Mehmet Demirkol: Okan Buruk küstü mü yani Kerem Aktürkoğlu'na?

Ünlü yorumcu Mehmet Demirkol, Socrates YouTube kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Demirkol; Fenerbahçe'nin Kerem Aktürkoğlu, Uğurcan Çakır ve Galatasaray'ın Ederson iddiaları hakkında konuştu. İşte detaylar...

İlk olarak Ederson iddiaları ile sözlerine başlayan Demirkol, "Olabiliyorsa olağanüstü. Bilmiyorum öyle bir ekonomi var mı ortada çünkü bayağı para harcandı. Bonservis var. Oyuncunun talebi yüksek, yani olabiliyorsa... Kim ederse ona diyebilen dünyada beş tane kaleci saysan rahat içine girebilecek bir oyuncu. Muslera'nın sadece kaleciden fazlası dememin sebebi şuydu: Muslera sadece işte abilik falan, hani o işler değil; bir taraftan sorunu da çıkaran, hani anlatabildim mi, içeriyi böyle elektriklendiren de bir adam. Çok kolay bir adam değildi" dedi.

Fenerbahçe'nin Kerem Aktürkoğlu iddialarına da değinen Demirkol, "Şimdi olmaz, olmaz yani her şey olabilir hayatta, evet. Ama şu senaryo: Şimdi Fenerbahçe’nin demin bahsettiğim o maya daha oluşmadı. Oluşur mu? Elinde o malzeme var mı? Bence var. Ama o oyuncular ortaya çıkmadı daha. Ya da işte Tadic’i ben de çok eleştiriyordum ama biliyordum ki Tadic gittiği zaman, sahaya girdiği zaman, Fred bağlantısı Fenerbahçe’de bir şey oluşturuyordu, değil mi? Özellikle ilk senesinde. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin bu sene bir maya oluşturması lazım.

Şimdi daha maya oluşmamışken, çok da idare edilmesi ve kendini idare etmesi kolay olmayan bir oyuncu olduğu çok belli olan, bilinen Kerem’i buraya koymak mantıklı mı diye sorarsan, ilk aşamada bana çok mantıklı gelmiyor. Bu, onun oyunculuğuyla, yetenekleriyle filan alakalı değil; genel psikolojisi, yönettiği psikolojiyle alakalı. Öyle bir şey de olabilir. Adam gelir burada Fenerbahçe’de bir liderlik gösterir. “Aa” dersin, “Bu adam nasıl bu adama dönüştü?” Bunlar olmayan şeyler değil. Bu yüzdeye oynanır mı yani yönetim olarak? Çünkü pahalı da bir iş bu.

Evet, 20 küsur milyon Euro. 20 küsur milyon, bir de 5’in üzerinde de bir maaş. Türkiye’de yetişmiş bir Türk oyuncuya (5-6) idare edebileceğini düşünüyorsa, Kerem de iyi idare edebileceğini düşünüyorsa, Kerem iyi futbolcu, milli takımının önemli oyuncusu. Ama bunu böyle dışarıdan “Kerem iyi oyuncu, al”, “O kötü” yolla filan… O öyle bir şey değil ya, yöneticilik.

3 maç üst üste gol atar eder taraftar kabul eder canım, ne olacak? Fatih Akyel oynamadı mı Fenerbahçe’de, Tümer Metin oynamadı mı? Okan Buruk, Kerem'i niye takipten çıkıyor? Yani küstünüz mü? Bir daha konuşmayacak mısınız? Okan Buruk'la Kerem'in ilişkisi dün kötüydü de bugün mü iyi ya? Dün iyiydi de bugün mü kötü oldu? Çağırmayacak mısın milli takıma, milli takımın hocası olursan?

Kerem gibi transferler, Uğurcan gibi transferler böyle ortalıkta bırakılacak transferler değil. Sen duyduğunda bitmiş olur o iş. Uğurcan ismi öyle ortaya atamazsın. Kaptanını Fenerbahçe alıyor. Yani Trabzon’la Fenerbahçe’nin arasındaki durumu herhalde anlatmaya gerek yok. Böyle ortaya bırakamazsın bunu. Bu biter bir anda. Zaten eskiden oyuncu kaçırılırdı, bir anda oyuncu yok. Nereye gitti? İşte o yönetici kaçırmış. Yani millet uyandı: Uğurcan Fenerbahçe’de” işte ya da “Ezeli rakipler arasında transfer olmuş.” Bıraktın mı olmaz. Çünkü sosyal medya giriyor işin içine, sonra hatırlı insanlar girmeye başlıyor işin içine.

Kerem oyuncu olarak da aynı şeyi söylerim. Yani Fenerbahçe’nin lider ipleri ele alabilecek, aynı zamanda performans da gösterebilecek… Yani Tadic’in koşanı olacak. Anlatabildim mi? Koşabileni… Yani sahadaki oyuncu diyecek ki “Ya bu adam ipleri ele aldı ama acayip de işler yapıyor.” Tadic de yapıyordu; asist olarak, gol olarak… Ama ya top atıyorsun, koşamıyor, ya “Abiciğim şu pası da alamıyorsan…” Onu dedirtmeyecek. Şimdi böyle bir oyuncudan bahsediyoruz.

Bence öyle bir oyuncu değil ama çıktığı yer öyle bir oyuncu. Fenerbahçe’nin orta sahaya da hücuma da böyle oyunculara ihtiyacı var. Ben oyunculuklarından ziyade liderlik istiyorum. Sanmıyorum. Hiç oynamazsa şaşırır mısın? E, olur mu ya bu? Fenerbahçe'nin birinci kaptanı kim? (Mert Hakan Yandaş). Oynayacak mı bu sene Hiç oynamazsa şaşırır mısın? Olur mu ya bu?" şeklinde konuştu.

Jadon Sancho-Beşiktaş iddialarına da değinen Demirkol, "Buna cevap vermek çok zor. Yani cevabım var tabii ki ama bu can sıkıcı bir cevap olacak. Yani bu şey gibi Dele Alli olma ihtimali yüksek. Bu oyuncunun yeteneğiyle, becerisiyle, sahada ortaya koyduğuyla, yaşıyla filan alakalı bir şey değil. İngiltere'de şunu söylüyorlar çok net olarak: Manchester United'ı sağıyor. Ya çok iyi bir kontratı var. Adamın yani var bir oyunla ilgili bir derdi tasası var belli ki. Yani Manchester United'da uğraşmayan adam Beşiktaş'la uğraşır mı? Vallahi bilmiyorum yani. Şimdi çünkü biz her seferinde bu duruma düşüyoruz. Yani ona hayır denir mi? Buna hayır denir mi? Ona hayır denir mi? Buna hayır denir. İsim öyle bir isim ki ya tabii ki gelsin diyorsun. Anladın mı? İsme gelsin diyorsun. E o performans çok belli değil" dedi.

Orkun Kökçü'nün performansına değinen Demirkol, "Şimdi Orkun Kökçü'yü göreceğiz bakalım. Orkun Kökçü iyi oyuncu, neredeyse bütün takımlar hatta Liverpool ismi geçiyordu. Gitti Benfica'ya, oradan oraya çıkardı. Hatta o dönem Hollanda'da şu konuşuluyordu: Ya direkt İngiltere'ye gitme, bir üst kademede biraz daha piş ki orası da Portekiz oluyor daha çok. Eee orada biraz daha piş, biraz daha zaman var. Oradan gidersin. Arsenal’a mı gideceksin? Liverpool’a gidecek. Bak adım gibi eminim. Eğer 18 yaşında Türkiye'ye gelseydi olmayacaktı. Çünkü oyun ikililerle, üçlülerle, dörtlülerle oynanıyor. Yani sen o kafayı kaldırdığın zaman orada o adamı görmezsen, o hızla top oynanmazsa Orkun gibi özellikle belli dezavantajları olan ama belli büyük avantajları da olan adamın şutu çok iyi. Acayip yerlere top atıyor ama koşan yoksa, kendini gösteren yoksa olur mu? Gelişmeyebilir. Gelişmeme ihtimali çok yüksek. İşte Arda Güler'in Fenerbahçe'deki vücuduna bak, şu andaki vücuduna bak. Bu sadece Arda ile alakalı bir şey de değil. Zidane da öyleydi. Anlatabildim mi? Yani adam gittiği zaman oldu bir anda. Şimdi o başka bir seviye. Senin 15-16 yaşında bulman, zaten bulmaman saçma. Ya şu Türkiye'de bu kadar nüfustan onu söyledim daha önce; bırak Türk nüfusunu, Suriyeli nüfusundan çıkarırsın. Derli toplu altyapın olsa... E o yüzden Almanya'da işte takımın yarısı Almanya'da. Yani Almanya'ya biz en yeteneklileri, babalarını, analarını, dedelerini Almanya'ya işçi olarak yollamışız. O yüzden mi takımın yarısı Alman" diye konuştu.

Hakem tartışmaları ile ilgili sözlerine devam eden Demirkol, "Bu konudaki asıl problem şu: Federasyon başkanı şu lafı söyledi değil mi? "Hakemi affederim ama VAR’ı affetmem." Ya bu ne demek? Nasıl, neyini affetmeyecek? Peki hatayı kim belirliyor? Şimdi soruyorum size: Dün oynanan Crystal Palace - Liverpool maçında McAllister'ın eline geldi. Top kafaya çıktı, eline geldi değil mi? 2-2’yi bulmuşlar, 3’ü bulacaklar. Penaltı. Yani penaltı golü olur mu olmaz mı bilmiyorum ama %80 gol şansı. Hakem vermedi. VAR baktı, o da vermedi. Şimdi herkes dedi ki: Nasıl vermedi kardeşim bunu? Açık el havada.

Muhtemelen şundan vermedi: Doğal konum, kafaya çıkıyordu. Topa dokunmak gibi bir derdi yoktu. Ve top ele değdiği anda da gene Crystal Palace’lı oyuncunun önüne düştü. Dolayısıyla hatta topu bir yumuşattı bile. Avantaj sağladı. Hatta rakibe, o da vurdu, olmadı. VAR bunlara bakıp "hayır" dedi, bu penaltı değil dedi. Peki Hacı Osmanoğlu’na göre penaltı mı? Penaltı. Penaltı. %90 penaltı. Neden? Çünkü kimin başına gelse ortalığı yıkacak. 10 tane hakem hocası, 15 tane hakem hocası da "bu ne büyük rezalet" diyecek. Arada birisi, ben daha fazla konuşulayım diye "yok canım penaltı değil" diyecek. Ortalık zaten, o kulüp ortalığı yıkacak. Bir de Watar’ın bir tane basması var Plingpon’a. O da hakem dedi ki: Yani doğal, bilerek yapmadı. Güç transferi de yok. Dolayısıyla hani sakatlayıcı bir şey değil. Hiç, onu da vermediler. Bu ikisinin olduğunu düşün. Hacıosmanoğlu’na göre, sayın başkana göre buradaki karar ne olmalı? Bence birisi kırmızı kart, birisi penaltı olmalı. Şimdi bir VAR bu kararları, bu maçta verilen kararları verse affedilmeyecek. Affedilmemek ne demek? 3 maç, 5 maç, bir ay, 2 ay orada olmaması, hakemlik yapmaması demek. E peki bunu duyan VAR, oradaki nüanslara bakmak yerine Hacıosmanoğlu’nun düşündüğü gibi bir karar vermez mi? Peki hakem her şeyi VAR’a bırakır mı? Bozdun abi, bütün kimya bozuldu zaten. Buradan hakemlik mi olur? Hakemin yorumunu kullanmasının önüne geçiyorsun" ifadelerini kullandı.

Son olarak bahis çetesine giren hakemler hakkında konuşan Demirkol, "Bak bizim memleketteki en büyük problem bu ya. Kim? Yani şimdi sen diyorsun ki: Kimseyle konuşmayacaksın maçı. Şimdi bu adam tuzağa düştüyse, hani birisi aramıştır başka birisi zannediyordur. Ya da şöyle şeyler olur ya; senin, hepimizin başına gelen. Şimdi birisi açıyor, arkadaşını arıyorsun, "bak seni kime vereceğim" diye birisine veriyor. Hiç konuşmak istemediğin saçma sapan birisiyle karşı karşıya geliyorsun. Böyle bir tuzağa düşme olabilir, olabilir. Bu adamın yapabileceği bir şey yok. Kusura bakmayın, konuşamam der, kapatır, bildirir. Herhalde böyle bir şey değildir. E peki o zaman ciddi bir sorun var demek ki burada. Peki biz bu adamların kim olduğunu bilmek ve bunların savcılığa verilmesini beklemek gerekmez mi bizim açımızdan? Peki hangi hakem bu? Şimdi bu sene birtakım hakemler dışarıda kaldı. Şimdi bütün bu hakemlerin üzerinde bu yük" diyerek sözlerini tamamladı.