Gökhan Zan: "Ronaldo'ya nefes aldırmadım"

16.04.2020 - 16:36 | Son Güncellenme: 16.04.2020 - 16:49

Gökhan Zan: "Ronaldo'ya nefes aldırmadım"

Türk futbol tarihinin bir dönemine damga vurmuş stoperlerinden Gökhan Zan, Ajansspor’a özel açıklamalarda bulundu. Beşiktaş, Galatasaray ve milli takımda önemli başarılar elde eden Zan şu sıralar yetiştiği kulüp olan Hatayspor’a sportif danışmanlık yapıyor. Süper Lig yolunda zirvede bulunan Hatay’ın bu sezon şampiyonluğu olacağına inanıyor. Hatay’da İyi bir oyuncu grubu olduğunun ve iyi bir yapının olduğunu belirten milli futbolcu sağlıklı bir şekilde ilerlediklerini belirtti.

BURHAN CAN TERZİ - AJANSSPOR

LUCESCU’NUN EVİNDE TOPLANTI

Gökhan Zan ile sonrasında tarihte yolculuğa çıktık ve 2002 yılına döndük. Eski futbolcu Beşiktaş’a transferinden önce Galatasaray yönetimiyle masaya oturduğunu anlattı ve dönemin yönetici Burak Elman’ın ofisine gittiğini söyledi.

Gökhan Zan, “Ben Çanakkale’de oynarken, 2001-2002 sezonunda Burak Elmas’ın ofisine gitmiştim. Fenerbahçe, Bursa, Gençlerbirliği de beni istiyordu. Lucescu’nun evine gittik. Galatasaray, bitime iki hafta kala Ali Sami Yen’de Ankaragücü’nü yenmişti. Herkes kutlamaya giderken Lucescu 19 yaşındaki futbolcuyla toplantı yapmıştı. O zaman kulüplerin istediği oluyordu ve Beşiktaş daha çok para verdiği için Beşiktaş’a transferim gerçekleşti. Ondan öncesi Galatasaray’la görüşmüştüm. Lucescu da sezon sonu Beşiktaş’a gitti ve aslında beni Beşiktaş’a almış oldu.

İSMİM GÖKHAN KESKİN’DEN GELİYOR

Gökhan Zan, adının koyulma hikayesini de Ajansspor’a açıkladı. Zan’ın ismi eski Beşiktaşlı efsane oyuncu Gökhan Keskin’den geldiğini söyledi. Gökhan Zan. “İsmim Beşiktaşlı Gökhan Keskin’den geliyor. Babamın kuzeni bedensel engelli, fanatik Beşiktaşlı’ydı. Tüm anılarımı bugüne kadar saklamıştı adımı o koymuştu. Gökhan Keskin’in jübile maçında benim de doğum günümdü o çıkarken oyuna ben girmiştim” ifadelerini kullandı.

ERKEN BAŞLADIK ERKEN DÜŞTÜK

Galatasaray’a transfer sürecinde kendisini Blackburn Rovers’ın istediğini belirten Gökhan Zan, büyüklüğünden dolayı sarı-kırmızılıları tercih ettiğini söyledi. Rijkaard döneminde neden başarı kazanamadıklarını da kendi gözünden anlatan eski futbolcu, “Benim transferimi isteyen Rijkaard’dı. Neskens çok iyiydi aslında. İlk 8-9 hafta harika gitmiştik Fenerbahçe maçına kadar. Kamp da yapmazdık, Barcelona sistemini getirmişti. Ama bizim tırnak içinde kulağımızın çekilmesi gerekiyor. Avrupalı futbolculardaki disiplin yok, bunu bir özeleştiri olarak söylüyorum. Her ne olduysa bir düşüş başladı. Ben şuna bağlıyorum sezon başı antrenmanlarına çok erken başladık. Diğer takımlardan çok önce başladık. Çok erken açan takımlar sezon içerisinde düşüş oluyor. Formu erken tuttuktan sonra formdan da erken düştük” diye konuştu.

TORUNLARIMIZA ANLATACAĞIZ

2011-2012 sezonunda Kadıköy’de kazanılan şampiyonluğu sorduğumuz Gökhan Zan, o unutulmayacak 90 dakikayı da sporseverler için aktardı. Gökhan Zan, “ Çok heyecanlı bir maçtı. Maç içerisinde herhangi bir taşkınlık olmadı. Ne futbolcularla ne de taraftarla problem yaşadık. Fenerbahçe taraftarına teşekkür ediyorum. Son maçta Fenerbahçe’ye mağlup olsak tüm sezon heba olacaktı. Bir satrançtı o maç. Biz orada cesaretli bir oyun oynadık. Oraya gelemeyen milyonların ruhuyla, Fatih Terim’in doğru stratejisiyle o günkü maçta oynayan oynamayan cesaret ve zekasıyla oradan alnımızın akıyla çıktı. Özel bir hazırlık yapmadık, normal bir maç gibi. Zaten şampiyon bir takımdık şampiyon olarak gittik. 9 puan ligi önde bitirmiştik, özgüvenimiz fevkalede yüksekti. Çekineceğimiz bir şey yoktu. Açıkçası Fenerbahçe de bizden çekiniyordu, mutlaka kazanmaları gerekiyordu. Bizim cesur futbolumuz Fenerbahçe’yi durdurdu.
Hak ederek aldığımız bir şampiyonluktu.

Fenerbahçe taraftarına tekrar teşekkür ediyorum. Maçtan sonra yaşananlar tabii çok üzücüydü. Keşke bir şeylerde inat edilmesiydi. Fenerbahçe’nin sahasında kupa kaldırmak her yüz yılda bir olmaz diye düşünüyorum. Torunlarımıza anlatacağız” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK LİDER SELÇUK

O dönem takıma gelen yıldızları ve arkadaşlığı anlatmasını istediğimiz Gökhan Zan, arkadaşlarından övgüyle bahsetti. Eski Galatasaraylı oyuncu, “Drogba anlatılmaz onunla birlikte yaşamak gerekiyor; hem insani olarak hem karakter olarak hem futbolcu olarak hem lider olarak çok değerli bir isim. Sadece Türk futbolu için dünya futbolcu için de bir marka Sneijder aynı şekilde. Elmander ruhuyla oynayan bir oyuncuydu, her antrenmanda da ruhunu koyan bir oyuncuydu, sadece maçta değil. Melo da ruhunu ortaya koyan futbolcu, ancak o sezon bence olmazsa olmazımız en büyük liderimiz Selçuk İnan’ındı. Fatih Terim zamanı kazanılan kupalarda çok büyük payı vardı. Takımda yaptığı liderlik, yabancı arkadaşlarla, antrenörlerle yöneticilerle köprü vazifesini çok iyi yaptı. Kendinize minnettarım. İki hafta önce yaptığı hamleyi de diğer futbolculardan da bunu bekliyoruz” diye konuştu.

BİZE ŞANS VERİLMİYORDU

Galatasaray 2013-14 sezonunda Şampiyonlar Ligi gruplarında İtalyan devi Juventus ile unutulmaz bir maç oynamıştı. Karşılaşma iki gün sürmüştü. Kar nedeniyle ertelenen maç ertesi gün oynanmıştı. Sarı-kırmızılılar o maçı kazanıp gruptan çıkmıştı. Maç sonrası Gökhan Zan’ın yaptığı açıklamalar ise hâlâ konuşuluyor ve adeta kült oldu. “Boğulacaksak büyük denizde boğulalım” sözünü ve maçı hatırlattığımız Gökhan Zan o iki günü bizlere anlattı: “İnanılmaz bir 48 saatti.

Taraftarın o görüntüsünü görünce tüylerin diken diken oluyor, ağlamak istiyoruzsunuz. İlk akşam maç ertelenince 02:00 gibi stattan ancak çıktık. Otel yok, nereye gideceğiz bilemiyoruz, yollar kapalı. Stada en yakın otele gittik. Sabah 03:00 oldu. Yemek yemek zorundaydık. Maç ertesi gün gündüz oynanacak hazır olmanız lazım. Sabah 3’te yemek yedik, 5-6 oldu ancak uyuyabildik. Tüm dünyanın gözü de bu maçtaydı. Ertesi gün hakikaten yorgunduk. Stattan çıkana kadar canımız çıkmıştı zaten. Ama ertesi gün ruhumuz vardı, gücümüzü de taraftardan alıyorduk, ertesi gün stadın tekrar dolu olması... O karda kışta nasıl eve döndüler, arabası olmayanlar vardı. Onu hissetmemiz lazımdı.

Maçtan sonraki röportajı tekrar izlediğimde ben mi söyledim bunları diyorum. Çok da keyifliydi. İçimden geldi. O anda spontane gelişmiş durumdu. Maçtan sonra sıcağı sıcağına bir şey hazırlayamazsınız. Her onu izlediğimde gaza geliyorum. İtalyanlar bize şans vermiyordu, manşetlerinde bize şans vermiyorlardı. Bu işler kağıt üzerinde olmuyor, sahada yürek işi.”

DOĞRU TEŞHİS KOYULSA HALA OYNARDIM

Yaşadığı sakatlıklara değinen Gökhan Zan bu konuya da açıklık getirdi. Milli futbolcu, “Hakikaten çok büyük sıkıntılar yaşadım. Benim yaşadığım en büyük sıkıntı teşhis koyulamıyordu sakatlığıma, bunu basına da açıklayamıyordunuz. Çünkü oynarken bunu dillendiremezsiniz. Kolay değil. Büyük camialarda sizden açıklama değil sahada oynamanız bekleniyor” yorumunu yaptı hepsini kastetmediğini belirtip o zamanki doktorların yanlış teşhis koymasından dert yandı.

ARSENE WENGER BENİ İSTEDİ

Sakatlıklar yaşamasa Gökhan Avrupa’da oynayabilir miydi? Eski futbolcuya bu soruyu sorduk. Gökhan Zan, “Galatasaray’dan sonra teklif kaldı ama zirvede bırakmak istedim. 2008’de Avrupa Şampiyonası’ndayken Arsene Wenger Fransız kanallarında da ifade etmişti. Gökhan Zan’ı Beşiktaş’tayken almak çok istemiştim ama sakatlığı vardı alamadım diye. Bordeaux’nun hocası Blanc 2009’da Galatasaray ile maçları varken basın toplantısında Beşiktaş’tan Gökhan Zan istemiştim diye açıkladı. Hakikaten de istemişti Yıldırım Demirören vermişti. Beşiktaş’tan ayrıldığım dönemde Blackburn istemişti ben Galatasaray’a gittim o bir tercihti. Ama oynadığım takım Galatasaray hepsinden büyük olduğu için sıkıntı yok” açıklamasında bulundu.

HANGİSİ DAHA ÖNDE MERİH, OZAN, ÇAĞLAR

Son dönemde Milli Takımı’mızın stoper bölgesi emin ellerde. Merih Demiral sakatlandı ama yakında iyileşecek. Juventuslu Merih’in yanında Leicester City’te Çağlar’ı, Schalke 04’te Ozan Kabak ile gururlanıyoruz. Eski stoperden genç stoperleri değerlendirmesini istedik. Gökhan Zan’ın değerlendirmeleri şu şekilde: “Ben Ozan’la birlikte Galatasaray altyapısında çalıştım. Ozan insani karakteri, duruşu, futbolcu karakteri ve ahlakı üst düzey bir oyuncuydu. Üzerine katlayarak gidiyor. Çok disiplinli. Dünyanın en disiplinli liglerinden birinde oynuyor ve Schalke 04 takımında. Kolay değil bu tarz takımlarda oynamak. Bunu başardı Ozan. İtalya’daki defans anlayışı çok farklı ama Almanya’da oynamak gerçekten çok zor.

Hem fizikli hem disiplinli hem de soğukkanlı olmanız lazım. Hem de hücum futbolu oynamanız lazım aynı zamanda. Ağır bir lig. Onun için Ozan’ı oynadığı ligin seviyesi çok üst düzey. Ben onu 1 numaraya koyuyorum. Merih’in oynadığı takım Juventus kıyaslarsak hepsinden çok üst düzey takım. Böyle takımlarda oynamak Merih açısından hem tecrübe hem de çok daha kolay ve daha rahat. Çünkü önemli yıldızlarla oynuyorsunuz. Çevrenizdeki oyuncular dünya çapında oyuncular. Ve hazır bir takımda oynamanın avantajlarını elde etmiş oluyorsunuz. Ancak İngiltere’de Çağlar’ın oynadığı takım kolay bir takım değil. Diğer tskımlara karşı devamlı gücünüzü göstermeniz lazım, aklınızı kullanmanız lazım.

Tüm bunların Çağlar’da olduğunu düşünüyorum. Hem soğukkanlılığı hem iki ayağını kullanıyor olması, ayakta duruyor olması... Çünkü bir stoperin makbulü benim düşüncem, atlayan, zıplayan değil de daha çok ayakta duran dengede olan stoperleri severim. Bunlardan birinin Çağlar, birinin Ozan olduğunu düşünüyorum. Ama Merih hakikaten kalbiyle, yüreğiyle oynuyor. Seviyor atlamayı, açığını bu şekilde kapatıyor. Ben hepsinin birbirine eşit olduğunu düşünüyorum. Ülke futbolu açısından 10 yıl boyunca Ay-Yıldızlı formayı giyecek oyuncular diye diye düşünüyorum”

MARCAO ÖNEMLİ OYUNCU

Galatasaray savunması için de değerlendirmelerde bulunan Gökhan Zan, Marcao’nun çok önemli isim olduğunu söyledi. Gökhan, “Bence Marcao genç yaşına rağmen önemli işler başardığını düşünüyorum. Topu birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişlerde iyi servis yaptığını düşünüyorum. Bu tarz stoperler çok önemli günümüzde. Ki Marcao sol ayaklı. Kolay yetişmiyor sol ayaklı stoper. İlk sezonda harikalar yarattı. Daha sonraki sezonda Luyindama ile birlikte form düşüklüğü oldu. İkili arasında anlaşmazlıklar oldu. Bunu atlattıklarını düşünüyorum. Tam da iyi dönem gelecekken Luyindama sakatlandı. Marcao’nun performansını yakaladığını düşünüyorum. Bence Galatasaray için önemli oyuncu. Hem para edecek hem faydalı bir oyuncu. Donk soğukkanlı bir oyuncu. Luyindama’nın eksikliğinde o bölgeyi idare ediyor, lider ruhlu” yorumlarında bulundu.

KİM NE DERSE DESİN TERİM

Karşılıklı oynadığı en iyi futbolcunun Cristiano Ronaldo olduğunu söyleyen Gökhan Zan, “Tarih hiçbir zaman yalan söylemeyez, Cristiano Ronaldo’ya nefes aldırmamıştım” dedi.

En iyi teknik direktör kimdi sorumuza ise Gökhan Zan şöyle dedi: “Kim ne derse desin çalıştığım en iyi hoca Fatih Terim.”

Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Senin için hazırladığımız haberler