Fatih Altaylı'dan Cocu sözleri: Taraftarları kesmez

20.06.2018 - 10:02 | Son Güncellenme: 20.06.2018 - 13:02

Gazeteci Fatih Altaylı, spor gündemini değerlendirdi. Altaylı, Cocu'nun Fenerbahçe'nin başına geçeceği iddialarını yorumladı.

Fatih Altaylı'dan Cocu sözleri: Taraftarları kesmez

Gazeteci Fatih Altaylı, spor gündemini değerlendirdi. Altaylı, Fenerbahçe'nin büyük ölçüde anlaştığı öne sürülen Hollandalı teknik adam Cocu’yu da yorumladı.

Fenerbahçe büyük ölçüde Phillip Cocu ile anlaştı. Genç ve idealist bir hoca olduğu söyleniyor. Siz ne söyleyeceksiniz?

Adını söylediğiniz teknik direktör ile ilgili herhangi bir bilgiye sahip değilim. Daha doğrusu adını daha önce hiç duymadım. Mutlaka değerli ve iyi bir hocadır. Öyle olmasa Fenerbahçe bu hocaya talip olmazdı. Tabii talip olmadığından da şu an için emin değilim. Resmi bir açıklama görmedim, duymadım. Eğer Fenerbahçe’nin teknik direktörü olacaksa, hayırlı olsun. Ancak Cocu isminin Fenerbahçe taraftarını keseceğini düşünmüyorum. Ali Koç gibi bir başkandan daha büyük bir isim beklentisi olduğu kanaatindeyim. Cocu olursa, başta biraz tavır yapar taraftar. Başarılı olur ve iyi bir futbol oynatırsa kabullenir ve bağrını basar ama iyi sonuçlar gelmez ise anında ters teper. Yani riskli bir başlangıç olur. Fazla kredisi olmaz böyle bir hocanın. Dediğim gibi her şey oynatacağı futbola ve sonuçlara bağlı. Tabii bir de transferlere.

UEFA engelini aşacak yöntem nedir size göre?

Ne bileyim, onların çözmesi gereken bir iş ama bazı yöntemler geliştirilebilir. Ali Koç bir alt takım alır, transferin bonservisini oradan öderler, sonra o takım oyuncuyu Fenerbahçe’ye kiralar falan. PSG nasıl yapıyorsa öyle olur. Bonservisi bir Koç şirketi alır reklam anlaşma yapar oyuncu ile. Bir sürü yöntem bulunabilir.

Fenerbahçe artık yeni bir kaleci almalı mı? Yoksa bir sezon daha Volkan Demirel ile gidebilir mi?

Volkan Demirel iyi bir kaleci... Yaşında da bir sorun yok. Hala Türkiye’nin en iyi 2-3 kalecisinden biri. Bazen çok iyi bazen çok kötü oynadığı oluyor ama konsantre olduğu zaman kusursuz oynuyor. Volkan’ın sorunu kişiliği. Sahada sportmen bir adam görüntüsü vermiyor. Rakiplere de sevimsiz eliyor hatta zaman zaman kendi taraftarına da. Zaman zaman kaba saba tavırları hoşa gitmiyor ama Fenerbahçe Volkan’la gayet iyi devam edebilir.

Başkan Ali Koç’un 10 günlük performansını nasıl buldunuz?

Ortada bir performans yok. Açıkçası ben Ali Koç’un çok daha hazırlıklı olduğunu ve bombaları peş peşe patlatacağını düşünüyordum. Seçildiği hafta flaş bir teknik direktörü açıklayacağını hatta belki bir iki önemli transferi peş peşe getireceğini umuyordum. Elbette kolay değil. Kulübün mali yapısı berbat ve tepede bir UEFA kılıcı var ama isim Ali Koç olunca beklenti farklı oluyor ve bu işe iki yıldır hazırlandığı bilenen bir başkan söz konusu olunca beklenti de büyük oluyor. Ben Fenerbahçe taraftarı olsam daha ilk haftada ne bileyim belki BEKO sponsorluğunda bir büyük futbolcu, UEFA engelini aşacak yöntemle bir star transfer beklerdim.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in gazetemizde 3 gün art arda röportajı çıktı. Enteresan fikirleri ve tespitleri var. Örneğin ezeli rekabete bakışı. Neler söyleyeceksiniz?

Mustafa Cengiz, centilmen bir başkan görüntüsü çiziyor. Lige bir Fenerbahçeli’nin isminin verilmesini istemesi şık bir hareketti. Nitekim Lefter Sezonu oldu. İlk öneren de Galatasaray Başkanı oldu bunu. Genel olarak baktığınız zaman zaten kavgacı bir başkan değil Mustafa Bey. Ama biliyorsunuz ki, centilmen olan şampiyon olmuyor. Taraftarın başka beklentileri var. Onlarla ilgili beklentilerimi bulamadım röportajda. Basında Galatasaray ile ilgili sürekli uydurma haberler çıkıyor. Ben röportajda bunların karşılığını göremedim.

Mustafa Cengiz’in Florya’yı kendi başına bırakacak gibi gözükmüyor. Bir kolu orada olacak. Terim bu durumdan rahatsız olabilir mi?

Allah aşkına kim Florya’yı kendi başına bırakabilir. Florya en önemli yer. Terim bundan niye rahatsız olsun. Elbette Florya’nın kurallarını, işleyişini Terim belirler ama Terim’in istediği tarzda bir ortamı sağlamak da yönetimlerin işi. Başkandan çok Abdurrahim Albayrak, Florya’da olacaktır. O da Terim’le sorun yaşamaz. Sınırlarını herkes bilir. Terim’in asıl rahatsız olacağı, yönetimin Florya’yla ilgilenmemesi olur. Tabii ‘Florya, Florya’ deyip duruyoruz, yakında Florya olmayacak. Orayı müteahhite bırakmak zorunda Galatasaray ve yeni bir yeri yok. Özbek’in devletten aldım dediği yer felaket bir yer. İçinde işgaller var, bir mandıra var ve daha kötüsü bir maden ruhsatı verilmiş bölüm var. Maden ruhsatlarının iptali ise neredeyse imkansıza yakın. Ayrıca tüm bunlar çözülse bile TOKİ ile yapılan anlaşmadan oraya ayrılan para ile oranın hafriyatı yapılamaz. Anlayacağınız Dursun Özbek’in Galatasaray’a yaptığı bir kötülük de o arazi. Bilmeden, anlamadan, araştırmadan aldığı ve muhtemelen bir işimize yaramayacak olan bir yer.

Galatasaray’a UEFA tarafından yapılan yaptırımlar için ne diyeceksiniz? Şampiyonalar Ligi için iyi bir kadro kurulabilir mi?

Elindeki futbolculardan bazılarını satabilirsen, yeni anlaşmalarını makul fiyatlar üzerinden yapabilirsen elbette iyi bir kadro kurulabilir. Yaptırımlar bir alamda Galatasaray’ın lehine. Kulübü batmaktan kurtarabilir. Benim görebildiğim kadarıyla UEFA, futboldaki şirketleşme anlayışından hoşnut değil. Uçuk paraların yatırımcı adı altında gelip futbolu çok yüksek paraların döndüğü az sayıda elit kulübün oyuncağı haline getiren sistemi UEFA olumlu bulmuyor. Yani İspanyol, İngiliz ve biraz da Fransa’da görülmeye başlayan yapıdan rahatsız. UEFA, Almanya tipi kulüp yapıları istiyor gibi. Ayakları üzerinde durabilen gerçek kulüp yapıları istiyor. Galatasaray ve Fenerbahçe bu yapıyı kurabilecek kulüpler. Ancak her ikisinin de önemli bir şansızlığı var. Türkiye’nin ekonomisi. Türkiye ciddi bir ekonomik krizin eşiğinde... Bu kriz kuşkusuz takımlarımızın mali yapılarını da etkileyecek. Yine de akıllı iyi bir kadro kurulabilir. Abdurrahim Albayrak bununla uğraşıyor zaten.

Dünya Kupası başladı. İlk VAR galibiyetini Fransa aldı. Ama sanki kafalar nerede VAR kullanılacağı konusunda karışık gibi duruyor? Siz ne dersiniz?

Dünya Kupası iyi başladı. Güzel maçlar var. İber yarımadası derbisi diyebileceğimiz İspanya- Portekiz maçı şahane bir maçtı ve süper bir oyuncuyu izledik. Sürpriz sayılabilecek sonuçlar da görmeye başladık. Rusya’da Dünya Kupası finali, iklim açısından iyi oldu galiba. Ben VAR (Video assisted referee) meselesine hep karşı oldum ve olmaya devam edeceğim. Futbolun basitliğinden kaynaklanan güzelliğini öldürecek diye düşünüyorum. Sonuçta bu futbol, Amerikan futbolu değil. O zaman en iyisi tribünde bir hakem heyeti olsun. 30 kamera ile futbolcular yakından izlensin ve hakemler her kararı yukardan versin. Böyle rezillik bence olmaz. Faydasından çok zararı olacak.

İlk maçlar için ne diyeceksiniz. Almanya, Arjantin ve Brezilya’nın durumu sizi şaşırttı mı?

Ne yalan söyleyeyim şaşırttı. Brezilya toparlar diye umuyorum. Almanya daha büyük sürpriz oldu bana. Arjantin ise dünyanın en iyi futbolcuları ile dünyanın en kötü milli takımını yapmayı nasıl başarıyor anlamıyorum. Yıllardır böyle Arjantin ve o sürpriz değil.

Atilla Türker’in ortaya çıkardığı Mehmet Ekici belgeleri için ne söyleyeceksiniz? Resmen futbolcuya köle muamelesi yapılmış. Ekici bu yüzden neredeyse bir buçuk yıl oynayamadı?

Pek çok kulüp böyle anlaşmalar yapıyor. Bir futbolcuyu bir futbolcuya karşılık veriyor ve bunun için bir anlaşma yapıyor. Başkasına satamazsın diyor. Çok normal, çok sıradan bir durum... Pek çok kulüp bunu yapıyor. Burada kötü görünen şu: Her iki kulüp Beşiktaş ve Trabzonspor da bu anlaşmanın varlığını reddettiler. Yani yalan söylediler. Halka açık şirketler olan bu kulüpler için bu suçtur. Bilgi gizleyemezsin. Ve tabii Beşiktaş ya da Trabzon açısından kötü olan bu kadar önemli bir bilginin kulüp kaynaklarından sızmış olması. Belge hangi taraftan sızdı bilmiyorum ama o kulüp açısından büyük sıkıntı. Yatak odanıza girilmiş gibi bir durum. (Habertürk)

Senin için hazırladığımız haberler