"Bunun hesabını soracağı kişi kim?"

26.05.2017 - 12:35 | Son Güncellenme: 26.05.2017 - 12:35

"Bunun hesabını soracağı kişi kim?"

AJANSSPOR -  Türkiye’nin yeni spor kanalı S Sport’ta yayınlanan Sabah Sporu Extra programında gündemdeki gelişmeler masaya yatırıldı. Selçuk Aytekin’in moderatörlüğünü üstlendiği programda Radyospor Genel Yayın Yönetmeni Barış Ertül dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Ertül’ün S Sport’ta yaptığı açıklamalar şu şekilde :

Süper Lig’de bu hafta Kasımpaşa-Antalyaspor maçını Barış Şimşek yönetecek. Antalyaspor’un Trabzonspor ile bir yarış içinde olduğunu biliyoruz. Ligde Başakşehir’in yeri belli. Kasımpaşa-Antalyaspor maçı ise Avrupa Kupaları açısından önemli. Barış Şimşek, bakıldığında Trabzon bölgesi hakemi. Antalyaspor maçına bu hakemi niye veriyorsun? Oradaki bir hatalı karar sonrası Barış Şimşek’e de yazık olur.

Rizespor’un TFF’ye maç saatleri konusunda başvuru yapması normal. Geçen hafta maçlar bittikten sonra saatleri revize etmişlerdir diye düşündüm. Hatta farklı günlerde olduğunu görünce şaşırmış, “Böyle şey olur mu?” demiştim. Bursaspor ve Rizespor maçlarının aynı saatte oynatılması gerektiğini söylemiştim. Rizespor, oynayacağı maçı kazanamayabilir. O zaman problem yok, son hafta maçı formalite olur. Farklı saatte oynatırsın. Bursaspor’un son 2 maçtan 2 puan alması son derece olasıdır. Rizespor’un da 2 maçından 6 puan alması kolay değil. Rizespor düştü gibi görünüyor.

Ligin boyu 2-3 hafta daha uzun olsa Bursaspor düşebilirdi. Ucu ucuna ligde kalacak gibi görünüyorlar. Maçlar 0-0 başlıyor. Rize’nin 2 maçta 6 puan alması bence çok kolay değil. Diğer maçtaki sonuca da bakacaklar. Bursaspor maçı 0-0 gittiğinde, Rizesporlular ne diyecek? Kenardan bilgiler gelecek, gol atıldı ya da yediler diye… Gençlerbirliği gol attı dediğinde Rizespor sahada şahlanır. Rizespor’un motivasyona ihtiyacı var. Öbür taraftan iyi haber lazım diye düşünüyorlar. Rizespor’un başvurusu doğrudur. Bu başvuruya ihtiyaç duyulması ise kara mizahtır. Maç saatleri konusu bir skandaldır ama yanlış hesap Bağdat’tan döner. Maç saatlerindeki düzeltme için teşekkür ediyoruz.

Adanaspor ligin en kötü top oynayan takımıydı. Bizi şaşırtmadılar. Adanaspor için üzücü oldu. Keşke bizi şaşırtsalardı. Başakşehir tabi ki favori. Beşiktaş maçına baktığımızda ise Gaziantepspor karşısında favoriler. Gaziantepspor’da 8 eksik, rotasyon ve bir çok sorun var. Beşiktaş’ın oynadığı futbol ise ortada. Antep kümede kalmak için oynasaydı ne olurdu? Şu anda düşmüş bir takım, 4’te 3 tribünü siyah-beyazlı taraftarların aldığı bir ortamda Beşiktaş elbette favori. Başakşehir’in maçı kazanması Beşiktaş’a çok fazla etki etmeyecektir.

Maçlar son hafta, hafta içine çekilir mi bilemiyoruz. Milli maç için bir nefeslendirme adına ligi erken bitirme olabilir. Ama bunun için her şeyin ve tüm takımların durumunun belli olması lazım. Şampiyonluk, düşme kalma ve tüm sıralama belli olsa bu anlamda bir avantaj adına olabilir. Son haftanın, hafta içinde olması için şartların oluşması gerekiyor. Ama ben çok zannetmiyorum. Bana son hafta, normal zamanında oynanır gibi geliyor.

Galatasaray çok kötü yönetiliyor. Leipzig, Bruma’yı almaya geldi diyelim. 1 yıl daha kontratı var. Bu kontratı şimdiden uzatmak istiyorsun. Bu da doğru bir davranış. Önceden yeni kontrat yapacaksın. Galatasaray, Bruma ile anlaşmak istiyorsa masaya oturmalı. Serbest kalma maddesiyle ilgili bir sorun var. Menajerlere, ”Ne kadar uyanıksınız” demiştik. 15 milyon Euro maddesi bana çok enteresan geliyor. Galatasaray’ın çok fazla bu alanda mücadele edecek bir gücü yok. 20 milyon Euro gibi bir serbest kalma maddesi olabileceği anlaşılıyor. Fakat ; anlaşma sağlanabilir. Kontrat olmazsa 1 sene sonra serbest kalabilir.

Leipzig geldi, Bruma’yı istedi. Şampiyonlar Ligi’ne gidecekler ve paraları var. “Bruma bizim için çok önemli bir oyuncu. Sizin gördüğünüzün 10 katı var Bruma’da” diyeceksiniz. Bruma’yı nasıl pazarlayacaksınız? Sociedad ekibindeki Bruma’yı pazarlayacaksınız. “12’ye aldık, neden tekrar 12’ye verelim? Bir Bruma bulabilmek çok kolay değil. Muhadili de yok.” diyebilmelisiniz.  “Bruma burada oynar, serbest kalma bedeline de 20 milyon Euro yazacağız, isterseniz 16-17’ye veririz. Veya bekleyeceksiniz. Biz Galatasaray’ız. Bizi köşeye sıkıştıracak durumunuz yok” diye anlatabilirsiniz.  Bruma’nın Galatasaray’da alternatifi var mı ? Var. Bruma, bugün iyi ama yarını belli değil. Motive olduğunda çok değerli, motivasyonu kaybedince de dert olur. Leipzig-Bruma pazarlığı çok önemli. Fakat; Galatasaray 2-3 milyon Euro’ya da sıkışmış bir kulüp değil.

Sayılı gün çabuk geçer derler. 1 Ağustos çabuk gelir. 25 milyon Euro Talisca’ya veren olur mu? Zannetmiyorum. Premier Lig kulüpleri zengin. Küme düşenler bile iyi durumda. Talisca’ya Çin bu parayı verir mi? Verebilirler. İngilizler ise parasının hesabını daha iyi yapıyor. Ben Çin’i çok büyük bir tehlike olarak görmüyorum. Büyük liglerden baktığımızda Almanya bu işin fabrikası. Geleceği olmadan para vermezler. 1 Ağustos’a kadar kimse 25 milyon Euro vermez. Beşiktaş adına önemli bir oyuncu. Aboubakar çok şart değil. 5-6 milyon Euro’yu geçmemeleri lazım diye düşünüyorum. Beşiktaş’ın da diğer kulüpler için de geçerli ; futbolcu satışları çok önemli.

Beşiktaş’ın şampiyon olması çok önemli. Devler Ligi’nde oynayacak olmaları, ayak bastı parası, gelirler… Dolayısıyla Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’nde tek Türk takımı olacak ve parayı başka kulüplerle paylaşmayacak. Beşiktaş yine de futbol şubesi olarak zarar etmiş durumda. Neden? Bu işin yürüyen aksamını çok iyi halletmek gerekiyor. Kur farkı gideri öyle bir kalem ki… Bundan sonra ne olacağını Allah bilir. Çok büyük zarar yazıyor. İstediğin  kadar başarılı ol, bu zarardan kurtulman gerek. Şuben zarar ettiğinde UEFA sana ne diyor? “Hep eksi yazıyorsun, sattığın 10 ise 3 alacaksın” diyor. Ne zamana kadar? Tablonu, bilançonu düzeltene kadar bu devam edecek diyor. Bütün kulüpler teknik olarak iflasta. Sana, ”Sattığının 3’te 1’i kadar noktada tutarım” diyorlar. Dengeli şekilde şubeleri yönetebilmek önemli.

Oğuzhan için 12.5 milyon Euro’ya serbest kalır maddesi varsa bir şey konuşmanın anlamı yok. Oğuzhan, normalde burada kazandığı parayı her yerde kazanamaz. Biraz aşağısını ya da yakın bir fiyatı kabul ettiğini ve gittiğini düşünelim. Roma’da yaşamak keyifli olur. Roma forması da çok kıymetli bir formadır. Karizma, güzel bir yaşama kavuşur. Bizden yukarıdalar. Fakat ; oyuncu orada oynayabilir mi? Gittiği yer, yan gelip yatacağı yer değil. Buradan bile daha fazla çalışması gerek. Burada Atiba-Oğuzhan diyebiliyorsun. Orada işler öyle değil. Merkez orta sahada nasıl kendisine yer bulacak? Nainggolan, Strootman gibi isimler var. Roma’da büyük rekabet var.

Oğuzhan’ın burada keyfi daha çok yerinde. Oğuzhan kendini geliştirdi. Eğer 12.5 milyon Euro’ya gidecekse ve Oğuzhan gitmek isterse gider. Ondan sonra da Tolgay takımdan ayrılmaz. İkisi birden ayrılmaları halinde yerlerini doldurmaları kolay olmaz. Roma bir üst seviye. Orada oynamak istemesi Oğuzhan’ın özgüvenini gösterir. Ne karar verirse versin, umarım başarılı olur. Oğuzhan giderse Tolgay’ın kesinlikle kalması lazım. Daha fazla kullanacaklardır. Beşiktaş’ın mali hesapları var. Oğuzhan, Beşiktaş’tan ayrılabilir. Bu Trabzonspor’un Tolgay planlarını da suya düşürür. Onları da etkiler.

Eczanelerde ilaç sorunu var. Azizsilin diye de bir şey kalmamış. Bunlar hiç önemli olmayan haberler. Hak mahrumiyeti cezalarından bahsediyorum. Maçtan önce ve sonra karakola gidip imza verecek. Aksi takdirde idari para cezası verecek. Parasını verir gitmez. Zaten tedbir kararı kalır mı kalmaz mı, emin değilim. Bugüne kadar kulüp yöneticilerine çeşitli cezalar verildi. Ama hiçbir yöneticinin canı yanacak, uykuları kaçacak bir ceza veremediler. 6222 var ama niye uygulamıyorsunuz dedik? Hiç kimseyi rahatsız etmeyen cezalardan bahsediyoruz. Gitmeyeceği maça gitmez, gideceğim dediği zaman da gider. Karakola gitmez, para cezasını öder. Hak mahrumiyeti cezaları boş işler. Bir başkan, bir başka başkana tokat atıyor. Yöneticilik yapma hakkını ellerinden alabiliyorlar mı? Bu da yargılama sonrası ortaya çıkıyor. Başkanlığı, yöneticiliği düşerse bir kıymeti var. Yoksa hak mahrumiyeti cezalarının içi boş cezalar. Aziz Yıldırım’ın keyfini kaçıracak bir ceza yok. Sürecin sonunda çıkacak karara bakarak, uygulamaların caydırıcılığıyla ilgili bir şey var mı yeniden konuşuruz.

Alacaklı gözünü karartmış, bütün ipleri kopartmış. Bir daha Trabzonspor ile iş yapmayacak ama bu parayı nasıl tahsil ederim diye düşünmüş. Can yakıcı bir şey yapmamız lazım diyor ve böyle bir yola başvuruyor. Trabzonspor böyle bir parayı ödeyemeyecek bir durumda mı? Bu alacaklının alacağı kesinleşmiş. Kanuni hakkı. Adam o parayı istiyor. Sen adamın parasını ödeyeceksin. Muhatap almadın. En son dayanamadı ve bu noktaya getirdi. Bu kulübün çalışanları var, hukukçuları, yöneticileri var. Geldiler haciz işlemi uygulamaya. “Nasıl alacağız bu paraları? Kupalara haciz koyacağız” dediler. Kupalar manevi bir baskı. Manevi değeri var ve Trabzonspor’u da can damarından yakalamışsın. Bu olayı artık bu noktaya getirme. Trabzonspor Başkanına konu intikal ettiğinde hemen avukatını görevlendiriyor ve işi çözüyor. Peki bu konuyu buraya nasıl getiriyorsun? Bu konu gazetelere çarşaf çarşaf haber olmuş. Süreci yönetemeyişin bir yana, bu işin buraya kadar tırmanacağını da öngöremiyorsun…

FETÖ, devleti yıpratmak adına bir takım hareketler yapmıştı. Acaba Trabzonspor’da kulüp içinde paralel bir yapılanma mı var? Trabzonspor yönetimini zayıflatalım mı demişler? Bu böyle bir hissiyat uyandırıyor. Bunun hesabını soracağı kişi kim? Alacaklıdan hesap soramazsın. Kendi içlerinde bir durum var demek ki. “Bu iş bu noktaya gelinceye kadar neden bana haber vermediniz?” diyor başkan. Trabzonspor’un içinde profesyonel ya da yönetici seviyesinde bir sıkıntı var. Dışarıdan bakıldığında bir kumpas var gibi görünüyor. Trabzonspor’un çözmesi gereken bir konu.

Beşiktaş’tan ayrılan Mario Gomez, Bundesliga’da kalabilmek için mücadele verirken, siyah-beyazlılar Antep’te şampiyonluk turuna çıkıyor. Gomez’in takımı rakibini 1-0 yendi. Gomez golü penaltıdan attı. Bu skor, tehlikeli bir skor. Play-out mücadelesi zorlu geçiyor. Ayrıca Gomez bayağı kötü görünüyor. Aynı şey Göztepe için geçerli mi? 2-0 kazandılar. Boluspor da tehlikeli bir takım. Wolfsburg-Braunschweig maçı gibiydi bu eşleşme. Göztepe tur atlayacak gibi görünüyor. Bu iş, Göztepe-Eskişehirspor finaline doğru gidiyor gibi. Eskişehirspor’un bir adım önde olduğu bir eşleşme olduğunu söylüyorduk. Bizim beklediğimizden fazla karşılıklı gol oldu. Eskişehirspor’un saha avantajı da olacak. 3-3’ün avantajı Eskişehirspor’u rahatlatıyor. Finali konuşmak erken ama hangisi çıkarsa çıksın hak edecek, hangisi çıkamazsa yazık olacak. Play-off maçları heyecanlı geçecek.

Ergin Ataman çok iyi bir coach. Dünkü maçı da izleme fırsatı buldum. Anadolu Efes, Galatasaray’dan iyi bir takım. Fakat ; Galatasaray kolay lokma bir takım değil. Maç içinde Ataman’ın müdahaleleri çok iyi ve kritikti. Bu kararlar da netice verdi. Ergin Ataman’da çok ciddi bir davranış bozukluğu var. Bir takım genellemeler içinde egosantrik bir duruşu var. Dün aldığı teknik faul o kadar lüzumsuz ki… Aşırı agresif davranışlarla teknik faul aldı. Maç o kadar kritik bir yerdeydi ki… Galatasaray sadece rakibi değil, Ergin Ataman’ı da yendi. İki kere de kazandılar. O pozisyonda kendisini sakinleştirmeye çalışan adamı da azarladı. “Sen ne karışıyorsun?” diyerek azarladı. Ergin Ataman halen bağırıyor. Ergin Ataman’ın profesyonel destek alması lazım. Davranışlarıyla, tutumuyla bu kadar kötü yönetmesi incelenmesi gereken bir konudur. Beşiktaş bir üst tura çıktı. Yarı finalde 3 galibiyete ulaşan takım kazanacak. Finalde ise 4 galibiyete ulaşan takım tur atlayacak.

YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR.KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

Senin için hazırladığımız haberler