Fenerbahçe parçaladı!

FENERBAHÇE 79-61 PANATHİNİAKOS’U PARÇALADI

Uzun emekler verdik: Avrupa Spor dünyasına:  “Biz de sizden biriyiz!” diyerek! Ancak, itiraf etmeliyim ki, bu o kadar kolay olmadı! Çünkü şekil olarak “gelin siz de bizdensiniz!” deseler de, bir türlü içlerinde, onlardan biri olduğumuzu hissetmedik! Özellikle ne zaman başımızı kaldırıp, üst sıraları hedef alsak, hep: “Hop bir dakika siz ancak, bir olmadı iki tur geçersiniz o kadar! Çizmeyi asla aşmayacaksınız!” dediler. Futbol, basketbol ve tüm spor dallarında Avrupa’nın üvertir ülke ve kulüplerinden olduk! Böyle bir hayli dirsek çürüttükten sonra, maddi gücümüzü toparlayıp, iyi yabancılara sınırlarımızı açınca beraberinde başarılar gelmeye başladı. Bu başarılar; “İyi, güzel organizasyon veya kaliteli, akıllı spor politikalarından değil! Sadece para bastırıp aldığımız yabancıların sırtında zaferlere koştuk.”

Spor tesisleri konusunda tartışmasız Avrupa’nın yaşlı spor dünyasında pırıl pırıl salon ve stadlarla göz kamaştırdık. Yabancı sporcuları doldurdukça; Alt yapı, üst yapı konusunda kendi ülke çocuklarıma “yıldız oyuncu olma şansının yollarını kapattık!” Çünkü bu ülkede alt yapılarda konusunda tüm branşlarda kaliteli yetiştirici antrenörlerin olmadığını biliyoruz! Allahtan Fenerbahçe üç senedir Obradovic ile basketbolda Avrupa’nın tozunu atıyor. (Bu güne kadar alınan yabancı Koçlar gerçekten TEL MAŞAY MIŞ DEĞİL Mİ?) Sırp Koç “ FINAL-FOUR  için, ben ve Fenerbahçem elde var bir! Diğer üç takımı siz söyleyin!” diyor. Panathiniakos gibi bir devi Atina’da iki kere üst üste yenerek İstanbul’a gelmek kolay değil! 40 dakika sonunda: “Bir tek galibiyet Final-Four demek!” Tüm kalbimizle Fenerbahçe’nin galibiyetine duacıyız. Çünkü onlarda burada yenmek için uğraşacaklar.

Maç sarı t-shırtlu cengaver seyircisi; zemin üzerine kurulu kocaman FENERBAHÇE YÜREĞİ İLE BAŞLADI. Sonunda basketbol tribüne “sesi ile, hakeme ve rakip takıma baskısı ile, beklenen özlenen basketbol seyircisi ile” yer gök yıkılıyor! Tek renk “SARI” arada renge uymayanları fark etsemde, onlarda yakında “renktaşlığa” dikkat edecektir! Fenerbahçe’miz her saniye gıdım gıdım Final-Four’a yaklaşıyor! Hani futbolun arkasında kalırdık! Her ne kadar “BOYALI BASINDA HALA FUTBOL MİLİTANLARI BASKETBOLU PAS GEÇMEYE ÇALIŞSADA” yıllardır korktukları başlarına gelecek! “Basketbol bu ülkenin birinci sporu olacak. Bak futbol mutbol Avrupa’da yooook! Ama basketbol hala Avrupa’nın zirvesine doğru cirit atıyor!” YAŞASIN FENERBAHÇE FUTBOLDA BOŞA KÜREK ÇEKERKEN, ÜÇ SENEDİR BASKETBOL KAPALI GİŞE OYNUYOR. Eline sağlık Obrodovic. Senin sayende, bu böyle oluyor! Allahtan Fenerbahçe yönetimi basketbolu bilmiyor da! Obrodovic Şampiyon olunca kovmuyorlar! “Çünkü geleneksel olarak, futbolda her şampiyon Koç kovulur da!”

Üçüncü maç çok kötü ve kalitesiz geçiyor. Panathiniakos tedirgin, yenmek istiyorlar ama elleri ayakları titriyor. Fenerbahçeli oyuncular ise tedirgin! “Acaba kaza kurşunu olur mu?” ilk çeyrek sadece potalar arasında gidip gelindi. 18/17 ilk çeyrek. Devre ise 37/30 kapanırken sahada yıldız seviyesine hatta orta kaliteyi geçen oyuncu yoktu. Aslında en çok bizim işimize yaradı. İki takımda düşük yüzde ile oynarken, inanın terlemeden sahadan çıkan iki takım oyuncuları ikinci yarı çok daha fazla emek koyacaklardır. Devre biterken 7 sayılık fark çok önemli değil, 8 top kaybı Fenerbahçe için önemli kayıp. İstatistikler korkutucu olmasada, umut verecek şekilde değil! Ancak iki takımda ürkek boksörler gibi bir türlü indirici yumruğu patlatamıyorlar! Panathiniakos’un Koçu Pascal çaresiz. Ancak bizde koparıp gitme şansını iyi kullanmıyoruz.

Üçüncü çeyrek başladığında, her şey kötü olsa da, bu maçın kötü oyunla mazanılsa da, Final-Four kazanımı her şeye değecektir. Maç bir ara 44-36 da kilitlendi. Aslında bu anlarda Yunanlı komşumuz elindeki beyaz havluyu atmak üzere! Kalite ve heyecanın yerlerde süründüğü bir çeyrek biterken bir türlü koparamıyoruz! Bogdonovic rüyada gibi! İnanılmaz top kayıpları! !Sanki bir ayağımız frende

Israrla yol almaya çalışıyoruz!” Allahtan Udoh var! Sloukas ve Dıxon aynı anda oynuyor. Bu arada tribünleri gördüm. “NASIL BASKET FORMASI SATILIR MI?” Bana senelerce muhalefet edenlere selam olsun! “Tribünler basket formaları ile ağlıyor!”  Üçüncü çeyrek 52/42 Fenerbahçe’nin iyi oynamamasına rağmen elde ettiği fark. Gergin, tedirgin vesaire vesaire arkadaş ben anlamam , “böyle ezik yakaladığımız Panathiniakos’u tarihi fark ile yolcu edelim.”

Bizde Kalinic ve Datome 10’ar sayı atarken, Panathiniakos’ta Rivers 9 sayıda. Panathiniakos boyalı alana gömülü oynarken, şuta bırakıyor! Biz ise şut yerine potaya yakın atışlar umuyoruz. Oh be son çeyrek 7.22 dakika kala, Dıxon ve Bogdonovic kritik sayılar atarken, Vesely aldığı ribaundlarla farka koşmaya başlardılar. Pascal bu maçtan sonra hani o meşhur Başkan Papadoulos’un isteği doğrultusunda istifa edecektir! Dıxon yine mucizeler yaratırken savunmada geçit vermeyince Yunanlı komşu 63-44 de kaldı! 5.56 dakika sonra Final-Four’un ilk takımı belli olacak! 5.41 skor 66-46 inanılır gibi değil. DIXON-DIXON VE DIXON MAKİNELİ TÜFEK GİBİ izmir marşı ortalığı inletiyor. Çünkü “ EYLEM TAMAM” gözü ile bakmaya başladılar! Kim daha çok ne attı değil! Panathiniakos’a attırdığı sayı genç takım skoru oldu.  79/61

Laf aramızda “Fenerbahçe seyircisi Final-Four’a yeni gitmelere alıştığı için sevinmeler nasıl yapılırı iyi becermeye başladı!” BU ÜÇ OLDU, DAHA NİCELERİNE. Obradovic ile her şey güzel oluyor. Bu üçüncü sene elde süpürge kim gelirse gelsin sokak kapısının dışarısına süpürülüyor. Muhteşem başarı için Fenerbahçe’yi kutluyorum. Tek tek istatistikleri yazmayacağım. YENDİK VE YILLARIN AVRUPA DIŞI EDİLMENİN ACISINI ÇIKARIYORUZ. SONUNDA YİNE VE DE FİNAL-FOUR’DAYIZ .

AJANSSPOR ÖZEL YORUM / İSMET BADEM

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ