Fikret Orman'dan flaş açıklama! 'Seçime gideceğim. Aday olmak isteyenler...'

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Divan Kurulunda'nda çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Beşiktaş'ın geldiği durumdan ülkedeki olağanüstü şartlara kadar değinen Orman ayrıca seçim kararı aldıklarını açıkladı

"Olağanüstü bir süreçte görevi devraldık. Şu anda da Türkiye'nin şartları olağanüstü bir duruma geldi. Geçen sene sözleşme yaptığımızda Euro 3.9 civarındaydı, şimdi 7 TL'yi aştı. Nereye gideceğini de hiçbirimiz kestiremiyoruz. Bu kriz bizim değil, Türkiye'nin krizi."

"Biz geldiğimizde de borçları ödemek için mülk satmamız gerekiyordu. Borcu yüzdürerek gelir ayağı yaratmaya çalıştık. Dünü çok çabuk unutuyoruz. Biz geldiğimizde 330 milyon Dolar borç vardı, 70-80 milyon Dolar gelir vardı.  35-40 milyon Dolar da faiz ödüyorduk. Faizlere de gidince elimize 30-35 milyon Dolar kalıyordu. Bu borcu ödeyebilmekten daha fazla gemiyi yüzdürmemiz lazımdı. O mantalitede çalıştık. Beşiktaş'ın tüm tarihinde yapılan yatırımlardan daha fazlasını yaptık."

"Biz göreve geldiğimizde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın borçları daha az, gelirleri daha fazlayken şimdi herkesin borcu bizden daha fazla. Brüt borcumuz 2 milyar 103 milyon 854 bin Türk Lirası, alacakları düştüğümüz zaman 1 milyar 846 milyon TL net borcumuz var."

"Bir başarı varsa bu camianın başarısıdır. Talisca'yı alalım dediler. Sonuçları gördünüz. Biz devre arasında Talisca'yla konuştuk, seni alacağız dedik, ben kalmak istemiyorum dedi. Futbolcular, kendisini Beşiktaş'tan üstün görmeye başlıyor. Beşiktaş'tan üstün hiçbir şey yoktur. Büyük olan camiadır. Biz cebimizden para harcayan, zaman harcayan insanlarız. Ben ve arkadaşlarım Beşiktaş'a bireysel olarak hizmet veriyoruz. Haftanın 7 günü Beşiktaş için çalışıyoruz."

"Taraftarımıza bakıyorum transfer yapıyor. Vida'yı ona sat başkan, buna sat başkan... Gazeteciler Beşiktaş'ı yönetmeye çalışıyor. Beşiktaş'ı yönetmek icra işidir. Biz işimizi yapmak zorundayız. Basının işi kulübün doğrularını yanlışlarını kamuoyuna duyurmaktır. Taraftarın işi transfer yapmak değildir. Herkes kendi işine bakmalı."

"Zor bir süreçten geçiyoruz, biz de kulüp olarak bunu sürdürmemiz gerekiyor. Tüzük tadiline ihtiyaç var. Beşiktaş'ta zor bir sürece giriyoruz, bunun için heyecanı artırmamız lazım. 6.5 sende hepimiz yorulduk. Bir silkelenmemiz lazım. Tüzük tadili için Eylül ayında kongre yapacaktık. Yönetim kuruluyla da alakalı seçime gideceğim."

"Aday olmak isteyenler çıkabilir. Burada aday olunmalıdır. İsteyen herkes aday olabilir. Kim ne söylemek istiyorsa gelir konuşur. Çok radikal kararlar alınması lazım. Kısa süre içerisinde seçime gideceğiz."

"Yeni bir listeyle aday olacağım. Borcu düşürmek için projeleri olanlar, konuşanlara adaylık için bir fırsat... Bunu nasıl çözeceklerini anlatsınlar, bunu da görürüz. Yani diyorum ki *Hodri meydan*"

"Beşiktaş'a kimlerin neler verdiğini bire bir yaşamış bir insanım. Kaç senelik kongre üyesiyim. Bütün genel kurullara geldim. Her şey hafızamda kayıtlı. Seçim zamanları çıkıp konuşma yapmam. Doğruları en açıklığıyla ifade ettim. Beşiktaş'ın saygınlığına dikkat ettim. Benim kimseyle kişisel bir sorunum olamaz. Beşiktaş saygınlığı üzerine kararlar aldık"

"Taraftar ile olan ilişkide kimseye ayrıcalık tanımadık. Trol hesaplar varmış, ben yönetiyormuşum, ben trol ne onu bilmiyorum. Bir tane hesabı yönettiğimi ispatlasınlar ben başkanlığı bırakırım. Beşiktaş'ın saygınlığını kimseye ezdirmedim. Geldiğimde  büyük var denirken, en büyük Beşiktaş'tır dedim. Şimdi geldiğimiz noktada kriz var. Bu krizi ben yaratmadım. Biz geminin içerisindeki bir kurumuz. Radikal kararlar alacağız. Bu kararlarla Beşiktaş'ı yöneteceğiz"

"Beşiktaş'ın borcu ödenebilir bir halde değildi ben devraldığımda. Beşiktaş, 110 yılda satılan futbolculardan daha fazla bonservis geliri elde etti. Sattığımız oyuncuları Avrupa'ya satıyoruz."

"2019'un Mayıs'ında seçim vardı. Ancak olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Daha dinamik bir yönetim kurmamız lazım. Şahsımız için değil, Beşiktaş için mücadele ediyoruz. Aday olacak arkadaşlara buyrun diyorum. Seçim var. 15 gün sonra da yapmayacağım. Herkes çalışıp aday olabilsin."

"Hocaya sormadan futbolcu alıyor muyuz? İstişare ediyoruz. Karar verici mercii ise yönetimdir. Hocanın izni olmadan oyuncu almıyoruz. Sorumlusu hoca değildir aldıklarımızın. Sorumlusu biziz. Altını çizerek anlatayım. Beşiktaş'ı yönetim kurulu yönetiyor. Şenol Güneş, Beşiktaş'ın üstünde birisi değil. Bazı şeyleri fazla abartıyoruz, bazı şeyleri çok aşağı indiriyor. Şenol Güneş çok iyi bir hoca. İyi çalışıyoruz. Ama Beşiktaş ilk defa şampiyon olmadı. Mali konular hocanın işi değil"

"Geçenlerde bir oyuncum geldi. “Çok iyi oynadım, şöyle oynadım, böyle oynadım” dedi. Ben de sen uzaydan mı geldin? Daha önce şurada, burada, o takımda oynamadın mı diye sordum. Burada iyi bir ortam olduğu için başarılı oldun. Neden diğer kulüplerde istediğin verime ulaşamadın dedim. Telefonlarıma Aboubakar’ı al başkanım diye mesaj atıyorlar. Porto değiliz. Al al al değil, sat, sat sat diyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz."

"Borcumuzu ne zaman ödeyeceğiz? 2-3 tane formül var. Ya malımızı satacağız, ya da sermaye koyacaksınız. Ya da kâr üreteceksiniz. Ortada matematik var. 2 kere 2 her zaman 4 ediyor. Rekabet ve beklentiler var. Bazı şeyler kolay değil. Tasarruf olanakları nasıl olacak? Oyuncuların maaşları var, yüzde 10 tasarruf ettik. Ne olacak?"

"Beşiktaş’ta yerli oyuncular kim? Bunu tarif etmek gerek. Maç oynanırken, bazı şeylere karar vermek kolay değildir. İş bittikten sonra konuşmak, şu oynasaydı, bu oynasaydı demek kolay. Ayrıca herkesi TL’ye çevirmek mümkün değil. Bir de yerli oyuncular, yabancı oyunculardan çok daha iyi şekilde döviz kurunu biliyorlar. Kimse merak etmesin."

"Her hocanın kendi kariyeri var. Bir teknik adamı oyuncu yetiştirdi diye takdir etmiyor. Taraftar sportif başarı bekliyor. Şans verebiliyor muyuz? Zaman zaman veremiyoruz. 2012’de aldığımız Oğuzhan’ı bugün alsak emin olun kadroya giremezdi. Kardeş-pilot takım alma konusunu konuşuyoruz. Planlarımız arasında var. İnşallah yaparız. Tam bir sistem haline getirmek gerek. Ümraniye’de de akademik proje var. Ancak önceliğimiz mali krize çalışmaktır."

"Bize de sürekli küfür ediyorlar. Sürekli dava açıyorum. Sonra beni buluyorlar, araya uzlaşmacılar giriyor. Beni affet diyorlar, affetmiyorum. Bunu yaptıranlar şerefsizdir. Sosyal medyada beni destekleyen troll hesaplar yok. Bunu yapan şerefsizdir. İnsanlarla kavga etmeyen, efendi Beşiktaş gibi kampanyalarla uğraşıyoruz. Hayatımda twitter kullanmadım, orada yazılanları takip etmiyorum. Bu küfür olayı nasıl engellenir bilmiyorum. Üslup aşağı düşerse kalite yükselmez. Birbirimizi tenkit ederken kullandığımız yöntem olabilir ama küfür büyük bir sorun."

"Beşiktaş taraftarlarını sosyal medyadan yönlendirmelerine müsaade etmem. Bizim sadece sosyal medya hesaplarımız var oraları yönetiyoruz. Eski sporculara küfür konusuna gelince… Ben işi düzgün öne çıkarmak, kötüyü de kaale almamak üzereye planlıyım. Ben sokaktan gelmedim. Bireysel ilişkilerim de var. Beşiktaş’a zarar verip de en büyük Beşiktaşlıyım demek olmaz. Beşiktaş’a zarar verecek, gidecek bir yerde iş bulmak için Beşiktaş’ı kullanacak. Yok öyle yağma."

"Medya daralıyor. Geliyorlar altyapıda görev istiyorlar. İşe giremeyince başlıyor Beşiktaş’a ve bize sallamaya. Ne yapalım yani? Burası Darülaceze mi? Ben bir tek Beşiktaş açısından bakıyorum. Marka değerine ve itibarına bakıyorum. Ben o kişilere yaz da demiyorum, başka bir şey de demiyorum. Taraftarları da yönlendirmek benim işim değil."

"Ben Beşiktaş başkanıyım. Bana kimse hakaret edemez. Biz buraya hizmet etmeye geldik. 2019’da Disiplin Kurulu’nda seçim var. Daha iyi yönetilmesini isteyenler aday olsunlar. Hodri Meydan diyen benim. Neden diyorum? Kapalı kapılar ardında her şey konuşuluyor. Öyle mi? Seçim sandığı var. Borcu mu indireceksiniz? Buyursunlar olsunlar. Ben kendi irademle söylediklerimi ifade ediyorum. Birisi çıksın planlarını anlatsın. Çıksınlar aday olsunlar. Burası  hesap sorma yeri değil. Burası istişare yeri."

"Herkes önde beni görüyor ama tüm yöneticilerimizin emekleri var. Olağanüstü bir süreç var. Bize de taze kan lazım. Onun için de genel kurula gitme kararı aldık. Tüzükte değişiklik yapılacak mı? Tüzüğü bugün değiştireyim, yarın kullanayım diye bir derdim yok. Raporların zamanlamaları, Divan ayıbı, genel af, yönetim kurulu adedinin sayısının aşağıya çekilme konusu var. Bunlar değişebilir."

"Kulüpler öyle büyüdü ki… Profesyonelleşmeyi tam olarak oturtturmak gerekiyor. O zaman da yönetim içinde kavgalar oluyor. Profesyonelleştiğimiz tüm departmanlarda çok iyi başarı elde ediyoruz. Ben bir yöneticiyle 3 gün bir yere gideyim herkes bana düşman oluyor. Yöneticilerin sayısının azalması gerektiğine inanıyorum. Şu andaki tüzük çalışmamıza mani bir tüzük değil. Benden sonraki başkanın, yaşadığım sıkıntıları yaşamaması lazım. Seçilirsem, gitmeden önce bir sonraki başkan rahat etsin diye uğraşırım."

"Divan Toplantısı’nda sadece mali problemleri konuşmuyoruz. Divan Kurulu’nun misyonunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Gelen para nereye harcanıyor? Denetleme Kurulu’na gidip sorun size versinler. Bize kötü gözle bakmayın. Ben her lafın, alt satırını okuyabilecek zekada bir insanım. Ernst&Young geliyor bizi denetliyor. Gizli, kapalı bir şey değil ki."

"Beşiktaş’ta gizli, kapalı bir şey yok. Ernst&Young raporları neden açıklanmıyor? Niye açıklanmıyor, bu paralar nereye gitti diyorlar. Eve götürdüm diyorum artık. O kadar sıkıldım ki… Denetleme Kurulu orada, gidin bakın."

"Taraftarla aramız çok iyi. Sokakta olduğumda çok ilgi gösteriyorlar. Ben hiçbir yere gitmekten çekinmiyorum. İnsanlar yanıma geliyorlar. Bendeki algı, Beşiktaş yönetimiyle taraftarın arasının iyi olduğu şeklinde. Yarın yönetim kurulu toplantımız var. O toplantı sonrası adım atacağız. Burada bize hesap sormaya çalışanlar var. Bilgilendirme istiyorsanız adres de bellidir."