Evde kalan futbolcuda depresyon tehlikesi

28.03.2020 - 13:36 | Son Güncellenme: 28.03.2020 - 13:43

Evde kalan futbolcuda depresyon tehlikesi

Türkiye'nin ilk kadın spor psikoloğu Beren Çetiner, Ajansspor'a özel açıklamalarda bulundu. Tüm dünya gibi ülkemizde koronavirüs sebebiyle zor günler geçirirken, spor müsabakaları da ertelendi. Bu süreçte sporcular rutinlerinin dışına çıktı ve tüm sporcular kişisel olarak antrenmanlarını yapıyor. Peki dönemde sporcular psikolojik olarak yıpranır mı? Yıpranmamak için neler yapmalılar işin uzmanına sorduk. 

BU DURUM YAKININI KAYBETMEYE BENZİYOR

Burhan Can Terzi-Ajansspor 

Öncelikle evde çalışmanın, sahada olamamanın sporcuyu etkileyip etkilemeyeceğini konuştuk. Bu sürece öncelikle tüm insanlık olarak bakmak gerektiğinin altını çizen Çetiner, “Yapılan birçok araştırmaya göre bu süreç bir yakınımızı kaybetme sürecine çok benziyor. İnsanda bu süreç önce bir reddetme, inanamama süreci sonrasında öfke akabinde hayıflanma daha sonra depresyon en sonunda da kabul olarak yaşanıyor. Ama ülkemiz çok farklı bir ülke. Benim gördüğüm çoğunluk bu aşamaları geçiyor olsa da ki bu aynı sıralamada ilerlemek zorunda değil birçoğumuz eve geçince önce bir rahatladı. Sporcular sezonun en yoğun dönemindelerdi. Onun da verdiği bir şaşkınlıkla beraber iki haftayı adaptasyon süreci olarak geçirdiler. Ama aslında burada önemli olan kabul aşamasına çabuk geçebilmek” diye konuştu.

AVANTAJA ÇEVİREBİLİRLER

Kabul aşamasının ne olduğunu açıklayan Beren Çetiner, “Şu anda kontrolümüzde olmayan birçok şey var. Sahada antrenman yapamamak, normal rutinlerini yapamamak, yüzücüler ciddi anlamda su hissini kaybediyor, basketbolcular el sıcaklığını kaybediyor gibi. Bunlara odaklanırsak ciddi anlamda hem mental hem fiziksel gerileyeceğiz. Bunlara odaklanmaktansa şu bir gerçek ki fiziksel olarak belki eskisi kadar hazırlık sürecinde olamıyor sporcular ama bizim aşamada yapmamız gereken şey bu süreci bir avantaj süreci olarak kullanmak. Çünkü ciddi anlamda sporcu burada sporunu ne kadar özlediğini de fark edebilir. Ve şu an yapması gereken aslında bir sporcunun panik olmaktansa, ‘Şu anki çalışmalar bana yetmiyor' düşüncesine geçmektense ‘Ben şu an elimden geleni yapıyorum, tekrar hazır olmak için hazırlıyorum kendimi' fikrinde olması... Yani kabul aşamasına bir an önce geçip ‘Ben geri döndüğümde en iyi şekilde geri döneceğim' demesi... Ayrıca şunu da eklemek istiyorum: Şu aşamada bir haksızlık durumu söz konusu değil. Bir sakatlık ya da başka bir sebepten bireysel olarak spordan ayrı kalırsınız o esnada diğerleri ilerler ve siz kalırsınız. Ama şu aşamada herkes durmuş durumda. Bu süreç mental olarak daha güçlü olanların daha da iyi geri döneceği, sporcunun kendi kendine eleminasyon süreci bile olabilir” diye konuştu.

AİLELER ARKADAŞ GİBİ OLMALI

Sporcular şu an normal zamandan daha fazla ailesiyle birlikte vakit geçirirken, bu dönemde ailelerin nasıl davranmaları gerekir sorusunu yönelttiğimiz Spor Psikoloğu, “Zaten profesyonel seviyedeki sporcular için bu süreci aileleriyle geçirmeleri aslında çok büyük avantaj olarak yansıyor. Çünkü fırsat bulamadıkları için onlara zaman ayıramıyorlardı. Şimdi dinlenme zamanını hem fiziksel hem mental olarak birlikte geçirebiliyorlar. Büyük yaş gruplarında aile baskısı gibi bir durum söz konusu değil. Ama daha küçük yaş gruplarına gelince ailelerin daha müdahil olduğunu görüyoruz. Çok direktif verebiliyorlar. Ailelerin bence burada en çok dikkat etmesi gereken konu bu sürecin çocuğun dezavantajına olacağı mesajını kesinlikle vermemeleri... ‘Bak işte geri kalıyorsun. Şunu yapman lazım, bunu yapman lazım' şeklinde baskı kurulmamalı. Zaten sporcu kafasında ‘Ben geriliyor muyum' düşüncesine sahip. Ve antrenman yapamadığı her gün, geri kaldığını düşündüğü her gün panikliyor. Bu noktada aile düşen en önemli görev bu sürecin onun için bir avantaj olabileceği mesajını vermek” diye cevap verdi.

DİREKTİF VERMEYİN DİNLEYİN ANLAYIN

İkinci önemli konu farkındalığın yüksek tutulması olduğunu söyleyen Beren Çetiner, “Ailelerin güncel haberleri takip etmeleri, uyarıları takip etmeleri ve kendilerinin de buna uyması önemli. Kendilerinin de genç sporculara model olması gerekiyor. Çocuğa direktif vermektense çocuğu sürekli dinlemeleri ve anlamaları gerekiyor. Ne hissediyor, gerçekten ne yaşıyor; arkadaşıymış gibi onu dinleyip bu süreci kendi kafasında nasıl şekillendirdiğini anlamaları gerekiyor” dedi.

KONTROL HİSSİNİ GERİ KAZANMAK GEREKİYOR

Spor dünyasında da sporcuların tanıdığı kişilerde de virüsün pozitif çıkması sporcuyu ekstra olarak etkiler mi yönündeki soruyu Beren Çetiner “Psikolojide en önemli şey aslında kontrol hissidir. Bu salgın sebebiyle tüm insanlık olarak o kontrol hissini kaybediyormuşuz gibi hissediyoruz. Bu kontrol hissinden kastım ne; örneğin sağlığımız, spor alanımız, belki kilomuz ama bakarsak bunların hiçbiri kontrolümüz dışında değil. Sadece alışageldiğimiz düzende kontrol edemiyoruz. Kilomuzu eskiden yaptığımız aktivitelerle koruyamıyoruz, dışarı çıkıp belki spor salonuna gidemiyoruz ama onun yerine rutinimizi değiştirdiğimizde farklı bir rutinle bu saydığım başlıkların hepsi aslında kontrolümüzde. Sporcuların etrafındaki insanların etkilenmesi tabii ki çok büyük kaygı yaratacaktır ama burada ailesinden ayrı olanlar da var eğer sağlıklarının kontrolünde olduklarını hissedebilirlerse evden çıkmayarak, talimatlara uyarak stres düşecektir” şeklinde cevapladı.

SERGEN HOCA MİZAH YAPMIŞ OLABİLİR

Sergen Yalçın'ın “Futbolculardan haberim yok” sözü bir hayli gündem olurken, antrenörler nasıl hareket etmesi gerektiğini açıklayan Çetiner, “Öncelikle Sergen Hoca küçüklüğümden beri çok yakından takip ettiğim bir sporcuydu aynı zamanda da çok severek takip ettiğim bir teknik adam. Sergen Yalçın'dan bahsediyoruz çok derin mizah anlayışı olan bir insan. Tamamen şaka yapıyor da olabilir. Dolayısyla direkt onun üzerinden konuşmaktansa bu sürecin ligimizi gerçekten çok sarstığına parmak basmak istiyorum. Az önce bahsettiğim evreler... Bir adaptasyon sürecindeyiz. Tüm antrenörler kendi adaptasyon süreçlerini atlattıktan sonra mevcut koşullarda yapılması gerekenlere odaklanmak. Bunlar nedir; sporcuyla iletişimde kalmak, onlara talimatlarını vermek. Bizim burada dezavantajımız ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Dolayısıyla bu belirsizliğe rağmen gün bazlı programların olması ve her şeyin yolunda olduğunun, biz bu işte beraberiz mesajının sürekli veriliyor olması lazım” diye konuştu.

SPOR PSİKOLĞUNDAN ÖNERİLER KISA KISA


1- DURUMU ÇABUK KABULLENİN VE ALIŞIN.
2- YENİ RUTİNİNİZİ OLUŞTURUN
3- GERİLİYORUM DİYE DÜŞÜNMEYİN ELİNİZDEN GELENİ YAPTIĞINIZI KABULLENİN
4-PANİK EN BÜYÜK SORUN PANİK YAPMAYIN
5- AİLELER EBEVEYN DEĞİL ARKADAŞ OLMALI
6- AİLELER DİREKTİF VERMEMELİ SPORCUYU DAHA ÇOK DİNLEMELİ VE ANLAMALI
7- ANTRENÖRLER SPORCUYLA İLETİŞİMDE KALMALI
8- GÜN BAZLI PROGRAMLAR HAZIR OLMALI VE ANTENÖRLEE BİRLİKTEYİZ MESAJINI SÜREKİ VERMELİ

Spor Psikoloğundan kitap ve film önerileri - Kitap Önerileri


1) Phil Jackson-Başarının Yolu
2) Lebron James- Kral'ın Dönüşü
3) Andre Agassi- Açık
4) Bill Beswick- Odak Noktamız Futbol
5) Karakter Kobe Bryant
6) Başarı ve Motivasyon Öyküleri – Murat Ertan
7) Şimdinin Gücü – Eckhart Tolle
8) Tongue Fu Sözlü Dövüş Sanatı – Sam Horn

Film/Dizi/Belgesel Önerileri (İzlenirken Yaş Önerilerine Uyulması Tavsiye Edilir)


1) Bir Oyundan Fazlası - More Than a Game
2) Kazanma Sanatı
3) Goal
4) Koç Carter
5) Miracle (Efsane)
6) The Blind Side
7) Umudunu Kaybetme
8) Zafere Hücum
9) Moneyball (Kazanma Sanatı)
10) Cinderella Man
11) Glory Road (Zafere Doğru)
12) Treto Poluverme (Üçüncü Devre)
13) Unutlmaz Titanlar

Senin için hazırladığımız haberler