Trafik ışıklarında seyyar satıcılıktan Süper Lig'e: "Hiç hayal etmemiştim"

Özgür Koç
03.10.2025 - 10:21 | Son Güncellenme: 03.10.2025 - 10:38

Göztepe'nin sezon başında kadrosuna kattığı Brezilyalı santfor Janderson performansının yanı sıra film gibi hayat hikayesiyle de dikkat çekiyor. İşte detaylar...

Trafik ışıklarında seyyar satıcılıktan Süper Lig'e: "Hiç hayal etmemiştim"

Golcüsü Romulo'yu 25 milyon euro karşılığında Alman ekibi Leipzig'e gönderen Göztepe, Brezilyalı yıldızın yerine vatandaşı Janderson'u kadrosuna katmıştı.

Ligde 7 hafta sonunda nağmağlup 4. sırada yer alan Göztepe'de yeni transfer Janderson performansıyla hem teknik direktör Stanimir Stoilov'un güvenini kazandı hem de taraftar ve camiayı memnun etti.

Fanatik'e konuşan Janderson, Brezilya'da seyyar satıcılıktan, Türkiye'ye olan yolculuğunun yanı sıra Göztepe ve Türk futbolu hakkında açıklamalarda bulundu. İşte Janderson'un açıklamaları şöyle:

"Göztepe taraftarları inanılmaz bir enerji veriyorlar"

Brezilya’dan Türkiye’ye gelince seni futbol kültürü açısından en çok şaşırtan ne oldu?

"Hissettiğim en büyük fark, Türk taraftarların günlük yaşamlarında futbolu yaşama şekli. Brezilya’da tutku büyük ama burada daha yoğun ve sürekli. Sadece maç günleriyle sınırlı değil. Mesela Göztepe taraftarları her an futbolla nefes alıyor, her detayı takip ediyor ve inanılmaz bir enerji veriyorlar. Bu hem beni şaşırttı hem de her zaman sahada elimden gelenin en iyisini vermek için motive ediyor."

"Gerçekten inanılmaz bir şey"

Göztepe taraftarlarının tutkusu Brezilya tribünlerinden farklı mı, yoksa benzer mi?

"Aslında Türk taraftarların futbola olan tutkusu hakkında çok şey duymuştum ama buraya gelince gerçekten ne demek olduğunu hissettim. Taraftarlar futbolu yaşıyor, stadyumun atmosferi her maç bambaşka! Brezilya’da da böyle bir tutku var tabii, ama Türkiye’de taraftarların yoğunluğu ve enerjisi daha da yüksek diyebilirim. Gerçekten inanılmaz bir şey. Burada olmak ve bunu yaşamak benim için muhteşem bir deneyim!"

"Göztepe gibi köklü bir kulüpte oynayacağımı hiç hayal etmemiştim"

Yolculuğun bir film gibi. Bir zamanlar Rio de Janeiro'da trafik ışıklarında şeker satıyordun, şimdi ise Türkiye'de herkes oynadığın futboldan bahsediyor. Bu sana nasıl hissettiriyor?

"Bu bana çok minnettar hissettiriyor. Büyük zorluklar yaşadım; aileme destek olmak için trafik lambalarında şeker satmak zorunda kaldım. Bir gün yurt dışında, Göztepe gibi köklü bir kulüpte futbol oynayacağımı hiç hayal etmemiştim. Bu hayatımda büyük bir dönüm noktası ve bana sadece şunu gösteriyor: Hayallere inanmak ve asla pes etmemek gerçekten her şeye değermiş!"

"Romulo kapıları açtı..."

Senden önce Romulo vardı ve o şimdi Leipzeig'de. Şimdi ise sıra sende. Peki onun başarılı performansını takip etmek Göztepe’de sana ekstra bir baskı yaratıyor mu?

"Ben bunu motivasyon olarak görüyorum, baskı olarak değil. Romulo kapıları açtı, gösterdi ki bir Brezilyalı buradan gelip Avrupa’nın, tıpkı Türkiye gibi büyük pazarlarına ulaşabilir. Elbette bir beklenti var ama ben bunu baskı olarak görmüyorum. Tam tersine, Göztepe formasıyla ben de izimi bırakmak için ilham verici bir durum olarak görüyorum. Bugünkü tek odak noktam ve hedefim bu!"

Göztepe'ye geldiğinde en büyük hedefiniz neydi? Gol kralı olmak, takımı Avrupa'ya taşımak mı, yoksa başka bir şey mi?

"En büyük hedefim her zaman takıma yardımcı olmak. Gol, asist ya da sahadaki çalışmamla Göztepe'nin giderek büyümesine katkıda bulunmak istiyorum. Elbette burada büyük başarılara imza atmayı hayal ediyorum ancak asıl odak noktam takıma yardımcı olmak ve birlikte gelişmek."

Daha yeni gelmiş olmana rağmen Göztepe’deki istatistiklerin etkileyici. Ceza sahası içinde topla buluşma, hava topları ve açık oyunda. Bu seviyede oynamak için motivasyonunu nasıl koruyorsun?

"Her gün kendimi nereden geldiğimi ve yaşadığım zorlukları hatırlayarak motive ediyorum. Her antrenman, her maç değerlendirmem gereken bir fırsat. Ayrıca bana çok destek olan, kendimi en üst düzeyde adamak için güç veren bir ailem var."

Göztepe’nin oyun tarzına şimdiden uyum sağlamaya başladığını düşünüyor musun?

"Evet, kendimi tamamen adapte olmuş hissediyorum. Her maçla birlikte hocanın ve takımın benden ne istediğini daha iyi anlıyorum. Henüz sezonun başındayız ama bu yıl birlikte çok daha fazla gelişeceğimize inanıyorum."


Göztepe’ye imza attığında, hocanın sahaya en çok yansıtmanı istediği özellikler nelerdi? Ve Stoilov ile ilişkin nasıl?

"Stoilov benden yoğunluk, bağlılık ve gole gitme cesareti istedi. Benim güçlü ve hareketli bir oyuncu olduğumu biliyor ve bunu takıma katmamı istedi. İlişkimiz çok iyi, bana futbolumu göstermem için güven veriyor."

"Brezilya’da tattığım hiçbir şeye benzemiyordu"

Türk futbolu hakkında ne düşünüyorsun?

"Çok rekabetçi, yoğun ve tutkulu bir futbol. Taraftarların burada futbolu yaşama biçimi beni çok etkiledi. Gerçekten çok güçlü bir şey ve oyuncuları motive ediyor."


İlk denediğin Türk yemeği neydi?

"İlk Türk yemeğim İskender kebap oldu. Gerçekten inanılmaz bir deneyimdi, Brezilya’da tattığım hiçbir şeye benzemiyordu. Et çok yumuşak ve güzel baharatlıydı, domates sosu ile eritilmiş tereyağı yemeğe çok özel bir tat katıyordu. Yanındaki yoğurt detayı ise beni şaşırttı çünkü tabağı çok iyi dengeliyor. Gerçekten çok özel bir andı. Bir insanın, bir yeri yemekleri aracılığıyla tanımaya başladığını hissettiği anlardan biriydi."

"Taraftarlara çokça mutluluk yaşatmak için her şeyimi vereceğim"

Göztepe taraftarlarına bir mesajın var mı?

"Buraya geldiğimden beri gördüğüm ilgi ve sevgi için hepinize teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten inanılmazsınız ve her maçta fark yaratıyorsunuz. Emin olun ki bu formayı en iyi şekilde onurlandırmak ve taraftarlara çokça mutluluk yaşatmak için sahada her şeyimi vereceğim."

Senin için hazırladığımız haberler