Futbol şansı Fener'den yana değildi.

Spor Toto Süper Lig'in 7. haftasında iç sahada Akhisar Belediyespor’u konuk eden Fenerbahçe, ilk yarısını 2-0 öne kapadığı karşılaşmanın ikinci yarısında kalesinde gördüğü 2 gole rağmen maçın son bölümlerinde kaçırdığı sayısız net pozisyonlarından yararlanamayınca maçı beraberlikle bitirdi.

Konuk ekip Akhisar Belediyespor açısından;

Takım olarak maça kontrollü ve rakibi tartarak başladılar. Oyunun büyük bölümünü kendi yarı alanında kabul ederek kontrataklarla skor üretmeye yönelik taktik planlarını maça yansıtmaya çalıştılar. Ancak güçlü rakipleri Fenerbahçe’den gördükleri baskı sonucunda tüm oyun planları bozuldu. Maçın ilk on dakikası geçilirken ciddi savunma hatalarından kalelerinde ilk golü gördüler. Bundan sonraki süreçte artan Fenerbahçe ataklarından gördükleri rakip baskısı sonucunda pas organizasyonları yapamadılar. Doğal olarak oyunu kurma, top çevirip takım halinde ileriye çıkarak skor üretme girişimleri olamadı. Zaman, zaman sağ kanattan Güray ile kanat varyasyonları denediler ancak ileride çoğalamayınca Fenerbahçe savunması gol girişimlerine izin vermedi. Merkezden nadiren yaptıkları hücum organizasyonlarında rakip ceza sahası civarlarındaki etkisiz şut girişimlerinden de sonuç alamadılar. İlave olarak sergilenen negatif nitelikli futbolları savunma kurgularında da konsantrasyon bütünlüklerini bozdu ve bitime çeyrek kala kalelerinde ikinci golü görüp devreyi güçlü rakibi Fenerbahçe karşısında 2-0 geride kapatmak zorunda kaldılar.

İkinci yarıya “LuaLua’nın yerine, N'Guema’yı sahaya sürerek oyuncu değişikliği hamlesiyle başlayan konuk ekip Akhisar Belediyespor; ilk yarıda sergiledikleri negatif nitelikli futbol yerine orta sahayı iyi tutarak daha ofansif bir oyun kurgusunu maça yansıttılar. Bu yarının özellikle 45 ile 70. dakika arasındaki yarım saatlik süreci iyi değerlendirdiler. Birisi tartışmaya açık penaltı diğeri ise bir duran top organizasyonundaki karambol golüyle beraberliği yakaladılar. Sonraki dakikalarda tüm hatlarıyla kendi yarı alanına çekilerek kapalı bir savunma kurgusuna döndüler. Ancak alan savunması ve adam markajlarında yaptıkları hatalar sonucu Fenerbahçe’ye sayısız net gol pozisyonları verdiler. Son çeyrekte gol kaçırma rekoru kıran rakipleri karşısında şansları sayesinde yenilgiden kurtularak zorlu Saracoğlu deplasmanından puan almayı başardılar.

Fenerbahçe’ye gelince;

Takım olarak maça hızlı ve kazanmaya istekli ofansif bir oyun kurgusuyla başladılar. İlk dakikalardan itibaren yardımlaşma saha parselizasyonu, kanat beklerinin hücuma katkısı, topun olduğu yerde çoğalmak, savunma hattını öne çıkartarak alan daraltmak, organize takım presi, akıcı pas oyunu gibi modern futbolun gereksinimlerini kolektif ruh ve kolektif oyun yapısıyla maça çok iyi yansıttılar. Bu baskılı oyun kurgularıyla ihtiyaçları olan golleri buldular. İlk on dakika geçilirken ilk golü altı pas üzerinde Alper'in ortasında tipik bir Fernandao klasiğiyle bulan ve gol sonrası baskıya devam eden sarı lacivertliler Nani’nin bireysel kalitesiyle yaratılan harika asisti yine Fernandao gole çevirince skoru 2-0’a taşıyarak ilk yarıyı galip bitiren taraf oldular.

İkinci yarıda baskılı futbol yerini oyunu rölantiye alan kurguya bıraktı. Fenerbahçe takım olarak yaklaşık yarım saat kadar topun gerisine geçip rakibin oynamasına müsaade ettiler. Bu süreç içinde sürpriz golleri kalelerinde gördüler. Kalan dakikalarda toparlanıp tekrar ofansif futbola prim tanıdılar. Özellikle son çeyrekte forvet hattıyla adeta gol kaçırma yarışına giren Fenerbahçe takımı yakaladıkları çok sayıdaki net gol pozisyonlarını skora yansıtamadılar. Özellikle final vuruşlarında futbol şansı yanlarında olmadı. Hal böyle olunca da önemli sayılacak iki puanı kaçırdılar. Ayrıca maç genelinde pozisyon hatalarını iyi süzemeyen ve sarı kart tercihlerini genellikle Fenerbahçe aleyhine kullanan, çaldığı düdüklerde standart objektifliği yakalayamayan hakem Serkan Çınar’ın skora etki eden kötü performansı dikkatlerden kaçmayan diğer önemli nüanslar arasındaydı.