Maç tekrarına TFF yönetimi mi karar vermeli?

30.01.2020 - 13:04 | Son Güncellenme: 30.01.2020 - 10:20

Maç tekrarına TFF yönetimi mi karar vermeli?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Tahkim Kurulu başta olmak üzere TFF'ye bağlı kurulların bağımsız karar almadığına hükmetti. TFF yönetiminin kendisi de uzmanlık konusunda masaya yatırılmalı. Örneğin maç tekrarları konusunda karar verecek olan yönetimde konunun uzmanı tek kişi yok!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu'nun bağımsız şekilde karar almadığına hükmettiği karar, tam da yazmak istediğim bir konunun üzerine geldi. Çünkü yazacağım konu da TFF Yönetim Kurulu ile doğrudan ilgili.

 

KURAL HATASI “ENFLASYONU”

Herkesin bildiği gibi ülkemizde kural hatası başvuruları “enflasyonu” yaşanıyor. Diğer futbol ülkelerinde sezon içinde 1-2 başvuru ya var ya yokken, bizde daha sezonun yarısı yeni geçilirken çok sayıda kural hatası itiraz başvurusu oldu. Bunlardan en çok ses getireni Alanyaspor-Fenerbahçe maçı ile ilgili olan iki itirazdı. Şimdi de işin içinde yine büyük bir kulüp olduğu için Göztepe-Beşiktaş maçındaki kural hatası tartışmaları ses getiriyor.

Türkiye’de bir kural hatası itirazı Türkiye Futbol Federasyonu’na yapılıyor. İtirazı yapacak kulüp maçın bitiminden itibaren 3 gün içinde ve üçüncü gün 12:00’ye kadar başvurusunu yapmak zorunda. Başvuru yapıldıktan sonra Türkiye’de kural hatası olup olmadığına karar verme yetkisi ise Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nda. Ve bu sadece Türkiye’de böyle.

TFF Yönetim Kurulu 15 kişiden oluşuyor. Başkan ve 14 üye. Son olarak seçilen Nihat Özdemir ve yönetim kurulu şu isim ve mesleklerden oluşuyor:

Nihat Özdemir, eski kulüp yöneticisi, iş insanı
Servet Yardımcı, eski kulüp yöneticisi, siyasetçi
Mehmet Baykan, Avukat, spor teşkilatında çeşitli kademelerde yönetici
Erhan Kamışlı, eski kulüp yöneticisi, iş insanı,
Erdal Bahçıvan, iş insanı
Yılmaz Büyükaydın, eski futbolcu, antrenör, siyasetçi
Ali Düşmez, eski kulüp başkanı, siyasetçi
Mustafa Çağlar, iş insanı
Hasan Yıldırım Akıncıoğlu, iş insanı
Alkın Kalkavan, iş insanı
İsmail Erdem, siyasetçi
Nuri Akın, iş insanı
Mustafa Hacıkerimoğlu iş insanı
Selim Soydan, eski futbolcu, yönetici
Hamit Altıntop, eski futbolcu

Görüldüğü gibi bir karşılaşmada kural hatası olup olmadığına dair teknik bir konuda karar verecek olan TFF Yönetim Kurulu’nda kurallar konusunda tek bir uzman kişi yok. Yönetim sadece bu konuda MHK’den görüş soruyor. MHK, gerekirse IFAB ile görüş alışverişinde de bulunup yönetim kuruluna kendi görüşünü bildiriyor. Karar aşamasına gelindiğinde ise TFF Yönetim Kurulu aralarında bir oylama yapıyor ve oylamada çoğunluğun kararı sonucu belirliyor.

Yani TFF Yönetim Kurulu’nda, 8 kişi MHK’nin görüşünde olmadığında aksi bir kararın çıkması teknik olarak mümkün. Tabii ki kulüplerde olduğu gibi TFF de başkanlık sistemi ile yönetilen bir kurum. Burada başkan mutlaka kararlarda belirleyici rol oynuyor. Ancak eğer o da MHK’nin aksi bir görüşteyse o teknik görüş doğrudan çöpe gidebilir.

Bu işin bir yönü. Diğer taraftan bu kararın TFF Yönetim Kurulu’na bırakılması zaten çok tartışma götürür bir durum. Kural hatası gibi çok teknik bir konuda kararı uzmanların vermesi gerekirken, onların yerine iş insanı, siyasetçi, eski yönetici, eski futbolcu gibi kişiler karar verme yetkisine sahip. Onların bu kararı belli bir “ajandaya” göre almalarının önünde hiçbir engel yok. İşte zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kurulların TFF tarafından belirlenmesinin sakıncalarının altı nasıl çizilmişse bu konu da büyük sakıncalar barındırıyor.

Zamanında oluşturulan talimatlarda TFF Yönetim Kurulu’na verilen bu yetkiye yaptığım araştırmalarda FIFA, UEFA ve hiçbir ülkede rastlayamadım.

ALMANYA’DA SİSTEM NASIL?

Özellikle futbol sistemini çok iyi bildiğim Almanya’da bu süreç tam olarak nasıl işliyor onu ayrıntılı olarak yazmak istiyorum.

Almanya’da kural ihlali ile ilgili itirazlar doğal olarak Almanya Futbol Federasyonu’na (DFB) yapılıyor. DFB de bu itirazı değerlendirmek üzere DFB Spor Mahkemesi’ne yolluyor. Spor Mahkemesi (bizdeki PFDK) maçın hakemini ifadeye çağırıyor. Hakemin ifadesi kararda en büyük ağırlığı taşıyor. Ama gerekirse mahkeme hakem kurulundan da konunun bir uzmanını dinleyebiliyor ardından da kararını “kural hatası var veya yok” diyerek bildiriyor.

Görüldüğü gibi kararı tamamen işin uzmanı ve nasıl oluşturulduğunu aşağıda yazacağım bağımsız bir spor mahkemesi veriyor. Federasyon kararın hiçbir yerinde yok.
“Bağımsız Spor Mahkemesi” ifadem dikkatinizi çekmiştir. İşte şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına yeniden gelebiliriz.

Türkiye’de federasyon kurulları göreve gelen federasyon yönetimi tarafından belirleniyor. Bu kurullarda yer alan kişilerin seçilmesinde siyasetten, kulüp taraftarlığına kadar birçok parametre rol oynayabiliyor. Yani kurullar seçilmelerini sağlayan federasyona “göbekten” bağlı oluyor ve kararlarında çok fazla bağımsız davranamıyor. Bunu yıllar boyu hep gördük, birebir yaşadık.
Peki, Almanya’da Spor Mahkemesi (DFB Sportgericht) ve bizdeki Tahkim Kurulu’nun karşılığı olan DFB Federal Mahkeme (DFB Bundesgericht) nasıl seçiliyor.

Hem spor mahkemesinin hem de federal mahkemenin başkan ve başkan yardımcısından oluşan iki yargıcı var ve bu yargıçların her ikisinin de hakim yetkisine sahip olması gerekiyor. Bu görevler için belirlenen adaylar 250’den fazla üyenin yer aldığı DFB Genel Kurulu tarafından oylama ile seçiliyor.
Ayrıca her iki mahkemenin bir uzmanlar kurulu mevcut. Spor mahkemesinin 35, federal mahkemenin de 34 kişiden oluşan uzmanlar kurulu var. Bu iki kurulun üyeleri ülkenin tamamından gelen kişiler. İçlerinde federasyon ve Almanya Futbol Ligi DFL’den uzmanların yanında etik uzmanından hakeme, antrenörden, genç ve kadın futboluna, futbolu ilgilendiren çok çeşitli alan ve unsurlardan konusunda uzman kişiler bulunuyor.

Yani kararlar tamamen hiçbir baskı unsuru olmadan tamamen teknik olarak alınıyor.
İşte Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin altını çizdiği ve düzeltilmesini istediği şey de tam olarak bu.

 

MAHKEME SÜRECİ NASIL YÜRÜYOR

Üç profesyonel Lig ve Almanya Kupası’nı kapsayan kararların alındığı DFB Spor Mahkemesi’nde duruşmalar yazılı ve sözlü olmak üzere iki şekilde yapılıyor. Yazılı duruşma talebi DFB Kontrol Komitesi (bir nevi cezayı talep eden savcılık) tarafından spor mahkemesine iletiliyor. Bu konuda doğal olarak en çok görülen örnek ise kırmızı kartlar. Sözlü duruşmalar ise verilen karara sözlü ifade verme talebi olursa yapılıyor. Ancak sözlü duruşmalarda hakimler tek başına karar veremiyor.

Başkan veya yardımcısı ile uzmanlar kurulundan bir kişi ile konunun bağımsız bir uzmanı da duruşmada bulunmak zorunda. Ayrıca duruşmaları taraflara (kulüp, federasyon, şirket) mensup kişilerin de dinlemesine de izin veriliyor. Medya da sözlü duruşmaları izleyebiliyor.

DFB Spor Mahkemesi’nin verdiği karara itirazlar DFB Federal Mahkemesi’ne yapılıyor. Kararlar genelde üç yargıçla bazı olaylarda ise uzmanlarla birlikte 5 kişi tarafından alınıyor. Tahkim mahkemesi ceza artırımı yetkisine ise sahip değil.

Hüseyin ÖZKÖK

Senin için hazırladığımız haberler