"Bu penaltı 'Galatasaray'ı bitirin' talimatıdır"

24.11.2018 - 08:41 | Son Güncellenme: 24.11.2018 - 11:41

"Bu penaltı 'Galatasaray'ı bitirin' talimatıdır"

Atan da Konya, yiyen de Konya / Tayfun Bayındır – Milliyet 

Cezalar, sakatlıklar ve onun getirdiği moral bozukluğu Galatasaray’ın dün vasatın altında kalan performansının net karşılığıydı. Ciddi sayıdaki eksiklere rağmen sarı-kırmızılı ekibin maça başlayan on biri aslında hiç de yabana atılır değildi... Bunun farkında olan yeni Konyalı Aykut Kocaman ilk yarıda haddini bilerek, biraz da fazla çekinerek topu rakibe bıraktı, böyle olunca da Galatasaray özellikle ilk 20 dakikada istediği gibi oynadı... Ama gerçekçi konuşmakta fayda var, sarı-kırmızılı ekip o anda da maçın genelinde de bal yapmayan arı gibiydi; zaten golü de tam anlamıyla şans golüydü.

Zorunluluktan üçlü savunma ile oynayan Galatasaray’da gözle görülür bir tedirginlik, sonrasında da yorgunluk dün çok net bir şekilde hissedildi.

Orta alanda Selçuk-Fernando ikilisinin tempo yükseltmekte ve kanatları sıfıra kadar göndermekte yeterli beceriyi gösterememesi Galatasaray’ın hücum performansını allak-bullak etti. Buna elbette Onyekuru’nun kendine alan bulamaması, alternatifsiz Eren’in güçsüzlüğü ve tabiki Feghouli’nin tek devrelik oyununu da eklemeliyiz. 

Aykut Kocaman’ın dersini çok iyi çalıştığı, Konyasporlu futbolcuların da Kocaman’ı müthiş bir hızla benimsediği yatsınamayacak bir gerçek. 

İlk yarı topu Galatasaray’a bırakan ve bu konuda ısrarcı olan Kocaman, ikinci yarı savunmasını daha ileri taşıyıp önde baskı yapmaya başlayınca Galatasaray tamamen çözüldü, ciddi hatalar yaptı ve Konya forvetlerine pozisyon üstüne pozisyon verdi. Direkten dönen top, arka arkaya kaçan pozisyonlar Galatasaray’ın bulduğu şans golüne rağmen sahanın hakimi de iyisi de Konyaspordu. 

Gelelim penaltıya... Tartışmasız penaltı değil... Hüseyin Göçek, VAR’a niye gitmedi? Riva’dan ona nasıl bir uyarı geldi anlamak mümkün değil... Ama bu pozisyonda VAR’a gitmeyen Hüseyin Göçek’in Fenerbahçe-Ankaragücü maçındaki önce vermediği, sonra VAR aracılığıyla verdiği penaltıyı da hatırlamakta fayda var! Dün doğru karar ise kırmızı karttı. 

Serdar Aziz tecrübesindeki bir oyuncu bu hatayı nasıl yapar, lütfen biri bana anlatsın... Kadro kurmakta zorlanan Galatasaray şimdi de Serdar Aziz’in yerine alternatif üretmeye çalışacak. Bu nasıl bir sorumsuzluk! 

Görünen o ki, Galatasaray son dönemde yaşananlardan bir hayli etkilenmiş... Etkilenmeyen müthiş taraftarı var. Bu destek Galatasaray’ı daha ne kadar yukarlarda tutar bilinmez ama dün kaybedilen iki puan uzun yarışta çok aranacaktır unutmayalım...

Penaltı ağır bir karardı / Osman Şenher – Milliyet 

Galatasaray kadro açısından çok sıkıntı çekiyor. Ve iyi takımlar karşısında çok zorlanacaklar. Fatih Terim’in yapacağı hiçbir şey yok. Çünkü en büyük sıkıntı orta sahada çekiliyor.
Düşünebiliyor musunuz; Donk, Ndiaye cezalı, Belhanda ise sakat... Selçuk bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama artık fizik olarak tempolu maçları kaldıracak gücü yok. Fernando da fizik olarak hazır değil. Böyle olunca da Feghouli’ye çok yük biniyor. İlk yarının en iyisiydi. Defansına yardım etti, hücuma da çıktı. Ama ikinci yarıda o da yoruldu. Ve oyunun hakimiyeti Konya’ya geçti.
Muslera çok önemli kurtarışlar yaptı, Konya’nın da bir topu direkten döndü. Maçı Konyaspor da kazanabilirdi. Ömer Bayram’ın da yükü ağırdı. Kanatlarda çok etkili olan Ömer ve Sukubic’in karşısında oynamak kolay değil. Buna rağmen başarılı bir maç çıkardı.
Takım olarak Galatasaray sezonun en çok pas hatası yaptığı maçını oynadı. Bunun da tek sebebi fizik güçleri mükemmel olan Jevtovic ve Traore’li orta sahaydı. Devamlı baskı yaptılar ve rakibi hataya zorladılar. Çok hızlı oynayan Milosovic, Jahovic ve Ömer Ali ile de Konyaspor devamlı gol aradı.

Galatasaray gol buluncaya kadar bu görüntü devam etti. Önce şunu söyleyeyim, Aykut Kocaman’ın eli değdiği Konyaspor mükemmel bir takım olmuş. Deplasmanda bu futbolu oynayabiliyorlarsa ilerleyen haftalarda ne olur siz düşünün.
Kayseri maçının yıldızı Onyekuru’nun etkisi sıfırdı. Sakatlanan Sinan’ın yerine oynayan Eren de takımına katkı yapamadı. Bir tek hareketi vardı. O da 85. dakikada topu rakibinden kaptı, Onyekuru’ya güzel bir pas attı. Ama sarı-kırmızılı oyuncu son vuruşu yapamadı.
Penaltı kararı ise ağırdı. Serdar’ın rakibine müdahalesi yoktu. Hüseyin Göçek bir de üstüne kırmızı kart göstererek bana göre yanlış karar verdi.
Sonuçta maçın hakkı beraberlikti, öyle de bitti. Galatasaraylıların üzülmesine gerek yok. Bu maçı kazanabilecekleri kadar kaybedebilirlerdi de...

Galatasaray'ın yöntemi yanlış! / Mehmet Demirkol – Fanatik 

Konyaspor topu çok istemedi. Şekil olarak mükemmele yakın durdular.
Hatta golü de - gariptir - bundan yediler. Mariano'nun ortasında Diagne ve Uğur merkezi çok iyi kapattı. Hep yaptıkları gibi... Ama aralarında konuşmayınca asisti de golü de onlar yaptı. Galatasaray'ın o dakikaya kadar net bir pozisyonu yoktu. Konya çok iyi durduğu için... Ceza sahası önünden itibaren Galatasaray'ın oyun kurmasını engellediler. Fernando, Selçuk ve Feghouli her seferinde dar alanlarda boş pas kanalı bulamadan baskı yedi.
 
Zaten set oyunu olmayan ev sahibi uzun toplarla topu kenarlara, çizgiye açmak istedi. Ömer'in ortaları dışında ceza sahası içine girecek bir yöntem bulamadılar. Konyaspor ise bu oyunda olabileceği kadar savunma arasına adam kaçırdı. Ancak Jahoviç pozisyonları değerlendiremedi.

Gecenin sorusu 
Aykut Kocaman oyunu gerçekten iyi çizmiş. Ancak bu kadroda Fofana'ya bir rol vermeli miydi diye sormadan edemiyor insan. En yakın aday Traore. İki yönlü görevini mükemmele yakın yaptı. Onu destekleyen Jonsson'la birlikte belki topa çok sahip olmadılar ama olduklarında her seferinde olumlu kullandılar.
 
Penaltı ve kırmızı kart. 
Serdar'ın VAR'ı beklemeden verdiği tepki kabul edilebilir değil. Hüseyin Göçek kırmızı kartta haklı. Kırmızı gösterdiği için pozisyonu gidip izlememesiyse yanlış. Bakmalıydı.
 
KISA MESAJ 
Galatasaray bir çok iç saha maçını çılgın bir baskıyla kazandı. Ancak artık mutlak bir set oyunu ve pas hızına ihtiyacı var.

Hakkı beraberlikti / Ömer Üründül - Sabah 

Fatih  Terim ciddi eksikler dolayısı ile Kayseri'de uygulatıp, başarılı olduğu üçlü defansa dün gece de devam etti. Bunun yanında evindeki eski maçlan göz önüne aldığımızda alışılmış önde baskılı, riskli ofansif anlayışın dozajını biraz düşürmüştü.
 
İlk yan Galatasaray oyunun kontrolünü elinde tutarken, zaman zaman da gol aradı ama net pozisyon bulamadı. Kendi ofansif yetersizliklerinin dışında da rakibin iyi yerleşimli, alan daraltan savunması da etkendi. Galatasaray 40. dakikaya kadar hem ikili mücadelelerde daha başarılıydı hem de rakibini kendi 18'ine yanaştırmıyordu. Ama bu dakikada Jahovic'i kaçırdılar ve maçın en net pozisyonunu Muslera kurtardı. İkinci yanda işler Galatasaray açısından terse döndü ve kontrol ilk devrenin aksine Konyaspor'a geçti. Bunun da en önemli nedeni; üç orta saha Feghouli, Selçuk, Femando ve ilerdeki Eren'in maç eksikleri yüzünden yorulmalanydı.
 
Konyaspor iki net gol fırsatını kaçırdı. Galatasaray'da her şey kötü giderken Mariano'nun ortasında bir şans golü ile skor avantajı ve moral kazandı. Ondan sonra Aykut Kocaman hamlelere başladı. Galatasaray skor avantajındı olduğu için takım halinde topun arkasına geçip, alan daraltarak maçı böyle bitirmeyi hedefledi. Bu da şanlar gereği doğru bir tercihti. Tam bu hedefine ulaşacakken Serdar'ın gereksiz neden olduğu penaltı ile şansı kaybettiler ve de çok önemli bir iki puan yitirildi. Unutmamak lazım ki maçın hakkı da beraberlikti.

Hakem Hüseyin Göçek bana göre çok başanlı bir yönetim gösterdi. Verdiği penaltıdan sonra aleyhte tezahüratlara maruz kaldı ama bizim seyircimiz hâlâ buna alışamadı.

Aslan sınıfta kaldı!  / Hami Mandıralı - Takvim

Galatasaray dün gece her zamanki futbolundan uzak bir görüntü verdi. Bu söylerken Atiker Konyaspor un da direncini göz ardı etmememiz gerekiyor... Galatasaray'ı oynatmadılar. Galatasaray'ın eksik kadrosunu da düşünerek yorumlar yapmamız lazım. Sarı Kırmızılılar, Atiker Konya'yı zorlayamadı. Konyaspor özellikle ilk yarıda çok net bir pozisyondan yararlanamadı. Oyundan hiçbir zaman düşmediler. Galatasaray'ın daha önceki anaçlarda rakiplerini nasıl boğduğunu biliyoruz. Bu maçta Konyaspor'un daha baskılı oynadığını gördük.
 
HOCA DA ETKİLEDİ
Galatasaray böyle oynamaya devam ederse işinin kolay olmadığını düşünüyorum. Galatasaray'a acilen golcüler lazım. Golcüler diyorum çünkü alınacak 1 santrfor da sorunu çözemez. Ama her şeye rağmen kendi saha ve seyircisi önünde daha etkili olmalıydı. Konyaspor, Galatasaray'a izin vermedi. Galatasaray'da cezalı oyuncuların bir an önce geri dönmesi ve forvet transferlerini yapılması lazım. Bu futbolla Galatasaray'ın işi zor... Fatih Terim'in kenarda olmaması da Sarı-Kırmızılılar'ın oyununu etkiledi.

'Galatasaray'ı bitirin' penaltısı - Levent Tüzemen (Sabah)

Galatasaray eğer kazansaydı "Kuş taşa çarptı tarzı bir galibiyet oldu" diyecektim. Çünkü gol büyük bir şanstı. Ama Hüseyin Göçek'in VAR'a bilegitmeden verdiği penaltı TFF'nin Galatasaray'a yaptığı operasyonunbelgesidir. VAR'da görev yapan hakemler bu penaltıya verdikleri destektensonra nasıl insan içine çıkacaklar? Bu penaltı "Galatasaray'ı bitirin" talimatıdır. Penaltı pozisyonu tertemizdi. Serdar tamamen topa dokundu. Zaten Galatasaray'ın attığı gole bırakın hakem Göçek'i, VAR'ın itiraz edecek durumu bile olmadı. Çünkü Konya golü kendi kalesine attı. Penaltı sonrası Aykut Kocaman'ın Konyaspor'unun Galatasaray'ı kitlemesini, orta alanı kalabalık tutup geniş alan bırakmamasını ve hızlı hücumlarla istediği pozisyonları bulmasını, Jahovic'in iki tane net golü kaçırmasını, Ömer Ali'nin şutunun direkte patlamasını yazmanın anlamı kalmadı.
Fatih Terim'in 3'lü savunmada ısrar etmesinin yanlış olduğunu vurgulamak, Ozan Kabak hariç topu kullanma özürlü ve çok pas hataları yapan ayrıca "Tank" gibi ağır bir koşu kalitesine sahip Maicon- Serdar ikilisiyle üçlü oynanmayacağını anlatmak anlamsız oldu.

Bir dönem Adana'da iptal ettiği golden sonra Göksel Gümüşdağ tarafından aforoz edilen ve uzun süre maç alamayan Hüseyin Göçek, TFF'nin Galatasaray ile yaşadığı husumeti fırsat bulup uydurduğu penaltıyla sonucu belirledi.
Yayıncı kuruluşta pozisyon yorumlayan eski hakem Bünyamin Gezer'in attığı tweete bakalım: "Rizespor'un Başakşehir maçında net penaltısını vermeyen Halil Umut Meler, hemen maç aldı. Fenerbahçe-Başakşehir maçında VAR'ın çalışmaması sonucu yardımcı hakem Serkan Çimen, golü kaçırdığı 5 haftadır maç alamıyor. Bu durum hakemlere en güzel mesajdır.."
Hakemlere yönelik açıklamanın alt yazısı şöyledir: Başakşehir'in lehine hata yaparsan maç alırsın. Ama aleyhine hata yaparsan kafan kopar.

Kesinlikle penaltı değil - Ahmet Çakar (Sabah)

Maça baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Galatasaray kazanmayı hak etmedi. Konyaspor'un yakaladığı pozisyonlar ve direkten dönen topu düşündüğümüzde galibiyeti kaçıran taraf Konyaspor'du diyecektik ki Galatasaray pekala maçı son dakikaya kadar taşımıştı. Koskoca Galatasaray, maç boyu attığı gol de dahil olmak üzere tek pozisyon yakalamadı. İlk yarıda oyunun kontrolü Galatasaray'da ama pozisyon üstünlüğü yine Konyaspor'daydı. Gerek Onyekuru gerekse Eren, rakip stoperler arasına sıkıştı kaldılar.Galatasaray sıfıra inemedi, biraz olsun sağ kanattan Feghouli ve Mariano'yla bir şeyler yapmaya çalıştı. Hepsi bu kadar... İkinci yarı tüm kontrol Konyaspor'a geçti. Galatasaray çıkamadı. Pas kalitesi düştü. İşte bu dakikalarda Galatasaray'ın golü geldi. Sağdan yapılan ortada Konyasporlu Uğur'un sırtına çarpan top gol oldu. Tamamiyle şanssızlık... Topu kafayla uzaklaştırmaya çalışan Konya stoperi, arkası dönükken sırtına çarpıp gol olan da yine Konya stoperi. 

Bu dakikadan sonra Konya, zaten topa hükmediyordu. Bir de tüm ofansif oyuncuları oyuna sürdü ve son dakikada da tartışmalı bir penaltıyla beraberliği yakaladılar. Belki de bu penaltı uzun haftalar konuşulur. Hüseyin Göçek verdi, bu arada Serdar Aziz topu Hüseyin'e fırlatıp oyundan atıldı ve yaklaşık 1 dakika hayat duruverdi. Bakalım VAR hakemi ne diyecekti? Penaltı mı, değil mi? Bazen 1 dakika bir ömre bedel olur. VAR hakemi de penaltı deyince Konya maçı kurtardı. Gelelim pozisyona... Kesinlikle penaltı değil. Serdar Aziz atlıyor, hafif de olsa topa temas var. Bu arada Konyasporluoyuncu da uzanmış ayağın üzerine basıp yere düşüyor. Hüseyin hata yapabilir ama VAR hakemlerinin bu pozisyonu Hüseyin'e "Tekrar izle" dememeleri hem manidar, hem de skandal... Sözüm şu; VAR iyi hoş ama dün geceki verilen penaltı ve VAR ilişkisi çok uzun süre konuşulacak.

Muslera tuttu, Mariano ortaladı, Göçek'le Özkahya doğradı - Serdar Ali Çelikler (Habertürk)

Beşiktaş'ın dengeli ve iyi kurulmuş kadrosu yaşlandı.. F.Bahçe'nin kadro kalitesi yıllar içinde eriye eriye nihayet bu sezon en kalibresi düşük halini aldı. 

Trabzonspor "çıplak gerçeği" nihayet farketti ve açıkça yüksek maliyetli oyuncularından kurtulmaya karar verdi. 

Bu rakiplerinden önce (Dursun Özbek'in ilk dönemi) küçülmeye giden ve savrulanGalatasaray, cebindeki son parayla geçen sezon başında "iyi" bir kadro kurdu. Harika değildi ama ehven-i şer idi.. Bu kadro Tudor'un sezon başı verdiği doğru kuvvet yüklemesi ile (kim ne derse desin Tudor'un fizik idmanlarının kalitesi, her Türk meslektaşınınkinden fazlaydı) iyi başladıkları sezonu 'sakin kalabilen' ve tecrübesi ile sahada konuşan teknik adam farkıyla şampiyon olundu. 

Bu sezon, Gomis kaybedildi.. Tolga gönderildi.. Maicon aslında satıldı ama mecburen kaldı.. Teknik adam, yarı başkanlık - eş başkanlık modeline geçti. Onyekuru dışında 11 transferi yapıldı diyemeyiz. Fenerbahçe derbisinden sonra gelen cezalar ve muhtemelen yanlış idmanlardan dolayı artan sakatlıklarla kadro zaafiyeti iyice arttı. 

Buna karşın 'mali zorluk' pek de yaşamayan Anadolu kulüpleri kadrolarını ekstra takviyelerle dolduramasalar da en azından belli oranda kuvvetlerini korudular. Büyüklerin kadrosu eriyip, kaliteleri aşağı inerken Anadolu kulüplerinin bazıları en azından yerinde sayarak büyüklere yaklaştı. Bu aradaki kalite farkının çok azalması büyüklerin kazanmalarını çok zorlaştırıyor artık. Konya da kadro kalitesini koruyabilen; belli bir fizik gücüne sahip iyi yönetiliyormuş gibi görünen bir kulüp... O zaman iki takım arasında galibiyeti, bireysel kalitelerin küçük farkları belirler oldu. İlk yarıda Galatasaray sağdan Mariano'nun bindirmeleri ile etkili olmaya çalıştı. Birinde Eren vurdu üstten auta gitti.

Devrenin sonunda ise Jahovic bomboş götürdüğü topta Muslera'yı aşamadı. İki takımın da santraforları bir adım daha iyi olsa devre 1-1 bitebilirdi. 2. yarı ise art arda 3 Konya akınının birinde blok, birinde direk birinde yine Muslera skoru 0-0'da tuttu. 
İşte bu kaledeki kalite farkı Galatasaray'ı hep oyunda tutuyor. Nihayet yine bir 'kaliteli' ortada Mariano, Konyalılar'a kendi kalelerine golü attırdı. Tıpkı ilk hafta Ankaragücü maçında yaptırdığı gibi.

İyi kaleci farkı ve iyi orta kalitesi maçı 1-0'a bağlayacakken penaltı kararı geldi. Pozisyonu ilk izlediğim anda ben de "penaltı" dedim. Hüseyin Göçek'in de bu şekilde düşünmesi normal. Ancak kale arkası kamerasında net bir biçimde görüldü ki Serdar Aziz'in müdehalesi topaymış. VAR'ın penaltıyı iptal ettirmesi; en azından "Hocam bir daha izle" demesi gerekirdi. Bu pozisyon açıkça penaltı değildi. Hüseyin Göçek 2 puana mal oldu ama bana göre daha da büyük hatayı VAR hakemi Halis Özkahya yaptı.. 

Kaybedilen 2 puan üstelik TFF ile bir gerilim içinde iken G.Saray'a yeni "haklılık" kapısı açacaktır. Sadece bu nedenle bile Halis Özkahya ile Hüseyin Göçek'e dinlendirme verilmelidir. Aslında sorun en başta, Namoğlu'nda ama Yıldırım Demirören de 'Yusuf Abi'sini koruma inadında..

 

Senin için hazırladığımız haberler