HTSPOR yazarı Fatih Altaylı, gündeme dair tüm soruların cevaplarını Bloomberg HT'de yayınlanan ve Fatih Kuşçu'nun moderatörlüğünü yaptığı Spor Saati programında verdi.
Fatih Altaylı: "Ali Palabıyık tam bir..."
Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de Fatih Kuşçu'nun sorularını yanıtladı ve gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu...
''NAİM, SPORCULUĞUNU TÜRK İŞİ NOKTALADI''
Naim Süleymanoğlu'nun da diğer Türk sporcular gibi yanlış şekilde yaşadığını söyleyen Fatih Altaylı, ''Çok büyük sporcu. Bazen o başarıları taşıyıp taşıyamamakla alakalı sıkıntılar oluyor. Buraya gelmeden önce Mustafa Koç anısına bir ödül töreni vardı. Buraya gelmeden önce Uluslararası Atletizm Federasyon Başkanı Sebastian Coe ile birlikteydim. O da bu törenin onur konuğuydu. O da sporcu, Naim de sporcu. Naim tam sporculuğu da Türk işi noktaladı. Fakat Coe'a bakınca hala çok fit duruyor. Sebastian Coe'a dedim ki, 'Bugün çıksan hala koşarsın' diye o da bana 'Zaten her sabah koşuyorum' diye karşılık verdi. Yıllar önce kendisini pistte izlemiştim bugün de karşılaştık ve sohbet ettik. Sporu bıraktıktan sonra sporun içinde kalmak da çok önemli ama biz ne yazık ki millet olarak bu gibi şeyleri kendi içimizde sindiremiyoruz.'' dedi.
''ALIŞMIŞ KUDURMUŞTAN BETERDİR''
Aslı Çakır Alptekin'in spordan men edilmesiyle ilgili konuşan Altaylı, ''Artık bu konuda söyleyecek bir şey kalmadı. Alışmış kudurmuştan beterdir mi diyelim yoksa cehalet mi diyelim çevre faktörü mü diyelim bilemedim. Atletlerde ben bir şey görüyorum. Antrenörüyle karı veya koca olan atletlerde hep sorun oluyor. Daha öncede benzer bir durumu başka bir hanım sporcuyla yaşamıştık. Aynı hanım Aslı Çakır'ın da danışmanı. Bu işlerde gelenek, kültür ve görgü diye bir şey var. Milletçe bu değerlerden uzaklaştıkça böyle vahim şeylerle karşı karşıya kalıyoruz. Sadece spor değil her alanda bu durum böyle. Hem kendi mesleğimde hem de başka mesleklerde bunu görüyorum. Muhafazakar bir toplum olarak görülüyoruz ama hiçbir şehi muhafaza ettiğimiz yok. İlkesizlik içinde ilerliyoruz. Kağıt üzerinde muhafakarız fakat ben hepsinden daha çok muhafazakarım.'' ifadelerini kullandı.
''TRUMP, SPORCULARA YARGIDA BİR ŞEY YAPAMADI VERGİYİ YÜKSELTTİ''
Trump ile Curry arasında yaşanan olayla ilgili de örneklemelerde bulunan Altaylı, ''Stephen Curry üzerinden yürüyen bir tartışma. Kısa süre önce Curry ile de sorun yaşamıştı. Curry'nin sponsoru olan firmanın CEO'su Trump'ın danışmanıydı. Bir kaç ay önce bir açıklama yaptı. Dedi ki, 'Trump, ABD için bir assettir' dedi. Yani 'değerdir' dedi. Daha sonra Curry, danışmana cevap olarak; 'Evet o bir asset'tir ama son iki harfi olmassa. Yani kısacası Trump'a 'g*t' dedi. Bu olaydan sonra Curry'nin sponsorluğunu yapan firma, Curry'den sponsorluğu çekmedi ve devam etti. Sonra Trump, Curry'yi Beyaz Saray'a davet etti. Curry de gitmeyeceğini söyledi ve bu davet Trump tarafından geri çekildi. Curry'nin en büyük rakibi LeBron James, Curry'e destek verdi. LeBron, Trump'a 'Serseri sen sus. Beyaz Saray'a gitmek sen gelmeden önce bir onurdu, şimdi değil.' diyerek destekledi. Trump bu sporculara yargı karşısında bir şey yapamadığı için sporculardan alınan vergileri yanlış bilmiyorsam %12'lik bir vergi ilavesi getirdi. Kademeli olarak arttıracağını da söylüyor. Sanatçılar da bu protestoya katıldı. Gelecekte ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Demokrasi mi kazanacak yoksa tiranlık mı kazanacak göreceğiz.'' dedi.
''FUTBOL İÇİN ÜSTÜN ZEKALI OLMAYA GEREK YOK''
Ersun Yanal'ın dahi bir teknik direktör olmadığını söyleyen Altaylı, ''Hatırlarsanız spor basınının tamamı Ersun Yanal hakkında Gençlerbirliği maçında genç bir oyuncuyu oyuna aldığı için 'Dahi', 'Duhi' gibi ifadeler kullanıyordu. Yok 'Futbolun Einstein'i derken ben burada ne dedim? 'Kardeşim siz kafayı mı yediniz?' dedim. Yendiği takım o gün lig sonuncusuydu ve galibiyeti yoktu. 60. dakikadan sonra yenmişlerdi. Real Madrid'le mi oynadı da dahi oldu? Aldığı adamı da tribünden getirmedi. Uzun süredir genç yetenek olarak bilinen bir oyuncuyu oyuna aldı. Son maça gelecek olursak; 3-0 öne geçip 4-3 yeniliyorsan ve rakibin senden kalite olarak daha aşağıdaysa, ortada bir teknik direktör hatası vardır. Bir adam sahneye çıkıyor ve seni tek başına yıkıyor. Futbol çok basit bir oyundur. En aptal bile bu oyunu anlayabilir. Eğer Alanyaspor ile oynuyorsan, Vagner Love'ı durdurman gerekir. Başına birini koycaksın. 'Arkadaşlar bu çocuğu durdurun' diyeceksin. Bu kadar zor bir şey mi bu ya? Sonra TV'ye çıkıyor suratını bozarak bir şeyler diyor. Hepsi hikaye! Futbolda kimse dahil değil. Futbolun dahilik bir olayı da değil. Albert Einstein, teknik direktör olmayı hayal etmedi çünkü teknik direktör olmak için üstün zekaya gerek yok. Futbol muazzam zeka gerektiren bir şey olsa bu kadar popüler olmazdı. 20 IQ'dan 100 IQ'ya kadar olan herkes futbol oynar, oynatır, teknik direktör olur her şey olur. 100 IQ'un varsa Mourinho oluyorsun 20 IQ sınırındaysan daha alt liglerde hoca oluyorsun. O kadar zeka gerektirmeyen bir oyun. Sen bu oyunda bile böyle çuvallıyorsan daha başka bir şey demiyorum.'' dedi.
''DERBİDEN ÇOK KEYİF ALDIM''
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan maçı seyrettiğini söyleyen Fatih Altaylı, ''Derbiyi izledim. Derbiden çok da keyif aldım. Şahane maç oldu. Hakem etkisi de dahil muhteşem maç oldu. Bir maçta yaşanacak her şey yaşandı. Hakem rezaleti vardı, yönetimler arası mevzu vardı, Gerginlik vardı. Yani bir derbide olabilecek her şey oldu. Beşiktaş açısından tatsız Fenerbahçe açısından tatlı bir maç oldu ama tarafsız birisi olarak izlediğin zaman keyifliydi. Ben Galatasaray'ı tuttuğum için maçtan keyif aldım. Ama ortadaki gerilim, çekişme ve tempodan çok keyif aldım.'' dedi.
''ALİ PALABIYIK TAM BİR KIL KUYRUK HAKEMDİR''
Derbideki hakem hatalarıyla ilgili konuşan Altaylı, ''Hakem kötüydü kabul ediyorum. Geçen haftaki programda 'Bu maçı Aydınus yönetmeliydi' dedim. Geçen yılın dökülen Aydınus'u bu sezon ne yedi ne içti bilmiyorum bu sene bambaşka bir hakem oldu. Galatasaray maçını da hatasız yönetti. Ali Palabıyık'ı bu maça verdiğin anda zaten bu maçı zıvanadan çıkartmak istediğin çok belli oluyor. Kimse şaşırmış numarası yapmasın. Bu çocuk kötü bir hakem. Ali Palabıyık tam bir kıl kuyruk hakem. Eyyamcılık yapan ama beceremeyen. Baskı altında kalan bir hakem! Maçtaki tüm hataların arkasında kıl kuyrukluğu var. Gördüğünü çal görmediğini çalma. Maçta denge kurmaya çalışıyor. Quaresma kırmızı kart gördü. Herkes 'Evet görmeliydi' diyor ama bu laflarla bu işler olmaz. Pozisyon doğru mu değil mi onla olur. İlk sarı kart direkt kırmızı kartlık pozisyondu ona itirazım yok. O yüzdenlere bu yüzdenlere bakılmaz. Kartı o anda vereceksin sonradan birikince olmaz. Biriktiğinde de hakettiği yerde verirsin. İkinci sarı kartı sarı kartla alakası olmayan bir pozisyon ama çat diye kartı çıkardı. Haketti mi ? Haketti ama geçmiş yaptıklarıyla haketti diye alakasız bir pozisyonda gösterilmez. O sarı kartı görmese birkaç pozisyon sonra görecekti ama yanlış bir yerde göstermeyi tercih etti. Atiba'nın kırmızı kartına bakacak olursak; Sırtını dönüyor ve elini topa çarpıyor. Açık elin cezası penaltı. Topu kestiyse sarı kart. Eli açık ama topu kesmeye doğru hareket etmiyor. Her açık ele sarı kart gösterilse; Her elle oynama sarı kart olması lazım. Ama bu pozisyonda sarı kart neyin nesi? Facia!'' ifadelerini kullandı.
''15 METREDEN KIL KUYRUK ALİ NASIL GÖREMİYOR?''
Cenk Tosun'a yapılan hareketin faul olduğunu söyleyen Altaylı, ''Cenk Tosun'a yapılan pozisyon net penaltı. O pozisyonda Fenerbahçe lehine faul çalarsın anlarım. Çünkü orada 8-10 tane ayak birbirine basıyor hakem 15-16 metre mesafede, faulü gördü ama yanlış adamın ayağını gördü dersin ama orada bir şey olmadığını görüyorsan büyük problem var. Biz TV'den görüyoruz da 15 metreden kıl kuyruk Ali mi görmeyecek? Ofsayt pozisyonuna gelelim. Ali Palabıyık rezalet de yardımcıları nasıl? Onlar da rezalet. Türkiye'nin en kötü hakem üçlüsünü bu maça atayalım desen bu üçlüye maçı verirsin zaten. Adam 77 santimetre geriden geliyor. Neredeyse 1 metre! Yandan bakınca bir adamın gövdesi 35-40 santimetre... Bu kadar da hata yapılmaz. Gol olurdu olmazdı bilmem ama sonuçta bu pozisyon ofsayt değil. Hakem bu kadar vahim hatalar yaptı ama Türkiye'deki ilk yanlış verilmeyen penaltı veya ofsayt bu mu? Değil. Fakat hakemlik işi biriktir koy sepete bu maçta hepsini ver işi de değil!'' dedi.
''MHK'YA CEZA VERSİNLER; 8 HAFTA HAKEM ATAMASIN''
MHK'nın rezalet bir yönetim içinde olduğunu söyleyen Fatih Altaylı, ''Evet, hakem kötü ama hakemin kötü olmasının tek sebebi MHK'dır! Çünkü bu hakemi bu maça atadığın anda, bu maçın zıvanadan çıkmasını istediğini beyan etmiş oluyorsun. Niyet beyanıdır bu. MHK atamayı yaptığı anda, 'Biz bu maçın iyi yönetilmesini istemiyoruz' dedi. Ben futbolun içinde değilim seyirciyim. Bana deseler ki 'Bu maça atamayacağın 3 hakem kimdir?' Ali Palabıyık'ı direkt bu listeye koyarım. Hakeme ceza vermişler tamam ama bence MHK'ya ceza versinler, MHK 8 hafta hakem atayamasın. MHK tek kelimeyle rezalet! Utanç vericiler...'' dedi.
''HAKEM MAÇI KÖTÜ YÖNETTİĞİNDE BUNDAN HERKES ETKİLENİYOR''
Maçta yaşanan hakem hatalarının herkesi etkilediğini söyleyen Altaylı, ''Aykut Kocaman şurada haklı. Hakem kötü olduğu zaman, oyun zıvanadan çıktığı zaman sahadaki herkes bu durumdan etkileniyor. Fenerbahçe'nin de zaman zaman hakemin Beşiktaş aleyhine verdiği kararlardan etkilendiği anlar oluyor. Belki oyunu dengelemek için adam attığını düşünüyor olabilir. Her türlü şey hakemin kötü yönetiminden sonra düşünülebilir ama hakemin kötü yönetimi gerçekten de sadece kayırdığı takıma yaramıyor ona da zaman zaman zarar verebiliyor. O açıdan Kocaman haklı olabilir. Net görülen bir şey var hakem Beşiktaş'a kötü davrandı ama bir hakem maçı kötü yönetiyorsa o kötü yönetimden futbol olumsuz etkilenir.'' dedi.
''DÖRDÜNCÜ HAKEMLER BABALAMACILIK YAPIYOR''
Dördüncü hakemlerin birazcık daha doğru davranması gerektiğini söyleyen Altaylı, ''Mesela ben senle tartışıyorum. Yolda arabadan indik. Aramızda bir tartışma çıktı. Yüzüne bir şey demedim ama döndüm öfkeyle arkamı giderken sana bir küfür ettim. Orada bulunan birisi gelip de sana abi şu adam ana avrat sana küfür etti dese; sen oradan benim üzerime uçabilirsin. Halbuki ben sana etmedim orada küfrü. Sinirlendim ve kendi kendime ediyorum. Şenol Güneş'in de durumu bu. Demese daha iyi ama o gerilimde sana etmemiş olabilir. Dördüncü hakemin işi yüze karşı edilmeyen lafı hakeme iletmek midir? İçinden geçirdiğinde de ceza mı alacaksın? Adam kulübeye doğru gidiyor. Zaten maçın içine s*çmışsınız! Bırakın abi adam kendi kendine içinden geçirir gibi küfrediyor. Dördüncü hakemlerin işi babalamacılık değil! Yan hakem de gelsin bari Şenol Güneş'i hep beraber dövsünler. Herkes duyar herkesin içinde Şenol Hoca küfreder amenna! Fakat adam geri dönmüş giderken küfür ediyor. Bırak duyma abi! Zaten senin yüzüne etmiyor. Duycağın şekilde etmiyor. Bırak abi ya...'' ifadelerini kullandı.
''CANER'E VERİLEN TEPKİ DOĞAL''
Dünyanın her yerinde bu tarz transferlerden sonra böyle tepkilerin verildiğini söyleyen Fatih Altaylı, ''Sırf Türkiye' değil dünyanın heryerinde böyle tepkiler veriliyor. Figo, Real Madrid'e gitti ve başına gelmedik şey kalmadı. Dün de Serdar Aziz'e yaptılar. Taraftarlar bu tarz duygusal tepkileri verebiliyor. Taraftar tamam ama asıl mesele yöneticilerde.'' dedi.
''MAHMUT USLU GİBİ KİŞİLER TÜRK SPORUNDAN TEMİZLENMELİDİR''
Mahmut Uslu'nun yaptığı açıklamalar için de yorumda bulunan Uslu, ''Bu üslup Türk sporunda olmaya devam edecekse ört ki öleyim! Yani Mahmut Uslu'nun söylediklerinin sporla ne kadar alakası var herkes biliyor. Caner'le ilgili söyledikleri akıl alır gibi değil. Ben Caner ve Fikret Orman olsam yarın dava açarım. Fikret Orman'a hırsız diyor. Arsen'i gençler bilmez ama TRT zamanında 'kibar hırsız' lakaplı bir dizi kahramanıydı. Orman'a da 'Arsen' diyor. Bunlardan Türk sporunun temizlenmesi lazım. Muhtemelen yeni yönetimde yer almak ve Aziz Yıldırım'ın seçilmesini sağlamak için bunları yapıyor. Yıllardır bu yakışıksızlıkları yapan böyle isimler var. Hepsinin Türk sporundan elimine olması lazım. Çünkü bunlar değer katmıyor tam aksine değerini ortadan kaldırıyor. Bu maçla Caner'in aile hayatının ne alakası var? Madem Caner'in aile hayatını bu kadar önemsiyordun, neden senin oyuncunken tek bir kelime etmedin? Ama bu şahsın kişilik özellikleriyle söyledikleri zaten alakalı... Negredo'nun pozisyonuna 4.5 metre ofsayt diyor sonra işin gerçeği ortaya çıkıyor. Bu kişinin ne olduğunu anlamak için ofsaytla ilgili söyledikleri bile anlamak yetiyor. Fatih, senden de bir ricada bulunmak istiyorum. Lütfen sporla alakası olmayan bu tarz tipleri programa taşıma. Programımızın adı 'Spor Saati'. Ben bunları spor adı altında herhangi bir yerde görmek istemiyorum. Fenerbahçe gibi büyük bir camia kendine bu tarz isimleri layık görüyorsa devam etsinler. Bu düzey bizim inebileceğimiz bir düzey değil.'' dedi.
''HAKEME DEĞİL MHK'YA KIZMAK LAZIM''
Ali Palabıyık'a değil hakemi atayan MHK'nın suçlu olduğunu söyleyen Altaylı, ''Derbiyle ilgili son olarak şunu söylemek istiyorum. Hakem falan hikaye. Güzel keyifli bir maç izledik. Hakem rezaletti tamam ama hakeme kızmamak lazım MHK'ye kızmak lazım. Her maçta böyle şeyler oluyor. Ne Fenerbahçe ne Beşiktaş hakemin arkasına saklanmasın. Beşiktaş daha erken 10 veya 9 kişi kalabilirdi. Kartlar hatalıydı ama verilmeyen hatalı kartlar da vardı. Bir sürü şey olabilirdi. Sonuç olarak ben şuna bakıyorum. Futbol adına emin ol ki çok keyif aldım. Şunu da geçen hafta söyledim. Bu maçta tansiyon arttıkça Fenerbahçe'ye yarayacak demiştim. Yaradı da... Fenerbahçe'ye konuk olacak takımların bu tuzağa düşmemesi lazım. Geçen senelerde Beşiktaş, zirvede değilken Fenerbahçe ile rahat oynayıp yenebiliyordu. Ne zamanki şampiyonluk yoluna girdiler artık onlar da kazanamıyor. Galatasaray yıllardır bunları Kadıköy'de yaşıyor. Oyuncularımızın kafalarının yarılmadığı mı kaldı. Benim bile kafam yarıldı. Bu kafamdaki iz, Kadıköy'de yediğim bardaktan dolayı oldu. Bu olaylar o statta olan şeyler!'' dedi.
''BUNLAR YORUMCU FALAN DEĞİL''
Yayıncı kuruluşun yorumcularıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Altaylı, ''Geçen hafta yayıncı kuruluşun yorumcularıyla ilgili net fikrimi söyledim. Onları orada yorumcu diye barındırmak buna bazı spikerleri de dahil, bizim gibi her ay bu kanala dünya kadar para veren insanlara hakarettir. Bunlar yorumcu falan değil. Bunlar bir grup eyyamcılar. Yaptıkları yorumların elle tutulur bir yanı yok. Hiçbir konuda hiçbir şey söylememeye çalışan. İlkel futbol anlatımı düzeyinde insanlardır. O zaman oraya iki yorumcu koy. 'Bu Galatasaray bu da Fenerbahçe yorumcusu' de. Maç sonrasında değil maç sırasında yap bunu. Fenerbahçe-Beşiktaş maçında bir taraftar TV'yi kırmış ya, benim de çoğu maçta içimden TV'yi kırmak geliyor. Eve projeksiyon aldım kıramayım diye.'' ifadelerini kullandı.
''GAZETELERDE BİRİNCİ SAYFALARI YAPANLAR HİÇBİR ŞEYDEN HABERSİZ İNSANLAR''
Gazetelerin ilk sayfaları ile diğer sayfaları arasında tutarsızlık olduğunu söyleyen Altaylı, ''Medya bir rezilliktir. Gazetelerin birinci sayfalarına baktığımda başka bir şey görüyorum, iç sayfalarına ve spor sayfalarına baktığımda başka bir şey görüyorum. Bir fikir birliği, akıl birliği ve yorum birliği yok. Maçta olan tüm rezaletler yer yer yazılmış, birinci sayfada ise bambaşka bir şey yazılmış. Zannediyorum birinci sayfaları hazırlayanlar bir şeyden habersiz olan insanlar oluyor. Fenerbahçe kazanırsa bu başlığı atarız, Beşiktaş kazanırsa bu başlığı atarız diyor olmalılar. Bu durum okurlara hakarettir!'' dedi.
''GALATASARAY ŞANSLA DEĞİL İYİ OYNAYARAK KAZANDI''
Bursaspor karşısında Galatasaray'ın iyi oynayarak kazandığını söyleyen Altaylı, ''Galatasaray temposunu koruyarak ve iyi oynayarak kazandı. Şansla kazanmadı. Çıkana kadar sahanın en iyisi Mariano'ydu. Galatasaray beklendiği üzere Bursaspor karşısında zor bir maç bekliyordu ve öyle de oldu. Bursaspor iyi ve presle başladı. Galatasaray'ın temposunu yakaladı ve üstüne çıktı. Bunun da karşılığını gol olarak buldu. İki takım arasındaki kalite farkı sonuca yansıdı. Galatasaray'la ilgili umut verici olan şu; Galatasaray geçtiğimiz haftalara oranla daha iyi oynuyor. Temposunu uzun süreye yayıyor. Geçen seneden bir avantajı var. Takım demoralize olmuyor ve moralini yüksek tutuyor. Galatasaray'ın en önemli silahı temposu. Bu tempoyu devam ettiremezse gidemiyor. Değişiklikler yapılana kadar ben diyim 5 sen de 8 net gol pozisyonu var. Rakibin de pozisyonları var. Bursaspor da iyi bir takım. Maçta her şey olabilirdi. Bugün Türk basınına bakıyorum, Tudor'a 'Sihirbaz' diyorlar. Ortada sihirbazlık falan yok. Latovlevici ve Mariano oyundan çıkana kadar iyilerdi. Sahada iyi olmayan tek adam Rodrigues'di. Maç o değişikliklerden sonra kaybedilebilirdi ama kazanıldı. Ben olsam normal şartlarda Rodrigues'i çıkarıp Feghouli'yi alırdım. Ben Pazar günleri meyve sebze almak için pazara giderim. Pazardaki pazarcılarım da Galatasaraylıdır. Pazarcı arkadaşlarım bana 'Abi çok zor maç' dedi. Ben de onlara 'Feghouli oynarsa rahatlarız oynamazsa bizim için zor maç' dedim. Dediğim gibi 20 ile 100 IQ arasındaki herkesin anlayabileceği olan bir spordur futbol. Ben de 200 IQ olarak 60 IQ'sını kullandım ve bu yorumu yaptım. Feghouli girmese de Galatasaray gol bulabilirdi ama Feghouli attı. Kötü mü oldu hayır iyi oldu ama yapılan değişikliğin doğru olduğu anlamına gelmiyor. Teknik direktörün oyunu okumakta aciziyeti var. Tamam değişikliklerden sonra Galatasaray gol attı ama yaptığı değişiklikler gelen gollerden sonra yanlış olduğunu hepimize gösterdi. Gol geldikten sonra Yasin hiçbir şey yapmadı ve iyi değildi. Mariano varken başkasına gerek yok çünkü adam iyi oynuyor. Adam iyi oynadığı için onun yerine başkasını düşünmeye gerek yok.'' dedi.
''ALİ KOÇ, FANATİKLİKTE AZİZ YILDIRIM'IN ÜSTÜNE ÇIKAR''
Ali Koç'un 1907 Derneği'nde yaptığı açıklamaları değerlendiren Altaylı, ''Ali Koç'un adı burada anıldığı zaman ben sana 'Fenerbahçeliler merak etmesin, Ali Koç fanatiklikte Aziz Yıldırım'ın altında kalmazsa hatta daha da üstüne çıkar. Aziz Yıldırım gibi sonradan olma değil doğuştan Fenerbahçeli bir adam. O yüzden Galatasaray aleyhinde söyledikleri çok doğal. Deli ve fanatik bir Fenerli bu yüzden dedikleri çok normal. Bir düşman yaratmadan lider olmak kolay bir şey değil. Her ne kadar düşman bilinen şeyin üzerine giderseniz liderliğinizi o kadar pekiştirirsiniz. Ali Koç'un da yaptığı o. Her şeye rağmen Fenerbahçe için iyi bir seçim olacağını düşünüyorum.'' dedi.
''FEDERASYON OLSAM FATİH TERİM'E TAZMİNATINI ÖDEMEM''
Fatih Terim ile TFF arasında yaşananları da değerlendiren Altaylı, ''Federasyona defalarca sordum. Fatih Terim'in parasını ödediniz mi diye? En baştan beri söylüyorum. Federasyona da 'ödemeyin' diyorum. Fatih Terim istesin o zaman konu yargıya taşınsın. Fatih Terim %100 haklıdır çünkü alacağım var ve parayı istiyorum diyor. Ben bir Türk vatandaşı olarak düşünüyorum. Federasyon olsam bu parayı ödemem. 'Git kardeşim hakkını federasyonda ara' derim. Federasyon olarak, Onuru kırılmasın diye istifasını istedik diyebilmeli. Sözleşme şartlarına bunu yazamazsın ki! Bir spor adamının kebapçı basına adam dövmeye gitmesi aklımızın ucundan bile geçmeyeceği için bunu tabii ki de sözleşmeye yazamazdık ama bu hata sözleşmesi fesih için yeterli sebeptir. Zaten normalde federasyon ben bu ayıbı taşıyamam diyip Fatih Terim'i kovsaydı daha doğru olurdu.'' diyerek sözlerini noktaladı. (HT Spor)