Fenerbahçe, evinde yenilmezliğini sürdürüyor

FENERBAHÇE DOĞUŞ 86-78 TOFAŞ 2-0 OLDU

Finale yükselmek için onca seneyi ardında tüketirken nice ömürler tükendi, nice umutlar birbiri ardına kayıp ilanı verdi! TOFAŞ olarak kurdukları pahalı ama kalitesi yüksek kadrolarla tüm kupalara ambargo koyduğu seneleri yakından takip eden biri olarak KOÇ HOLDİNG’İN GURURU OLAN TOFAŞ’ın altın seneleri, bir anda Koç ailesi büyüklerinden gelen baskı sonunda TOFAŞ SAS Spor Kulübü kapandı! (Aslında pek kapandı denemez! Küçüldü, hatta daha ötesi minicik bir kulüp oldular ve o küçülen basketbol takımı takımı ikinci liglerde oynamaya başladı.)

Yepyeni TOFAŞ salonu. Tolga Öngören-Orhun Ene ikilisi için: Ben onlar için “AKILLI YATIRIM” diyorum. Bu ikili ile yeniden var olan TOFAŞ uygun adım finale yürüdü. İyi ve kötü günde el ele vererek bu ikilinin başarısını özellikle takdir ediyor ve alkışlıyorum. İlk maçta bir “harala bir gürele” Ali Koç Başkanlığının ilk gününün birinci maçında salonda “esen tsunami” TOFAŞ’ı yerle bir etti. Finale yakışmayan bir oyunla minik takım skoru ile finalin ilk maçını kaybettiler! 103-63

İkinci maça, belli ki, Orhun Ene bir günlük süre olsa bile iyi kafa patlatmış. Oyuncularını sıkı markaja alarak ikinci maçı nasıl oynayacaklarını belletmiş! İlk önce Mejia, Bursa’da unuttuğu liderlik ve “SÜPERMAN” elbisesini acilen getirtmiş.37.22 dakika oyunda kaldı sadece 16 sayı atmadı, takımını çok iyi yönlendirdi. Morgan 27.30 dakika ve 16 sayı, Hery 39.06 dakika 9 sayı, Crocker 34.41 dakika 16 sayı ve Kadji 25.38 dakika 13 sayı ancak sınırlı kadrosu olan Orhun Ene’nin öğrencileri ancak bu kadar direnebildi.

Fenarbehçe Doğuş ise ilk önce eleştirim ile başlıyorum. Sezonrun ilk maçından beri gözlemlediğim ve sık sık belirttiğim Thompson ve Guduric ikilisi bu sene Fenerbahçe’de büyük hayal kırıklığı yarattılar. Thompson 8.18 dakika oynadı, (0) yazı ile sıfır sayı, 1 ribund, 1 top çalma, 1 top kapma yani bir final maçında finalist takımın pivotunun yaptığı istatistik yakışıyor mu? Aynen Guduric’te 14.04 dakika da (0) yazı ile sıfır sayı, 1 ribaund, 2 asist, 1 tk şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. Bu iki oyuncu sezon başından beri hep UDOH ve BOGDONOVİC ile kıyaslanıyor. Bırakın onlar kadar, takımlarını sırtlayacak güçleri olmasa bile Avrupa Şampiyonluğunu mutlaka isteyen bir takımın oyuncuları olamazlar, NOKTA.

Wanamaker 18, Sinan 9 (kendisine verilen şansı çok iyi kullandı. Neden daha uzun büreler tanınmaz bir türlü anlamam, Sinan bu takımın as oyuncusudur.)Nunnaly 16, Vesely 15 sayı ile oynarken, geniş kadro olmanın avantajını yaşıyorlar. Derin rotasyon nedeniyle daha az oynayıp az yoruluyorlar.

Final serisinin ilk maçına nazaran daha iyi mücadele vardı. Basketbol kalitesi ortanın üzerine çıkmadı ancak iki takımda iyi oynamaya çalıştı. Seri Bursa’ya taşınıyor. Orhun Ene ve ekibi “HOŞ GELDİN” diyerek hemen teslim olmayacakları gibi üçüncü maçı kazanmak iki takım içinde çok zor olacak. Hele tribünler eski coşkulu günlerden birini yaşayacaklardır.

Şimdi çok önemli bir konu: Fenerbahçe’de doğup büyüyen ve Fenerbahçeli olduğunu her dem tekrar tekrar söyleyen İbrahim Kutluay, yıllar önce o zamanın hatta bu zamanında en büyük transfer parasına TOFAŞ’a gidecekti. Ancak Başkan Aziz Yıldırım müsaade etmedi. Galiba hatırladığıma göre 20 milyon dolar gibi büyük bonservis ücreti istedi. O günden sonra İbrahim bırakın maç seyretmeyi, Aziz Yıldırım bir kez bile bir araya gelmedi. Akşam maç bittiğinde tribünde Ali Koç ile İbrahim kutluay’ı birlikte çok samimi bir halde gördüm. Aynı sahneyi Aziz Yıldırım’da mutlaka görmüştür! “Acaba aklından neler geçirmiştir?” Haydi hep beraber Bursa’ya!