Fatih Altaylı'dan flaş sözler: 'Galatasaray'ın transfer yasağı...'

20.02.2018 - 00:19 | Son Güncellenme: 20.02.2018 - 00:19

Fatih Altaylı'dan flaş sözler: 'Galatasaray'ın transfer yasağı...'

Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında spor gündemini değerlendirdi.

''SENENİN 200 GÜNÜ KAYAK YAPAN SPORCULARLA YARIŞMAK ZOR''

Türkiye'deki amatör sporlar ve Kış Olimpiyatları ile ilgili son döneme dair yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan Fatih Altaylı, ''Valla sana bir şey söylemek istiyorum. Geçen hafta inişte kayan bir kızımız vardı. Özlem Çarkçıoğlu adında... Onu izledim ve birinci ile arasında 30 saniye fark vardı ama kız o kadar güzel kaydı ki 0 hatayla mükemmeldi. Evet zaman farklı ama oradaki çocuklar dağlarda yaşıyorlar. Senenin 200 günü kayak yapıyorlar. Okula kayakla gidiyorlar. Onlarla yarışmak kolay değil. Daha iyi sponsorlar, daha iyi hocalar falan... Kızım hakikaten tebrik ediyorum. Çok beğendim. Hiç de favori olmayan bir Çek sporcu şampiyon oldu. Şahaneydi. Kendisi de inanamadı. Derecesi açıklandı, 'birinci diyorlar' hiç beklemiyor. Aslında snowbordçuymuş.'' ifadelerini kullandı.

''İSTANBULDA KAÇ TANE ATLETİZM KULÜBÜ SAYABİLİRSİN?''

Türkiye'de amatör sporlara olan desteğin ve gelişimin yeterli düzeyde olmadığını söyleyen Altaylı, ''Gençlik Spor Bakanlığı çok iyi işler yapıyor. Bunu da görmüyor değiliz ama bu örneklerden çok olması lazım. Her mahallede ufak bir pist olacak. Bütün bunların tamamında etkili atletizm ajanları olcak. Seçmeleri iyi takip edecekler. Bu çocuklar lokantalarda karın tokluğuna çalışmak zorunda kalmayacaklar. Buralarda etkili kulüpler olacak. İstanbul'da kaç tane Atletizm kulübü sayabilirsin? Mesela Fenerbahçe iyiydi ama onlarda da biraz gerileme oldu. Atletizm'e değer veriyorlar ama yetiştirmekten çok oyuncu alarak bunu yapıyorlar. Galatasaray iyiydi ama onlar da geriye düştü. Münir Hoca varken çok iyilerdi. Münir Hoca da Fenerbahçe'ye geçti. Herkesin spor yapması lazım. Ben Galatasaray'da okuduğum dönemde okulda spor yapmayan 3 ya da 5 kişi vardı. Onlar da hakikaten spora ilgisi olmayan insanlardı. İlgisi olsa da müsait değildi. Yürürken zorlanıyorlardı. Onların dışında herkes spor yapardı. İnönü Stadı'na giderdik, akşamları orada koşardık. Okulun arka bahçesinde koşu pisti vardı, orada koşardık.'' şeklinde konuştu.

METE GAZOZ, DÜNYA İKİNCİSİ!

Okçuluktaki başarılı sporcularımızdan olan Mete Gazoz'un Dünya ikincisi olmasıyla ilgili yorumlarda bulunan Altaylı, ''Bravo Mete'ye, aferin oğlum! Her platformda başa güreşmiyorsan bile, centilmence yetişen sporcular orada bulunacak. Şampiyon olup kürsüye çıkmak şahane ama orada olmak daha önemli bir durum.'' dedi.

''NBA BANA BASKETBOL GİBİ GELMİYOR''

Geçmiş yıllara göre NBA'yi yakından takip etmediğini söyleyen Fatih Altaylı, ''Gecede bir tek galiba ABD Milli Marşı'nın okunması eğlence oldu. Ben mesela NBA'yi seyretmekten keyif almıyorum. Ben NBA'de nerede kaldım biliyor musun? LA Lakers, Boston Celtics çekişmesinin olduğu dönemde kaldım. Larry Bird'ler, Doktor G'lerin döneminde kaldım. Ondan sonra bıraktım. Hiç seyretmiyorum demiyorum ama o zamanlar deli gibi takip ediyordum. Beğendiğim oyuncuların maçlarına bakıyorum. Bana basketbol gibi gelmiyor. Avrupa basketbolu bence çok daha basketbol gibi oynanıyor. Orası başka bir şey. Eskiden nasıl Harlem vardı, soytarılıktı. NBA de onun gibi.'' şeklinde konuştu

''HAKEM CAMİASI BAŞTAN ÇÜRÜMÜŞ, BAŞI BÖYLEYSE AŞAĞISINI DA SEN HESAPLA''

MHK başkanı ile hakemliği bırakan Abdullah Yılmaz'ın yaşadığı olayla ilgili yorum yapan Altaylı, ''Hakem konuşmaya devam edeceğiz çünkü artık iş rezalet boyutunu aşmış vaziyette. Hakemlerin günlük hatalarından bahsetmiyorum. Real Madrid-PSG maçını izledin mi? İtalyan hakem Rocci... O adam Türkiye'de herhangi bir maçı yönetseydi ne yapardık? Bu kadar kötü hakem Türkiye'de bile ender görülür. 10 kararın 5'i yanlış, 2'si kasıtlı gibi duran yanlışlar, sarı kartlar gösterilmiyor, Real Madridli oyuncunun faul yaptığı yerde PSG'li oyuncuya faul çalınıyor falan filan! Dedim ki, 'Bir UEFA bu kadar kötü olamaz'. Şu olabilir, UEFA demiştir ki, 'PSG, futboldaki düzeni bozdu, bunlara bir şey yapın da PSG ilerlemesin'. Çünkü PSG, uzun süre kedi fare gibi Real Madrid'le oynadı. Hakem destekli Real Madrid maçı 3-1 kazandı. Hakem bir rezaletti. Hatta rezalet ötesiydi. Türkiye Ligi'ni sezon başından beri izliyorum, bizde bile böyle bir hakem yok. Çok daha büyük bir rezalete dikkat çekmek istiyorum. Bir hakem, alt liglerden birinde maç yönetecek. MHK Başkanı olan zat-ı muhterem tarafından aranıyor, tehdit ediliyor, maçın sonucunu etkilemesi yönünde tehdit ediliyor, hakaret ediliyor ve hakem bunun üzerine 'ben hakemliği bıraktım' diye karar alıyor ve bunu açıklıyor. Eğer böyle bir şey var ise; MHK başkanının kendisini araması bile vahim. Tek bir açıklama bile yok. Bu olabilecek bir şey mi? Bu eğer oluyorsa her şey olur. O yüzden hakemlik camiasını balık baştan çürümüş olarak değerlendiriyorum. Başı böyleyse, aşağısını da sen hesapla.'' ifadelerini kullandı.

''BAŞTA TFF'NİN DEĞİŞMESİ LAZIM''

TFF'nin değişmesi gerektiğini söyleyen Altaylı, ''Bir kere en başta TFF'nin değişmesi lazım. Orada büyük hatalar var. Konuştuğumda 'değişse ne olur?' diyorlar. İstifa etseler yerine kim gelecek? O da bir kaos. Aynı şey hakemler için geçerli. Ülkede herkesin, 'bu iyi adam ama namuslu bir heriftir' diyebileceği tek bir kişi bile yoksa bu işi kapat gitsin. İlla bir eski hakem olması şart mı? Doğru düzgün, güvenilir ve efendi birini getirirsin. Artık emekli bir asker mi olur bürokrat mı olur bilinmez ama birisi bulunur.'' dedi.

''KASIMPAŞA İLK KEZ HAKEM TARAFINDAN KAYRILDI''

Galatasaray'ın Kasımpaşa mağlubiyetiyle ilgili konuşan Altaylı, ''Hakem Halis Özkahya başka bir mevzu, Galatasaray'ın oyunu başka bir mevzu. Bu iki olayı karıştırmayalım. Hakem rezaletti. Bunu herkes biliyor, herkes görüyor. Yani şimdi sen bakma, bazı spor yorumcularının penaltı dediğine... Bu hakem hocalarıyla ilgili daha önce konuştum. Bunlar çete mensupları. Her çete kendi adamını koruyor. Serdar Aziz'in pozisyonu izlediğin zaman topa müdahale yok zaten direkt topu alıyor. Pozisyon öncesinde faul var ise, rakip oyuncu Serdar Aziz'in ayağına basarak oyunu taşıyor. Normalde şu; ayak basana sarı kart gösteriyor ya bu oyuncuya faul gösterip sarı kart göstereceksin. Bence ağır karar olur ama ardından da topu Galatasaray'a vereceksin. Benim anlamadığım nokta şu; Kasımpaşa hakemlerin gazabına en çok uğramış takım. Minimum 10 maksimum 20 Kasımpaşa'nın puanları hakemler tarafından gasp ediyor. Bunu burada meraklısı var ise video ile gösteririm. Hakemler Kasımpaşa'ya yıllardır düşman. Kasımpaşa Kasımpaşa olalı ilk kez hakem tarafından kayrıldı. Galatasaray birden bire soyunma odasına moralsiz girdi. Peki, Galatasaray galibiyeti hak eden bir oyun oynadı mı? Sahadaki iki takımın da maliyetlerini kuruş kuruş biliyorum. Sahada oynayan veya yedeklerin yıllık maaş miktarı 70 milyon Euro. Rakibi Kasımpaşa'nın bütn oyuncularının bütçesi 10 milyon Euro... Yani 7 Kasımpaşa 1 Galatasaray ediyor. 7'de 1'i... Ve o Kasımpaşa, Galatasaray'ı yeniyor. Şimdi Kasımpaşa geriye yaslanır, 90 dakika savunma yapar ve kontra ile kazanır eyvallah. Dersin ki; bu oluyor ama böyle de değil. Kasımpaşa, Galatasaray ile kafa kafaya oynuyor. İkinci yarıda üstün oynuyor. Atak üstüne atak yapıyor. Yandan geliyor, sağdan, soldan geliyor. Trezeguet denen bir adam var. Galatasaray'ın sahadaki en ucuz oyuncunun yarı parasına... De ki; Hakem sana bir haksız penaltı verdi. %100 haksız verdi. Önünde koskoca bir 90 dakika var. 45 dakikada 1 gol atamıyor musun? Gol yemeden maçı bitiremiyor musun?'' şeklinde konuştu.

''DONK İYİ OYNARKEN NEDEN STOPERE ÇEKİYORSUN?''

Fatih Terim'in tercihlerine eleştiri getiren Altaylı, ''Serdar Aziz sakatlıktan mı çıktı bilmiyorum. Benim duyduğum sinirlendiği için oyundan çıktı. Donk takımın dünkü maçtaki en iyisi... Teknik direktörlerin bazılarında yanlış algılamalar var. Bunu daha önce de çok kez söyledim. Bir maçı kazanmanın tek yolu forvet sayısını arttırmak değildir. O zaman maçlara 11 forvetle çıkalım. Yok böyle bir şey. Bazen 1 forvet bazen hiç forvetle oynamayabilirsin. Orta sahanda Selçuk kötü oynuyor, Tolga hemen hemen hiç oynamıyor. Tolga açıktayken daha verimli ortada oynayamıyor. Oyun kurma becerisi olan bir arkadaşımız değil. Belhanda zaten yok. Feghouli parlak gününde değil. Orta sahada tek ayakta duran adam Donk. Golü de böyle attırmış. Şimdi sen Donk'u kazanmak için bunca eleştiriye tahammül etmişsin. Peki, bu noktada neden Donk'u stopere çekiyorsun? Oraya stoper al. Donk'u yerinden oynatma. Gerekirse savunmada 1 stoper eksik oyna daha iyi ama Donk önde olsun. Arkaya çekmek istiyorsan çek Tolga'yı... İlla biri çıkacaksa Feghouli'yi çıkar. Selçuk'u çıkarmak zor çünkü frikik atar, mucize yaratır, bir şeyler olabilir.'' dedi.

''ÖZBEK, GALATASARAY'IN VARINI YOĞUNU ALDI''

Dursun Özbek'in Galatasaray'ı çok kötü bir halde bıraktığını söyleyen Altaylı, ''Bu işin içinden çıkmak çok basit. Sözleşmede 508 milyon TL en az... En fazla belli değil. Bunun altında bir para giremez. Üstünde para geleceğine dair bir garanti yok. Yarın Özbek çıkıp farklı bir rakam söyleyebilir. Bu para kırdırıldı ve kasaya sokuldu, şu anda ise esamesi yok. Geldi ve gitti. Mustafa Cengiz geldiğinde kasada kuruş para yoktu. Abdurrahim Albayrak kasayı büyük bir oranda o sağladı. Eski başkanın yaptıklarından dolayı bankadan da destek alınamadı. 344 milyon TL, Galatasaray'ın Özbek dönemindeki zararlarını karşılamıyor. Riva ve Florya satılarak Özbek'in döneminde zararlar karşılanmış oldu. Artışlar var ama arada bir sürü oyuncu ve satılan arazi var. Dursun Özbek'in yalanlarından bir tanesi ortaya çıkıyor. Vahim olan şey şu; Özbek'in kulüpten alacağını iddia ettiği para var. Kulüp kayıtlarında 86 Milyon TL diyor. Özbek ise bunu 100 milyon TL olarak talep ediyor ve buna faiz işletiyor. Bunun için kendine kulüpten senet alıyor, yetmiyor kulübün banka kredilerinde rehin olarak kulalndığı ve nakit akışını kullanmak için sağladığı hisseleri kendine alıyor, bu da yetmiyor Galatasaray'ın kasasındaki çekleri senetleri alıyor, bu da yetmiyor Galatasaray'ın Digitürk gelirlerine de temlik koyduruyor. Daha da vahimi şu; koydurduğu temlik 1.5 sene sonrası... 2018 2019 paralarını alıp harcamış. Galatasaray'ı mahvetmiş. Kendi parasını kurtarmak için Galatasaray'ı yakıyor. Bunları yaptıktan sonra diyor ki, ''Ben Galatasaray'ı zor duruma düşürmedim'. Masrafları genelde alıcı öderken, Galatasaray kulübüne her şeyi ödetiyor.'' ifadelerini kullandı.

''GALATASARAY'IN TRANSFER YASAĞI ALMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK''

Galatasaray'ın UEFA'dan transfer yasağı almasını beklediğini ifade eden Altaylı, ''9 Mart'ta UEFa heyetiyle bir görüşme var. Bu görüşme sırasında yapılan bir anlaşma var. Zarar 30 milyonda sabitlenecekti. Dursun Özbek'in dediği rakam 100 milyon Euro seviyesine yaklaşmış durumda. İki misliye fazla çıkardı. E noluyo kardeş? UEFA'ya verdiğin sözü tutmadın. Galatasaray diyemez ki, 'bu eski yönetim'. UEFA buna bakmaz ki! Eski yönetim sözü tutmadıysa 'tutmadı kardeşim' oluyor. Olması beklenen ilk ceza, transfer yasağı olabilir ki buna ben kesin bir gözle bakıyorum. Arkasından da Avrupa'dan men gelebilir. Arkadaşlarımla konuştuğumda şunu söylüyorum. UEFA'ya iyi niyetle gidilmeli. Bunları alıp, satacağım diyip doğru düzgün bir planla gidilmeli. UEFA'ya gidip, 'bu planın işleyişiyle ilgili sizin önereceğiniz bir şirketle çalışalım. Oradan bir yönetim kurulu üyesi atayın' denilebilir.'' dedi.

''GALATASARAY, UEFA İLE PAZARLIK YAPMALI''

Karar alma mekanizması içinde düzenli olarak kendisine rapor verecek birini koymasını teklif edilmeli. UEFA bunu kabul etmez. UEFA bir regülator bir kuruluştur. Ama en azından iyi niyet göstergesi olarak bu yapılabilir. Kabul görür mü? Emin değilim. Bundan sonra UEFA'ya 'Galatasaray'a ceza verirseniz bu kulüp belini doğrultamaz' Avrupa'dan gelecek paraları da alamazsak daha biter. Galatasaray, Avrupa'ya gelmezse, sıkıntılar olacaktır. Galatasaray bunu UEFA'ya söylemeli. 'Galatasaray'ı Avrupa kupalarından men ederseniz yayıncı kuruluşlara bu rakamlarla 30-40 milyonlara yayın ihalelerini satmakta zorlanırsınız' denilebilir. UEFA'ya ,'Başakşehir ile bu işler olmaz, o yüzden siz bize süre verin, siz de zarar görmeyin biz de görmeyelim. Eğer biz de buradan çıkamazsak, hayat boyu bu kulüp doğrulamaz.' denilebilir. Bi nevi pazarlık gibi bir şey yapılabilir. UEFA yer mi yemez mi bilmiyorum ama Özbek'in bıraktığı tabloya bakıldığında UEFA'nın ceza vermesi kesin gibi duruyor.

''DERBİDE BEŞİKTAŞ'IN İŞİ ZOR''

Hafta sonu oynanacak derbiyle ilgili konuşan Altaylı,''Aykut Kocaman'ın ne dediğini anlamadım. 'Avrupa şampiyonu oluruz ama çok kötü oynadık' diyor. Orada neyi kastettiğini anlamadım. Fenerbahçe'nin çok sağlam savunmaya dayalı bir futbol oynadığını ve karşısında dişli bir rakip olmadığı zaman sonuca giderken zorlandığını görüyoruz. Maçı kaybedecek kadar gol yemeleri normal değil. Derbi de buna dahil. Beşiktaş kapalı savunmaları aşmakta zorlanıyor. Fenerbahçe'nin savunması zor aşılacak bir savunma haline geldi. Beşiktaş daha güçlü forvet yapısına sahip ama artık gol atabilen bir forvet yapısı olmaktan çıktı. Bir tek Talisca vardı ama bu maçta yok. İki önemli adamından yoksunlar. O yüzden Beşiktaş'ın işi zor.'' şeklinde konuştu.

ALTAYLI'DAN TALISCA'NIN SARI KARTININ KALDIRILMASI İÇİN BAŞVURAN BEŞİKTAŞ'A: ''BÖYLE BİR SAÇMALIK OLABİLİR Mİ?''

Talisca'nın sarı kartının kaldırılması isteğiyle federasyona başvuracak Beşiktaş'ın bu kararını saçma olarak nitelendiren Altaylı, ''Böyle bir saçmalık olur mu? Atıyorum hakem geldi ve Ahmet'e sarı kart gösterse evet bu kalkar ama şimdi ben geliyorum Fatih Kuşçu'ya kart gösteriyorum hakem olarak. TFF sonra geliyor, 'bu sarı kart değil' diyor. Yarın öbür gün her kararı video ile TFF yeniden mi karar verecek? Böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey olur ise; bir skandal olur. Türk futbolu adına bir skandal olur. Ben bir Galatasaray taraftarı oalrak Talisca'nın cezası kalksın ve Fenerbahçe'ye karşı oynasın. Bunu mO zaman Galatasaray'ın penaltısını da iptal etsinler. Serdar'ın ayağına basıldı ve faul yapmadı. Bunlar zırvalıktan saçma ibaret şeyler. Üstelik hakem diyor ki, 'haklı bir sarı kart gösterdim'. Peki mesela Beşiktaşlılar bu konuda ısrarcılar. Geçen sene de Quaresma'nın net kırmızı kart görmesi gerekirdi. Bu kartlar sonradan kırmızı verilseydi; Beşiktaşlılar ne derdi? Doğrudur derler miydi? O kart nedeniyle çok kritik maçlara Quaresma'dan yoksun çıksa; Beşiktaşlılar 'bravo federasyon doğru yaptın' der miydi? Manyak Galatasaraylı Fatih olarak isterim ama sporsever bir insan olarak böyle bir saçmalığa kimse vesile olmak istemez.'' ifadelerini kullandı.

''ŞENOL GÜNEŞ, DOKTORA GİTSİN''

Şenol Güneş'in son dönemlerdeki davranışlarını eleştiren Altaylı, ''Şenol Güneş'e şunu tavsiye ediyorum. Bir doktora gitsin. Ona büyük saygım var. Dünya kupası, oynattığı futbol falan filan... Şenol Güneş'e saygım vardır ama öfke kontrolü ve insanlara davranış biçimi konusunda bir spor kulübünü temsil eden biri olarak çok ciddi eksikleri var. Bu Şenol Güneş bizim tanıdığımız isim olmaktan uzaklaşıyor. Şenol Güneş'in aile dostları veya ailesi oturup konuşsun. Şifo'ya yaptıkları, daha önce bir futbolcuya yaptıkları... Bunlar Şenol Güneş'i Şenol Güneş yapan özellikler arasında değildir. Bizim bildiğimiz Şenol Güneş, efendiliği ve sükuneti ile rol model olmuş bir teknik direktör. Fatih Terim tam aksine öfkesiyle, insanları kırmasıyla tanınırken, Terim bundan uzaklaşma çabasındayken, Şenol Güneş'in Terim'in bıraktığı bayrağı alır daha da yükseğe dikerim diyip, herkese gider yapması kabul edilebilir değil. Sadece şunu söyliyim, Şenol Güneş'in basın toplantısında tartakladığı gazeteci konusunda sonuna kadar haklı. Gazeteci soru sorar. Gazeteci taraftar gibi oraya girerse; o fırçayı da yemeyi hak eder. Ben Şenol Güneş'in karşısına geçip, gazeteci Fatih olarak her şeyi sorarım ama Galatasaraylı Fatih Altaylı olarak burada haksızsınız falan diyemem. O konuda da son derece haklıdır.'' ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ın Bayern eşleşmesiyle ilgili konuşan Altaylı,''Zor bir maç ama Beşiktaş'ın Avrupa performansı çok farklı. Turu geçer mi? Futbolda her şey olabilir. Galatasaray geçmişte kimleri geçtiğini o senenin favorilerini ve o dönemlerde Manchester United'ı kuap dışına attığını hatırlarsak; futbolda olmaz olmaz. Beşiktaş oradan beraberlikle dönebilir mi? Dönebilir. Pepe var mı? Var. Abi futbol bu! 90 dakikanın bitiş düdüğü çalmadan enseyi karartamazsın. Favori kimdir? %80'e %20 Bayern favoridir ama futbolda %20'nin öne geçme ihtimali olduğunu tarih yazdı. Her hafta da ligimizde bunlar oluyor.'' diyerek sözlerini noktaladı. (HT Spor)

Senin için hazırladığımız haberler