Levent Erdoğan'dan flaş sözler: "Beşiktaş'ın Katarlılara satılması..."

Beşiktaş’ın Eski Asbaşkanı Levent Erdoğan, siyah-beyazlı kulübün gündemine yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı. “Beşiktaş için gerekirse peçete satarım ama” diyen Erdoğan, başkan adayı olacak isimlere seslendi. Erdoğan, ”Bu bir Kurtuluş Savaşı. Borç ödemesine yönelik ciddi bir projesi olmayan seçime girmesin” ifadelerini kullandı.

Radyospor’da Spor Kazanı programında Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Levent Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

Beşiktaş bizi üzüyor. 3,5 milyara yaklaşan bir borcumuz var. Faiz ödeme yükü altındayız. 300 milyon lira faizi hangi gelirlerle ödeyeceğiz? Bir takım ertelemeler yapıldı ama derde deva olmaz. Köklü çareler gerekiyor. Önceden eski yöneticiler kulübe katkı verebiliyordu. Ama şimdi öyle bir durum yok. Kasım ayına kadar ödenecek para ödenmez. Ödeneceği konusunda bir inancım yok. Bu borçlar bu gelirlerle ödenmez. Göreve gelecek arkadaş ne yapacağını elbette düşünüyordur.

Beşiktaş sahipsiz kalmasın diye talip olanlar oldu. Ama hiçbiri bu borçları nasıl ödeyecekleri konusunda tatmin edici bir konuşma yapmadı. Beşiktaş’ın birilerine devrini kabul edebilecek bir Beşiktaşlı düşünmüyorum. Katarlılara kulübün satılmasından yana değilim. Amatörde oynayalım ama böyle bir çirkin olaya girmeyelim. Böyle bir şey olacağını tahmin etmiyorum. Bazı konuşmalar oldu ama bunlar kulaktan dolma şeyler.

Yıldırım Demirören, haksız hakaretler sebebiyle sıkıntılar yaşadı. Yüklendiği bir sorumluluk var. Birçok faaliyetli işin içindeler. Rahmetli Erdoğan Bey yakın zamanda vefat etmişti. Zaten varis olarak 3 kişi varlar. Bunlar ancak kendi ellerindeki işi çevirme gücüne sahipler. Erdoğan Demirören her işi kendi yaptığı için şirketlerinde bir CEO yetiştirmediler. Tayfun Demirören’in seçime gireceğini düşünmüyorum. Kendisiyle henüz bir görüşmem olmadı. Ben seçime gireceklerini düşünmüyorum.

Ben, Beşiktaş için her zaman fedakarlığa hazırım ama şu an seçime girmek istemiyorum. Bu kadar borcun üstesinden gelecek bir proje oluşturamadım. Girmiş olmak için girmek istemem. Seçime giren arkadaşlardan duymak istediğim şeyler var. Borç ödemesine yönelik ciddi bir projesi olmayan seçime girmesin. Beşiktaş’ın var olmak durumuyla karşı karşıya olduğu bir durum var. Böyle bir parayı legal yollardan elde etmek mümkün değil. Maalesef böyle.

3,5 milyara yakın borç var. Gelir düzeyimiz belli. 4 aylık maaşlar ödenmemiş durumda. Yarın seçime giren ve kazanan aday arkadaşımızın kulüpten içeri girerken ceketini alırlar. Görevden hiçbirimiz kaçmıyoruz. Beşiktaş’ı sırtımızda da taşırız. Ama yapamayacağım işi yapacağım diyemem. Yalancı pehlivan gibi sahneye çıkmam. Beşiktaş için peçete satarım, mendil satarım. Fakat; Beşiktaş’ı yeni bir maceraya sokmam. İkinci bir Fikret Orman vakası yaşatmak istemem.

Ali Gültiken, Serdal Adalı, Ahmet Nur Çebi ve İsmail Ünal aday olacak arkadaşlar. Güzel Beşiktaşlılar. Bu isimler ancak bir birlik teşkil ederlerse olabilir. Sıradan bir birlik-beraberlikten bahsetmiyorum. Çok ciddi bir sorumluluk getirecek birlik beraberlikten bahsediyorum. Bu bir topyekûn Kurtuluş Savaşı’dır.

Deniz Atalay bu işlerden uzak kalmış. Yoksa, “Fikret Orman olmadan seçime hazır olun” demezdi. Fikret Orman bu işin hesabını kitabını, bizden daha fazla biliyordur. İçeride bir facia var. Aday olması zaten komik olurdu. Aday olsaydı bu şov için olurdu. Fikret Orman kurtuluyor. Bunu başka türlü değerlendiremem.

Fikret Orman son zamanlarda seçimler yaptı. Güven tazelemek istediğini söylemişti. Her yönetimi, bir öncekinden daha beter borçlar yarattı. Kalması, hem kendisi adına hem de Beşiktaş adına zararlı olurdu. Hiçbir fayda temin etmezdi. Yanlışlıklar yapıldı. Tenkit durumunda değişiz. Birleşme durumundayız. Beşiktaş’ta bir haksızlık varsa, hiçbir Beşiktaşlı kulübün haklarını kimseye yedirmez. Gerekeni yapar.

Beşiktaş’ın maçı kazanacağını düşünmüyorum. Zor bir maç. Kazanırsak perişanlığımız moral olarak kalkmış olur. Umarım Wolverhampton maçını kazanırız.