Emrah Bayraktar: "Türk futbolunu yönetenler..."

Hem Beşiktaş hem de Galatasaray’da görev yapan teknik direktör Emrah Bayraktar, Radyospor canlı yayınında sporun gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gün Ortası programında Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Emrah Bayraktar’ın açıklamaları şu şekilde:

Transferleri yapabilmek için mali imkan yaratabilmek önemli. Henüz kaynak yaratılmış değil. Yüksek bonservis bedeliyle alınan Mbaye Diagne’nin satışı söz konusu. Aldıkları fiyata satmaları bile Galatasaray’ı rahatlatacaktır. Diagne’yi sattıktan sonra Galatasaray’ın A kalite bir santrfora ihtiyacı var. Eğer Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olmak istiyorsa bu yapılmalı. Daha önce Avrupa macerasında bu problem yaşanmıştı. Ligde de hedef bir santrfor ile oynamak gerekiyor.

Diagne gidince öncelik A kalite bir futbolcu alınmalı. Ne olursa olsun, aynı profilde iyi bir stopere de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çağlar Söyüncü, Avrupa’da, ligde ve Türkiye Kupası’nda kullanılacak oyunculardan biri olabilir. Ama Çağlar, A kalite bir profilde değil.

Selçuk İnan için de Galatasaray için de doğru bir tercih olur. Uzun yıllardır Galatasaray’da oynuyor. Futbolu Galatasaray’da bırakmak istiyor. Anadolu takımlarına gidip oynayacağını sanmıyorum. Galatasaray için de doğru tercih olabilir. Alacağından da ciddi bir indirim yapacak. Kaptanlık kimliği de olması sebebiyle takıma katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Vedat Muriç benim tarif ettiğim santrfor profiline uymuyor. Rotasyon oyuncusu olur. Üst düzey liglerde oynamış, A kalite bir oyuncu gerekiyor. Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olmak için Muriç’ten çok daha iyisini almak zorundalar.

Linnes’in yerine koyabileceğiniz, aynı verimi alabileceğiniz bir oyuncu varsa 6 milyon Euro iyi para. Ama aynı verimi alacağınız bir oyuncuyu bulamadıysanız düşük bir bedeldir. Nereden baktığınıza bağlı.

Yüksek faiz bedelleri ödeyen kulüpler var. 4 büyük kulüpler için daha önemli bir proje. Kulüpler aynı alışkanlıklarıyla devam etmemeli. Türk futbolunu yöneten insanlar sürekli tüketen değil, aynı zamanda da üreten bir yapıda olmalı. Çünkü bu proje pansuman olacak. Taraftarlar da, ‘Bizi sürekli şampiyon yap başkan’ düşüncesinde olmamalı. Üretimi düşünen yöneticilere prim vermeliler.