Kemal Aslan: "Aykut Hoca Konuşulmadı, Gündem Birlikti"

Orhan Gülek
29.09.2025 - 18:54 | Son Güncellenme: 29.09.2025 - 19:03

Fenerbahçeli eski futbolcu Kemal Aslan, camia buluşmasından güncel Fenerbahçe gündemine kadar birçok konuda Radyospor'a samimi açıklamalarda bulundu.

Kemal Aslan: "Aykut Hoca Konuşulmadı, Gündem Birlikti"

AJANSSPOR - HABER

Fenerbahçeli eski futbolcu Kemal Aslan, hafta sonunda Fenerbahçeli Eski Futbolcular Vakfı tarafından düzenlenen ve camianın efsane isimlerini bir araya getiren organizasyonla ilgili Radyospor'a özel röportaj verdi.

Kemal Aslan, Radyospor’da Salim Manav’ın konuğu oldu ve Fenerbahçe gündemine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

İşte Kemal Aslan’ın açıklamaları

Hafta sonunda önemli bir organizasyon vardı. Fenerbahçeli eski futbolcular vakfı’nın düzenlemiş olduğu organizasyon.

Kemal Aslan: Şöyle zaten biz hep kendi aramızda buluşur, toplanır, sohbet ederiz. Yani, bizim 80 kuşağı öyle. Bizden önceki abilerimiz, hocalarımız, onlar da kendi aralarında toplanıyor. Devamlı yaptığımız bir organizasyon bunlar. Hatta, sen de hatırlarsın, 4-5 ay önce Gelsenkirchen’e gittik. Orada Schalke’li eski oyuncularla bir hazırlık maçı yaptık. Bu tarz organizasyonları yapıyorduk. Tabi ilk kez böyle 3-4 jenerasyonun bir araya gelmesi, çok güzel bir görüntü oluşturdu. Sohbet ettik. Büyüklerimizle, hocalarımızla, büyük efsanelerimizle beraber olmaktan, en alt kuşak olarak, çok büyük keyif aldık. Onlar da bizimle zaman zaman istişare ediyorlar, sohbet ediyoruz. Rıdvan Hoca’nın önderliğinde böyle güzel bir organizasyon oldu. Zaten açıklama yapıldı. Rıdvan Hoca gerekli açıklamayı da yapmıştı. “Birlik beraberlik, bir arada olalım, bu yemekleri sıklaştıralım” diye kendi aramızda bir sohbet ve güzel bir görüntü oldu.

Onların konuşacağı yeri değil zaten

Güzel bir sohbet oldu. Aykut Hoca ve Oğuz Çetin gibi, Rıdvan Dilmen gibi camianın önemli isimleri vardı. Taygun Erdem vardı, siz vardınız. Bunun dışında ismini sayamadığım kişiler de var. Bunun dışında Fenerbahçe’nin güncel durumu konuşuldu mu? Son olarak da teknik direktörlük görevinde bir değişim olursa Aykut hocanın ismi geçiyor. Aykut hocayla bu konu konuşuldu mu?



Kemal Aslan: Bu konulara hiç girilmedi. Genel olarak eski sohbetler, muhabbetler, eski anılar konuşuldu. Bir arada herkes birbirini gördü. Hani 40-50 kişilik bir ortamda “şu hoca olsun, bu hoca olmasın, şu şöyle olsun, bu böyle olsun” gibi bir durum söz konusu değil. Onların konuşacağı yeri değil zaten. Önemli olan onların bir araya gelmesi.

Camiadaki tansiyonu düşürmeli

Güncel Fenerbahçe’yi değerlendirdiğinde yorumun ne olur? Antalyaspor’a karşı 2-0 Fenerbahçe maçı kazandı.



Kemal Aslan: Yönetim değişikliği var, yeni antrenör geldi. İşte yeni gelen oyuncular var. Bir değişim sürecinde kulüp. Yıllardır beklenen şampiyonluk olmuyor. Bu tür durumlarda önemli olan maç kazanmak. Yani kazandığınız maçlar, camiaya nefes aldırır, teknik direktöre nefes aldırır, yönetime nefes aldırır, taraftarın tansiyonu düşer. Bu tür geçiş dönemlerinde maç kazanmak önemlidir. Tabi ki Fenerbahçe’nin, yani takım olarak bundan sonraki süreçte çok çok ihtiyacı olan şey, daha taraftarın beklentisine cevap verebilecek bir oyuna dönüşmesi. Maç kazanmak önemli. Fenerbahçe de dün bunu başardı Antalyaspor karşılaşmasında. Bundan sonraki karşılaşmalarda bu maç kazanmanın özgüvenini artırarak devam etmeleri gerekiyor ki o sakinlik otursun, taraftarın desteği takımın üzerine geçsin, o sinerji oluşsun. İşte dün Başkan Sadettin Bey maçtan önce bir konuşma yapmış. Çok önemli, çok kıymetli. Çünkü onu dinleyen herkes gaza geliyordur. “Oynasam mı?” diye düşünmüştür. Bunlar önemli şeyler. Yani şu süreci Fenerbahçe, özellikle oyuncu grubu, sahaya koyacağı performansla, camiayı, camiadaki tansiyonu düşürmeli. Önemli olan bu. Dün Sadettin Bey de konuşmasında söylemiş zaten. Fenerbahçe tribünleri, Fenerbahçe camiası hep şunu beklemiştir: “Siz elinizden gelenin en iyisini yapın, taraftara bu geçsin. Sonuçta ne olursa olsun. Aslında bence en önemli nokta burası.

Camia, kaotik bir ortamdan geçiyor. Sadettin Bey de birlik beraberlik çağrısını da her fırsatta vurguladı. Hem seçim sürecinde, hem de dünki konuşmasında. Peki, 6 puanlık bir fark var. Galatasaray, Alanyaspor’u deplasmanda mağlup etti. Oyunsal anlamda eleştirildi. 6 puanlık fark kapanabilir mi?



Kemal Aslan: Kapanır kardeşim. Daha 6-7 hafta olmuş, daha bir sürü maç var yani. Klasik bir cümle var: “Daha köprünün altından çok sular geçecek”. Önemli olan işte bu değişim süreçlerinde buraları kazasız geçmek, kazasız atlatmak çok kıymetli. Çünkü bu kaotik ortam, değişim süreçlerinde alacağınız her bir puan o kadar çok kıymetli ki, yani rakibinizle oynayacaksınız, rakibiniz bir yerde takılır, siz 2-3 maç seri yaparsınız, bir anda puan farkı değişebilir. Yani bunlar olabilir. İşte burada oyuncu grubunun reaksiyonu çok kıymetli. Tabi “oyuncu grubunun reaksiyonu kıymetli” derken, oyuncu grubunun o reaksiyonu gösterecek sağlıklı ortamı da yakalamak gerekiyor. İşin özeti, her hafta 3 günde bir maç var. Kazandığınız her maç, sizin tansiyonunuzu düşürür. Önünüze daha iyi bakmayı sağlar. Dün bir puan kaybı olsa işte bu ortam, gün geçtikçe daha da alevlenecekti. İşte kazanılan puanlar, biraz önünüze bakmak için bulutları dağıtır. Bulutların dağılması lazım Fenerbahçe’de.

Onlarla ilgilenmem gerekiyordu

Sportif direktörlük görevinde bulundun, futbolu bıraktıktan sonra çeşitli görevler yaptın. Son durum nedir? Gelen teklif var mı sana? Planlaman nedir? İstanbuldasın.

Kemal Aslan: Ben biraz özel durumlardan dolayı geride kalmam gerekiyordu. Benim ikiz çocuklarım var. Onlarla ilgilenmem gerekiyordu. Teklifler oldu ama bu süreçte biraz aileme vakit ayırmam gerekiyordu. Tabi son geride bıraktığımız 2-3 ay önce de maalesef annemi kaybettim. Böyle bir süreç yaşadık. Bundan sonraki süreçte yine bilgi, birikim ve deneyimimizi futbola faydalı olabileceğimiz bir sağlıklı çalışma ortamı olduktan sonra yine çalışacağız, anlatacağız. Bu şekilde devam edeceğiz.

Benim ümidim bu kopmaların olmaması noktasında

Süper Lig’in seyrini soracağım. Süper Lig’le ilgili yorumun nedir? Çünkü geçtiğimiz yıl, ondan önceki yıl Galatasaray – Fenerbahçe arasında geçen bir şampiyonluk savaşı vardı. Beşiktaş ve Trabzonspor lige erken havlu atmıştı. Bu sezon da aynı tablonun yaşanacağı öngörülüyor. Bununla birlikte Anadolu kulüplerinin hem transferde hem de mali yapısında sıkıntılarının olduğu gözlemleniyor. Bu net bir şekilde ortada. Hatırlıyorum, sizin Gaziantepspor’da oynadığınız dönemi. O dönem Anadolu’dan önemli takımlar şampiyonluk şansı olabiliyordu. Hatta Gaziantepspor, Sakıp Hoca ile bunu başarmıştı. Son anda şampiyon olamamıştı. Sivasspor, Bülent Hoca ile bunu başardı, yarış içerisinde yer aldı. Bursaspor, Anadolu’dan şampiyon kulüp olarak çıktı 2009-10 sezonunda. Yorumun nedir özet olarak?

Kemal Aslan: Şöyle, tabi ki aynı tablo yaşanır, evet bu öngörülebilir ama bizde şöyle bir problem var: Devamlı sonuçlarla ilgileniyoruz, süreçle kimse ilgilenmiyor. Süreç yönetimiyle alakalı futbolumuzda korkunç bir problem olduğunu düşünüyorum. Şimdi, evet Galatasaray ve Fenerbahçe’nin oyuncu kalitesi, mali durumlar, makas çok açıldı. Şimdi Beşiktaş’a Sergen Hoca geldi, etkileri görülecektir. Sergen Hoca muhakkak oraya oyuncu alacaktır. Fatih Tekke’nin çok kıymetli çalışmaları olacaktır Trabzon’da. Yani, Trabzon ile Beşiktaş kendi içindeki çalışma ortamını bir nebze iyileştirirse yarışın içinde olabilir. Şimdi, önümüzdeki hafta Beşiktaş – Galatasaray maçı var. Beşiktaş’ın orada bir galibiyeti, belki Beşiktaş’ı orada bir havaya sokacak. Öbür taraftan Anadolu kulüpleriyle alakalı söyleminde şöyle katılıyorum: Evet, Anadolu kulüpleri performanslarını ortaya koyamıyor. Bunun da sebebi organizasyon problemleri. Organizasyonları yok. Devamlı “doldur – boşalt, 10 oyuncu gel – 15 oyuncu git” mentalitesiyle zaten başarılı olma şansı yok takımlarım. Örnek olarak 10 milyon Euro bütçesi var, 20 milyon Euro para harcıyor kulüpler. Devamlı taşıma akıllarla reaksiyon gösteriyor. Anlık reaksiyon gösteriyor. Süreç yönetimiyle alakalı spor dünyasının, futbol dünyasının çok sorunu var. Esas bu sorunlar irdelenmeli. Somut örneklere dönecek olursam, bir Göztepe örneği var. Maliyeti çok yüksek değil ama organizasyonu güçlü. Şimdi sizin organizasyonunuz güçlüyse, hazırlıklıysanız hikayeniz bambaşka noktaya gidiyor. Bakın Alanyaspor, 2 büyük takımla maçlar oynadı. Şimdi Fenerbahçe’yle berabere kaldı, Galatasaray’ı yendi ama oyun olarak Alanyaspor çok çok daha iyi oynadı Galatasaray’dan. Şimdi oranın da eski bir organizasyon geleneği var. Kaç yıl kötü gitti. Tekrar eski organizasyon noktasına gelince iyi bir takım kurdular. İşte, ligin daha çok başı. Şimdi, devre arası takımlara yapılacak takviyelerle oyun daha sertleşecek. Yani zaten bu kopmaların olması futbola zarar veriyor. Benim ümidim bu kopmaların olmaması noktasında.

Senin için hazırladığımız haberler