Maçın ardından flaş Barış Alper sözleri: "Sanırım Galatasaray taraftarıyla barıştılar artık"

Özgür Koç
06.11.2025 - 09:59 | Son Güncellenme: 06.11.2025 - 10:19

Spor yazarları, Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nin 4. haftasında deplasmanda Ajax'ı 3-0 yendiği karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...

Maçın ardından flaş Barış Alper sözleri: "Sanırım Galatasaray taraftarıyla barıştılar artık"

Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi'nin dördüncü haftasında konuk olduğu Hollanda temsilcisi Ajax'ı 3-0 yendi.

Johan Cruijff Arena'da oynanan karşılaşmanın ilk yarısı 0-0'lık beraberlikle tamamlandı.

Sarı-kırmızılı ekip, Nijeryalı golcüsü Victor Osimhen'in 60. dakikadaki kafa vuruşuyla öne geçti. Galatasaray, sonrasında 66 ve 78. dakikalarda Osimhen'in penaltıdan bulduğu gollerle maçı 3-0 kazandı.

Galatasaray, bu karşılaşmayla UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 9 puana ulaştı. Hollanda temsilcisi Ajax ise organizasyonda ilk 4 maçından puan çıkartamadı

Spor yazarları Ajax-Galatasaray karşılaşmasını şöyle değerlendirdi:

Uğur Meleke: "En zor ikinci kuraya rağmen 9 şahane puan!"

Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde en zor ikinci kurayı çeken takım Galatasaray... Her bir kulübün lig aşamasında eşleştiği 8 rakibinin UEFA katsayı ortalamaları hesaplandığında en zor kuraları çekenler şunlar: PSV (78,3), Galatasaray (78), Leverkusen (77,5), City (77,1) ve Real (76,8).

Hem bu zor kurayı, hem ilk 4 maçın içinde bir Almanya, bir Hollanda deplasmanı, bir de Liverpool günü olduğunu göz önüne alırsak Galatasaray’ın şu ana kadar topladığı 9 puan mükemmel. Ben kalan maçlarda kazanılacak 1-2 puanın ilk 24 için yeteceğini düşünüyorum. Ama tabii ki hedef artık ilk sekiz... Onun için de bence 15 puan yeterli olacaktır.

Peki Galatasaray’ın dünkü rakibi Ajax’ı bu tabloda nereye koymak lazım? Elbette Erik ten Hag’ın 2022’de ayrılmasından beri Ajax’ta bir duraklama dönemi söz konusu. Ten Hag’la üst üste 4 şampiyonluk yaşayan, Avrupa Ligi’nde final, Devler Ligi’nde yarı final oynayan o takım dağıldı. Geçtiğimiz yıl Farioli aslında etkileyici bir performans göstermişti, bir önceki sezon dört hoca değişikliği yapıp beşinci bitiren takımı kısmen toparlamıştı. Ancak Farioli de ayırıldı, deneyimsiz Heitinga göreve geldi. Hato’lar, Brobbey’ler gitti. Dolberg sakat. Bu sezonki görünüm pek iç açıcı değil. Şampiyonlar Ligi’nde ilk 360 dakikada yenilen tam 14 gol... Eredivisie’de de 11 maçta 5 galibiyetle yarıştan çok erken kopuş.

Ancak ben Amsterdam Arena’nın büyülü atmosferine birkaç kez canlı şahitlik etmiş şanslı bir sporsever olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Amsterdam, Avrupa’nın en zor deplasmanlarından biri. Galatasaray çok büyük iş başardı dün gece.

OKAN BURUK’TAN MASTER DERECESi

Galatasaray'ın dünkü etkileyici zaferinde tabii ki Avrupa’nın en formda 3 santrforundan birinin, Osimhen’in altını çizmeden olmaz. Nijeryalı süperstarın yanı sıra 45 dakikada iki penaltı kazandıran Barış, savunmada neredeyse hatasız oynayan Davinson-Abdülkerim ve büyük maçlarda büyüyen Torreira da harikalardı. Tabii ki bu sezon Avrupa’da başarılı olup, hocalıkta master derecesini almaya kararlı Okan Buruk’a da 270 dakikadır yaptığı kusursuz seçimler için gönülden tebrikler. (Hürriyet)

Mehmet Ayan: "Topa mülkiyet hak ve ödevdir!"

Fatih Terim’in 40 yıldır sloganlaştırdığı ifade TOPUN MÜLKİYETİ kavramıdır. Top sende olursa her şeyden evvel mutlu olursun sahada. Oyundan zevk alırsın. Rakibi yormak, açıklarını tespit, hızlı oyunla hataya zorlamak işin taktik detayları. İlk 30 dakika kusursuzca bunu yaptı oyuncularımız. Topla oynadılar. Tempoyu, hızı, aksiyonu, direksiyonu hep elde tuttular. İlk 15 dakikada 68-32 olan topla oynama oranlarındaki üstünlüğümüz 36’da 59-41’e indi. Rakip ilk tehlikeli akınını 37’de bulurken, devreyi topla oynamada 60-40 üstün bitirdik.

SANKi ALi SAMi YEN’DEYDiK

Rakip topu bize vermedi; inisiyatifimizle oyunu hep elde tuttuk. Osimhen’in 14 ve 18’de yarattığı iki tehlikeyi kaleci savuştururken, 47 dakikanın hiçbir yerinde oyun üstünlüğünü elimizden bırakmadık. Öyle ki, ilk 8 dakikada kalecimiz 4 kez oyuna katıldı, adeta kopuk libero gibi topu istediği yerlere attı. Sanki Ali Sami Yen’deki gibi başladığımız maçın ilk yarısında sadece golü bulamadık. İlkay’ın zekasını her alanda çokça aradık. Sara’nın iyi niyeti, o zeka ve kariyerle ölçüşecek boyutta maalesef değil.

Hoca da ikinci yarı başlarken attı kemendi. Barış’ı onun yerine aldı; 10 dakika 10 numarada kullandı, sonra da kendi yerine gönderdi. İlk yarıdaki kadar olmasa da yine etkili başladığımız maçın ikinci yarısının harika bir anında Sane’nin asistiyle gelen Osimhen golüyle “oyun üstünlüğümüzü sonuca da” dönüştürdük. 6 dakika sonra gelen penaltı ile rahatladık. 78’de aynı noktadan Osimhen’den hat-trick geldi.

OKAN HOCA VE EKiBiNE ALKIŞ

Ajax için “eksik, gençlerle dolu, formsuz, kalitesiz” türü yorumlar yapılabilir. Haklı da olunabilir. Takımın psikolojisini kulübenin 1 ve 2 numarasının gördüğü sarı kartlardan da anlayabiliriz. Tüm bu olumsuzluklar maçtaki doğru oyunun gerçeğini değiştirmez. Yönetimin büyük fedakarlıklarla kurduğu zengin kadro İlkay, Yunus gibi temel eksiklere rağmen 90 dakika oyuna hakim oluyorsa, kenar yönetimine de bir büyük bravo yaraşır. (Yedek oturtuğun Barış 2 penaltı yaptırdı) Okan hoca ve ekibinin rakip analizi, oyuncu tercihi, kadro dizaynı alkışı hak ediyor.

6 Kasım Galatasaraylılar için 6-0’lık Fenerbahçe mağlubiyetini hatırlattığı için kötü hatırası olan bir gündü. Yerel izleri silinemez belki ama bugün, Şampiyonlar Ligi’nin 36’lı formatında ilk kez yer alan sarı kırmızılılar için ilk 24’e kalma anahtarının elde edildiği gün olarak mutlulukla anımsanacak. (Hürriyet)

Osman Şenher: "Galatasaray, Ajax’ı resmen ezdi"

Başta Okan Buruk, başkan ve futbolcular, taraftarlara verdikleri Şampiyonlar Ligi sözünü tutuyorlar. Bu takım ilk 8’e kalır mı kalmaz mı? Bana göre kalır.

O kadar çok özveriyle oynayan futbolcusu var ki, bir Osimhen bile yetiyor. Adam resmen uzaylı. İkisi penaltıdan üç gol attı, ilk yarı yüzde yüz gol diye ayağa kalktığımız pozisyonları da kaleci kurtardı. Dün gece şöyle bir şey ortaya çıktı; Osimhen’i daha çok topla buluştur, daha kaliteli ortalar yap, bu çocuk her maç 3-4 gol atsın.

Okan Buruk çok akıllı, zeki bir teknik direktör. İlk yarı oyun Galatasaray’ın hakimiyetiyle geçse de gol yollarında sıkıntı yaşandı. Osimhen yalnız kaldı, bunun da tek sebebi Yunus ve İlkay’ın olmayışı, Sara’nın 10 numara gibi oynaması. Sara, Torreira’nın ve Lemina’nın yanında oynar ama İlkay ve Yunus’un yaptığını yapamaz. Bunun için de Galatasaray ilk yarıda fazla gol pozisyonuna giremedi.

İkinci yarı Sara’nın çıkıp, Barış’ın oyuna girmesi takımın temposunu artırdı, Osimhen’i rahatlattı. Barış Alper iki penaltı kazandırdı. Ve Allah var çocuk kendini parçaladı. Sallai ile beraber Ajax defansına müthiş baskı yaptılar. Sane bile rahatladı, Osimhen’e harika bir gol attırdı. Kendisinin mükemmel şutunu da kaleci kurtardı. Galatasaray taraftarı burdan artık Barış’ın iyi niyetli, takımı için her şeyini verdiği mesajını görür. Islıklamayı filan da bırakır.

Singo’nun takıma gelişi defansı da rahatlattı, sağ çizgide emniyet sibobu oldu. Adam temaslı futbolda, her girdiği mücadeleyi kazandı. Mükemmel driplingler yapıyor, hamleleri yüzde yüz isabetli. Şu an sakatlık yaşamazsa o da Osimhen gibi Avrupa’nın transfer borsasının kralı olur.

Lemina ve Torreira Galatasaray’ın kalbi olan iki futbolcu. Defansı rahatlatıyor, orta saha hakimiyetini kesinlikle rakibe kaptırmıyor. Burada Sallai’nin de hakkını yemeyelim. Çocuk sol açık oynuyor, orta sahaya geliyor, her mevkide takımına destek veriyor.

Ajax’ı kendi sahasında böyle net bir skorla eze eze yenmek kolay bir iş değil. Bu Galatasaray’ın kalitesini gösterir. Okan Buruk’u eleştirenlere de bir gönderme yapalım. Sihirbaz hoca diyelim mi? Liverpool, Bodo ve Ajax maçlarında takımına oynattığı sistem her türlü alkışı hak ediyor. Bu eleştirenler biraz çenelerini kapaması lazım. (Milliyet)

Serkan Akcan: "Fenomen farkı"

Galatasaray, Amsterdam’daki maça Ali Sami Yen coşkusuyla başladı. İlk 20 dakikada Osimhen’in tetiklediği ön alan baskısında Ajax top yapamadı, top ve oyunun kontrolü hep Galatasaray’da kaldı. Okan Buruk ve futbolcuları başlangıç senaryosunu kusursuz icra ederek Osimhen ile 2 net gol pozisyonu ürettiler. Ne var ki, 41 yaşındaki Ajax kalecisi Pasveer iki topu da mucizevi şekilde çıkararak takımını oyunda tuttu. Ön alan baskısı yüksek eforla birlikte sıfır hata ister. Baskıya giden her bir futbolcu zinciri oluşturan halka gibidir. Hata yapan, rakibini ve topu kaçıran futbolcu tüm zinciri bozar. Galatasaray’da en fazla mesafe kat eden futbolcu Sara olsa da 20. dakikadan sonra baskıyı bozan adamdı Brezilyalı. Nitekim Okan hocanın devre arasında onu çıkarıp Barış’ı alması bu yüzdendi. Barış girdikten sonra Osimhen’in arkasında konumlanarak Ajax’a 4-4-2 karşılama yapılmasını sağladı. Barış Alper son haftalarda formunu yitiriyordu, o yüzden Okan hoca onu Ajax’a karşı yedek soyundurdu. Ama o oyuna girdiği andan itibaren maçın gidişatını değiştirmeyi başardı.

Kusursuz performans

Sallai ile yer değiştirerek sol kenara çıktığında da sağ bek arkasına istediği toplarla büyük fark yarattı. Sanırım Galatasaray taraftarıyla barıştılar artık. Osimhen Ajax’a yaptığı hat-trick ile kariyerinde bir ilki gerçekleştirmiş olabilir ama daha önemlisi aklıyla, atletizmiyle, bitiriciliğiyle gerçek bir futbol fenomeni. Liverpool ve Bodo’yu içeride yendikten sonra Ajax’ı deplasmanda hezimete uğratmak büyük iş. Osimhen mükemmeldi, Barış maçı çevirdi, Singo harika oynadı, Sane’yi hep öne itti. Özetle Okan Buruk ve futbolcuları kusursuz bir performans sergilediler. Galatasaray Kasım sonunda US Gillouse’yi Ali Sami Yen’de yenerse ilk 8 şansını yüksek sesle konuşmaya başlar. (Fanatik)

Tunç Kayacı: "Emin adımlarla yola devam"

Şampiyonlar Ligi’nde kağıt üzerinde kolay gözüken ama bir anlamda tamam mı devam mı maçına çıkan Ajax’a karşı işimizin zor olma ihtimali yüksekti. İlk 30 dakikası tamamen üstünlüğümüz altında geçen karşılaşmada rakip kalede gole çok yaklaştık ama atamadık. Özellikle Osimhen’in kendi kalitesini ortaya koyarak yaptığı vuruşu kaleciden dönmesi bizim adımıza şansızlıktı. Okan Buruk önalan baskısıyla rakibi sahasına hapsetti ama Ajax savunması bu sürekli baskıya rağmen minimum hatayla oynadı ilk yarı. Bir anlamda kontrollü futbolu tercih etti iki takım da risk almadılar sanki kozlarımızı ikinci yarı kullanırız ter gibiydiler. İkinci yarıya değişikliklerle başladık. Sara çıktı Barış Alper girerken, Okan Buruk tempoyu yükseltmenin de mesajını verdi. Nitekim bu değişikliklerin meyvesini de üst üste gollerle gördük. Özellikle Barış Alper hücumda etkinliği Sane’nin sahne alması ve Osimhen’in farkı Galatasaray’ı rahatlattı.

Sürklase etti

Dün gece şunu net gördük bu takımda Lemina çok önemli kilit bir isim ve Gabonlu aynı zamanda orta alanda paydaşlarına da performans yaptırıyor. Ajax karşısında skoru artıran Galatasaray rakibini adeta sürklase ederken taraftarını da mestetti. Tabii ki dün gece Galatasaray Amsterdam’da bir zafere imza attı. Ama bir başka isim dün gece Avrupa’da Şampiyonlar Ligi’nde liginde damgasını vuran Osimhen’di. Galatasaray’ın süper starı hattrick yaparak Lewandowski’nin üst üste gol atma rekorunu gözkoydu. Sözün özü Frankfurt hezimetinden sonra üst üste 3. kez kazanan Sarı-Kırmızılılar emin adımlarla yoluna devam ediyor tebrikler. (Fanatik)

Levent Tüzemen: "Victor Osimhen sahada büyülüyor"

Osimhen UEFA'ya verdiği röportajda, "Galatasaray burada' dedirtecek işler yapmanı zamanı geldi. Amacımız Avrupa'da iz bırakmak" dedi. Galatasaray taraftarlarının kendisini büyülediğini vurgulayan Osimhen, oynadığı futbolla ve attığı gollerle Galatasaray taraftarlarını büyülüyor. Galatasaray, Hollanda'da yıllardır kazanamama şansızlığını kırdı ve Ajax önünde alınan 3 puanla Devler Ligi'ne devam edeceğinin imzasını attı. Osimhen'i Galatasaray'a transfer eden Başkan Dursun Özbek'i kutluyorum. Maç Osimhen ile kaleci Pasveer arasında geçti. Hollandalı kaleci, direndi ama sonunda Osimhen'in golcülüğüne teslim oldu. Hollanda futbolunun rol modeli Ajax'ı deplasmanda yenen ilk Türk takımının hocası olan Okan Buruk, maç boyu Galatasaray'ı mükemmel yönetti. Özellikle etkisiz Sara'yı oyundan alıp Barış'ı ikinci yarı sahaya atarak Ajax'ın çöküşünü hazırladı. Barış'la birlikte Galatasaray hücum konusunda zenginleşti. Barış'ın çalışkanlığı, mücadele gücü ve savaşçılığı Ajax savunmasını dağıtırken Osimhen'in daha konforlu hareket etmesini sağladı. Barış'ı ıslıklayanlar utanmıştır herhalde. Sane sorumluluk alarak oynadı ve alkışı hak etti. Singo gücü, hızı ve çabukluğuyla savunmayı toparladı. Torreria ile Lemina Galatasaray'ın enerji güçleri oldu. Özellikle Sane'nin ortasında Osimhen'ın kafayla attığı gol öncesi topu rakipten kazanan ve akıllı pasa dönüştüren Lemina'ydı. Sallai bence önde oynamalı, çünkü savunmadan daha fazla etkili ve verimli oldu. (Sabah)

Bülent Timurlenk: "Barış Alper karanlıktan kurtuldu"

Şampiyonlar Ligi'nde ilk üç maçını kaybeden, rakip kalelere 5 isabetli şut atabilen, orta sahasında Taylor cezalı, Berguis sakat olan Ajax'ı gözüne kestirirsin. Kestirirken de Amsterdam Arena'yı ve Ajax formasının ağırlığını unutmaman gerekir. Galatasaray ilk 20 dakikada topa yüzde 80 sahip olurken Osimhen ile 2 pozisyon buldu. Rakip ön alan baskısı yapmıyor, hatlar arasını sıkı tutuyordu. Hatları kıracak adam maalesef sakattı: İlkay... Sara, o rolün altından kalkamadı. Kontrollü ancak üretkenlikten uzak, mutlaka bir şeylerin değişmesi gereken bir fotoğraf vardı ilk yarıda. Buruk, Sara'yı kenara çekip Barış' ı alarak 4-4-2 ye döndü. İlk dakikadan itibaren Galatasaray'ın hat kıran tek adamıydı. Barış'ın karanlık günlerinden aydınlığa çıkabilmesi için tabelaya etki etmesi gerekiyordu. Sanıyorum tüm Galatasaraylılar dün galibiyet kadar Barış'ın dönüşüne de sevinmişlerdir. İki penaltıyı da hazırlayan Barış, Yunus'un sakat olduğu takımda önümüzdeki haftalarda büyük ihtiyaçtı ve o ihtiyaca cevap verecek kafa berraklığına da ulaşmıştır. Singo'nun dönüşü mühim, Osimhen'in varlığı bile rakipleri telaşa sürüklüyor, Lemina yine nefis top oynadı ilk golde "İlkay kontrolü" yapıp Sane'ye kilit pası verdi. Dört maçta 9 puan artık çok fazla şeyi hayal ettiriyor. Okan Buruk'un omuzlarındaki "Avrupa'da başarılı olamıyor" yükü de uzun zamandır Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda kazanamayan Galatasaray'ın bu galibiyeti ile tam anlamıyla tarihe karıştı. Tebrikler Okan Buruk ve öğrencileri… (Sabah)

Mustafa Çulcu: "Gururumuz oldu"

Galatasaray topa daha çok sahip olan, önde pres yapan taraftı. İlk yarı kapalı savunmayı açmakta zorlandı. Sara, bu sorunu çözmekte eksik kaldı. Ajax'ın tek oyun planı, yüksek ortalarla Weghorst'u ceza alanında buluşturmaktı. Ah İlkay ah, bu maç tam senlikti. Hele bir de Yunus sahada olabilseydi; ağır kalan, adam ve alan paylaşımında sıkıntılı Ajax savunması karşısında daha ilk yarıda iş biterdi. İki kaliteli ortada, Osimhen iki gol pozisyonu yakaladı, ikinci yarıda benzer ortada ilk golü buldu. Doğru penaltılar ile fark geldi. Hat-trick yapan Osimhen ve oynadığı futbol ile Galatasaray tarih yazdı. Bravo Galatasaray, futbolumuzun gururu oldunuz.

Hakem Benoit Bastien 42 yaşında, öğretmen. Fransızların Turpin, Letexier'den sonra 3 numarası. Geçen sezon 10 uluslararası maçla en iyi sezonunu yaşadı. 12 Ağustos'ta Şampiyonlar Ligi 3. tur S.Bratislava-K.Almaty maçını 11 sarı, 1 kırmızı kartla tamamladı. 28 Ağustos'ta Utrecht-Mostar Avrupa Ligi mücadelesini yönetti. 3 ay maç alamadı. Dün akşam ilk maçıydı!

4. dakikada Torreira'ya kontrolsüz hareketi dolayısıyla Mokoi'ye gösterdiği sarı ile otoritesini ortaya koydu. Singo'nun 39'da topsuz alanda Wijndal'a ve 40'ta Gloukh'a yaptığı eylemlerde sarı görmemesi büyük şanstı! Kulübelerden gelen tepkilere karşı UEFA sıfır tolerans diyor. Bastien'de örnek uyguladı. 64'te Baas topa sağ kol açık genişleyerek geliyor, baldırından seken top net penaltı. Hakem göremedi, doğru VAR müdahalesi ile doğru penaltı kararı geldi. 76'da Barış'ın şutunda Alders'in sağ kolu yukarıda genişleyerek, kayarak hamle yaptı, o kola gelen top da net penaltıydı Bastien de bastı penaltıyı… (Sabah)

Senin için hazırladığımız haberler