Mutlu Çelik: Bu hakemlerin para için yapmayacakları şey yok

Eski hakem Mutlu Çelik, Radyospor'da yayınlanan Üçleme programında Nazım Türknas'ın konuğu oldu. Çelik, profesyonel hakemler için çok ağır açıklamalarda bulundu. Çelik, faal hakemlerin birbirleriyle acımasız bir rekabet içinde olduklarını ve para için yapmayacakları şey olmadığını öne sürdü. 

"Bizim dönemimizde hakemlerimizin geçim sorunu yoktu" diyen Çelik konuşmasına şöyle devam etti: "Çünkü bizim zamanımızda hakemlerin iyi bir işi olmalıydı bugün ise hakemlik profesyonelleştirildi ve paraya döndürüldü. Bu profesyonel hakemlerin de para için yapamayacakları şey yok, birbirlerini sürekli kırıp döküyorlar. 250-300 bin lira kazanıyorlar ayda. Bir de VAR'dan kazanıyorlar. Olayın içindeyken bile yapamayan adamlar, oturdukları koltuktan nasıl yapacaklar?"

Eski hakem Çelik, yapılan görevlendirmeleri de eleştirerek,  "Sahada başarısız olmuş hakemleri masaya veriyorlar. Bunların masada ne işi var? Mesela Koray Gençerler ve Alper Ulusoy iyi bir hakem değil, futbol oyununu bilmiyor bu çocuklar mesela. Kişiliklerine bir şey demiyorum tabii ki" dedi. 

Mutlu Çelik, futbolun güç ve zekâ ile oynanan bir oyun belirterek, "Hakemlerimizede bu özellikler lazım ama çoğu hakeminizde bu özellikler yok. Futbol oyun kurallarını biliyorlar ama futbolu bilmiyorlar!" diye konuştu.

Çelik şunları söyledi: "Futbol oyununun bir ruhu var, futbol canlı bir oyun. İşte bu ruhu hem IFAB hem bizim MHK bozdu. Yurtdışından getirdikleri (yalakaları) para kazanmak amaçlı kişiler, Türk Hakemliğini geriye götürdüler. Futbolun kurallarını bilmeyen kişiler, sağdan soldan talimat alan arkadaşlar hakemlerimizi yönlendiriyor. Davul bunlarda, tokmak ise başkalarının ellerinde. O tokmakla her yere vuruyorlar!"

"Yapay zeka diyerek ile bizim zekamızla alay ediyorlar resmen" ifadesini kullanan Çelik, "O teknolojiyi üreten de biz insanlarız neticesinde. Sen bilgisayara ne işlersen, o çıkar. Bilgisayara işleyen insanlar da futboldan ve kurallardan bi haber olunca ne olmasını bekliyorsunuz? Ben teknoloji karşıtı değilim kesinlikle. Bu yapay zeka varsa, MHK'yı da kaldırsınlar. Ne iş yapıyor bu arkadaşlar? MHK’nin aylık 1 milyon TL masrafı bulunuyor. Madem öyle bir tane bilgisayar bilen birini koysunlar oraya, düğmeye bassın ve atamalar yapılsın" dedi.

Mutlu konuşmasına şöyle devam etti: "İyi maç yöneten hakemi mumla arar olduk. Sahadaki performansa göre değerlendirme yapacaksın. Bizim hakemler gördüklerinü çalamıyorlar, gördüklerini VAR’da göremiyorlar. Benim en beğendiğim hakem Kamil Abitoğlu'ydu, ondan sonra da gelmedi hakem. Mesela Halil Umut Meler: Ben olsam hemen vücut dili öğretirdim, İnsanlara tepeden bakmamayı öğretirdim, hakemlerimize 'gülmeyi' öğretirdim. Benim bir sürü fotoğrafım var, hiçbiri poz değildir. Üstten bakmamayı, sempatik olmayı öğretin. Yalaka olmayın, samimi olun. Dik durun yine ama güler yüzlü olun."

3 büyüklerin maçlarında sorun yaşamadığını söyleyen Çelik, "İsterseniz Tümer Metin’e , Volkan Demirel’e sorabilirsiniz. Hatta Fatih Terim ile bile sorun yaşamadım. Dedim ki kendisine “hocam sahada 1 tane kral var ve O’da benim. Bana bir kez daha “Mutlu” diye bağırırsan tribünlerde seyirci olursun” dedim. Kendisi yaşıyor sorabilirsiniz" dedi.

Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Seveni vardır, sevmeyeni vardır bilemem ama eski Futbol Federasyonu Başkanlarımızdan Haluk Ulusoy çok güçlü bir karakterdi. Kimseye kolay kolay papuç bırakmazdı, hakemlerin arkasında değil her zaman yanındaydı. Bana göre, gelmiş geçmiş en başarılı federasyon başkanıdır. Böyle güçlü başkanlar hakemlerini korur!"

Hakem sorunu konusundaki görüşlerini de dile getiren Çelik, "Daha adil, daha şeffaf, daha seçici ve futbolu bilenlerin MHK’da olması lazım. Bir çok MHK Başkanı yakın arkadaşımdı. İçlerinden bir tanesi hakemlere demiş ki sakın Mutlu Çelik ile görüşmeyin! Ben de seni mi anlatayım insanlara? Benim gıyabımda üzerimden toto oynayanlar oldu, hâla da devam ediyor bu işler. Hakem eğitimcisi insanlar ite kaka hakemlikte bir yere çıkmışlar ama bunlar futbolu bilmiyorlar ki ne öğretecekler? Kural hatasından dolayı hakemliği bitmiş adamı, üst düzey hakem eğitimcisi oluyor" dedi.

Çelik açıklamasını şöyle bitirdi: "Maalesef kitap üzerinden öğretiyor, kitap üzerinden hakemlik olmaz. 7500 metrekarede uygulamalı ve mutlaka sahada olarak eğitim verilmeli. Hakemleri küçücük odaların içinde görselden ve dijitalden öğretiyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ben ehliyet alacağım, bunu uygulamadan öğrenebilir miyim? Altyapıdaki futbolcu çocuklarımız neden sahada karın altında oynuyor, yağmurun atında oynuyor? Böyle bir şey yok, uygulamalı öğretilmeli."