Can Çobanoğlu Radyospor'da gündemi değerlendirdi

‘‘25-32 yaş aralığında, turnuva tecrübesi olan, yenmeyi yenilmeyi öğrenmiş, önemli bir takım gerekiyor. Biz 55.sıra kadar düştüysek elimizde olmuş bir takım yok demektir. Bu nedenle hem yetiştirici hem yarıştırıcı bir antrenör almalısın. Mesela Capello, yarışmacı bir teknik direktör. Löw, Klinsmann yarıştırıcı ve yetiştiricidir. Lucescu parayı seviyor ve iyi kazanıyor. Artık Lucescu hedef antrenördür, genç takım ile uğraşacaksa yeri A Milli Takım değildir. Yaş ortalaması 22-3 olan bir takımı motive edemezsin. Lucescu bana kalırsa oyunu okuyan, iyi bir antrenör. Lucescu’yu futbol gelişim direktörlüğünde planlamanın başına getirirsin. Lucescu’ya 2020 için de bir şans verilmiş. Ancak bu kontratı ve yaşı yanlış demektir.’’

‘’Eğer futbolcu profesyonel ve mücadele etmek zorunda olduğunu bilmiyorsa, onun milli takımda işi yok. 90 dakika sana milli forma ile mücadele etme şansı tanıdıysa sonuna kadar oynayacaksın. Maç seçme şansın yok. Zaten böyle davranıyorsan, seni o takımdan çıkarsınlar. Dünya Kupası’na takılmayan takımlar içerisinde, Dünya Kupası’na en çok kendi ülkesinden futbolcu yollayan ülke Türkiye. Yerli futbolcular rekabet etsin diye yabancı sayısını 14 yaptık, demek ki bir tuhaflık var.’’

‘’Ali Koç, birisi birini kandırıyor demişti. Aziz Yıldırım ile büyük bir fark oluştu. Bunun aynısı Galatasaray seçiminde oldu, Dursun Özbek’e seçime girme dendi. Mali kurulda ibra edenlerin onu destekleyeceğini düşündü. Aziz Bey’i de sevenler, ona bu işe girme derken geçin bunları diyordu. Kürek şubesi onu desteklemedi iddiası var, eski Aziz Yıldırım olsa, kim olsa gelip oyunu verir onu başkan yapardı.Seçim gününde gelen taraftardan daha fazlası mazbataya geliyor. Sadece bir başkan seçildi. Bu bambaşka bir şey. Değişim sizi önüne katmış gidiyorsa bu değişimi koklayabilen liderdir. Ali Koç’a maçta defalarca tezahürat yapıldı. Bu sinerji önemli olan.’’

‘’Geçen seneden bu seneye sarkan bir izlemenin sonucu bir yaptırım uygulaması değil. Ünal Aysal döneminde, UEFA Galatasaray’ı izlemeye aldı. Bu dönemden beri gelen izlenme sonucu Galatasaray’a bir takım tedbirler kondu ve süre verildi. Duygun Yarsuvat dönemine gelindiğinde, Dursun Özbek’te sportif aş’deydi, ve bir bütçe aşımı oldu. UEFA’dan 2 senelik yeni bir süre beklenirken, 115 milyon euro’luk takım kuruldu. 30 milyon euro zarardan bahsedilirken, Galatasaray 50 milyon euro zarar ile gitti. Bu süreçte bir başkan değişimi oldu, UEFA Galatasaray’ı Avrupa Kupaları’ndan men etme kararını vermişken, Mustafa Cengiz yönetimi ciddi bir mali çalışmayla getirileri anlatarak bu konuda önemli bir mesafe aldı. Bu büyük bir başarı. Gelecek ceza transfer yasağı olabilir. Şampiyonlar Ligi kadrosuna 21 kişi yazabilirsin. Birinci yıl 20 milyon euro, ikinci yıl 10 milyon euro, üçüncü yıl ise sıfır zararla kapatacaksın. 4.senende ise 10 milyon euro kar edeceksin. Öte yandan sattığın kadar al yaptırımı da var.’’

‘’Talisca Beşiktaş’tan gitti. Menajeri arada 21 milyon euro’nun verilmesini engelleyecek hamleler yaptı. Beşiktaş bu hamleyi yapsa, 3.5-4 milyon euro gelir elde edecekti. Beşiktaş’ın Talisca’dan kazanmak istediği para 9 milyon euro idi. Galatasaray’ın Belhanda ya da Feghouli’den biriyle yolları ayırıp feda demesi gerekiyor. Galataaray’da Muğdat alındı, Akhisarspor’da iyi bir sezon geçirdi.  Avrupa’lı, bir oyuncuyu almak için 3-4 yıllık ortalamasına bakıyor. Muğdat 1 sene iyi geçirdi diye bu Galatasaray’da iyi işler yapacak anlamına gelmez. Serdar Gürler’e ise 10 milyon euro istendi, o bedelle Osmanlıspor’da kalır.’’