Ömer Atiker duruşu ve eleştiriler!

Burak Alaca
23.10.2025 - 19:04 | Son Güncellenme: 23.10.2025 - 19:11

Konyaspor'un Trendyol Süper Lig'de Kocaelispor ve Beşiktaş karşısında üst üste aldığı yenilgiler ile girdiği formsuz dönemi Recep Çınar kaleme aldı.

Ömer Atiker duruşu ve eleştiriler!

Recep ÇINAR-AJANSSPOR

Kocaelispor yenilgisine üzülenlerin en başında kayıtsız şartsız Başkan Ömer Atiker geliyor…

Tabi ki, Beşiktaş maçına da…

Rakibe top göstermediğin bir maçı kaybetmek, elbette insanın zoruna gider, kalbi sıkışır, içerisinde fırtınalar kopartır…

Senin takımın hak etmediği bir yenilgi ile karşı karşıya kalırken, rakibin ise hiç hak etmediği bir şekilde maçı kazanıyor!

İnsanın zoruna gitmez mi?

Futbol böyle bir şey işte…

Başkan gibi, tribünlere gelen (müşteriler hariç) taraftarların da canı yandı, üzülüp, kahroldular…

Eyvallah…

"Yöneticiler gibi kimsenin burnunun direği sızlamamıştır"

Onların isyanına da hak vermek lazım…

Ama, tekrar söylüyorum; Ömer Atiker ve yöneticiler gibi, hiç kimsenin burnunun direği sızlamamıştır…

Buna rağmen, maç oynanırken ve maçtan sonra takımının teknik direktörüne ve oyuncularına, daha doğrusu takımına yapılan çeşitli saldırılara, ne efendiliğini, ne de Ömer Atiker duruşunu bozmadı…

Konya gibi kaostan ve dedikodudan beslenen, sürekli bölünüp parçalanarak gruplara ayrılmaktan adeta keyif alan bir şehrin takımında başkan olmak ve takımını bütün zorluklara rağmen, hem ekonomik hem de sportif olarak yukarılara taşıma gayreti sanıldığı kadar kolay değil…

Kendisini tanıyorum, kendisi de Konya insanını iyi tanıyor…

Benim tanıdığım Ömer Atiker, Konyaspor kulübünde neler yapabileceğini değil, neler yapamayacağını çözen ve adımlarını da ona göre atan bir başkan…

Sessizliğini bu yenilgiden sonra bozar mı?

Bilemem…

Ama, kafasında mutlaka bir planının olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…

Başkanlığın ve üzerindeki sorumluluğun ne kadar ağır ve başka bir şey olduğunun kendisi de farkında…

Ömer Atiker, Kocaelispor ve dünkü yenilginin ne anlama geldiğini, dolayısıyla da neler yapılabileceğini sizden-bizden çok daha iyi biliyordur…

Adım gibi biliyorum, yapıcı ve yol gösterici eleştirileri dikkate alıyor, ama hakaret içerikli eleştirileri de bir kenara yazıyordur…

Kendilerini müşteri gibi gören, Recep Uçar ve oyunculara saldıran bir kısım seyirciye de şunu söylemek lazım; takımın başındaki teknik adam gidince, yerine daha iyisinin geleceği garanti mi?

Ya da her şey güllük gülistanlık mı olacak?

Recep Uçar’ın “boynunda kılıçla” gezdiğini herkes gibi, ben de biliyorum…

Gençlerbirliği maçı kendisi için son vagon…

Kazanırsa biner, kazanamazsa iner!

Bu takımın oyun ve oyuncu noktasında eksikleri var mıdır?

Var!

"Peki ne yapmalı?"

Peki, ne yapmalı?

Ara transfere kadar herkes, her zerresiyle bu yönetime, bu takıma ve bu oyunculara destek vermelidir…

Vermeyenler mi?

Kendilerini müşteri gibi gördükleri için, onları yok saymak lazım!

Ben her zaman söylüyorum: Konyaspor sadece Ömer Atiker’in değil, memleketin meselesidir…

Adamın tek derdi çıtayı daha yükseğe çıkarmak…

Hesabı kitabı, aklı fikri sadece Konyaspor olan Ömer Atiker’in, keşke beynini ve düşüncelerini okuyabilsek…

Şehri bilmem ama, kulübün anahtarını altın tepsi içinde kendisine seve seve sunardık…

Ben ucundan kıyısından biliyorum, ne düşündüğünü, ne gibi projeleri olduğunu…

Eleştiri olmalı, ama dozunu iyi ayarlamalı…

Konyaspor an itibarıyla nerede?

11 puanla 9. Sırada…

3 galibiyeti, 4 yenilgisi, 2’de beraberliği var…

İçeride Alanya ve Kocaelispor maçlarından 6 puan almış olsaydı, ligde 4. Sıradaki Gaziantep Futbol kulübünün yerinde Konyaspor olurdu…

Meseleye biraz da bu pencereden bakmak lazım…

Eleştirinin bir sınırı ve zamanı olmalı…

Konyaspor “zehirli çiçek” değil, çiçektir…

Bunu iyi analiz etmek lazım.

Benim futbol aklım şunu söyler: Taraftarlar oturdukları yerden sürekli eleştiri yapma, bunu yaparken de bel altı vurma yerine tribünlerine ve takımına sahip çıkmalı ve Konyaspor’un gerçek sahibinin kim olduğunu göstermeli…

“Tribünlerine sahip çıkmalı” derken, “ceza almamalılar, tribünleri boşaltmamalılar ve takımlarını sahipsiz bırakmamalılar” anlamında diyorum…

Sezonun başında eleştiri sınırlarını hakarete vardırarak, huzursuzluk yaratarak ne Konyaspor bir yere varır, ne de bu olumsuz eleştiriyi yapanlar!

"Faruk abiyi de gönderdik"

Yaklaşık 30 yıla yakın bir tanışıklığımız, daha da ilerisi bir dostluğumuz vardı…

Konya’nın güzel adamlarından birisiydi…

Konyaspor’a nasıl emek verdiğini yakından bilen 1-2 kişiden birisiyim…

Rahmetli Mehmet Okdut başta olmak üzere, Mehmet Köseoğlu yönetimlerinde görev alan, özellikle mali konularda sorumluluk üstlenen Faruk abinin ani vefatı ailesi başta olmak üzere, dostlarını da derinden yaraladı…

Salı günü Üçler Mezarlığına defnettik…

Dostları, sevenleri, üzerlerinde hakkı olan herkes oradaydı…

Yusuf abi (Genç) belinden rahatsız olmasına rağmen, son görevini yapmak için oradaydı…

Konyaspor’da başkanlık yapmış Mehmet Köseoğlu ve Ahmet Şan, Konyaspor’da birlikte görev yaptığı kadim dostlarından İbrahim Kaplan, Nusret Argun, Bekir Küçükbacak, Osman Dündar, Muzaffer Hançerli, Mustafa Özgüzar, Mehmet Soylu, Mehmet Han Çopur, Yusuf Selek, Sefa Ortaç ile Konyaspor mevcut yönetiminden Ömer Demirhan’da Faruk abiyi uğurlamaya gelenler arasındaydılar…

Kudret Abi yoktu, ama oğlu Turan Fikirli oradaydı…

Konyaspor’a her zaman hizmet eden, görev yapan Gökhan Çelik, Hakan Faydasıçok ve Gökhan Erkan’ı da gördüm…

Üzgünlerdi…

Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok, ailesi, dostları, Konya ve Konyaspor camiası güzel bir insanı, Faruk Turhan’ı ebedi hayatına gönderdi…

Allah mekanını cennet eylesin…

Senin için hazırladığımız haberler