Napoli küllerinden doğdu, Türk takımı tabelasını değiştirdi: Aynı sorun, farklı çözüm!

Orhan Gülek
16.06.2025 - 16:00 | Son Güncellenme: 16.06.2025 - 16:50

Orhan Gülek kaleme aldı; İtalya’da Napoli, Fiorentina ve Parma iflas edip alt liglerden tırmanarak geri döndü. Türkiye’de ise aynı sorun “isim değiştir, borçtan kurtul” yöntemiyle çözülüyor.

Napoli küllerinden doğdu, Türk takımı tabelasını değiştirdi: Aynı sorun, farklı çözüm!

Orhan GÜLEK - AJANSSPOR

Futbol sahasında başarı kadar başarısızlık da oyunun bir parçası. Ama borç batağına saplanan kulüplerin bu krizle nasıl başa çıktığı, ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor.

İtalya düşürüyor, Türkiye değiştiriyor

İtalya’da Napoli, Fiorentina ve Parma gibi köklü kulüpler iflas ettiklerinde federasyonlar bu kulüpleri alt liglere gönderdi, yeniden yapılanma için sıfırdan başlatılan takımlar yıllar süren mücadeleyle yeniden zirveye tırmandı. Napoli, 2004’te 3. Lig’den başlarken bugün Serie A şampiyonu.

Aynı yıllarda Türkiye’de benzer krizler yaşayan kulüpler ise çok farklı bir çözüm yolunu tercih etti: isim değiştirmek. Malatyaspor borçlardan boğulunca, önce Yeni Malatyaspor sahneye çıktı. O da borçlanıp battı. Şimdi ise Yeşilyurtspor 3. Lig’e yükseldi ve adını Malatya FK yaptı.

Yeniden doğuş mu, yoksa etik dışı bir sıfırlama mı?

Kulüp kapandı, isim değişti, renk ve armanın mirası sürdü ama borçlar ve sorumluluklar bir önceki sayfada kaldı. Aynı ligde, yeni kimlikle, sil baştan gibi.

Bu sistemin yarattığı sorular net: Bu bir yeniden doğuş mu, yoksa etik dışı bir sıfırlama mı? Avrupa'nın futbol hukukuyla Türkiye'deki “tabela değiştir, devam et” pratikleri arasındaki uçurum giderek büyüyor.

Türk futbolunda isim değişiklikleri ve yeniden başlangıçlar

Gelin şimdi konuyu biraz daha derinden inceleyelim.

Türk futbolunda 2000’lerden bu yana birçok kulüp, isim değişikliğine giderek veya yeni bir kimlikle sahneye çıkarak varlığını sürdürmeye çalıştı. Bu değişimlerin arkasındaki nedenler genellikle ekonomik sıkıntılar (borç batağından kurtulma), belediye desteği arayışı, şirket sponsorlukları ya da kulüpler arası birleşmeler oldu. Özellikle Anadolu’da borç nedeniyle iflasa sürüklenen köklü kulüplerin yerine “yeni” adlarla kurulan takımlar görmek sıklaştı. Aşağıdaki listede, son 20 yılda Türkiye profesyonel liglerinde gerçekleşen belli başlı isim değişiklikleri ve nedenleri özetledim;

Gençlerbirliği OFTAŞ (Ankara) - Yeni ismi; Hacettepe SK

Aynı ilin takımı Gençlerbirliği’ne bağlı görünen OFTAŞ, FIFA baskısı ve etik tartışmalar nedeniyle tarihi Hacettepe ismini aldı. Böylece Gençlerbirliği ile organik bağı koparıldı.

İstanbul Bş. Belediyespor - yeni ismi; İstanbul Başakşehir FK

Belediyeden ayrışma: İstanbul Büyükşehir Belediyesi futbol şubesinin özelleştirilip Başakşehir ilçesine devri sonucunda isim değişti. Kulüp belediye adını bırakıp şirket yapısına geçti.

Ankaraspor (BŞB Ankaraspor) - yeni ismi; Osmanlıspor FK

Ankara Büyükşehir’in takımı, 2014 yılında yeni yönetimin tercihiyle Osmanlı mirasını çağrıştıran bir isim aldı. 2020’de ise tekrar Ankaraspor adına döndü (eski yönetime dönüş)

Kayseri Erciyesspor - yeni ismi; Kayserispor (isim takası)

Kayseri Erciyesspor Süper Lig’e çıkınca, küme düşen Kayserispor’la isim değiş tokuşu yapıldı. Kayserispor adı Süper Lig’de kalırken, Erciyesspor adı 1. Lig’de devam etti. Bu hamleyle Kayseri şehrinin ismi Süper Lig’de kesintisiz kalmış oldu.

Malatya Belediyespor - yeni ismi; Yeni Malatyaspor

Eski Malatyaspor’un iflas sürecine girmesiyle, belediye destekli Malatya Bld. Kulübü “Yeni Malatyaspor” adını alarak kentin yeni temsilcisi oldu. Malatyaspor’un renklerini/armasını devralıp istikrarlı biçimde Süper Lig’e kadar yükseldi. (TFF, 2012’de bu kulübün adını tekrar “Malatyaspor” yapma girişimini, eski kulüp halen mevcut diye reddetti.)

İçel İdmanyurdu (Mersin) - yeni ismi; Yeni Mersin İdmanyurdu

1925’te kurulan tarihe sahip Mersin İdman Yurdu kulübü borçlarla amatöre düşünce, önce “İçel İdmanyurdu” adıyla bir takım kuruldu, ardından bu ekip 2022’de adını Yeni Mersin İdmanyurdu yaptı. Böylece Mersin futbolu yeni bir şirket kulübüyle profesyonel lige dönüş yaptı.

Aliağa Belediyespor (İzmir) - yeni ismi; Göztepe A.Ş.

2003’te iflas eden Göztepe’nin yarışma hakları, 3. Lig’deki Aliağa’nın futbol şubesini satın alan işadamı İmam Altınbaş tarafından devralındı. Aliağa ekibi doğrudan Göztepe ismine kavuşarak 3. Lig’de yoluna devam etti. Bu sayede Göztepe kulübü birkaç yıl içinde yeniden üst liglere dönebildi.

Tire 1922 Spor (İzmir) - yeni ismi; Bucaspor 1928

Süper Lig görmüş Bucaspor, borç yüzünden amatöre düşünce, Tire 1922’nin hakları Buca ilçesine taşındı. Önce “1928 Bucaspor” adı kullanıldı, ardından TFF onayıyla Bucaspor 1928 adını aldı. Kardeş kulüp Bucaspor’un borçları nedeniyle kapanma noktasında olması bu değişimi zorunlu kıldı.

Türkiye'de sayısız örnekler var!

Türkiye’de bunun gibi sayısız örnek bulunmaktadır. Örneğin Çanakkalespor → Çanakkale Dardanelspor, Rizespor → Çaykur Rizespor, Siirt Jetpaspor (Siirt Köyhizmetlerispor’dan) gibi sponsorluk kaynaklı değişimler 2000’ler başında yaygındı. Bazı kulüpler defalarca isim değiştirerek adeta “kurumsal kimlik avcılığı” yaptı:

Örneğin Ankara Şekerspor, bir dönem sponsorlukla “Turanspor” adını alıp sonra tekrar değiştirdi; Şekerspor tarihsel süreçte Gençlik Hilal, Şeker Hilal, Etimesgut Şekerspor gibi birçok ad kullandı. Tarsus İdman Yurdu, başkanının kendi soyadını eklemesiyle T.İ.Y. Erkutspor adını alıp renklerine bile müdahale etti (sonradan eski adına dönüldü).

En çarpıcı örnek Malatyaspor

Bazı şehir takımları için isim değişikliği, tamamen yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Bunun en çarpıcı örneği Malatya’dır. 1980’lerin parlayan kulübü Malatyaspor, Süper Lig geçmişine rağmen 2010’larda borç batağına saplanarak amatöre kadar düştü. Bunun üzerine Malatya Belediyesi’nin alt lig takımı Malatya Belediyespor, 2010’da adını Yeni Malatyaspor olarak değiştirip sarı-kırmızılı Malatyaspor’un yerini doldurdu. Yeni Malatyaspor, eski Malatyaspor’un renklerini ve armasını benimseyerek başladı; kısa sürede 2. Lig’den çıkıp 2017’de Süper Lig’e yükseldi ve Avrupa kupalarında dahi boy gösterdi. Ne var ki “yeni” kulüp de aynı girdaba kapıldı: 2023 itibariyle 744 milyon TL borç açıklayan Yeni Malatyaspor, puan silme cezalarıyla 2. Lig’e düştü ve fiilen iflas bayrağını çekti. Malatya futbolu bir kez daha ortada kalınca, bu kez Malatya Yeşilyurtspor kulübü 2023’te 3. Lig’e çıkıp adını Malatya FK olarak değiştirerek bayrağı devralmaya hazırlanıyor. Yani Malatya’da 15 yıl içinde üçüncü kez yeni bir kulüp, eskisinin küllerinden doğuyor.

Kocaelispor ezberleri bozdu

Benzer biçimde Bucaspor, Sakaryaspor, Eskişehirspor gibi taraftarı güçlü kulüpler de borç sarmalına girince, bazı kesimler “yeni kulüp kuralım” fikrini ortaya attı. Bucaspor camiası bunu gerçekleştirip Bucaspor 1928 AŞ ile yoluna devam etti; ancak Sakarya ve Eskişehir gibi kentlerde büyük taraftar grupları, yeni takım yerine mevcut kulübün borçlarıyla mücadele ederek yaşatılmasını savundular. Nitekim Kocaelispor bu yolla ayakta kalabilmiş bir istisnadır – iflasın eşiğinden dönüp borç temizleyerek tekrar 1. Lig’e çıkmayı başardı.

Avrupa’da kulüp iflasları: Napoli, Fiorentina, Parma örnekleri

Türk futbolundaki bu kaotik yeniden yapılanma tablosunun karşısında, Avrupa’nın üst düzey liglerinde de 2000’lerden sonra bazı köklü kulüpler iflas edip yeniden doğmak zorunda kaldı. Ancak Avrupa’daki uygulamalarda, kulüpler genelde yeni isimle ve daha alt liglerden başlama cezasıyla yola devam ediyor. İtalya bunun en dikkat çekici örneklerini sunuyor:

Napoli: İflastan Serie A şampiyonluğuna

Napoli, 1980’lerde Maradona’yla yaşadığı şampiyonlukların ardından 2000’li yıllarda derin bir mali krize girdi. 2004 yazında yaklaşık 70 milyon Euro borçla iflas eden kulüp, Serie B’deki lisansını kaybetti. İtalyan Futbol Federasyonu’nun özel uygulaması sayesinde şehirde yeni bir şirket kurularak kulüp Serie C1’den yeniden başlatıldı.

Film yapımcısı Aurelio De Laurentiis’in kurduğu "Napoli Soccer" isimli yeni yapılanma, ilk sezonunda C1’de kalmasına rağmen birkaç yıl içinde yükselişe geçerek 2007’de Serie A’ya geri döndü. Kısa süre içinde eski ismi ve armasını da geri alan kulüp, UEFA nezdinde “yeni bir takım” sayıldığı için ilk yıllarda Avrupa kupalarına katılımda bazı kısıtlamalara takıldı.

Ancak bu yeniden yapılanma, spor kamuoyu tarafından kulübün "küllerinden doğuşu" olarak kabul edildi. 2023’te gelen Serie A şampiyonluğu, bu uzun yolculuğun taçlanmasıydı.

Fiorentina: Dibe vuruş ve Floransa'nın sessiz devrimi

2002 yazında 22 milyon Euro borçla iflas eden Fiorentina ise, İtalya Futbol Federasyonu tarafından profesyonel liglere alınmadı. Kulüp tamamen kapandı. Ardından iş insanı Diego Della Valle'nin kurduğu Florentia Viola, Serie C2’den yolculuğa başladı.

İlk sezonunda şampiyon olan takım, bir yıl sonra özel izinle direkt Serie B’ye alındı ve kısa sürede eski ismini ve formasını geri kazandı: ACF Fiorentina. Ancak UEFA nezdinde yeni bir kulüp sayıldığı için Avrupa kupalarında eski başarılarının puanlarını kullanamadı.

Bugün hâlâ İtalya’nın "Zümrüdüanka kulübü" olarak anılıyor: tamamen yanıp yeniden doğdu, ama eski borçlarını küllerinde bıraktı.

İtalya dışında Avrupa: Şirket kurtar, kulübü yaşat

İtalya dışındaki büyük liglerde iflaslar daha sınırlı yaşandı. İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde vergi borcuna giren kulüplerin yönetimine el konulsa da, çoğu zaman alacaklılarla anlaşma sağlanıp aynı kulüp yapısıyla yola devam edildi. Örneğin Leeds United, 2007’de iflas sürecine girse de yeniden yapılandırıldı ve küme düşmeden kurtarıldı.

Rangers: Bir kulüp, iki kimlik

Ancak İskoçya, bambaşka bir örnek sundu. Glasgow Rangers, 2012’de vergi borcu nedeniyle tasfiye edilince yeni bir şirket tarafından devralındı ve federasyon tarafından doğrudan en alt lig olan 4. seviyeden başlatıldı.

Şampiyonluklar ve taraftar gücüne rağmen Rangers, UEFA tarafından “yeni kulüp” olarak kabul edildi ve Avrupa kupalarına katılamadı. İskoçya Futbol Federasyonu ise tarihî başarılarını tanımaya devam etti. Bu durum “aynı kulüp, yeni şirket” anlayışının tartışmalı bir örneği olarak kayıtlara geçti.

Sonuç: Tabela değişiyor, sorun değişmiyor

Türk futbolunda borçtan kaçmak için isim değiştirmek, adeta sistemin bir parçası haline geldi. Kulüp batıyor, yeni bir isimle aynı ligde devam ediliyor. Bu sayede borçlar unutuluyor, sorumlular hesap vermiyor, mağdurlar ise sessizce kenara çekiliyor.

UEFA’nın mali kriterleri bu tür manevralarla devre dışı kalıyor. Yeni kulüp, eski borçtan muaf; alacaklılar ortada. Rekabet eşitliği bozuluyor, sportif adalet yara alıyor.

Gaziantep FK gibi örneklerde UEFA, geçmiş bağlantıları araştırmak zorunda kaldı. Ancak sistemde ciddi açıklar var. Avrupa’da kulüpler iflas ettiğinde düşüyor, yeniden çıkmak için ter döküyor. Türkiye’de ise tabela değişip yola devam ediliyor.

Bana göre bu tablo, kurumsal kültür eksikliğinin bir sonucu. Kalıcı altyapılar yerine günü kurtaran çözümler tercih ediliyor. Bu da kulüplerin gelenek duygusunu ve marka değerini zedeliyor.

Sonuç net: Bugün “yeni” diye kurulan kulüpler, yarının borç krizine aday olabilir. Aynı hikâye, sadece başka bir adla yeniden sahneye çıkabilir.

Gerçek kurtuluş; isim değiştirmekte değil, zihniyet değiştirmekte.

Senin için hazırladığımız haberler