Faruk Süren'den camiaya flaş mesaj: "Yanlıştan emsal olmaz"

Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Faruk Süren, sarı-kırmızılıların gündemi hakkında flaş açıklamalar yaptı. Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’ın hedefini değerlendiren Süren, 29 Eylül’deki Olağanüstü Genel Kurul hakkında da çarpıcı sözler söyledi.

Radyospor’da yayınlanan Spor Kazanı programında Özgür Sancar’ın sorularını yanıtlayan Faruk Süren’in açıklamalarından Ajansspor’un derledikleri şu şekilde;

Başarı bir rüya ile başlar. Hayal etmeden o hedefe varamazsınız. Tutumu çok doğru. Rüyayı tabi ki tatbik etmek de gerekir. Bir adım atıldı. Fatih Terim’i de göreve getirmek çok önemliydi. Onunla devam etmek fikri de doğruydu. Bu bir aşamadır. Biz UEFA Kupası’nı kazandık. Ama 4 yıllık bir beraber çalışmak neticesinde oraya varmıştık. Hedefimiz 12 puandır diye okudum. Doğru, biz UEFA’yı da kazanırken hiç yenilmedik. İç maçlarımızı kazandık, dış sahada en az berabere kaldık. Koyulan hedef de plan bakımından doğru. Bunu gerçekleştirmek gerekiyor. Bu rüya bu sene mi gerçekleşir? Gerçekleşmesi tam oturmayabilir. Ama gruptan çıkmak farz. Rüyayı devam ettirebilmek için ligde de şampiyon olabilmek lazım. Onu başarınca rüya için adım atıyorsunuz.

Galatasaray önce hedef koymalı. Her şeyin peşin hesabı yapılmıyor. O zaman heyecanı kalmazdı. Birinci kategoriden çıkan takımı 3-0 yendik. Grubun en zayıf takımı deniliyordu. Lokomotiv ilk listeden çıktı mı? Çıktı. Biz de 4.kategoriden çıktık. Demek ki UEFA’ya göre bizden üstteler. Biz o rakibi burada yendik. Bu bir başarıdır. Bunu biraz küçümseyenler var. O da bir fikir. Herkesin fikri kendisini bağlar. Buna bir şey diyemem. Hedef koymak lazım. Birinci hedef gruptan çıkmak, daha sonra da en az 1 tur geçmek. Şampiyonlar Ligi’ne ara verilmişti. 4.kategoriye kadar düştük. Yukarıya doğru çıkmak lazım. Bunu da planlı bir şekilde yapmak gerekiyor.

Fatih Terim’i yalnız bırakmamak lazım. Yönetim başarısı, futbolcu başarısı ya da teknik adam başarısı diye ayırmamak lazım. Bu bir yumaktır, beraber oluşturulan bir güç birliğidir. Birbirini seven, inanan bir ekibin başarısıdır. Aynı havayı yaratmak gerekiyor. İnşallah bu hava oluşur. Galatasaray daha ilk maçını oynadı. Porto maçı var. Daha oynanacak çok maç var.

Schalke deplasmanını Porto’ya nazaran daha kolay gibi görüyorum. Orada seyirci avantajı da olabilir. Maçları izledim. Ortada ciddi bir rekabet var. Şampiyonlar Ligi’nde takımlar ciddi mücadele ediyor. Çok çetin bir mücadele içindeyiz. Buna hem fizik hem de moral olarak hazırlanmak gerekiyor. Ben teknik direktörümüz Fatih Terim’e güveniyorum.

Olağanüstü Kongre’de çok fazla madde var. Her bir madde için ayrı bir Genel Kurul yapılabilir. Acil olan hususlar var. Daha az acil olanlar var. Hepsi önemli. Sıralamalar yapılabilir. Acil olan bir kere revize bütçedir. Bütçeyi revize etmeden arkadaşlar çalışamazlar. Son derece özverili çalışıyorlar. İkincisi hesap dönemi. Kulübün iştirakleri 31 Mayıs itibarıyla oluyor. Hesap dönemi yani bilanço 31 Aralık’ta kesiliyor. Topluma ve camiaya bilgi vermek bakımından sakıncalar içerebilir. Konsolide olması lazım. Hesap döneminin aynı olmasında yarar var. Bu bir tüzük tadilatı mahiyetinde bir karar oluyor. Böyle yapınca hesaplar değişiyor. Her bir maddesi ayrı bir genel kurul ihtiyacı doğuruyor.

Yetki konusuna gelince… Genel Kurul çok anlamlı. Camiada nasıl bir algılama var? Sanki iş oldu bittiye gelecek gibi bakılıyor. Son derece ciddi konular. Bizi bağlayan bizim tüzüğümüzdür. Tüzük anayasamızdır. Tüzüğün 145 ve 147. maddeleri ortada. Taşınmaz ile ilgili alım ve satımda ne yapılması gerektiği açık şekilde yazıyor. Bunun için hukukçu olmaya gerek yok. Okuduğunu anlayan herhangi biri bu maddeleri anlar. 147.madde de borçlanmayla ilgili hususları içeriyor. Galatasaray camiasında tepkiler görüyor. Ben de bu tepkilere katılıyorum. İşi usulüne göre yapmak gerek. Bunu bir güven oylaması olarak algılamamak lazım. Yönetimdeki arkadaşların ne kadar özverili çalıştıklarını biliyoruz. Zor da bir dönem geçirdiğimizi biliyoruz. Güzel şeyler de yaptılar. O da onların kredisi. Bunu güvensizlik olarak algılamamaları lazım. Bu bir camia işidir.

Oraya gelen yöneticiler kulübe sahip değillerdir. Çok geniş bir camianın markasını, faaliyetlerini emaneten yönetiyorlar. Dolayısıyla bu düşünce içinde kendileri bir tedbir almalı. Bu kongreyi bir güvenoyu olarak telakki etmemek lazım. Bence bu maddeleri bölmeleri lazım. Revize bütçe, hesap dönemi ve tüzük öncelikli. Ada olsun diğer konular olsun, fırsat bulduğunda bir proje çıktığında, genel kurula gelir ve tartışılır. Onaylanır ya da onaylanmaz. Genel yetki verilmişse, ucu açık bir yetki verilmişse o zaman bu yanlıştır. Yanlıştan da emsal olmaz. Yanlışı tekrarlamamak gerek.