Kadınlar için sporun SES’i!

Kadınları spor dünyasına kazandırmak adına dikkat çeken çalışmalar yapan SES Spor Kulübü kurucularından Ezgi Kırılmaz, Radyospor’da katıldığı “6.Adam” programına özel açıklamalara imza attı.

Aslında çok basit bir ihtiyaçtan doğdu. Yetişkin kadınların düzenli spor yapabileceği, maçlara çıkabileceği bir alan yoktu. 2016'da biz Ses Spor Kulübü'nü kurana kadar. Bizde dedik ki neden sadece çocuklar, gençler ve profesyonel sporcular sahada ? Kadınlar da sahada olmalı, düzenli bir şekilde burada mücadele etmeli. Bu mücadeleyi tatmalı. 2016'da 2 Kadın antrenör olarak bu hayali kurduk. Bu şekilde yola başladık

Bugün de binlerce kadınla sahadayız. Bir kadın topluluğu şeklinde sahada olmak önemli bizim için. Şu an geriye dönüp baktığımızda da şey diyoruz; demek ki bu ihtiyaç gerçekmiş.

İhtiyaç büyükmüş ve bugün de bu noktadayız.

Şimdi şöyle şuan da çalışmalarımıza İstanbul ve Antalya olarak iki farklı şehirde devam ediyoruz.

Voleybol, basketbol, fitness, pilates gibi branşlarımız var. Ve bu branşlarda toplam aktif 700'e yakın sporcumuz var.

Yani, bugüne kadar 9 senelik süreçte de toplam 6 bin kadınla da buluştuk.

Bu kadar hızlı büyümesinin sebebi dediğim gibi, bu çok ciddi gerçek bir ihtiyaçtı.

Bunu bir kere doldurmuş olduk. Bunun yanı sıra Ses, sadece toplanıp spor yapılan bir kulüp değil. Bunun ötesinde biz aslında bir kadın dayanışması, kadın dayanışması platformu.

Burada kadınlar birlikte eğleniyor, birlikte büyüyor, birlikte hayatın zorluklarını göğüslüyor.

Aslında bizim sırrımızda bu sadece antrenman veya maç değil, gerçek bir bağ var. Bu bağda bizim hızlı büyümemize sebep oluyor.

Biz, şöyle bir misyonu da devam ettiriyoruz, tüm kadınlara hangi spor tecrübesinde olursa olsun gerçekten değer veriyoruz. Mesela, bahsettiğimiz selamıyla başladığımız Selin,

bizim lisanslı federasyon takımı sporcumuzdu. Bizim için ne kadar kıymetli olduğunu anlatamayız. Ama öte yandan, bizimle ilk defa spora başlamış, hiç bir spor tecrübesi olmamış

bir kadın sporcumuz da Selin kadar değerli. Bu bizim için önemli bir hedef aslında, her kadına onların verdiği her bir dakikanın ne kadar önemli olduğunu anlatarak yolumuza devam ediyoruz.

Aslında reklam bütçemiz yok. 9 Yıldır da ağızdan ağıza yayılarak kendimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bunlar aslında sportif alanın dışındaki kısımlar, bir de Ses'te sportif alan olarakta şunları yapıyoruz;

Alanın da eğitimli uzman koçlarımız var, yani kadınlarımız amatör olabilirler ama spor kulübümüz profesyonel bir şekilde çalışmalara devam ediyor 12 ay boyunca düzenli antrenman yaptırıyoruz kadınlara.

Yılda 9 ay boyunca da profesyonele yakın bir deneyim olan Ses Kadın Ligi'nde maçlara çıkıyoruz. Dediğim gibi bir kaç tane böyle özel takımımız var Bunlar federasyonda hem Türkiye Voleybol Federasyonu Liglerinde

hem Türkiye Basketbol Federasyonu Liglerinde mücadele ediyorlar. Ve bizim aslında en değer verdiğimiz turnuvalar olan veteryan turnuvalarına katılıyoruz, 35 yaş üzeri eski sporcuların veya bizim gibi spora daha sonra başlamış kadınların da katıldığı turnuvalara katılıyoruz.

Şimdilik bu branşlarla devam ediyoruz ama çok yakında futbol ya da başka branşlarda da kadınlara İnşallah daha fazla alan açmak istiyoruz.

Tabii ki kadınlar için spor da özel bir alan yaratmak... bu girişim çok kolay olmadı. Şuan bir çok kadın yetişkin veya erkek için organizasyonlar var, ancak dediğiniz gibi 9 sene önce sadece kadınlar için birden fazla branşta birden fazla şehirde çalışma gösterecek kulüp sadece hayaldi.

Biz bu hayali gerçekleştirirken ne yazık ki spor camiasından da pek bi destek göremedik. Aksine hep olumsuz yorumlar gördük. Tabii ki vazgeçmedik ama, salon bulmak, bütçe sıkıntılarını aşmak, kadınlar bu yaşta performans sporu yapamaz. Gibi önyargılarla mücadele etmek hiç kolay değildi.

Ama her yeni kadın, sahaya adımını atarken ki o heyecanı bizi motive etti. Bu hayal gittikçe büyüdü gittikçe büyüyen bir topluluk haline geldik. O yüzden işte zaman zaman vazgeçme noktasına gelsekte çok şükür hiç bir zaman vazgeçmedik diyebilirim.

Şimdi öncelikle, hiç bir seçim yapmıyoruz. kadınlara, yani bütün kadınlara eğer sağlık problemleri yoksa kapılarımız sonuna kadar açık.

kadınlar bazen hayatın zorlukları sebebiyle spora devam edememiş oluyorlar. Spor yaşantıları başlamış, ama spora devam edememiş oluyorlar.

Mesela lise ve üniversite yıllarında lisanslı sporculuk deneyimi olmuş arkadaşlarımız var. Ama ekonomik, toplumsal rollerdeki evlilik, annelik gibi sebeplerle spora ara veriyorlar. Bu kadınlar bizimle yeniden sahaya çıkıyorlar.

belkide sporcularımızın yarısı bu kitleden oluşuyor. Bir diğer kitleyse aslında, bu fırsata hiç erişememiş kadınlar. Belki bulundukları şehirde; kadın takımı, kız çocukları için bir organizasyon yoktu. Belki, toplumsal baskılarla,maddi yetersizliklerle spora hiç başlayamamışlardı.

Kitlemizin yarısı da bu kadınlardan oluşuyor. Bu kadınlarda hayallerini gerçekleştirmek için Ses'e geliyorlar.

''Hem hayallerini gerçekleştirmek isteyenler, hem hayalleri yarıda kalanlardan oluşan bir ekibiz'' diyebiliriz.

Burada yaş sınırı yok. Biz 18 yaş üstü bir kulübüz ve burada hiyerarşi de yok. Her kadın kendi güçlü yönlerini keşfediyor. kendisini ait hissedebileceği takımla buluşuyor.

Farklı profillerimiz var, spor tecrübesine göre, eskiklerine göre, güçlü yanlarına göre, aslında burada herkesin motivasyonu farklı tabii ama amaç hep aynı birlikte sahada olmak diyebilirim.

Evet aslında bir kaç yerden hedeflerimiz var diyebilirim. 1.si her katılımcının,her kadının maç deneyimi yaşamasını sağlıyoruz. Söylediğiniz gibi yani tek taraflı bir spor kulübü değiliz.

Lisanslı sporcularımızdan, profesyonel takımlarımız da var. Ses Kadın Ligi'nde mücadele eden, daha önce belki spor hayatı olmuş kadınlar da var. İlk defa belki de bizimle spora başlayanlar için de organizasyonlarımız var. Buna bizim sporcu hedeflerimiz bir de aslında Ses Stuff tarafında da hedeflerimiz var. Biz kulübü 2 kadın antrenör olarak kurduk.

Kurucu başkanlar olarakta 2 kişiyiz. Aslında hiyerarşi yok derken, bizim aramızda ki ilişkiden de bu başlıyor. 2 eşit paydaş olarak kulübün kurucusu olduk. Şuan da 20 tane çalışanımız var. Bu 20 çalışanın 17'si veya 18'i kadın. Çok ciddi bir kadın istihdamı demek. bu da bir çok aslında spor kulübünde görmediğimiz, spor yöneticisi kadın, antrenörleri kadın, kurucuları kadın. Bu da çok ciddi bir hedef aslında bizim için, yani hem sporcu bazında hem de sporda kadın istihdamı bakımından da ciddi hedeflerimiz var diyebilirim.

Tabii ki çok fazla alıyoruz Burak bey. Hem erkeklerden, hem yetişkin erkeklerden hem de aslında bir şekilde tanıştığımız, bir şekilde birlikte sahada olduğumuz kişilerden, hem çocuklar için, gençler için de böyle bir organizasyon yapma talebini alıyoruz, ancak biz her zaman odağımızı tek bir noktada tutmaya çalışıyoruz.

Biz, yetişkin kadınlar alanında uzmanlaşalım. Bu alanda uzmanlaşmış bir kulüp olarak tanınalım istiyoruz. Biraz da içimiz rahat açıkçası hem erkekler için, hem çocuklar için, gençler için çok fazla seçenek var zaten halihazırda, o yüzden de biz de kendi alanımızda ilerlemek için bu taleplere şimdilik olumsuz yanıt veriyoruz.

Yani aslında dediğim gibi, iki farklı uzmanlık alanı bence kız çocuklarıyla çalışmak. Ben yaklaşık 10 sene basketbol antrenörü olarak çocuklar ve gençlerle çalıştım, ama ikisi farklı bir alan.

Biz aslında yetişkin kadınlarla çalışırken kız çocuklarına yönelik bir çalışma yapıyoruz. O da şu şekilde oluyor, dolaylı yönden oluyor; bir şekilde etrafındaki büyüklerinin, annelerinin, teyzelerinin, halalarının, ablalarının yetişkin hayatı boyunca spora devam ediyor olmaları, sporu hayatlarında tutuyor olmaları, kız çocukları için 1.dereceden iyi bir örnek olmak.

Tabii ki profesyonel sporcular her zaman gözde, her zaman onların fanları olacak, her zaman onların takipçisi olacak, hayranları olacak o ayrı ama, kendi apartmanında, kendi ailesinde, kendi çevresinde spora devam eden kadınları görmek bence kız çocukları için inanılmaz bir motivasyon kaynağı. Biz aslında bununla da gurur duyuyoruz. Yaptığımız işte sporcularımıza da bunu söylüyoruz. Her biri birer idol, her biri birer kız çocuğuna örnek. Bu şekilde aslında kız çocukları için de dolaylı yoldan bir projeye devam ettiğimizi düşünüyoruz. Ama ayrı bir çalışma şimdilik düşünmüyoruz dediğim gibi.

Tabii ki çok var böyle an, Ben yani 3.kademe

basketbol antrenörüyüm. Çok farklı yerlerde basketbol antrenörü olarak kariyerimi devam ettirdim. Ortağım içmimarlık mezunu ben psikoloji mezunuyum. Spor psikologluğu yaptım bir dönem devam edebilirdim ama, bu kadınlarla yaşadığımız hikayeler bizi çok motive etti o kadar çok işimize bağladı ki biz farklı kariyer seçeneklerini bir kenara bırakarak bu yolda devam etme kararı aldık.

Mesela 40 yaşında ilk defa antrenman tişörtünü giyip ilk servisini atan kadınlar oluyor. Orada ki heyecan, orada ki mutluluk sadece topun filenin diğer tarafına geçtiğinde yaşadığı haz, inanılmaz bir deneyim oluyor bizim için.

Ya da daha önce profesyonel basketbolcuyken üniversite sebebiyle, evlilik ve çocuk sebebiyle ara vermiş, 15 sene sonra tekrar parkeye adım atan kadınlar. Bir de bunların saha dışındaki hikayeleri var saha içinde böyle anların dışında saha dışında da böyle hikayeler var.

Çok fazla duyuyoruz mesela şehir değiştirmek istiyor İstanbul'dan gitmek istiyor, gideceği şehirde Ses gibi bir organizasyon bulamam, ''Yalnız mı kalırım ?'' ''spora devam edemezsem ne yaparım ?'' gibi söylemler oluyor.

Onlar için de artık Antalya seçeneğini sunuyoruz.

Birlikte iş kuranlar var, birlikte eve çıkıp maddi zorlukları beraber üstlenen kadınlar var. Çocuk bakımları için birbirine destek olan tek ebeveyn anneler var. Bazen şöyle birşey oluyor bir kız antrenmana girdiğinde, diğer arkadaşları onun çocuklarıyla ilgilenebiliyorlar.

Maçlarda benchte annesi oyuna girdiğinde diğer arkadaşları yardımcı olabiliyor.

Bunun gibi bir sürü hikaye var. ''Terapi gibisiniz'' cümlesini duymak mesela rutinimiz oldu, yine de ben bir psikolog olarak terapinin yerini hiçbirşeyin tutmayacağını söylemek isterim ama, bunun gibi birsürü hikayemiz var tabii ki burada sporcularımızın özel hayatına dair bilgi paylaşmamak için uzun uzun anlatmıyorum ama, bu hikayeler gerçekten bizim için çok önemli.

Evet farklı illerde de çalışmamıza devam etmek istiyoruz ama bizim birazcık böyle sporculuktan gelme alışkanlığımız sanıyorum. Bazı şeyleri oturtmadan, bazı teknikleri oturtmadan diğer tekniğe geçmek istemez ya sporcular ya da periyotlama yaparlar sezon öncesi antrenman bitmeden sezona başlamazlar, biz İstanbul ve Antalya'da daha kalıcı hale, daha bilinir duyulur hale gelmeden başka şehirlere geçmek istemiyoruz.

Bu hayallerimiz de tabii ki daha fazla şehre, daha fazla kadına ulaşmak var.

Teşekkür ederim, yani güzel iltifatlarınız için de sonunda yine teşekkür ederim ama çok sağolun.

Şimdi bir ilki gerçekleştirdik, hani bu hem bize bir gurur veriyor aslında, girişimi projede öncü olmak. Hem de büyük bir sorumluluk veriyor. Yani bizim arkamızdan gelen bazen sporcularımızın açtığı yerler bazen bizleri görüp farklı şehirlerden bize ulaşıp 'biz bulunduğumuz şehirde bu organizasyonu yapmak istiyoruz nasıl yapabiliriz ?'' diye arayıp soranlar, bunlar bize çok büyük gurur veriyor, ve tabii çok ciddi bir sorumluluk veriyor.

Tabii ki Ses bizim için bir kulüp değil sadece. Bizim nefes aldığımız, bizim kadınlarla beraber kız çocuklarına ilham olduğumuz, bulunduğumuz yerde sahada olduğumuz kadınlarla diğer kadınlara ilham olduğumuz, dayanışmanın, sporun birleştirici gücünün ve aslında kadınların birbirini yukarı çektiği halin gerçek bir kanıtı.

Biz yola çıkarken, sporda başka bir dünya mümkün sloganıyla aslında çıkmıştık. Bu konuda da hem hiyerarşi olmaması, hem eşitlik, hem adillik, hem de güvenilir bir spor ortamı yaratmak gibi misyonlarla devam etmiştik.

Bu bizim için çok değerli, birlikte kadınlara ses oluyoruz diyebiliriz aslında.