Göztepe'nin 40 yıllık hasretini bitirdi!

Nazım TÜRKNAS/ Volkan YILMAZ - AJANSSPOR

1960’lı yılların ortalarından itibaren, İzmir’in sarı-kırmızılı renklere sahip Göztepe’si, Türk Futbolu’nun gururu oldu.

İngiltere’deki eğitiminden sonra farklı bir kolektif futbol anlayışı benimseyen teknik direktör Adnan Süvari önderliğinde, kaleci Ali Artuner, “İngiliz” Nevzat Güzelırmak, “Bombacı” Halil Kiraz, “Koca Kaptan” Gürsel Aksel ve “Golcü” Fevzi Zemzem gibi isimlerle taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanıyordu.

1968-1969 sezonunda, o zamanın UEFA Avrupa Ligi’ne denk gelen organizasyonu olan Fuar Şehirleri Kupası’nda yarı final oynanan Göztepe, Avrupa kupalarında bu mertebeye gelebilmeyi başarmış ilk kulübümüz oldu ve uzun yıllar bu başarıya başka bir Türk kulübü erişemedi. Yine o yıllardaki isimler, Milli Takımlarımıza ciddi kaynak oluşturmuşlardı.

O yıllardan sonra yaşanan pek çok başarısızlık hadisesi sebebiyle Göztepe, hem kulüp olarak Avrupa arenasından uzaklaşmış, hem de Milli Takımımıza oyuncu verme özelliğini kaybetmişti. İşte bu kötü özellik, dün gece Göztepe’nin kaptanı Halil Akbunar’ın deplasmanda 3-0 kazandığımız Norveç maçında 86. dakikada oyuna girmesiyle sona erdi.

Milli Takım’da son olarak Erhan Altın, 7 Ekim 1981'de Sovyetler Birliği ile oynanan maçta yer almıştı. Göztepe, Halil Akbunar ile tam 40 yıl sonra Milli özlemine son vermiş oldu.

Göztepe’nin sembolleşen 27 yaşındaki kaptanı Halil Akbunar, aslında uzun zamandır Milli formayı hedefliyordu.

Aynı zamanda İzmir doğumlu oyuncu, ilginç bir şekilde ne zaman şehrinden ayrılıp geri dönse çok başarılı işlere imza atacaktı.

İlk ayrılığı 2010 yılında Antalyaspor altyapısına transfer olarak gerçekleşti, ama aile hasreti ve birtakım sorunlar neticesinde futbolu bırakma amacıyla İzmir’e geri döndü. Fakat Göztepe altyapısının büyük ısrarları sonucu yeniden futbola devam kararı aldı ve sonrasında profesyonel sözleşme imzalayarak kariyerinde güzel bir sayfa açmış oldu.

İkinci ayrılış ise, 2014-2015 sezonunda sarık-kırmızılıların 2.Lig’de şampiyon olup, 1. Lig’e yükseldiği sezon, dönemin Göztepe Teknik Direktörü Metin Diyadin’in “pişmesi” amacıyla, 1. Lig’in iddialı takımlarından Elazığspor’a kiralanması ile olacaktı. Kendi deyimiyle, orada “yeniden doğdu”, futbol görüşü değişti ve gerçek hayatı görmüş oldu. Geri döndüğü sezonda ise çok başarılı olarak, takımın uzun yıllar sonra Süper Lig’e çıkmasında en büyük katkı sağlayanlar biri oldu.

Bu sezon ise kariyer zirvesi yaparak, Anadolu kulüplerinden kolay kolay Milli Takımlarımıza şans tanımayan yetkililerin ve futbol otoritelerinin dikkatini çekiyordu. Göztepe’nin tüm Süper Lig maçlarında oynayan, sekiz gol ve yedi asist üreterek, yerli oyuncu statüsünde fantastik bir performans sergileyen “Göztepe’nin çocuğu” Halil Akbunar’ın, bu performansını Milli Takım’da da göstermesi bekleniyor.