Mehmet Demirkol, maçta yaşanan durumu canlı yayında açıkladı: "Tıpta buna distimi deniyor"

Özgür Koç
29.09.2025 - 14:15 | Son Güncellenme: 29.09.2025 - 14:38

Fenerbahçe'nin sahasında Antalyaspor'u 2-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendiren ünyü yorumcu Mehmet Demirkol çarpıcı ifadeler kullandı. İşte detaylar...

Mehmet Demirkol, maçta yaşanan durumu canlı yayında açıkladı: "Tıpta buna distimi deniyor"

Fenerbahçe, Süper Lig'in 7. haftasında sahasında Antalyaspor'u Anderson Talisca ve Sebastian Szymanksi'nin attığı gollerle 2-0 mağlup ederek iki hafta sonra 3 puan kazandı.

Yorumcu Mehmet Demirkol, karşılaşmayı Sokrates youtube kanalında değerlendirdi. Demirkol'un açıklamaları şöyle:

"İsmail olağanüstüydü"

Tribünlerin tepkisine bakıldığında Fenerbahçe'nin Antalyaspor karşısındaki futbolunun tatmin edici olmadığını kaydeden Demirkol, "İzlerken de 'Aaa Fenerbahçe nasıl da rakibini boğuyor' diyemeyiz. Ama istatistiklere bakıyorsun net üstün Fenerbahçe. Oyuncu performanslarına bakıyorsun sahadaki en iyi 5 oyuncu kim desen Fenerbahçeli futbolcular çoğunlukta olur. Skriniar çok iyiydi, İsmail olağanüstüydü. Asensio belli bir standartların üstüne çıktı diyebiliriz. Onun da istatistikleri çok iyi... Ne eksik iki tane kale önünden vurması gereken topa vuramadı. Bir tanesi kendi kaptığı top, bir tanesi soldan gelen akın..." dedi.

"Fenerbahçe'nin önde bir ikilisi yok"

Fenerbahçe'nin çok fazla orta yaptığını ancak hedefsiz orta yaptığını belirten Mehmet Demirkol, "Futbolda orta diye bir şey yok. Ortada da pas olması lazım. İki türlü; bir tanesi oyuncunun hareketine göre oyuncuya bakıp atacağın, bir oyuncuyu hedefleyerek atacağın pas. İkinci ise ya da önceden çalışılmış belli bir bölgeye atılan... Zaten oraya koşu atılacak belli, birisi vuramazsa diğeri vurur gibi. Fenerbahçe'nin ise böyle değil. Fenerbahçe içeriye top şişiriyor. Zaten Todesco da maçtan sonra söyledi. Ortaları hedefsiz, plansız atarsan kontra yiyorsun. Büyük risk. Akın sonlandırmak denen şey o. Ya top dışarı çıkacak ya gol olacak. Ya da dönen topu alacak şekilde organize olacaksın. İkinci topları alacak şekilde organize olacaksın. Fenerbahçe bunu Trabzonspor maçında bir kaç defa yaptı. Golü de öyle bulmuştu, pozisyonları da öyle buldu. Ondan sonra bir gerileme var orada. Bu gerilemenin çok net sebebi de seçimler. Seçimlerden çıkan sonuçlar ya da orada yapılan bir takım manipülasyonlar ya da gerçek haberler bilemiyorum. Zaten alışmamış, zaten bilmeyen, zaten birbirlerine alışmak isteyen oyuncular arasında bir çözülmeye yol açtı. Bunu çok net görüyorsun. Dünkü oyunda Fenerbahçe'de eksiklik ne dersen? Ön tarafta, En-Nesyri, Kerem, Asensio, Nene ve Talisca oynadı. Bunların içinde birbirlerini çok iyi anlıyorlar diyebileceğin en iyi ikili hangisi? Böyle bir ikili şu an yok." ifadelerini kullandı.

"'7 yıllık Ali Koç yönetimi benim açımdan başarısızdır"

Ali Köç yönetimini değerlendiren ünlü yorumcu "Ben bir yöneticisinin başarısını şöyle ölçerim; sen görevi bıraktığın anda işleyen bir sistem bırakıyor musun? Devam ettirilebilir bir şey bırakmış mısın? Ali Koç ve Mourinho için bunu söyleyebilir miyiz? Hiç söyleyemeyiz. İki, sen görevi bıraktığında senin çevrenden oraya gelecek doğal bir aday var mı? Normal bir şirkette öyle olur çünkü. Bir yönetici bıraktığında onun yardımcıları onun yerini doldurabilir. Tabiki herhangi bir şirkete göre futbol takımları için bu çok daha zor. Ama hemen gelip doldurulabiliyor mu? Üç, dışarıdaki herhangi bir yönetici de dışarıdan bakıp 'ben burayı böyle yönetirim' diyor mu? Bunların hiçbiri yok Fenerbahçe'de... Ben bir yöneticinin başarısını böyle ölçerim. Benim kıstaslarım bu. Dolayısıyla 7 yıllık Ali Koç yönetimi bu anlamda benim bakış açımla başarısızdır. Zaten sürekli kendini tekzip eden, sürekli bir şeyleri değiştiren, sürekli sportif direktör, futbol şubesinin başındaki yöneticiyi ve teknik direktörü değiştiren, her sene 20 tane transfer yapıyorsan zaten sistemin yok demektir. Benim için bşarılı yöneticilik bu... Bir çoğu için ise 'Ya o adam giderse biz biteriz' şeklinde. Bu değil ki başarılı yöneticilik. Bir sistem kuramamışsın. Her şey o adamla alakalı yürümüş." şeklinde konuştu.

"Tedesco benim belki ilk 100'üme girmezdi"

Ali Koç yönetiminin Tedesco seçimini değerlendiren Mehmet Demirkol, "Teknik ekip... Var olan şeyi değiştirmeyi geçtim yeni gelen bir dolu oyuncuyu da ona adapte etmen lazım. Hem kurup hem adapte etmen lazım. Çok hızlı bir şey beklemek mümkün değil. O yüzden Mourinho ile yaşanan ayrılık sonrası benim tezim; daha pratik çözümler bulabilen bir adam daha doğru olur şeklindeydi. Tedesco benim belki ilk 100'üme girmezdi. Çünkü adama vereceksin kuracak bunun için vakit lazım. Söylüyor işte antrenman yapamıyorlar. Neyi anlatacak yani... O yüzden hızlı hızlı çok büyük değişimler beklemek ve 'adam yapamıyor' demek doğru değil. Peki gitsin mi o zaman? Hayır niye gitsin yani. Kalsın mı buna ben karar veremem." dedi.

"Sadettin Saran hızlı karar verir ve kararlıdır"

Fenerbahçe'nin yeni başkanı Sadettin Saran hakkında da değerlendirmelerde bulunan Demirkol sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadettin Saran bu işleri iyi bilir. Başarılı başkan olur olmaz bilmiyorum ama Sadettin Saran ile ilgili bildiğimiz şeyler var. Hızlı karar verir ve kararlıdır. Hızlı, doğru ve kararlı olacaksın. Sadettin Saran hızlı karar verir. Kararlıdır da. Müsrif değildir, cimri bile denebilir. Birisinin hak ettiğinden fazlasını, hatta hak ettiğini bile alması kolay olmayabilir. Çünkü onun kafasında senin hak ettiğin odur. Yani Sadettin Saran, Tedesco'ya bakacak diyecek ki; 'Bu adam bu parayı hak ediyor mu? Bunları yapabilir mi? Biz bu anlaşmadan çıkarsak alternatif ne? Kamuoyu baskısı bana ne yaptırmaya çalışıyor? Kamuoyunun sesi güçlü çıkan bir kısmının adayları var. Ama buna çok büyük tepki de var. bunları ölçecek, biçecek, kararını verecek ve devam ettirecek. Ali Koç'un geldiğinde söyledikleriyle sonra yaptıkları 180 derece birbirinden farklı. Benim bundan sonra Fenerbahçe başkanları ve bütün kulüp başkanlarından beklediğim; söylediğini değişterebilirsin tabi hızlı karar vermen gereken yolunu değiştirmen gereken anlar olur. O kararları vermek de yöneticiliğin içindedir. Ama söylediklerinin çok dışında bir şey yapmaması benim beklentim. Yani bir insanın kafasında Sergio Conceiçao ya da Conte olup ondan sonra Aykut hocaya felan dönmek çok yalpalamak olur. Şu anda soyunma odası konuşmalarıyla felan yapmak istediğini görüyorum. 'Önce bir kendinize gelin. Merak etmeyin burası doğru yönetilecek. Kimsenin parası kalmayacak.' diyor."

"Sadettin Saran kalp masajı yapıyor"

Sadettin Saran'ın soyunma odası ve maç sonunda yaptığı açıklamalarlı değerlendiren Mehmet Demirkol, "Şu an bunu yapmak zorunda. Takımda duygusal bir kopuş var. Yeni gelen 'nereye geldim ben. Hoca gitti, başkan gitti. Herkes diyor ki maaşlar ödenmez mi?' diyor. Oyuncuların direkt ilişki içinde olduğu kulüpte profesyoneller doğal olarak tedirginlik içinde. Kiminle konuşsan 'Samandıra'da sorun var' diyor. Orada her bir departman, oyuncuyla direkt bağlantısı olan departmanlarda çalışanlar 'acaba benim işim garanti mi ' diye düşünüyor. Bu oyuncuya yansımaz mı? Dolayısıyla bunu tamir etmen lazım. Bunu tamir etmek için de oyuncularla konuşmak lazım. Anlayacakları dilden bazen şoklayarak konuşmak lazım. O Amerikan vari konuşmalar, içerideki 'aslanlar, kaplanlar' bir şoklama. Sadettin Saran orada kalp masajı yapıyor. Ben doğru buluyorum. Normalde hiç beğenmediğim, çok itiraz ettiğim bir tarz bu ama şu an doğru buluyorum. Skriniar'ın yüzünde 'endişe edecek bir şey yokmuş' ifadesini gördüm." ifadelerini kullandı.

"Tıpta buna 'distimi' deniyor"

Fenerbahçe taraftarının Antalyaspor maçında daha önceki maçlarda kaçırdığı iki penaltının ardından penaltıyı atmak için topun başına gelen Talisca'yı ıslıklamasını da yorumlayan Demirkol, "Penaltı atan oyuncu ıslıklanır mı? Islıklanmaz. Orda hiç olmamışsınız demek ki. Türkiye'de ıslıklanır. Türkiye tribünü öyle. Çünkü bu o günün işi değil, kaçırılan iki penaltının işi de değil. Bu 10 yıllık bir mevzu. Fenerbahçe'nin bu durumuna ne ad verilir diye baktım. Tıpta buna 'distimi' deniyor. Sürekli depresyon. İçinden çıkılamayan bir depresyon. Depresyon kadar ağır geçmiyor ama süreklilik var. Bununla yaşamak çok zor ama bu senin normalin olmaya başlayınca esas bitiren bu oluyor. Yani bu konuyla ilgili bir şey yapmıyorsun. Ya da yapıyorsun olmuyor, düzeltemiyorsun kendini. Fenerbahçe bunun içinde yani. Bitmek bilmeyen bir depresyon yaşıyor. O yüzden de bunu yaşarken de 'sen niye ıslıklıyorsun' diye sormak orada olmamak demek." şeklinde konuştu.

Senin için hazırladığımız haberler