Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de Fatih Kuşçu'nun sunumuyla yayınlanan "Spor Saati" programında spor gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Altaylı, Fenerbahçe'deki başkanlık yarışıyla ilgili, "Ali Koç aday olursa Aziz Yıldırımcılar bile ona oy verir" dedi.
"Şampiyonlar Ligi finalini seyrettim maalesef. Beğenmedim. Daha iyi bir maç bekliyordum açıkçası. Juventus beklediğimden iyi oynadı. Ben Juventus'u daha sıkıcı bekliyordum. Hatta Real Madrid ilk yarıda daha sıkıcıydı. Sonrasında keyifliydi. Ben Real Madrid'i tutuyordum. İnsanlara kin tutmam ben ama takımlara böyle çirkin hareketlerine karşı gıcığım oluşuyor. Juventus'un da 1999'da Abdullah Öcalan krizi sırasında Galatasaray'a bir kan kusturmuşlukları vardır. Türkiye'ye gelmeyiz de şöyle yapmayız da diye... Sonra geldiler burada, bizim 1.50'lik futbolcumuzun Suat'ın kafa golüyle biz burada onlar bir yendik. O günden beri benim Juventus'a hafif bir kıllığım vardır. Zaten Real Madrid de benim sevdiğim bir takım. Ronaldo gibi şahane bir insan oynuyor orada, futbolculuğunu demiyorum, insan olarak... Zidane gibi benim futbol kahramanlarımdan bir tanesi, çok hastasıyımdır Zidane'ın. O takımın başında ve başarılı olmasını çok istiyordum. O yüzden maçın istediğim gibi sonuçlanmasından çok keyif aldım. Futboldan o denli üst seviye bir keyif almadım. Messi çok büyük futbolcu, göze çok hoş gelen futbol oynuyor ama iyi bir insan olmadığı konusunda da çok ciddi şeyler var. Vergi kaçakçılığından, şundan bundan... Ronaldo yardımseverliğiyle ünlü, herkese el uzatmasıyla, Filistin'e yaptığı büyük desteklerle ünlü. Messi ise futboluyla ve vergi kaçakçılığıyla ünlü."
"Lig çok şükür bitti. Bir Galatasaraylı olarak söylüyorum, çok şükür bitti. Bursa'nın düşmesini bekliyordum, enteresan bir şekilde Rize düştü. Çünkü ben Trabzon, Bursa'yı yener diye düşünüyordum. Ama Bursa canını dişine taktı. Hikmet Karaman'ın söyledikleri kötü şeyler. Hikmet Karaman şöyle düşünsün mesela veya Rize'de kim varsa bu işi ateşlemeye çalışan; son maç Rize-Trabzon maçı olabilirdi ve Rize Trabzon'u yenebilirdi, o zaman ne diyeceklerdi? Rize o zaman Trabzon'a şikeci diyecek miydi? Bu kadar ucuz ve bu kadar kolay değil bu işler. Sen işini son haftaya bıraktıysan, son hafta hiçbir amacı kalmamış Trabzon'un cansiperane oynamasını ve Rize'yi kurtarmak için oynamasını beklemek... Trabzon yenebilirdi de ama yenemedi. İki şehir için de özellikle Trabzon gibi futbolla yatıp kalkan bir şehri böyle bir şeyi fişteklemekle bir gerilim yaratmanın ne futbola faydası var, ne Türkiye'ye faydası var, ne Rize'ye faydası var, ne Trabzon'a faydası var. Lüzumsuz bir iş bu. Futbolda bunlar olabilir. Ayıp ediyorlar, yapmasınlar böyle bir şey."
"Heysel 2 olabilirdi. 300 ölü de olabilirdi, Allah korudu yani. Terör dünyanın her yerinde var. Dünyanın tadını kaçırdı. Batı ülkeleri de şunu bilmeliler; Türkiye de bu konuda çok uzun zaman batıyı uyardı. Teröre karşı ikiyüzlülük yaptığınız zaman terörün bir yerden gelip sizi vurmaması mümkün değil. Bu her ülke için geçerli. Türkiye de yarın herhangi bir türlü teröre göz yumuyorsa eğer o terör Türkiye'yi de vurur. Ne Avrupa'da huzur var, ne İngiltere'de huzur var, ne Fransa'da huzur var... Fransa'da sokaklarda askerler geziyor, İngiltere'de ne olacağı belli değil. İnsanlar konsere gidemiyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Bir köprünün üstünde insanları otomobille ezip bıçakladılar. Bu terörle topyekün mücadele etmek lazım. Ama ne yazık ki terör artık ülkelerin siyasi amaçları için bir amaç haline geldi ve herkes terörü kullanıyor, sonunda da o terör gelip kendilerini vuruyor. Dünyanın yeni gerçeği bu ama bunun arkasında bu ülkelerin kendi hükümetlerinin yapmış oldukları hataların ülke vatandaşları tarafından bedelinin ödenmesidir, başka bir şey değildir."
"Boğaz'daki tekne görüntüsü çok güzeldi. Çok hoştu, bayıldım. Son zamanlarda futbolda gördüğüm en şık şeylerden bir tanesiydi. Bravo Beşiktaşlılara, çok güzel kutladılar. Madem yerine geldik, söyleyeyim. Galatasaray'a bir tane stat yapıldı, kıyametler koptu. 150 milyon mu ne harcanıp bir stat yapıldı, buna karşılık Galatasaray'ın çıkmış olduğu stadı devlet milyara sattı, büyük paralar kazandı. Yalı stadı devletten alırken iyi de Galatasaray'a stat yapılınca mı kötü? Cehennemin bir ucunda, dağın başında... O arazinin değeriyle, Galatasaray'a stat yapılan yerin değeri aynı mı? Birisi bir karar versin. Arkasındaki bilmemkaç dönüm araziyi de belediyeden Beşiktaş'a kattılar. Oranın emlak değeri nedir acaba? Oradan Galatasaray'a kaç stat yapılırdı ya da başka bir takıma? O yüzden kimse konuşmasın, kimse birbirini suçlamasın, konuşmasın dediğim o. Elbette ki kulüplerimize devlet yardım edecek, elbette ki arazi verilecek, statlar konusunda destek olunacak. Ama vay Galatasaray yapıyor, vay Beşiktaş'a da yapmış bak... Yalı stat yapmış. Kimin var yalı stadı dünyada, bana bir söylesene. O yüzden kimse konuşmayacak, herkes haddini bilecek. Beşiktaş başkanı da Fenerbahçe başkanı da Galatasaray başkanı da bilecek. Kimse kalkıp birbirine 'Vay ona bunu yaptın, vay ona şunu yaptın' demeyecek. Galatasaray'a bir tane stat yapılmış çok mu? Galatasaray arazi mi almış devletten bugüne kadar da... Yıllarca dillerine doladılar Galatasaray'ın stadını... Ne oldu, milyar dolarlık araziyi aldın oradan bilmemkaç dönüm. Türkiye'de muazzam bir Galatasaray düşmanlığı, muazzam bir Galatasaray kini var. Çünkü biz millet olarak ne yazık ki başarıya, başarılı olana, farklılaşana, önderlik yapana düşman oluruz. Hala Atatürk'e küfredenler de o yüzden ediyorlar; ahlaksızca, terbiyesizce, rezilce... Vasat olmak lazım ülkede, vasatın dışına çıktın mı her türlü hakareti, her türlü küfrü, her türlü eleştiriyi, her türlü alçaklığa maruz kalabilirsin. Galatasaray da o dönem vasatın dışına çıkmıştı, sövüyorlardı. Şimdiki Galatasaray'dan çok memnundurlar, çünkü vasatın da altına indi."
"Fenerbahçeliler haklılar. Dediğim o. Euroleague diyelim ki hırsızlık, diyelim ki organizasyondan birileri para götürüyor, birileri zengin oluyor... Formula 1'den de birileri zengin oluyor, başka organizasyonlar var... NBA'in de sahibi var, NBA de bir şirket. Formula 1'de bir Türk pilot şampiyon olsa veya atıyorum bir Türk markası... Atıyorum Anadol diye bir marka Formula 1'e katılmış olsaydı ve şampiyon olsaydı; 'Burası bir hırsızlık organizasyonu, burdan Ecclestone çok para kazanıyor, biz buraya niye katılıyoruz' mu diyecektik? Bu tam kedi-ciğer meselesidir. Seneye atıyorum Wild Card'la çağırdılar Beşiktaş'ı, orada şampiyon oldu... Ne diyecek o zaman Fikret Orman? Ama büyük ihtimal girmeyecek çünkü o parayı harcaması mümkün değil Fikret Orman'ın. Mantıklıdır da demiyorum sponsor bulunmadığı sürece, bugünkü hallerinde kulüplerimizin Euroleague'e büyük paralar harcaması çok akıllıdır demiyorum. Fenerbahçe futboldaki başarısızlığını unutturmak ve Avrupa çapında başarılı olmak için böyle bir parayı harcıyor ve bunu da sponsorlar vasıtasıyla önemli bir kısmını buluyor olabilir. Ama bu bizim Eurolegue'i küçümsememiz gibi bir şeyi getirmez. Orada kimi yendi? Fenerbahçe parayla mı şampiyon oldu? Real Madrid'i yenmiş, bütün büyük kulüpleri yenmiş. Parayla mı aldı şampiyonluğu?"
"Fikret Orman gerçekten kötü polemiklerin başkanı, sezon başından beri bunu yapıyor. Fikret Orman, kulübünü o '3 Büyükler' rekabeti içerisinde bir üst seviyeye taşımak için bunu bilinçli yapıyor diye düşünüyorum. Galatasaray'ın bu yönetim yüzünde boşaltmış olduğu Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde acaba Galatasaray'ın yerini ben alır mıyım diye özellikle yapmış olduğu bir pompalama bu. Galatasaray böyle giderse alır tabii onun yerini.
Ben Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam cevap bile vermem. Peki Aziz Yıldırım'ın söylediklerinin içinde yanlış bir şey var mı? Burada ben de söyledim yıldız meselesini. Bu çok net. Şimdi söylemedim, o gün o yıldızlar verildiğinde de söyledim. Kardeşim nasıl oluyor? Fenerbahçe de desin ki bizim de 1650 yılında şampiyonluğumuz vardı. Ona 6 yıldız, ona 8 yıldız... Mesela ben olsam Galatasaray'ın yerinde 'Ben yıldızları çıkartıyorum kardeşim, böyle bir saçmasapan durumda kalmak istemiyorum, bu yıldız meselesinden çekiliyorum' derim. Çünkü zaten en fazla yıldız onda. Böyle saçmalık olur mu? Haklı Aziz Yıldırım. Sen niye adamın şampiyonluğuyla uğraşıyorsun? Euroleague'den sanane kardeşim ya. Ama meselesi şu Fikret Orman'ın; bir polemik yaratıp takımını o ikili rekabetin içerisine veya üçlü rekabetin içerisinde yukarı taşımak. Yani Galatasaray-Fener rekabetinin içine dahil olmak, hatta belki Galatasaray'ı dışarı çıkarıp o rekabeti Fener-Beşiktaş rekabeti haline getirmek. Kendisi açısından Fikret Orman doğru yapıyor, kendi kulübü açısından, kendi tavrı açısından yaptığına yanlış demem. Beşiktaşlı olarak çok doğru yapıyor. Ama söyledikleri doğru mu? Değil bana göre. Aziz Yıldırım'ın cevabı yerli yerinde mi? Yerli yerinde."
"Hiçbir şey kalıcı değil. Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti, başından beri bu rekabet en üst düzeyde var. Beşiktaş bu rekabete biraz daha dahil ama tam dahil değil yani. Hepimiz biliyoruz ki bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının gerilimi, yarattığı stres, Beşiktaş'la bu iki kulüp arasında asla yok. Oradaki rekabet her zaman biraz daha rahattır. Bir alt seviyede bir rekabettir. Bunun yerini almak istemesi çok normal Beşiktaş'ın. Bu kulüplerden herhangi birisi; ister Fenerbahçe, ister Galatasaray kötü yönetilir, aşağılara doğru gitmeye başlarsa bu rekabetin tadı azalır."
"İstikrarı getirir, iyi gidiyor, iyi anlaşıyorlar, kulüple hoca arasında bir sorun yok, oyuncularla hoca arasında bir sorun yok gibi gözüküyor. O yüzden doğru bir şey yaptılar bence. Macera aramaya gerek yok. Yılmaz Vural'ı mı getirsinler, Galatasaray'dan Tudor'u mu transfer etsinler, Ersun Yanal'ı mı getirsinler... Başarılı bir teknik direktörle devam ediyorlar. Ama şunu da söyleyeyim; bir teknik direktörle 3-4 senenin üzerinde çalışmak her zaman çok doğru sonuç vermez. Maksimum bu 5 senedir. 5 sene sonra bence çok başarılı bile olsa bence bir teknik direktörle yolları ufak ufak ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Ben gazetenin de yayın yönetmenliğini 5 sene yaparım dedim, 6 sene yapmam. 5 sene bir doygunluktur çünkü, ondan sonra o koltuğa yapışma ve o koltuktan çok medet umma veya koltukla bütünleşme riski vardır. Bu insanın ruh sağlığında ciddi sorunlar yaratır, şirketlerin de ruh sağlığında, takımların da ruh sağlığında sorunlar yaratır. Şu da olur ama; Alex Ferguson... O başka bir şey. Onlar bir de İngiliz, Türk değil. Arsene Wenger de Ferguson gibi değil. Bir metal yorgunluğu var yani, görüyoruz."
"Dua ediyorum, Aziz Yıldırım kararını açıklasın ve 'Biz Aykut Kocaman'ı almadık' desin. Çok güler ve çok eğlenirim. Niye diyeceksin... Aziz Yıldırım, bu Aykut Kocaman'ı yollarken aşağılama yok muydu? Bir kötü davranarak yolladı. Şimdi Aykut oraya geri dönüyor, iki taraf açısından da sorunlu. Aykut açısında şöyle; sana bu kadar aşağılık muamelesi yapmış bir yere geri dönüyorsun; şunu diyebilir Aykut, 'Beni suçladı, demediğini bırakmadı, bana muhtaç kaldı, beni geri alıyor.' Peki o zaman Aziz Yıldırım ne savunma yapacak? Orada sorunlu başlayan bir ilişki var. Aykut bir süreci aşmış gibi duruyor mu?"
"Aziz Yıldırım, Ali Koç'u alkışlayanların fotoğrafını çektirmiş olabilir mi? Belli mi olur, Aziz Yıldırım bu. Bence Aziz Yıldırım aday olur. Aziz Yıldırım'ın tarzına ve tavrına bakınca, normalde olur. Ali Koç çıkarsa büyük ihtimal kazanır. Aziz Yıldırım'ın en sıkı destekçileri bile, Aziz Yıldırım tarafından kulübe üye yapılmış, Aziz Yıldırım için orada olduğunu söyleyen isimler bile muhtemelen Ali Koç'a oy verirler diye düşünüyorum. Ali Koç, Fenerbahçe yönetiminde hiç yer almadığı dönemde, benim o zaman yazdığım Hürriyet Gazetesi'nde yazılarım var, Ali Koç Fenerbahçe'nin başına geçerse Fenerbahçe'nin Avrupa çapında başarılı olma ihtimali ancak o zaman doğar diye. Defalarca yazmışım ben, hatta rahmetli Mustafa Koç'la bir gün oturup konuşurken, dedim ki 'Niye Ali olmuyor Fenerbahçe'nin başkanı?' Dedi ki; 'Biz ailece bu işlerin dışında kalmak istiyoruz. Bizim holding işlerimiz o kadar yoğun ki çok Türkiye'ye mal olmuş bir şeyiz. Dışında kalmak istiyoruz.' Fakat sonra Ali Koç yönetime girdi, başarılı bir yönetim oldu. Şunu da söyleyeyim, kimse Ali Koç başkan olunca... Ali Koç böyle kuzu falan değildir, Ali Koç da bayağı fanatik, bayağı sinirli, bayağı öfkeli bir Fenerbahçelidir. Öyle yumuşak bir Fenerbahçeli falan zannetmesin kimse Ali Koç'u. Bakmayın siz Ali Koç'un beyefendi tavrına, imajına. Fenerbahçelilik söz konusu olunca o imajının hiçbirisi kalmaz ortada. Çok sıkı Fenerbahçelidir, yani Aziz Yıldırım'dan daha Fenerbahçelidir. Aziz Yıldırım istemese de Ali Koç alır. Fenerbahçe'nin şansı o; Fenerbahçe'nin çok iyi başkan adayları var. Oturduğun zaman Galatasaray'da başkan adayı say diyorsun, Ali Dürüst diyorsun, ikinciyi bulmak zor. Adnan Öztürk diyorsun, hangi tecrübesi, hangi birikimi, hangi kariyeriyle... Bir cevap veremiyorsun. Bir tane doktor vardı, saçmasapan bir adam. Ahmet Özdoğan... Kim abi Ahmet Özdoğan? Galatasaray Kulübü'nde ne yapmış? Hangi yönetimde yer almış, nesini bilir? Böyle adamlar var Galatasaray'da. Fenerbahçe'ye bakıyorsun... Ali Koç, Ferit Şahenk, Hamdi Akın, Mehmet Ali Aydınlar, Sadettin Saran... Sadettin Saran, spor bilgisi olarak bunların üstünde bile olsa, belki imkanlar açısından bunların arkasından gelir ki o bile önemli bir adaydır. O yüzden Fenerbahçe çok şanslı bu konuda. Bu makus talihi ancak Ali Koç değiştirebilir diye düşünüyorum. Aziz Yıldırım, gelmeden Aykut Kocaman'ı eleştirenlere kızıyor. O zaman göndermeseydin. On senedir kalsaydı takımda."
"Kupa finali farklı mıydı? Böyle bir şey olur mu? Futbol şöleni, daha bir şey olmadan rezillik çıkarıyorlar. Maç başlayamıyor. Bence başlamamalıydı. Bence o maç ertelenmeliydi, durdurulmalıydı, oynanmamalıydı. Çünkü bu taraftarlar dediğin taraftar adı altında dolaşan güruhun bir maç izleme hakkı yok. Böyle bir şey olur mu? Ekmek arasında tribüne maytap sokuyorlar. O maytabı tribüne daha iyi sokma yolları var, ben onlara anlatayım o zaman o maytabı o tribüne nasıl sokacaklarını... Onlara da daha layık olur, o sokma yöntemi. Ekmeğin içinde ne işi var kardeşim maytabın? Başka yerine sok, sok içeri. Terbiyesiz herifler. Böyle bir ahlaksızlık var mı ya! Ne yapacaksın, o maytabı patlatacaksın da boyun mu uzayacak, daha mı akıllı olacaksın, daha mı düzgün adam olacaksın? Git efendi gibi maç izle, bağır, çağır, alkışla, bayrak salla, ne halt ediyorsan et! Maytaptan ne oluyor ya! O maç oynanmamalıydı. Ne güzel diyorsun, sonra bunlar çıkıyor! Normal, efendi taraftar da oralara az gidiyor. Daha düşük oranda. Bu deplasmana giden taraftarlar, daha çılgın taraftarlar. Bunların içerisinde daha da manyaklar olduğu zaman iş bu hale geliyor."
"Şu ana kadar İzmir'in ayıbıydı, bir İzmir takımının olmaması. İzmir'in kendi içerisindeki bölünmüşlüğünün, kendi içerisindeki çekişmenin bedeli olarak 1. ligde Türkiye'nin en büyük 3. ilinin bir takımı olmaması çok ayıptı. İnşallah Göztepe kalıcı olur. Bir şirket zaten, Mehmet Sepil diye bir işadamı orayı satın almıştı. Bir hale, yola soktu belli ki, bu hale geldi. Şahane bir top mu oynuyorlar? Hayır. Bu haliyle kalıcı olur mu? Zor görünüyor. Ama inşallah İzmir'de el birliğiyle bu takımı tutarlar yani. Altay gibi efsane, muazzam bir kulüp 3. lige düşmüştü, yeni çıktılar. Karşıyaka keza o taraftara rağmen yok. Göztepe geldi, Göztepe de büyük takımdır. Çok hoş bir özelliği var benim sevdiğim, renkleri. Bir sarı-kırmızı daha."
"Galatasaray'dan gidecek futbolculardan bir ricam var; giderken Igor Tudor'u da Florya'daki yönetim odasında bir halı vardır, sehpanın altında; o halıya sarıp götürsünler. Kimse anlamasın ne olduğunu ve bir yere atsınlar, kaçsınlar sonra da. Kedileri falan bırakırlar ya böyle dönemesin diye bunu da öyle uzağa bıraksınlar ki Galatasaray'ın yolunu bulamasın. Niye? Bu Igor Tudor tam bir rezalettir. Son maçı demiyorum, bir önceki maçı hatırla, onu konuşamadık. Maç az kalsın gidiyordu. 3-1'den 3-2'ye geldi. Niye gidiyordu maç? Çünkü en çıkarılmaması gereken adam kimse takımda bulup onları çıkardı. Ve 3.'lük şansımız vardı, sonra hayal oldu ama maçı zor bela kazandık. O maçta en yanlış değişiklikleri yapan adamdan teknik direktörlük beklemek çok zor. Başarılı belki olabilir bir şeyler yaparak ama Galatasaray'a yakışır bir teknik direktör olmadığı kesin. Olmaz kardeşim, bu adamdan olmaz. Fikri altyapısı, zihni altyapısı, karakter altyapısı Galatasaray'ın 3-5 gömlek altında. O layığında bir teknik direktördür. Küme düşmemeye oynayan takımlarda, küme çıkmaya çalışan takımlarda olur. Ama Galatasaray gibi büyük hedefleri olan takımlarda olmaz. Şunu da söyleyeyim Galatasaray eğer başkan olarak Dursun Özbek'le devam edecekse Tudor'la da devam etmesinde hiçbir mahsur yoktur. Çünkü onlar tencere-kapak gibi, ikisi de Galatasaray'a yakışmayanlar. Vida olarak birbirlerini tamamladılar. Bu vida Galatasaray makinesini taşımaz. O vidanın oradan kırılır. Bin küsür imza toplandı. Bu ayki divan kuruluna bin-bin 100 imzayla gidilecek, seçime gitmesini isteyen imzayla. Adam tınmıyor bile, umurunda değil. Çünkü bir Galatasaraylı değil, Galatasaray anlayışı yok. Daha önce gelmemiş. Başkan olduğu güne kadar Galatasaray tribününe bilet almamış, kombinesi yok, locası yok, hiçbir şeyi yok. Alakası yok konuyla. O günden sonra birdenbire Galatasaraylı oldu. Hala locası var mı, yok mu; ondan da emin değilim. Ve kötü üzerine kötü yönetiyor takımı. Sonunda da istifa mistifa etmez. O inadıyla kalır, seneye mayısa kadar. Seneye mayısta devralan da büyük bir faciayla karşı karşıya kalır. Çünkü büyük ihtimal Galatasaray gelecek sezon da kötü olacak. Galatasaray'ın bu halde olmasının sebebi takımın kötü olması değil. Bir yıl önce şampiyon olmuş kadroyu, bir yıl sonra nasıl sen 6. yaparsın sen? Sezona şampiyon olacağız diye başladık, 2. olursun, en kötü 3. olursun. 6, bu sene 4. oldu."
"Galatasaray başkanının eşi Beşiktaşlı olabilir, Fenerbahçeli olabilir, takım tutmuyor olabilir, uzaylı olabilir... Hiç beni ilgilendirmiyor. Galatasaray başkanının yalancı olması beni üzer dedim. Sen diyeceksin ki, 'Eşim Beşiktaşlı', sonra diyeceksin ki 'Eşim Beşiktaşlıydı, sonra Galatasaraylı oldu', en son da diyeceksin ki, 'Biz Beşiktaş'ta oturuyoruz, o yüzden eşim Beşiktaşlı dedim.' O zaman sen de Beşiktaşlısın kardeşim. Zaten bu vatandaşımızın, Sayın Dursun Özbek'in verdiği ve vermeye devam ettiği hasarı vermek için Galatasaraylı olmamak gerekir. Galatasaraylı der ki, 'Ya ben ne yapıyorum?' Adam Galatasaraylı değil, gelmemiş, görmemiş, bilmiyor, yetki yok, bilgi yok... Bildiklerimi anlatsam neler olur da anlatamıyorum... Şunu söylüyorum Galatasaray'a, bu adamdan Galatasaray kurtulmadığı müddetçe Galatasaray'ın başına büyük felaketler gelecek. 2018 yılının mart ayından itibaren Galatasaray Sportif A.Ş.'deki altın hissesinin getirdiği hakları kaybedecek, imtiyazlı hissesini kaybedecek. Ve ondan sonra Galatasaray'ı çok zor günler bekler ayrıca bir başka yönden. Diyor ki, 'Ben Galatasaray'ı Çinlilere satmadım', bunu dedikten 1 hafta sonra Galatasaray'ın hisselerini borsada satıyor. Ulan Çinlilere satsan ne, borsada satsan ne? Borsada kimin aldığını biliyor musun? Çinli mi aldı, Ugandalı mı aldı... Sen Galatasaray'ın çivisini satmam diyorsun, bütün arazileri sattın, yetmedi; hisselerini satıyorsun şimdi de. Genel kurulun onayı olmadan... Sen genel kurulun onayı olmadan nasıl Galatasaray'ın hisselerini satarsın kardeşim? Divan kurulu ölmüş, biz bunları söylüyoruz, bana küfrediyorlar. Alkışlayan bir kısım var, ordan mı yuh muh falan diyorlar. Benim ne berbat adam olduğumu biliyorsun. Benim bir efendi tarafım vardır, bir de felaket bir tarafım vardır; benim felaket tarafımı ortaya çıkartmasınlar. Ben artık tövbeliyim, efendi bir adam olacağım diye tövbe ettim kendi kendime. Ve hep efendi davranmaya çalışıyorum. Bana yakışanın o olduğunu düşünüyorum ama efendi olmayanla da efendi olmamayı çok iyi bilirim. O zaman bak söyleyeyim, çomaklarını saklayacak yer ararlar. Bu Galatasaray düşmanlarıyla iş birliği yapıp Galatasaray'ın içinden Galatasaray'a zarar verenler... Bu sadece Galatasaray için değil her konu için geçerli. Ben çomağımı çıkarmıyorum ama ben çomağımı çıkarırsam onlar çomaklarını saklarlar." (HT Spor)
Senin için hazırladığımız haberler
