Aykut Kocaman'dan şampiyonluk ve transfer açıklaması!

Çalışma ortamımız çok iyi geçiyor. 3 senedir uzaktı şampiyonluklara Fenerbahçe ve şampiyon olmak istiyor. Bir takım makli kiriterler var. UEFA'nın yaptırımları var. Ya kadro üzerinden devam etmek gerekiyordu, ya tamamen değiştirmek gerekiyordu. Mevcut kadro üzeridnen devam etmek gerekiyordu. İyi başladık. Avrupa Ligi'nde iyi sinyaller verdiğğimiz Sturm Graz maçları oynadık. Vardar maçı hiç düşünmediğimiz  sonuçlarla gerçekleşti. Göztepe ve Trabzonspor beraberliği çevresinde büyük bir hayal kırıklığı ve sezon başındaki sıkıntıya geri döndük. Başakşehir maçı bu durumu pekiştiren bir durum yarattı. Sıkıntılar olacağını biliyordum ve buna hazırlıklıydım. Ama daha ötesinde saha sonuçları aldık. Ta ki Osmanlıspor maçına kadar. 3-1'ten maç vermek bu takımın genetiğine uygun bir durum değildi. Osmanlı maçına kadarki süreç kırıcı bir süreç oldu.   Karakterli oyunculara sahibiz. Kıramadığımız bir şey vardı, sorumluluğu üzerime aldım. Devam etmem doğru görünüyordu. Tamamen değişen ve istediklerimi yapmaya başlayan bir takım haline geldik.  Valbuena'nın 90+4'te Konyaspor'a kaçırdığı kafa golü normal şartlar halinde yüzde 90 gol olmalıydı. Başakşehir-Kasımpaşa maçında ise Trezeguet'nin vuruşu gol olsa, şu an biz lider olabilirdik.

3 Temmuz'un izlerinin geçtiğini düşünmüyorum ben. Başarılarmızın elimizden alınmaması için reaksiyon gösterdik. Pek çok unsuru ilgilendiren olaylar geldi. Sıcak dönemde kulübün verdiği reaksiyon iyi oldu. Bu dönem bitmedi bence, sıcak değil belki ama etkileri devam ediyor. Sanki biraz değerlendirmeyle ilgili düzeltme yapmak lazım. Fenerbahçe'yi tüketme amaçlı o dönemin etkileri devam ediyor.

Her maçı tek tek izliyoruz ve geçmişe dönük durumlara bakıyoruz. Belli bir bütünlüğü yansıtıyor maçlarımız. Bireysel hatalar bizim adımıza ilk yarıya damga vurdu. Herkesin payı var başarıda, başarısızlıkta da. Burada oyuncuları suçladığım anlamı çıkmasın, ben de sorumluyum. Bu takımların seviyeleri belli. Buraya transfer yapılırken, belli bir standartta oyuncu alınıyor.  Bu seviyedeki oyuncuların basit hata oranları azdır. Bu kadar çok basit hataların yapıldığı bir dönem Fenerbahçe'de yoktur. Bunlardan biri Volkan Demirel'dir. 2-3 senede yapacağı bireysel hatayı 8-9 maçlık periyoda soktu. Gol yeme sorunumuz, pozisyon verme sorunumuz azaldı. Basit hatalar azaldı. Yediğimiz gol konusunda bize katkı yaptı. Atmada sıkıntı yok. Her maç 2 ve üzeri atabiliyoruz. İkinci yarıda daha fazla da atabiliriz.     

İyi profesyoneller olarak bu hataların üzerine çıkmamız lazım. Ciddi bir sabırsızlık var. Futbol oyununda bu böyle. Bir şekilde baş etmemiz gereken bir durum. Sadece bize özgü değil bu sabırsızlık. Genel olarak toplumsal yapımız. Avrupa'da 2-3 maç kazanınca, "biz final oynayacağız" demeye başlıyoruz. Beklentilerin altında kalınca da "bizden hiçbir şey olmaz" diyoruz. İki uç arasındaki fark çok fazla.

Tüm takımlarımız mali açıdan feci durumda. Fenerbahçe'yi ayrı tutmamak lazım, bizim de sıkıntılarımız var. Her şeye rağmen ne yapılabilir, aklımızda bu olmalı. Zorluk dereceleri açısından ikinci yarıda da aynı yerdeyiz. Şampiyonluk favorisi olarak görülen Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir ile hazır değilken ilk 6 haftada içeride oynamamız, bizim için iyi gibi oldu. Şimdi biz hazırız, ikinci yarıda deplasmanda oynayacağız bu takımlarla. 6 haftalık zor bir periyoda gidiyoruz. Ara transfer zor. Transfer yapmak istediğiniz yerlerdeki isimlerden daha üst seviyedeki oyuncuları buldunuz diyelim, kulüpleri bırakmak istemiyor ve maliyetleri çok fazla. Oyuncuyu aldınız, bugün geldi diyelim. Adaptasyon süreci gibi bir sürü bilinmez olacak. Elbette transfer yapılmasını isterdim ama öbür taraftan var olan gerçekler var. Şu anki görüşüme göre, mevcut kadromuz şampiyonluk yarışı için yeterli. Var olan oyuncularımız şu anda dünyanın en iyi oyuncuları. 

14 tane yabancı oyuncumuz var Eljif ile beraber. Listeye yazacağız. Yerli transferi daha zor. Bir tane oyuncu çıkarmak zorundasınız. Sıkıntı yaratabilir. Ben sayılarla vurgularken yabancı sayısını, nedenler silsilesi olması lazım demiştim. Sayıyı oluşturan faktörleri oluşturan şeyler nedir bilmiyorum. 35 senedir bu işin içindeyim, bir kişi bana ne oldu, ne oluyor diye sormadı. Yabancı sayısı birden 14 oldu. Neden oldu, ne gibi bir gerekçeyle oldu? 14 yabancının yaratacağı sorunlar ne, getireceği faydalar ne bakmamız lazım. Diyelim ki faydalı oldu devam edelim ama bunu oturup konuşalım. Sonuçları görme adına mevcut kurala bir- iki yıl daha devam edelim. Biz üretici değil tamamen tüketici bir ülkeyiz. 20 tane yabancı dense yarın, hocalar 20 yabancı doldurur. Biz işin kolaycı tarafındayız. Bana göre zararı biraz daha fazla olacak ama bekleyelim görelim. Görüşümüzü sorsalar ne olurdu, ham bir şekilde söylemek doğru olmaz. Zorlamadan bir şey yapamıyoruz. Buradaki yabancı konusundaki açılımla beraber, yetiştiricilik ile ilgili yaptırımlar birbirini dengeler diye düşünüyordum. 

Ben ve grubum doğru yaptıklarımızı artırıp, hatalarımızı azaltarak bir adım daha iyi olmayı düşünüoyorsak, tüm takımlar da bunu düşünüyordur. Şu anda 7 tane takım birbirine çok yakın bir şekilde hesaplar yapıyorlar. Yabancı kuralının getirmiş olduğu rekabet ortamına göre, takımlar birbirine yakın. Bursa gibi, Konya gibi, Antalya gibi, Sivas gibi her şeyi yapabilecek takımlar da var. Puan ortalamasının aşağılara gelmesi olası gözüküyor. Belki Fenerbahçe, ya da başka bir takım 6 maçlık seri yakalar. 70-75 puan arası gibi duruyor şampiyonluk için. 

Bir-iki maç kaybedince her şeyi yitirdik havası oluyor. Fenerbahçe için 9-13 puan arası kabul edilebilir bir kayıp olarak duruyor. Puan kayıplarının olacağı yer göreceli olarak rakiplerimizle yapacağımız maçlar gibi gözüküyor. Varsayımlar üzerine, şartlar üzerine yapılan yorumlar bunlar

Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman, ligin ilk yarısı ve kamp dönemi hakkında açıklamalar yaptı. Yayıncı kuruluşa konuşan Kocaman'ın açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;