Devrim mi, futbolun katli mi? Değişim rüzgarları

Hüseyin ÖZKÖK - AJANSSPOR

Kökleri 1848 yılına dayanan futbol ilk oynanmaya başladığından bu yana çok büyük değişimler yaşadı. Bu değişimler ise kuruluşu 1882 yılında gerçekleştiren ve yeni kuralları uygulama yetkisine sahip IFAB tarafından yapıldı.

Futbolun Birleşik Krallık topraklarında yeşermesine bağlı olarak IFAB İcra Kurulu İngiltere, Kuzey İrlanda, İskoçya Galler ve futbolun dünyadaki patronu FIFA’yı temsilen toplam 8 üyeden oluşturuldu. Yılda 1 kez şubat ayı sonu veya mart ayı başında toplanan bu kurul, FIFA tarafından oluşturulan önerileri karara bağlamakta. Her yılın 1 Haziran günü uygulanmaya başlayan kararlarda en az 6 üyenin olumlu oy vermesi gerekirken FIFA temsilcileri blok halinde oy kullanmak zorunda.

Son yıllarda da futbolda çok sayıda kural değişiklikleri oldu. Uygulamaya alınan bazı kurallar ise değiştirildi veya kaldırıldı. Son dönemin en ses getiren uygulamaları ise gol çizgisi teknolojisi ile VAR oldu.

Son gelen haberler ise FIFA’nın futbolda radikal değişimler üzerine çalışma yapacağı şeklinde. Ajansspor’da da yayınladığımız habere göre düşünülen değişiklikler şunlar;

1. Oyun süresini 30’ar dakikalık 2 devreye bölmek ve tıpkı basketbolda olduğu gibi her kesintide süreyi de durdurmak.
2. Takımlara sınırsız değişiklik yapma imkanı tanımak. Bu konuda ilk adım pandemi döneminde 3 değişiklik hakkının 5’e çıkarılması ile atılmıştı.
3. Taçları da korner gibi ayakla kullandırarak özellikle kaleye yakın bölgelerde daha çok gol pozisyonu üretilmesini sağlamak.
4. Sarı kart gören oyuncuyu, 5 dakika kenarda bekleterek takımlara kartlar konusunda daha caydırıcı bir yaptırım oluşturmak.

Oysa bu tip düşünceler çok da yeni değil. Tam 4 yıl önce 2017 yılı haziran ayında da IFAB’ın futbolu daha cazip hale getirmek için çeşitli değişiklikler yapmayı planladığı dünya basınında yer almıştı. O gün madde madde sıralanan değişiklik düşünceleri şunlardan oluşuyordu.

• 90 dakika yerine 60 dakika ve basketbolda olduğu gibi saatin durdurulması.
• Serbest vuruş veya kornerlerde topu düzelterek en uygun durumda şu atma imkanı.
• Serbest atışlarda topun sabit durma mecburiyetinin kaldırılması.
• Kaleciye pasta kaleci topu eline aldığında penaltı verilmesi.
• Kaleye giren top elle çıkartıldığında penaltı yerine gol verilmesi.
• Penaltıda top kaleciden veya direkten döndüğünde oyunun aut atışıyla başlaması. Bununla birlikte penaltı vuruşunda ceza sahasına giren oyuncular probleminin ortadan kalkması.
• Maçın bitiş düdüğünün top saha dışına çıktıktan sonra çalınması.

O günkü önerilerden yalnızca biri şu anda hayata geçmiş durumda. O da aut atışında oyuncuların artık topa ceza sahası içinde dokunma izninin verilmesi.

Aradan geçen 4 yılda bana göre futbolu “katledecek” bu değişiklikler gelen tepkiler üzerine fazla dillendirilmedi. Ancak anlaşılan o ki, hala bazı insanlar birtakım değişikliklerin peşinden koşuyor.

Ben onlara sadece şunu hatırlatmak isterim.

Futbolun gerçek taraftarının Süper Lig projesinde gösterdiği tepki ortada. Futbol büyük çoğunluk tarafından geleneksel hali ile seviliyor. Şu andaki çok sayıda yenilik, teknolojinin işin içine girmesi dahi ciddi sayıda taraftar tarafından benimsenmiyor. Futbolda son çıkan haberlerdeki gibi yapılması düşünülen özellikle de oyuna doğrudan müdahale edecek değişiklikler, yine çok büyük tepki görecektir. Özellikle futbolun ana vatanından gelen Britanyalı 4 IFAB İcra Kurulu üyesi, FIFA bu değişiklikleri önerse bile bana göre olumlu oy kullanmayacaklardır.