Hakemler nereye koşuyor? Atilla Türker yazdı...

28.11.2018 - 22:52 | Son Güncellenme: 29.11.2018 - 12:05

Hakemler nereye koşuyor? Atilla Türker yazdı...

Başakşehir - Fenerbahçe: BÜLENT YILDIRIM, Cem Satman, Süleyman Özay

Beşiktaş - Osmanlıspor: CÜNEYT ÇAKIR, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu

Gaziantep - Kasımpaşa: BARIŞ ŞİMŞEK, İsmail Köse, Gökhan Memişoğlu

Konya - Manisa: HÜSEYİN GÖÇEK, Kemal Yılmaz, Erdem Bayık

Kayseri - Antalya: FIRAT AYDINUS, Süleyman Özay, Muharrem Yılmaz

Konya - Denizli: SERKAN ÇINAR, Alparslan Dedeş, Aleks Taşçıoğlu

Bursa - Gençlerbirliği Oftaş: SUAT ARSLANBOĞA, Alparslan Dedeş, Mustafa İspiroğlu

Konya - Kayseri: HALİS ÖZKAHYA, Utku Yılmaz, Nihat Samuk

Başakşehir - Bursaspor: KORAY GENÇERLER, Emre Eyisoy, Volkan Narinç

****

Nedir bu? 12 yıl öncesinde bir hakem tablosu... İsimlere bir bakın lütfen. Bugün olduğu gibi 12 yıl önce de aynı hakemler düdük çalıyordu

Yardımcı hakemler bile neredeyse aynı.

Hemen belirteyim. 12 yıl önce oynanan değişik maçlardan seçtiğim bir tablo bu.

***

Bu hakemler arasında 16 - 17 yıldır Süper Lig'de düdük çalanlar da var.

Örnek mi? Tarih 29 Eylül 2001... Malatyaspor - Rizespor maçı... Hakem Cüneyt Çakır... Yardımcılarından biri de Aleks Taşçıoğlu...

Aleks de halen Süper Lig'de yardımcı hakemlik yapıyor.

****

AYNI HAKEM, AYNI GÖZLEMCİ!

Tarih 17 Ağustos 2003... 15 yıl önce! Süper Lig'de Elazığspor - Konyaspor maçı... Hakem Fırat Aydınus ... Gözlemci Engin Kurt... Engin Bey de halen Süper Lig'de gözlemcilik yapıyor.

İlginç de bir not vereyim. Geçen hafta sonu oynanan Kasımpaşa-Malatyaspor maçının hakemi Fırat Aydınus idi, peki gözlemcisi kimdi? Yine Engin Kurt.

Aradan 15 yıl geçti ama bir değişiklik yok

***

Bu hakemlerin her birinin en az 20-25 yıllık geçmişi bulunuyor. Bu noktaya gelmeleri kolay olmadı elbet. Ama sıkıntı şu: Hepsi çok yıprandı. Yerlerine yeni isimler gelmedi. Getirilmedi.

Suyu getirenle testiyi kıran genelde bir tutuldu.

*******

DENİZ BİTTİ

14-15 yılda futbolcular değişirken, kulüp yöneticileri değişirken, federasyon yönetimleri değişirken, teknik adamlar değişirken... Yıpranan hakemler hiç değişmedi. Çünkü değişebilmeleri için bir düşünce ve bir eylem gerekiyordu. Genç hakem yetiştirmek gerekiyordu.

Sonuç acı oldu... Deniz bitti.

****

HATALARI YAPIYORLAR, MAÇLARI KAPIYORLAR!

Bu yazının en altındaki 2 tabloya bakar mısınız lütfen... 13 haftalık bir tablo bu. Süper Lig hakemlerinin mevcut durumunu yansıtıyor. 25 kişilik kadrodaki hakemlerin hangi haftalarda maç aldıklarını gösteriyor. Olay çok net... Siz istediğiniz kadar isyan edin... İstediğiniz kadar tepki gösterin. “Böyle hakemlik mi olur” deyin. Hataları yapıyorlar, maçları kapıyorlar. Sürekli görev alıyorlar. Boşları pek yok. Daha bir maç bitmeden bir sonra oynanacak maçın hazırlığını yapıyorlar. Düdük hakemliği, VAR hakemliği derken... Maçtan maça koşuyorlar.

Merkez Hakem Kurulu, bazı hakemleri adeta maça boğdu. Düşünebiliyor musunuz, daha henüz 13. haftada 18’er, 20’şer maçta görev... Ve hatta 23 maçta görev.

Her hakeme yağmur gibi maç yağdı.

Kimlere mi? Tek tek yazayım.

HÜSEYİN GÖÇEK: 11’i VAR hakemliği olmak üzere 19 maç.

HALİS ÖZKAHYA: 10’u VAR hakemliği olmak üzere 18 maç.

BÜLENT YILDIRIM: 10’u VAR hakemliği olmak üzere 17 maç.

CÜNEYT ÇAKIR: 9’u VAR hakemliği olmak üzere 18 maç

ALİ PALABIYIK: 9’u VAR hakemliği olmak üzere 17 maç.

FIRAT AYDINUS: 11’i VAR hakemliği olmak üzere 20 maç.

HALİL UMUT MELER: 7’si VAR hakemliği olmak üzere 15 maç.

METE KALKAVAN: 10’u VAR hakemliği olmak üzere 18 maç.

ÜMİT ÖZTÜRK: 8’i VAR hakemliği olmak üzere 16 maç.

YAŞAR KEMAL UĞURLU: 10’u VAR hakemliği olmak üzere 20 maç.

ALPER ULUSOY: 6’sı VAR hakemliği olmak üzere 17 maç.

ARDA KARDEŞLER: 6’sı VAR hakemliği olmak üzere 18 maç.

****

BARIŞ ŞİMŞEK: 23 maçta görev yaptı, 23’ü de VAR hakemliği! Belirteyim. Sakatlığı tam atlatamadığı için sadece VAR hakemliği yapıyor.

*****

Şu da var! Cüneyt Çakır başta olmak üzere Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Halis Özkahya, Ali Palabıyık, Alper Ulusoy ve Halil Umut Meler, FIFA kokartı taşıdıkları için Süper Lig’in yanı sıra Avrupa’da da görev yapıyorlar.

HEYECAN VE CESARET!

Hakemlikte bir düstur var. “İlk maçına çıkar gibi heyecanlı, son maçına çıkar gibi cesur ol” diye. Her şeyi özetliyor. Aslında bu düsturu yaşam felsefesi olarak da uygulamak mümkün... Hep heyecanlı olmak, hep cesur olmak... Ama ne yazık ki bazı hakemlerin heyecanı ve cesareti kalmadı artık.

******

HEP AYNI NAKARAT!

Süper Lig karşılaşmalarını genelde hep aynı isimler yönetiyor. Hata yapsalar bile sürekli düdük çalıyorlar. Bunun sonucu ne oluyor? Genç hakemlerin önü tıkanıyor. Ülke hakemliği adeta patinaj yapıyor. İngiltere’de üst düzey hakem sayısı 17, İspanya ve Fransa’da 22, Almanya’da 23, İtalya’da 28 ama oralardaki hakemlerin tamamına yakını aynı kaliteyi taşıyor. Her birine gözü kapalı her maç verilebiliyor. Ülkemizde ise 25 hakemin seviyesi aynı olmadığı için denge bozuluyor. Haftalar ilerledikçe tıkanıklık oluşuyor.

Formsuzluk, sakatlık, seyahat, kara liste derken, ülke hakemliği 8-10 isim etrafında dönüyor.

****

PARALAR PARALAR, BOZULMASIN ARALAR!

Merkez Hakem Kurulu, maaş kriterini belirlerken, kokart ve kıdem kıstasını dikkate aldı. Bu doğrultuda Süper Lig kadrosunda bulunan hakemlere bu sezon için 12 ile 17 bin lira arasında değişen maaş bağlandı. Tabii sadece maaşla sınırlı değil hakem ücretleri... Ayrıca maç tazminatı ve harcırah veriliyor. Nasıl mı? Süper Lig’de düdük çalan her bir hakem maç başı 10 bin lira alıyor. Ayrıca 2 günlük seyahat karşılığı 750 lira da harcırah var. Belirteyim. Her hakem, otel ve yemek gibi zorunlu harcamalarını bu miktarın içinden yapıyor. Uçak ya da otobüs biletini ise Futbol Federasyonu karşılıyor. Ayda 3 Süper Lig maçı yöneten bir hakem, maaşla birlikte ortalama 45 - 50 bin liranın sahibi oluyor.

*******

KAYBETME KORKUSU!

Eski bir MHK başkanı aynen şu ifadeleri kullanıyor:

“Hakemlerin iyi şartlarda görev yapmasını hepimiz çok isteriz. Ama bu yüksek maaşlar pek çok hakemin ayarını bozdu. Cesaretlerini yitirdiler. Para kaybetme korkusu yaşayan bir insan, nasıl cesur olur! Her ay alacağı yüksek maaşın derdine düşen bir hakem, ne derece yürekli davranabilir! Hakemlikten gelecek garanti parayı düşünerek iş hayatına atılanlar var. Dik duramayanlar var. Yüksek taksitler halinde yatırım yapanlar var. Bu tatlı maaşın sürmesi için her denileni hemen yapanlar var. Bu bakımdan bu maaş sisteminin çok daha sağlıklı hale getirilmesi gerekiyor. Önemli olan paranın azlığı ya da çokluğu değil, hakemlerin ve ülke futbolunun başarısı.”

*****

MAAŞ SÜPER AMA MAÇ YOK!

25 kişilik kadroda bulunan Bahattin Şimşek, Tugay Kaan Numanoğlu, Ali Şansalan, Koray Gençerler ve Serkan Tokat, bu haftaya kadar Süper Lig’de 1’er maçta düdük çaldılar. Peki, Barış Şimşek, Zorbay Küçük ve Abdulkadir Bitigen... Hiç sormayın. Daha az! Sıfır... Ama tekrarlamamda yarar var. Barış Şimşek’in yanısıra Zorbay Küçük’ün sakatlığı devam ediyor.

*****

PARA PEŞİN, KIRMIZI MEŞİN!

Hakemler görev yapsalar da yapmasalar da maaşlarını her ay tıkır tıkır alıyorlar. Allah daha da versin. Fakat burada asıl eleştirilen husus, hakemlerin aldıkları çok yüksek ücret değil, bu yüksek ücrete rağmen ortaya konulan düşük performans...

******

HAKEM CAMİASI 50-60 KİŞİ ETRAFINDA DÖNÜYOR

Ülke hakemliği yaklaşık 50 - 60 kişi arasında dönüyor. Koca camianın kaderini hep belli kişiler belirliyor.

Bu sayının 15-20’si üst düzey hakemler... Son 15-20 yılda bu 15-20 hakem düdük çaldı zaten.

Bu sayının 15-20’si üst düzey gözlemciler... Hangi MHK gelirse gelsin, hep belli gözlemciler görev yapıyor. İskelet kadro sabit kalıyor.

Bu sayının 15-20’si de Merkez Hakem Kurulu üyeleri... MHK 9 kişiden oluşuyor. Ama hemen her yıl bir MHK değişiyor. Birileri gidiyor, birileri geliyor. Çark 15-20 kişilik bir grup etrafında dönüyor.

*******

HERKES GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞTI

Bugüne kadar ne gibi hatalar yapıldı diye soracak olursanız eğer...

-Göreve hangi MHK gelirse gelsin günü kurtarmaya çalıştı. Yarınları kimse düşünmedi. Belli hakemlerle yola devam edildi.

-Son 5 yılda 5 MHK değişti. En basitinden soru şu: Yusuf Namoğlu iyiyse... Yollar daha önce niye ayrıldı? Kötüyse... 3. kez göreve niye getirildi?

-Tecrübeli hakemler çok yıprandı. Yıpratıldı. Hata yapsalar bile kendilerine sürekli maç verildi.

-Süper Lig hakem kadrosu son 10 yıl içinde 10-12 isim etrafında oluştu.

-Hakemlerle gözlemciler arasındaki ahbap-çavuş ilişkileri tavan yaptı.

-Süper Lig gözlemci kadrosunun çok önemli bölümü yetersiz isimlerden oluştu.

-Hakem ücretlerine yapılan müthiş zam, değişik sonuçları da beraberinde getirdi.

-Hakemlerin bir bölümü “Daha fazla maç, daha fazla para” derdine düştü.

-Büyük takımların canını yakan hakemler kara listeye gireceklerini düşündükleri için, düdük ayarları bozuldu. Bazı hakemler eyyamın dozajını artırdı.

-Camia içindeki kavgalar ve kuyu kazmalar yüzünden son derece önemli bazı isimler bir kenara itildi. İkili ilişkileri iyi tutmayı beceren kapasitesi kısıtlı belli kişiler ise camiada tutunmayı çok iyi bildi.

-Halen düdük çalan önemli isimler bile kendi aralarında bloklaşmaya gitti.

*******

TORPİLLİ HAKEMLER

Öyle hakemler var ki, baba-oğul ya da ahbap-çavuş ilişkileri sayesinde profesyonel liglerde yıllardır görev yapıyorlar. Yetenekleri kısıtlı olduğu için düdük hakemi olmalarına izin verilmiyor. Ya da zorluk derecesi düşük maçta şans veriliyor. Ama sonuçta ne oluyor? 4. hakemlik yaparak ya da vasat kalitede maçlar yöneterek her biri çok iyi para kazanıyor.

*****

BÜYÜKLERE DOKUNAN YANIYOR

Ortada şöyle de bir gerçek var:

Genelde Anadolu takımlarının canı yanıyor. Nasıl olsa Anadolu’nun sesi çıkmıyor. Çıksa da etkisi az oluyor. Medyada az yer buluyor. Ama büyük takımlardan biri aleyhine karar verildiği zaman ortalık yangın yerine dönüyor. Hakem yerden yere vuruluyor. MHK istifaya davet ediliyor. Federasyon yaylım ateşine tutuluyor. Hakem kara listeye alınıyor. Kara listeye girmek demek, maç alamamak demek. Maç alamamak demek, FIFA kokartını kaybetmek demek. Klasmandan düşmek demek. Ve de kariyer ve kazanç kaybı demek. Altta kalanın canı çıkıyor. İşte bu yüzdendir ki... Genelde hep büyük takımlar lehine düdük çalınıyor. Ama yine de... Büyük takımlar isyan ediyor!

********

AHBAP HAKEMLER ÇAVUŞ GÖZLEMCİLER!

Eskidendi, bir gözlemcinin, bir hakeme kırık not vermesi. Ve de eleştirmesi... Artık pek kalmadı. Çünkü bu camiada herkesin birbirine işi düşüyor. Bugün hakem olan, yarınlarda haliyle gözlemci ya da MHK üyesi olabiliyor. Bunu düşünen gözlemci ya da MHK üyesi, karşısındaki hakeme dikkatli davranıyor. Herkes birbirinin gönlünü okşuyor.

*****

BABA OĞUL MUHABBETİ!

Bu işin baba-oğul ve amca-yeğen muhabbeti de var. Hakem olan oğlunun önünü açabilmek için diğer genç hakemlerin önünü tıkama işi var. Bu tıkama işi için özel gözlemcileri titizlikle ayarlama durumu var. Oğlunun yüksek not alabilmesi için eyyamcı gözlemciyi görevlendirme var.

******

ÖYLE HAKEMLER VAR Kİ GÖZLEMCİLERDEN GÜÇLÜ!

Süper Lig kadrosunda öyle hakemler var ki... Güçleri ve kıdemleriyle çoğu gözlemcinin ipini çekebiliyor. O bakımdan gözlemciler de çok dikkatli davranıyor. Kimse kimsenin tavuğuna ‘kışt’ demiyor.

****

TESTİYİ KIRANLA SUYU GETİREN BİR TUTULUYOR

Bir önceki haftaya kadar kaç hakem ceza kapsamına girdi? Kaç gözlemci dinlendirildi? Şundan emin olabilirsiniz: Testiyi kıranla suyu getiren genelde bir tutuldu. Kimse birbirini üzmedi. “Ne yapalım, eldeki malzeme bu” düşüncesiyle... Belli hakemlere ve gözlemcilere sürekli maç verildi. Hakem hataları yüzünden herkes feryat figan ederken... Hakem camiasında hayat tüm güzelliği ile devam etti.

*******

TORPİL VE HATIR GÖNÜL KOL GEZİYOR

TFF’nin resmi sitesine girdiğiniz takdirde, hakemlik kariyeri iyi olmayan çok sayıda kişinin, halen gözlemci olarak Süper Lig hakemlerini değerlendirdiğini görebilirsiniz. Bazı gözlemciler hazırladıkları sağlıksız raporlarla ülke hakemliğinin kaderini belirliyorlar. Torpil ve hatır gönül kol geziyor. Deve dişi gibi pek çok değerli gözlemci halen evde otururken, ikili ilişkilerini iyi kullanan çok sayıda kişi, gözlemci kadrosunda yer edinebiliyor.

*******

YILLAR YORGUN BEN YORGUN!

3 günde 1 yapılan maçlarda 25-30 yaşındaki futbolcular bile çok zorlanıyor. Hakemler için durum daha kötü tabii... 40’ına merdiven dayamış ve hatta 45’ini yakalamış hakemler haliyle bu tempoya ayak uydurmakta güçlük çekiyor. Hafta içi yapılan ağır antrenmanlar ve yorucu yolculukları bir kenara koyun. Her hakem her maçta 10 kilometreden fazla koşuyor. Her maçta her kararı doğru vermeleri gerekiyor. Taraftar, medya ve kulüp baskısına direnmeleri gerekiyor. Kendi bünyelerindeki müthiş rekabeti de eklemek gerekiyor. Tüm bunlar birleşince ortaya beyinsel ve fiziksel anlamda aşırı derecede yıpranan hakem profilleri çıkıyor.

Profesyonel hakemliğin cazibesi de tüm bunlara tuz biber ekti. “Daha fazla maç, daha fazla para” derken... Film koptu.

*****

BÖYLE AŞI MI OLUR!

3 sezon önce devre arasında bir gençlik aşısı yapılmaya çalışıldı. Nasıl mı? Kuddusi Müftüoğlu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu, “Çok ümitliyiz” diyerek, 5 ismi Süper Lig kadrosuna aldı. Kim bunlar? Emre Malok, Hasbi Dede, Arda Kardeşler, Oktay Taş ve Emre Altun. Peki ne oldu? Sadece Arda Kardeşler üst düzey maç yönetiyor. Diğer 4’ünü sormayın. Kimi dışlandı, kimi koşamadı, kimi alt ligde maç yönetiyor, kimi hakkını hukuki yoldan aramaya çalışıyor. Kesin olan şu: Aşı yapmayı bile bilmiyoruz.

***

FIFA KOKARTI BİLE ÇOK UCUZLADI

Peki bu 10 -15 yılda üst düzey kaç hakem yetişti? Mete Kalkavan, Ali Palabıyık, Halil Umut Meler... Başka? Zorlamaya gerek yok. Sermaye tükendi. Araba duvara tosladı. Zaten bu yüzden değil mi, 7 kişilik FIFA listesi için bile isim bulunamıyor. Mecburiyetten dolayı bazı isimler alınıyor. Süper Lig’de sadece 2 yıllık geçmişi bulunan isimlere FIFA kokartı takılıyor.

****

Sözü daha fazla uzatmanın anlamı yok.

Mevcut yapı bozuk... Hakemler yetersiz... Sistem çarpık... Zihniyet yanlış.

İşte bu bozukluk, çarpıklık, yetersizlik ve yanlışlıklar içinde... Ülke hakemliği artık can çekişiyor.

Bitti, bitiyor.

****

Finalde ne oluyor? Kafalarda tilkiler dolaşıyor. Akılalmaz işler oluyor.

İşin çivisi çıktı artık. Kelimelerle izah dilemeyecek hadiseler yaşanıyor.

Tüm Türkiye’nin doğru gördüğünü, Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya yanlış görüyor!

ATİLLA TÜRKER

(kaynak: denizcoban.net)

Senin için hazırladığımız haberler