Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel: "Amartey tesislerin arka kapısından kaçtı"

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel, transfer dönemine damga vuran isimleri ve yaşadıklarını Sözcü'ye anlattı.

Yönetime gelir gelmez CAS davaları başta olmak üzere pek çok sorunla uğraştıklarını belirten İkinci Başkan, “Eski borçlardan dolayı 10 milyon Euro’nun üzerinde ödeme yaptık. Takım çok kötü gidiyordu, Camiada birlik-beraberlik yoktu. Taraftar stada gelmiyordu. Her şey aleyhimizeydi” dedi ve devam etti:

“Asıl hedefin Türkiye Kupası ve yeni sezon olduğunu biliyorduk. Ocak ayından itibaren çalışmalara başladık. Yardımcılarının gelemeyecek olması nedeniyle Giovanni van Bronckhorst’un imzası sezon başına kaldı. Ocak ayında nişan, mayıs sonunda da düğün yapıldı. Takımda inanılmaz bir kimya yarattı Giovanni... Transferleri yaptık. Hocanın da büyük katkısı oldu. Bir ölü toprağı vardı üzerimizde. O kalktı. Herkes antrenmana da maça da isteyerek çıkmaya başladı. Geçen sene oynamak istemiyorlardı."

"Bu yıl şampiyon olan Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacak. Çok ciddi bir gelir elde edilecek. Bütün kulüplerde olduğu gibi bizde de çok ciddi finansal sıkıntılar var. Şampiyonla Ligi’ne katılmak bizim için çok önemli. Hedefimiz şampiyonluk. Rakiplerimizin (Galatasaray ve Fenerbahçe) bütçeler bizim bütçelerimize göre çok yüksek. Ama hep aynı şeyi söylüyorum; sonuçta bütçe oynamıyor, kağıt üzerinde de hiçbir şeyi kazanamıyorsunuz. Bütçe oynasaydı o arkadaşlar Şampiyonlar Ligi’ne kalırlardı..."

"Zor dönemlerden geçtik ama hâlâ bitmedi. Maddi anlamda sıkıntılar çekiyoruz ve bir şekilde altından kalkmaya çalışıyoruz. Beşiktaşlı iş insanlarına seslenmek istiyorum. Karınca kararınca elini taşın altına koysunlar. Amatör branşlara, altyapılara destek verirler. Her yerde sabah akşam Fenerbahçe ve Galatasaray konuşuluyor. Sanki iki takım kalması için bir çalışma var. Bunu yıkmamız lazım. Bunu da marka değerini yükseltmekten geçer."

“Bugüne kadar 24 oyuncu gitti. 12 oyuncu geldi. Üç kişi kaldı Amartey, Aboubakar ve Chamberlain... Amartey çok garip... Arabistan kulübü ile anlaştık, uçağa binmedi. Eyüpspor’la anlaştık, bizim tesislerin arka kapısından kaçmış. ‘Almanya’ya İngiltere’ye gideceğim diye tutturmuş; ‘Transfer dönemi kapandı’ deyince de ‘Nasıl bitti’ diyormuş. Bunların menajerleri de aynı. Lisans çıkarmadığımız takdirde paralarını talep etme hakları var. Maliyetleri 17 milyon Euro..."

Hüseyin Yücel, transferleri nasıl değerlendirdiklerini şöyle anlattı:

Benim kendime kurduğum üç kişilik ‘scout’ ekibi var. Önce hocamızın onayından geçirdik. Onay verdikten sonra kulübün ‘scout’undan geçiyor. Akabinde benim dışarıdan tuttuğum ‘scout’ raporunu alıyoruz. O da yetmiyor, Asbaşkan Onur Göçmez’in ekibinden geçiyor. Rafa ve Ciro’da da bunu yaptık. Benim anlamadığım eski yönetim o oyuncuları nasıl almış; inanamıyorum.

“Mayıs sonuna doğru bir ışık çıkar Beşiktaş’ın geleceği adına... O ışığın ardından 2 yıl içerisinde çok iyi seviyelere gelmek istiyoruz; hem mali hem idari hem de başarı anlamında. Bankalar Birliği’nden de kesinlikle çıkmak istiyoruz. Kaynak yaratmamız gerekiyor. Aplikasyon ve gayrimenkul projesi buna kaynak olacaktır. Faturaların ödendiği kredi kartı gibi çalışan bir uygulama olacak. İki ay sonra ikinci sermaye artırımına gideceğiz. Ön onay çıktı. Fulya Davası’nı başkanımız takip ediyor, sonuçlanacak. Paşamandıra arsasını spor ve ticari amaçlı kullanacağız. Çağlayan Tuğal stattaki çalışmalara büyük emek verdi. ‘Kara Duvar’ projemiz için İçişleri Bakanlığı’ndan güvenlik onayı bekliyor."

“Ciro Immobile transferinde kan kustuk kızılcık şerbeti dedik. İnanılmaz ılımlı ve sıcak kanlı yaklaştı bize Immobile ama öyle bir menajeri var ki; tam tersi. Nemrut. Allah düşürmesin. ‘Başka bir transfer görüşmesine gidecektim, 20 bin Euro yandı onu da ödeyin’ dedi. Ben delirdim. Masadan kalktım ama tuttular. Gizli yürütüyorduk ama sosyal medyaya sızma olunca 1 milyon Euro fazlaya mal oldu. 15 metrekare odada 72 saat uğraştık."

“Rafa Silva ve Immobile’yi biz sunduk hocaya. Hoca da, ‘Alabilirseniz ne ala. Tam kafamdaki forvet, kafamdaki 10 numara’ dedi. Rafa Silva’nın menajerine bir rakam sunduk. Onların istediğine yakındı. 3-5 gün sonra ‘Portekiz’e gidelim’ dedim. Menajeri ‘Gelmeyin’ dedi. Gittik. 1,5 günde anlaştık. ‘Sözleşmeyi gönderirsiniz’ dedi menajeri. Ben, 'Yok öyle burada imzalıyoruz, uçak bekliyor. Beraber dönüyoruz' dedim. Rafa da gelmek istedi."

Tribünlerden geldiğini her fırsatta söyleyen Hüseyin Yücel’in taraftarlara da mesajı var: "Taraftarımız bizim yanımızda. Dolu oynuyoruz. Forma satış rekoru kırıldı, 100 bini geçtik. Taraftar kenetlenmeli. Tek başına oyuncuların, yöneticilerin yapacağı iş değil bu."

• Benim transfer politikamın adı, ‘Temas.’ Türkiye’ye karşı önyargı var çünkü. Kendimizi unutturmuyoruz. Sürekli temas halindeyiz oyuncuyla.
• Stefan Savic’i önerdiler. Hocamıza ‘Paulista geliyor bitti, Savic’i de getirebiliriz’ dedik. Gio, ‘Kesinlikle Paulista gelsin, Savic’e hiç bulaşmayın’ dedi; sakatlandı sonra.
• Joao Mario transferi 15 dakikada bitti. Rafa Silva yakın arkadaşı zaten, onları görüştürdük ve bitti.
• Ndour transferinde Başkan Hasan Arat’ın ilişkileriyle bir temas oldu ve o transferde hızlı bir şekilde sonuçlandı.