Lakers’ın şampiyonluk yolu kolay mıydı?

Bertan ERMAN 

NBA, belki bile değil; tarihinin en anormal sezonunu geride bıraktı. Dünyanın en büyük basketbol ligi de koronavirüsten nasibini aldı ve Orlando’daki Disney World’de oyuncuların izole edildiği, virüsten korunduğu muazzam bir sistemle 2019-2020 sezonunu tamamladı. Ligin favorisi gösterilen Los Angeles Lakers, Finaller’de Doğu’nun sürpriz ekibi Miami Heat’i geçti ve 17. kez mutlu sona ulaştı.

Lakers’ın geçmişteki 16 şampiyonluk bir kenara, bu başka bir kenara. Çünkü Los Angeles Lakers Organizasyonu, manevi anlamda çok zorlu bir süreçten geçti. Kaliforniya ekibine 5 şampiyonluk kazandırmış ve NBA tarihine adını altın harflerle yazdırmış takımın efsane ismi Kobe Bryant ve kızı Gianna “Gigi” Bryant’ın helikopter kazasında hayatlarını kaybetmeleri, herkeste büyük bir üzüntü oluştursa da, bundan en çok Los Angeles Lakers etkilendi. Oyuncular, Kobe için şampiyonluk yemini etti ve bu durum, onların sorumluluklarını daha da arttırdı. Play-off’a yaklaşılan dönemde de koronavirüs pandemisi ortaya çıktı. Oyuncular uzun bir süre birlikte olmaya ve basketbol topuna hasret kaldı. Temmuz sonunda başlayan Orlando Bubble bölümünde pek de beklenen etkiyi veremeyen Lakers için kafalarda soru işaretleri oluşmaya başladı. Bu böyle devam ederse, şampiyonluk kaçabilirdi. Ancak öyle olmadı.

Daha önceden Play-off’u garantilemiş olan Los Angeles Lakers’ın, enerjisini Play-off maçlarına sakladığı Portland Trail Blazers ile oynanan birinci tur serisinde anlaşıldı. Aslında Lakers, Blazers karşısında serinin ilk maçını 100-93 kaybettiğinde, “Ne oluyoruz?” diye düşünmüşlerdir. Bu seride sadece 1 maçta çift haneli farkla kazanan Lakers, ne kadar riskli bir yoldan geçtiklerini hissettiler. Avantajları ise, takımın süperstarları LeBron James ve Anthony Davis’in birbirlerini tamamlamaları oldu. Lakers bu sayede hem Blazers’ı hem de buna benzer konferans yarı final serisinde Houston Rockets’ı 4-1 ile geçti. Konferans finalinde herkesin Lakers karşısında görmeyi beklediği diğer Los Angeles ekibi Clippers’ı geçen Denver Nuggets, daha çok maça çıkıp daha fazla enerji harcamasına rağmen, ilk maç haricinde kaybettiği diğer üç maçta da bir direnç ortaya koydu. Ancak az önce de belirttiğim James-Davis ikilisinin oluşturduğu faktör, Lakers’ı 10 yıl sonra finale taşıdı.

Akabinde Doğu Konferansı’nın sürpriz takımı Miami Heat, Los Angeles Lakers’ın karşısına çıktı. Tabii, Erik Spolestra’nın da LeBron James’e, “Sensiz de şampiyon olabilirim.” mesajını vermek istemesi, görünürde kolay gibi gözüken bir final serisini zorlaştırdı. Jimmy Butler, büyük bir mücadele ortaya koydu. Bam Adebayo, Duncan Robinson, Tyler Herro, Kendrick Nunn gibi genç isimler de, bunun etkisiyle Lakers’a zor anlar yaşattı. Ancak Lakers’ta James-Davis ikilisi ve tecrübe ağır bastı. Neticesinde de Lakers seriyi 4-2 kazandı. Özellikle birçok alanda zirveye yerleşen LeBron James, hakkı olan Finaller MVP’si ödülünü de aldı. Seri sonuçlarına bakacak olursak, kolay bir Play-off dönemi geçirmiş olabilir Lakers; lakin oynadıkları maçların hepsini izleyince, göründüğü gibi kolay olmadığı görülüyor.

Los Angeles Lakers, aradığını buldu, sistemi oturttu ve şampiyon oldu; Kobe Bryant’a verilen söz de tutuldu. Fakat… Lakers’ın bu şampiyonluğu, diğer birçok takımı kamçılayacaktır.

Öncelikle Batı Konferansı’na bakalım. 2010’lu yılların ikinci yarısında Golden State Warriors gerçeği ile karşılaştık. Basketbol anlayışını değiştiren Warriors, bu yıla kadar hep NBA Finalleri’nde yer aldı ve 3 kez şampiyon oldu. Lakers, bu sezon, tam anlamıyla hanedanlık kuran Warriors ile karşılaşmadı; Stephen Curry, Klay Thompson, Draymond Green gibi isimler, sakatlıklarından dolayı bu sezon pek fazla sahada olmadı. Neticesinde Golden State Play-off’a kalamadı. Şimdi bu yıldızlar iyileşti ve Warriors, Lakers’a, “Bizim hanedanlığımız henüz bitmedi. Sadece sakata geldik ve kısa bir ara oldu.” demek isteyecektir.

Denver Nuggets karşısında yaşadığı hayal kırıklığıyla Doc Rivers dönemini sona erdiren Los Angeles Clippers’ta Kawhi Leonard ve Paul Geroge, yeni sezona daha da bileneceklerdir. Yeni bir teknik yapılanma ile Lakers’tan daha iyi olduklarını göstermek için bekleyişe geçmişlerdir.

Doğu Konferansı’na gidecek olursak da, Boston Celtics artık en çok şampiyon olan takım unvanının tek sahibi değil. Genç yeteneklere sahip olan Brad Stevens’ın öğrencileri, çıtayı bir tık daha yükseltmenin peşinde. Geride kalan sezonda konferans finaline çıkan Celtics, şampiyonluğu hedefleyecek seviyede olduğunu kanıtlamak için önlerinde güzel bir fırsat var.

Ayrıca, Steve Nash yönetiminde yeni bir yapılanmaya gidecek olan Brooklyn Nets, kaybettiği finalin ardından gelecek sezon için bilenen Miami Heat, MVP Giannis Antetokounmpo’nun önderliğinde geçen sezonu unutturmak isteyen Milwaukee Bucks Doğu’da; Warriors ve Clippers haricinde de, yaptığı sürpriz çıkışla dikkatlerini üzerine çeken Denver Nuggets, Avrupalı oyuncularının önderliğinde keyif veren bir Dallas Mavericks de Batı’da, Lakers’ın işlerini bir hayli zorlaştıracak gibi… Şimdilik öyle gözüküyor. Her şeyin cevabını, yeni sezonda oynanacak maçlarda alacağız.