPOR

Kadıköy’de dün gece oynanan Fenerbahçe–Feyenoord karşılaşması, yalnızca bir rövanş mücadelesi değil; bir karakterin, bir dönüşümün ve bir inancın sahaya yansımasıydı. Jose Mourinho’nun sahaya sürdüğü ilk 11, alışılmış yıldızlardan değil, mücadeleye aç, atletik ve ön alan baskısına yatkın oyunculardan oluşuyordu. İrfan Can Kahveci ve Oğuz Aydın gibi teknik kapasitesi yüksek isimlerin yedek kalması, Mourinho’nun bu maçta tercih ettiği “önce fizik, sonra zeka” anlayışının açık bir göstergesiydi.

Maçın ilk dakikalarında Feyenoord’un bulduğu gol, Kadıköy’ü kısa süreli bir sessizliğe gömdü. Ancak bu sessizlik, fırtına öncesi bir sükûnetti. Archie Brown’un kafa golüyle gelen eşitlik ve hemen ardından Jhon Duran’ın bitirici vuruşu, Fenerbahçe’nin sadece skoru değil, oyunun ruhunu da ele geçirdiğini gösterdi. Bu iki gol, Mourinho’nun planının sahada nasıl vücut bulduğunu kanıtladı. Fred’in ceza sahası dışından attığı gol ise Feyenoord’un direncini kırdı ve Kadıköy’ü ayağa kaldırdı.

Ancak gecenin gerçek kırılma anı, skor 2-1 iken yaşandı. Feyenoord’un sol çaprazdan bulduğu net pozisyonda, kaleci İrfan Can Eğribayat sol ayağıyla yaptığı refleks kurtarışıyla adeta maçın kaderini değiştirdi. O an, Kadıköy’de binlerce taraftarın yüreği durdu, sonra yeniden çarpmaya başladı. O kurtarış, sadece bir pozisyon değil; bir dönüm noktasıydı. Ve bu performansıyla İrfan Can, gecenin adamı oldu. Sadece kurtarışıyla değil, maç boyunca gösterdiği liderlik ve özgüvenle de takımın arkasındaki görünmez duvarı oluşturdu.

Fenerbahçe’nin geçen sezona göre en büyük farkı, daha atletik ve daha istekli oyunculara sahip olmasıydı. Bu takım, sadece topun peşinden koşmuyor; rakibin nefesini kesiyor, oyunu boğuyor ve her topa “bizim” diyerek saldırıyor. Ön alanda yapılan pres, Feyenoord’un pas trafiğini felç etti. Fred’in orta sahadaki liderliği, Semedo’nun dinamizmi, Duran’ın bitiriciliği ve En-Nesyri’nin sürekli tehdit oluşturan koşuları, Mourinho’nun sahaya sürdüğü planın ne kadar işlediğini gösterdi.

Ve elbette 12. adam… Tribünler, bu takımın arkasındaki görünmez güçtü. Maç boyunca susmayan, geri düşüldüğünde bile inancını yitirmeyen taraftar, Kadıköy’ü yeniden bir futbol mabedine çevirdi. Duygu Özdin anması, 1907 balonun gökyüzüne bırakılması, sadece bir maç atmosferi değil; bir aidiyet duygusunun dışavurumuydu. Bu takım, arkasına tribünleri aldığında sadece futbol oynamıyor; bir ruhu sahaya taşıyor.

Sakatlıktan dönen Talisca’nın son dakikada attığı gol, bu gecenin duygusal zirvesiydi. Topu kazandığı anda ceza yayında yaptığı yerden vuruş, bir maestro dokunuşuydu. Bu gol, sadece skoru değil, Kadıköy’ün duygusunu da mühürledi. Talisca’nın dönüşü, Fenerbahçe’nin derin kadrosunun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Romanya Futbol Federasyonu’ndan Istvan Kovacs’ın yönettiği maçta hakem performansı da dikkat çekiciydi. Sakin ve kararlı bir yönetim sergileyen Kovacs, VAR kararlarında tutarlıydı. Özellikle En-Nesyri’nin ofsayt pozisyonunda teknolojiye güvenildi ve karar doğru çıktı. Bu da maçın temposuna ayak uyduran bir hakem yönetimiyle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.

Feyenoord ise topa sahip olsa da sakin kalamadı. Van Persie, “Fenerbahçe fırsatçılığı ve ölü toplardaki etkinliğiyle bizi yıktı” diyerek farkı kabul etti. Hwang’ın “Onlar kadar iyi değildik” sözleri, sahadaki üstünlüğün itirafıydı.

Sonuçta Fenerbahçe, sadece Feyenoord’u geçmedi. Kendi sınırlarını, kendi korkularını ve kendi geçmişini de geride bıraktı. Bu takım artık daha cesur, daha coşkulu ve daha inançlı. Mourinho’nun liderliğinde, hem teknik hem duygusal olarak bir sınavı geçti. Şimdi sırada Benfica var. Ama bu gece, uzun süre hafızalardan silinmeyecek. Çünkü bu gece, Kadıköy’de sadece futbol değil; bir ruh, bir inanç ve bir zafer oynandı.Bunun yanında da 4.5 milyon Euro da kasasına koydu.

Senin için hazırladığımız haberler