Cem Yılmaz: 'Fenerbahçe'nin popülerliği hiçbir zaman değişmez'

05.10.2016 - 00:23 | Son Güncellenme: 05.10.2016 - 00:23

1907 Derneği'nin organize ettiği ve dernek üyelerinin bir araya geldiği toplantılarıın ikincisine konuk olan Cem Yılmaz ile etkinlik öncesinde Fenerbahçe ve futbol üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirildi. İşte "Fenerbahçeli Cem Yılmaz"ın bakış açısıyla "Fenerbahçe"nin konuşulduğu o ropörtaj;

Herkesin bir takımın renklerine gönül vermesiyle ilgili bir hikayesi var. Sizin Fenerbahçeli olma hikayenizi çok merak ediyoruz…

Bu konu sosyal medyada çok dolanıyor. Etrafımda çok sayıda Beşiktaşlı, Galatasaraylı arkadaşım var. Biz daha çok işin tatlı kısmındayız. Geçmişte "Çocukluğumda etrafımda aklı başında kim varsa Fenerliydi, onun için Fenerli olduk." demişim. Farklı takım tutan bazı fanatikler bunu hep aleyhte kullanıyorlar. Halbuki ben etrafımdaki bütün büyüklerin, amcaların, dayıların Fenerbahçeli olduğunu söylemek istemiştim. Onların hepsi Fenerbahçeli olunca üzerinizde etkisi oluyor tabii. Ek olarak çocukluk döneminde bir takımın popülerliği de tercihler üzerinde oldukça etkili. Fenerbahçe'nin popülerliği de hiçbir zaman değişmediği için çocukların Fenerbahçeli olması kaçınılmaz bir durum.. Hatta öyle ki Baba Beşiktaşlı olsa bile Fenerbahçeli oluyorsun.

Çocukluğumuzda, 70'lerde, tıpkı 1940'larda olduğu gibi, takım çok iyi durumda olduğu için, kazanan takımı tuttuk. Tabii daha sonraları bu takımın bizde yüksek tansiyona sebebiyet vereceğini bilmiyorduk, Fenerli olmak biraz yüksek tansiyon sebebi… (Gülüyor.) Ancak 3-0'dan sonra biraz rahatlayabiliyoruz biz. 2-0'dan sonra oturup rahatça maç izleyebildiniz mi hiç? Yani öyle bir tadı var. Ancak dediğim gibi hiçbir zaman bir fanatiklik, "Biz çok iyiyiz." duygusunda değilim.

Bir de centilmenlik var, herkesin söylediği fakat uygulamada çuvalladığı bir konu. Fanatik bir taraftar olmadığım gibi aynı zamanda bir futbol izleyicisiyim, futbol izlemeyi seviyorum. Örneğin 80'lerin sonuna doğru Galatasaray'ın Avrupa Kupaları'nda başarıları olduğu yıllarda, "Yok ben izlemem, bakmam o tarafa." Duygumuz olmadı, hepsini izledik. Hangi takımlı olup olmadığına aldırış etmeden, hünerli futbolcu özelinde baktık oyunculara. Bizim iyi futbolcularda da şöyle bir durum var, birisi eğer ligde herhangi bir takımda iyi oynuyorsa "Ne zaman Fener'e geliyor?" diyoruz. Çocuk bize gol atıyor, diyoruz ki "Tamam geldi, seneye bizde." Böyle durumlarımız da var. Takımdan, tarihsel imajından, tarihinden elbette etkileniyorsunuz. 3 köklü takım ile ilgili de hiç kimsenin bir şüphesi yok. Hepsinin "şanlı tarihi" boş bir laf değil hakikaten. Fenerbahçe'nin de böyle belirgin bir etkisi var. Bazı insanlar tanıyorum, çocukluğunda bahsettiğim sebeplerle bir takım tutup da yetişkinlikte başka bir takıma geçen. Benim etrafımda pek yok "Çileli doğmuşum zaten ezelden…"

Fenerbahçe ile ilgili unutamadığınız bir anınız, bir maç, bir gol var mı?

Var var. Lise yıllarındaydık o zamanlar, Rıdvan Abi, Oğuz Abi, Hakan oynuyor. 80'lerin sonu 90'ların başı falandı. Beşiktaşlıların sahasındaydı, yenildik ama güzel de maç oldu. Çok iyi oynayıp yenilmiştik, onu hatırlıyorum. Bir de bir Galatasaray maçı vardı, 89'da, 3-0'dan gelip 4-3 kazandığımız. Otelde staj yapıyordum o zamanlar, televizyondan izlemiştim. O çok güzel bir hatıraydı, muhatabın Galatasaray olması da tabii etkili olmuştur.

SABAH