Spor yazarlarından Beşiktaş yorumu! "Sergen Yalçın'ın ihaneti"

Akın Ungan
09.11.2025 - 09:15 | Son Güncellenme: 09.11.2025 - 09:16

Süper Lig'de Antalyaspor ile deplasmanda karşılaşan Beşiktaş, maçı 3-1 kazandı. Spor yazarları, Siyah-Beyazlılar'ın futbolunu ve teknik direktör Sergen Yalçın'ın oyuncu tercihini değerlendirdi.

Spor yazarlarından Beşiktaş yorumu! "Sergen Yalçın'ın ihaneti"

AJANSSPOR HABER

Trendyol Süper Lig'in 12'inci haftasında Antalyaspor ile Beşiktaş karşı karşıya geldi. Siyah-Beyazlılar, deplasmanda 3-1 kazandı. Spor yazarları, Sergen Yalçın ve öğrencilerinin performansını değerlendirdi.

Beşiktaş oyununun iki temel problemi var

Uğur Meleke (Hürriyet): Sergen Yalçın göreve geldiğinden beri Beşiktaş oyununun iki temel problemi var:

Beşiktaş, Dünya’nın her tarafında her büyük takımın yapması gereken pres konusunda yetersiz.

Beşiktaş zaman zaman güçlü oyunlar oynuyor. Ama bunları 90 dakikanın geneline yayamıyor.

Dün tabii Sergen Yalçın derbide gördüğü anlamsız kırmızı kart sebebiyle kenarda değildi ama Beşiktaş’ı izlerken bu iki temel konuyla ilgili ne yaptığına da odaklandık haliyle.

Beşiktaş’ta hücum pres konusunda bir gelişim olduğunu söyleyebilirim. Siyah-beyazlılar, Fenerbahçe’ye karşı da ilk 25 dakika başarılı bir hücum pres yapmıştı. Dün de ilk yarıda Antalya’yı çıkarken defalarca hataya zorladı. Zaten bir gol, bir direk, iki de şutla biten 4 ayrı başarılı pres uygulaması vardı ilk 45 dakikada. Ancak Beşiktaş’ın ikinci sorunu, yani skoru bulduktan sonra aşırı vites değişimi hususunda ise yine sıkıntılı bir akşamdı. Dün de Beşiktaş ilk yarıda ne kadar çok takdiri hak ediyorsa, 46 ile 80 arası o kadar tutucuydu.

Beşiktaş nihayet büyük takım mentalitesini sahaya yansıttı

Güntekin Onay (Hürriyet): Beşiktaş bir bütün olarak sezonun en olgun 90 dakikasını oynadı. Önceki haftalarda bölümlere yayılan oyun dün 2’nci yarının belli bir periyodu hariç hep siyah beyazlıların kontrolündeydi. 1-0 veya 2-1 öndeyken de topa sahip olan ve golü düşünerek oynayan Beşiktaş “nihayet” büyük takım mentalitesini sahaya yansıttı ve arka arkaya olumsuz sonuçlardan etkilenmediğini gösterdi.

Beşiktaş, kendisini zora sokmak için elinden geleni yapıyor

Ömer Üründül (Sabah): Beşiktaş, maça çok erken bir şans golüyle adeta galip başladı. İlk devrede de 35 dakika oyunu çok rahat domine ettiler. Attıkları ikinci golün dışında da sayısız pozisyon buldular. Bu bölümde Antalyaspor diye bir takım sahada yoktu. Geride yerleşemiyorlar, 2-3 pas yapamıyorlardı. Çıkışlarda da sürekli top kaybediyorlardı. Bu şartlarda da Beşiktaş çok elverişli bir ortam bulmuş oldu. İkinci yarı da yine kontrol Beşiktaş'taydı. Ama skor rahatlığıyla ilk yarıdaki aşırı efor düştü. Fakat ne hikmetse Beşiktaş, kendisini zora sokmak için istemeden de olsa elinden gelen her şeyi yapıyor. Rahat giden oyunda çok büyük bir pas hatasıyla fark 1'e indi. Ondan sonra çok kötü oynayan Antalyaspor morallendi, direnç kazandı. Beşiktaş'ı da stres bastı. Bayağı tehlikeli rakip ataklarıyla karşılaştı. İşler zora girmişken bir kontratakla Jota Silva takımı rahatlatan golü attı. Bu rahatlığa rağmen yine de uzatmada rakibe yüzde 100 bir pozisyon verildi.

Ben dün gece en çok Ndidi'yi beğendim. Büyük umutlarla transfer edilen Abraham ise tam bir hayal kırıklığı...

Erol Bulut'un şikayet ettiği köstebek bu kez o denli iyi çalışmış ki...

Cem Dizdar (Fanatik): Özellikle ilk 15 dakika her alanda önde olan Beşiktaş devre istatististiğinde de bu üstünlüğünü korurken Gökhan Sazdağı, Wilfred Ndidi, Cengiz Ünder üzerinden yüklendi. Bu bölümde Antalya hiçbir şey yapamadı dersek yeridir. Öyle ki atarken girdiği pozisyonlardan daha fazlasını kullanamadı Beşiktaş.

Haliyle insan düşünmeden edemiyor; demek Erol Bulut’un ilk iki maçında şikayet ettiği Antalyaspor içindeki "köstebek" bu kez o denli iyi çalışmış ki, takım ne yaptığını bilmez haldeydi! Ya bir de Rıdvan Yılmaz, Salih Uçan, Vaclac Cerny çalışsaydı?… İkinci devre başlar başlamaz, transfer edilme nedeni kafamda hala oturmamış olan onca Beşiktaşlı oyuncudan biri olan Rıdvan Yılmaz’ın ‘’Al da at’’ dercesine önüne yuvarladığı topla golü bulan Yohan Boli takımını maça çekti. Ancak takımının "Geldik, hayli gidelim" diyecek hali yok gibiydi.

Futbol aptallığının ötesinde ihanettir…

Turgay Demir (Fotomaç): Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir" der Albert Einstein… Abraham'dan ne köy olur ne de kasaba… Bilal Toure yarım yamalak bir kanat ve oyun aklı sıfır… Rashica ise bal yapmayan arı… Jota Silva yukarıda saydığım tüm isimleri susuz götürür, susuz getirir… Rafa Silva ise gelmiş geçmiş en özel 10 Beşiktaşlı arasına girecek klasta bir oyuncu… Hal böyleyken Sergen Yalçın'ın ikisini de yok sayması bana göre futbol aptallığının ötesinde ihanettir… Futbola ihanettir, kendine ihanettir… Her yazımda Jota Silva'yı onlarca kez vurguladım ama Sergen Yalçın sırf kendisi istemediği halde alındığı için bu oyuncuya takmıştı ve oynatmıyordu. Öyle ki Jota toplam bir maçlık süre almadan iki gol attı, en az iki de net pozisyonu var…

Senin için hazırladığımız haberler