Bakan Kasapoğlu'ndan dev finale seyirci müjdesi

AJANSSPOR - HABER

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Bein Sports ekranlarında yayınlanan Be UNITED programında Güntekin Onay'ın konuğu oldu.

Ülkemizde yapılan stadyum yatırımlarına dikkat çeken Kasapoğlu,''Türkiye son 10 yılda dünyanın en çok stadyum yatırımı yapan, yeni stadyumlarına sahip ülkesi. Olimpiyat Stadyumu'ndaydım. Biliyorsunuz Şampiyonlar Ligi için stadımız hazır'' dedi.

Futbol iklimindeki tüm tarafları düşünmeye davet eden Kasapoğlu, "Sporun ortamında kardeşlik, pozitiflik var. Bu kaos ortamından futbolumuzu kurtarmamız lazım. Burada futbolun tüm paydaşlarına görev düşüyor. Federasyonun, yöneticilerin, teknik ekiplerin, sporcuların ve taraftarların şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım'' şeklinde konuştu.

Tükiye'deki hakem tartışmaları hakkında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı, ''Öncelikle ifade etmeliyim ki; hakemler üzerinden bir algı oluşturulmasına karşıyım. Herkes hata yapabilir. Herkesin hata yapabileceği bir ortamda hakemleri günah keçisi ilan etmek haksızlık olur. Bu kuralların ve uygulamaların daha şeffaf ve tutarlı olması gerektiğine inanıyorum. Bir maçta kırmızı kart verilen pozisyona başka bir maçta faul dahi çalınmaması apaçık bir tezat. Tabii ki vicdanları yaralıyor" diye konuştu.

Türk takımlarındaki teknik direktör sirkülasyonuna değinen Kasapoğlu, ''Bir hocayla başlıyor, birkaç hafta geçmeden başka hoca ile devam ediyorlar. Takip bile edemiyoruz. Hoca ile sözleşme imzalayıp başlamadan vazgeçiyorlar. Bu anlamda sürdürülebilirliği sağlamadan istediğiniz kadar geliriniz olsun'' dedi. 

Atatürk Olimpiyat Stadı'nın ev sahipliği yapacağı Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili oynanabileceğini belirten Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Seyirciye açma konusunda ciddi niyetimiz var. Çalışmalarımız bir aşamaya geldi. İlgili kurumlarla iletişim halindeyiz. Standartları belirleme aşamasındayız ama yurt dışından gelecek ciddi seyirci konusu.'' dedi.

İstanbul'da  güzel bir organizasyon gerçekleşeceğini aktaran Kasapoğlu, ''Türkiye, her zamanki gibi muhteşem ev sahipliği yapacak. Dünyanın en güzel şehri İstanbul. Güzelliklerini dünyaya tanıtacağız. Gelen sporseverlere İstanbul'un muhteşemliğini bir kez daha ispat edeceğiz. İnşallah futbolun güzellikleriyle dolu bir akşamı her iki takım inşallah ortaya koyacaklar." ifadelerini kullandı.

A Mili Takım'ın Şenol Güneş önderliğinde iyi bir jenerasyon yakaladığını söyleyen Kasapoğlu, ''Şenol hoca ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Hocamızın bu anlamdaki birikimi hem konuya olan ilgisi önemli bir avantaj. İyi bir jenerasyon var Sporcularımız yine Avrupa’da bizi başarıyla temsil eden arkadaşlarımız" ifadelerini kullandı.

12 takımın oluşturduğu ancak gerçekleşmeyen Avrupa Süper Ligi projesi hakkında konuşan Kasapoğlu, ''Futbol demek duygu demek. Futbol demek ihtimaller demek. Açgözlü bakış açısıyla kimsenin bu duyguyu yok etme hakkı yok. Futbolu sadece finansal tablolardan ibaret görmek, futbola, futbolsevere, gençlere, çocuklara, milyarlarca insana haksızlık olur ve bunun kimseye de faydası olmaz. Oluşturulmaya çalışılan ligin bir finansman oluşturma çabası olduğunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir ihtiyacın niçin ortaya çıktığını ilgili kulüplerle bu işin inisiyatifini alan kişilerce irdelenmesi gerekli." değerlendirmesinde bulundu.

Kulüplerin gelir ve giderlerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Öncelikle giderler noktasında kulüplerin transfer harcamalarından personeline, diğer harcamalarına kadar şapkayı önlerine koyup durumu iyi değerlendirmeleri gerekiyor." diye görüş belirtti.

Sürdürülebilirlik sağlanmadan gelir yüksekliğinin önemli olmadığını ifade eden Kasapoğlu, "Bir hocayla başlıyor, birkaç hafta geçmeden başka hoca ile devam ediyorlar. Bunu takip bile edemiyoruz. Hoca ile sözleşme imzalayıp işe başlamadan vazgeçiyorlar. Bu anlamda sürdürülebilirliği sağlamadan istediğiniz kadar geliriniz olsun. Bu mantalite ile finansal anlamda da ruhsal anlamda da başa çıkmak mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

"Önce doğru yönetelim." diyen Kasapoğlu, "Gelir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de devletin bu kadar desteği, halkın bu kadar ilgisi olduktan sonra açıkçası bizim tüm bileşenleri göz önünde bulundurup, şapkayı öne koyup az önce söylediğim gibi özeleştiri yapıp yola devam etmemiz lazım. Sürdürülebilir bir spor yönetimi anlayışını her türlü popülizmden uzak şekilde ortaya koymalıyız. Taraftarı üzmeye, milyonları üzmeye hiçbirimizin hakkı yok. Taraftarlarımızın layık olduğu yönetim tarzında diyorlar ki yönetici bulamazsınız kulüplere. Hiç inanmıyorum. Bilakis yönetmeye layık insanlarla kulüplerimizi daha çok buluşturabilecek bir yasal altyapıyla yarınların her alanda güçlü kulüplerini inşa edebiliriz." ifadelerini kullandı.