Mehmet Demirkol: "Bu, Fenerbahçe için kıyamettir"

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında sporun gündemini değerlendirdi. Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Doğru kararı verene kadar Koeman ile devam edilsin durumu bitti. “Bir facia olmazsa devam ederiz” denildi ya… Onun ötesine geçti. Bir dizi facia var. Bu, Fenerbahçe açısından kıyamet. Fenerbahçe ne olursa olsun, hangi şartta sahaya çıkarsa çıksın rakip bir düşünür. Şu anda ise sadece Fenerbahçeliler korkuyor. Fenerbahçe, tartışmasız ligin en kötü oynayan takımı. Üstünde başka bir forma olsaydı, hepimizin düşme adayıydı. Karabükspor’da olduğu gibi, "Gelecek sezonun kadrosunu mu kursak?” düşüncesi olabilirdi.

Bu hafta Süper Lig'deki tüm maçları izledim. Hepsinin kendine göre bir planı var. Fenerbahçe’de organizasyon çökmüş durumda. Ayağa kaldıracak bir şey lazım. Normal şartlarda Ali Koç değil de herhangi birisi olsaydı, ortada yönetim falan kalmamıştı. "Comolli gitsin, Slimani gitsin" değil, "Yönetim gitsin" denirdi. Ali Koç’a halen destek var. O dışında kim olsaydı yönetim falan ortada kalmazdı.

Comolli, Cocu falan yönetici olsam ve beni dava etse puan tablosuyla giderdim mahkemeye. Oyuncular iki pas yapamıyor. Bu iş, "Takımı otobüsle yolla" cezasıyla çözülecek durumda değil. Slimani’nin falan umurunda mı otobüsle dönmek? Umurunda olsa zaten böyle olmazdı. "Bu takım bu kadar oynar" denilemez. Çünkü bir şey oynamıyorlar. Bu takımdan daha iyisi çıkar. Bağışıklık sistemi çökmüş durumda. Kriz anlarında da reaksiyon gösteremiyor. Trabzonspor maçı bunu anlatıyordu. Bu tip maçlarda ortaya direnç koyamadılar. Galatasaray maçında Galatasaray kendini bitirdi. Fenerbahçe'de kalp masajı yapıldı ama artık hastayı ameliyata alman lazım. Yoksa hastayı kaybedeceksin.

Fenerbahçe’de iş Hasan Ali üzerinden dönüyor. Adama da haksızlık ediyoruz ama... Hasan Ali, Fenerbahçe’nin lider oyuncusu olmaz. Temel oyuncu olmaz. Önce bir temeli kazarsın, sonra taşıyıcı duvar koyarsın. Hasan Ali'ye hadi taşıyıcı duvar diyelim ama o zaman da sütunlar ortada yok. Ortada müthiş bir transfer başarısızlığı da var. Slimani benim için hayal kırıklığı. Soru işaretleri vardı kafamda. Hepsi kötü durumda. Josue’nin ortaya koyduğu direnci Fenerbahçe takım olarak gösteremedi.

Fenerbahçe’de bu iş böyle gitmez. Ameliyat lazım. Bir kere bu iş güven işi. Galatasaray çok kötü oynuyor ama Terim’e olan güven sarsılıyor mu? Gider daha… Beşiktaş’ta da öyle. Fenerbahçe’de Comolli’ye güvenen 1 kişi var mıdır? Comolli, dünyanın 1  numaralı sportif direktörü olsun. Fenerbahçe’yi 2 sene sonra Avrupa Şampiyonu yapacak olsun, tutamazsın. Comolli’nin özür dileyip gitmesi lazım. Kendini beğendirmen ve insanların sana güvenmesi lazım. 1 kişinin bile güveni kalmadıysa olmaz. Artık güven yok.

Koeman maç sonunda verdiği röportajda, “Bu sonuç futbolcular için de şok ediciydi” dedi. Bence değil. Daha önce de aynı oyunu oynadı Fenerbahçe. Fenerbahçe sürpriz değil. Akhisarsporlu futbolcular mı korkuyordu, Fenerbahçeli oyuncular mı korkuyordu? Akhisarlılar korkmuyordu. Koeman, "Basın önünde söyleyemeyeceğim şeyler var" diyor. Ben yönetimin yerinde olsam, ”Şu bildiklerini bir anlat” derim. Lafların ucunu açık bırakmamalısın. Türkiye’de böyle laflar söylenmez. Her yere çekilir. Herkes konuşuyor ama ortada top oynayan yok. Çıkıp özür dilersin, olmadı bu iş dersin ve gidersin. Bu iş dükkanı terk edeceğin noktada. Venlo'da çalışsan olmaz. Fenerbahçe'yi bırak... Fenerbahçe'nin büyüklüğünü bilmiyorsa niye göreve geliyor?

Erwin Koeman pozitif bir insan. Keşke hayatımızda hep böyle insanlar olsa. Hastaneye gidiyorsun ve adam ölmek üzere... Sen, “Dur bir çay içelim geçer” diyorsun. Bu iş o aşamada değil. Bazı hastalar vardır, “Kafana takma geçer” dersin. Fakat; bu noktada değil iş. Takımın otobüsle dönmesi de ceza olarak algılandı. Bunu Mustafa Denizli yapardı. Mustafa Hoca’nın uçak sevmemesinden de kaynaklanıyor olabilir ama… O cezaydı tabi ki.

Fenerbahçe'de Jailson’un eksiliği hissedildi. Mehmet Topal da bildiğimiz görüntüsünden uzakta. Bu haliyle kusura bakmasın, Fenerbahçe’de oynayamaz. Eljif Elmas da sallanıyor. Tek planla hiçbir zaman olmaz. Koeman, Valbuena ile oynamayı düşündü o olmayınca planı kalmadı. Fenerbahçe herhangi bir şey oynamıyor. Ne oynayacağını şaşırdılar. Hiç asist yapmamış 10 numara, 2 senedir gol atmamış bir Ekici, gol atamayan Slimani. Kimse işini doğru yapmıyor. Fenerbahçe ne zaman iyi oynuyor? Hasan Ali çok iyi olduğu zaman. Harun çok iyi olduğu zaman. Böyle bir şey yok.

Ersun Yanal ile önceki dönemdeki verim alınabilir mi? Yanal’ın 2014’deki oyunu yakalayabileceğini düşünmüyorum. Yanal ise düşünüyor galiba. Akhisarspor’un ideal savunması yoktu. Sen orada 2 tane pas yapamıyorsun. Bu kadar değil. Ayar bozulmuş, herkesin havası kaçmış. Ersun Yanal gelince elinde Egemen, Caner, Emenike, Sow, Gökhan Gönül, Emre Belözoğlu, Raul Meireles var mı? Kadro kalitesinde çok büyük bir düşüş var. Bu kadar da olmaz. Cam, çerçeve lazım.

Fenerbahçe küme düştü. Fenerbahçe için 15.haftada bu noktada olmak zaten düşmek demektir. Profesyonellerin, işiyle kendini özdeşleştirmesi lazım. Forma ile bağı kuramıyorlar. Mesela; Galatasaray’da Emre Akbaba özel örnektir. Hem takımı tutacak hem de kaliteli olacak... Bu tarz oyuncular çıkmıyor. Zaten takımların yüzde 80’i yabancı. Fenerbahçe’de 10 metreye top atamayan oyuncular var.

Comolli’ye artık teşekkür etmek gerek. Gelip tazminat falan da isteyemez. Kendisi gitmeli. Puan tablosunu koyarım önüne. Hem takımı küme düşüreceksin, hem de tazminat isteyeceksin. Yok yahu! Comolli ile göreve devam edilmesini isteyen 1 kişiyi gösterin bana. Seyirci bir ton para veriyor. Ne alıyor karşılığında? Birisini, taraftarın tamamı istemiyorsa arkasında durmana da gerek yok. Ali Koç’u başkan yapan güç, bugün Comolli’yi istemiyor. İş bitti. Yapacak bir şey yok.

Fatih Terim, yönetim arkamdan konuşuyor diyebilir. Yönetim de farklı bir pencereden bakıyordur. Herkesin bir bakış açısı var. Muslera’nın ve Fatih Terim’in açıklamalarından bir şeyleri daha iyi anlıyorsun. Daha net eleştiriler olmaz. Gol atamıyorsun, 8 haftadır rakipleri Galatasaray’dan daha fazla şut atıyor. Oyun kötüye gidiyor. Bundan da hiç bahsedilmiyor. Hakem hataları çok konuşuluyor. Faul ise fauldür, ceza sahası içindeyse penaltıdır. Ceza sahası içinde penaltının derecesinin büyük olması gibi bir durum yok. Penaltı penaltı gibi olmalıdır demek, zırvadır. O itmeyle düşer mi? İtmesin kardeşim bana ne? Oyun başka. 2-0 öne geçtiğin maçta 2-2’ye getiriyorsun. Bu takımın hali ne? Bunun sorumluluğu kimde?

Burak ve Beşiktaş açısından hayırlı olsun. Transferin detayını bilmiyorum ve bir haber vermiyorum. Yorumluyorum. Burak ve Onur’un kadro dışı sonrası piyasası düştü. Resim o. Burak’ın piyasası bundan 6 ay önceki gibi olamaz. Trabzonspor açısından kimin gittiğini anladık. Kimin geleceği önemli. İçerideki uyumu bozabilecek oyunculardan uzak durun. İsim vermek istemiyorum. Ne demek istediğim sanıyorum anlaşılmıştır.

Her başarı cezasız kalmıyor. Vakıfbank ve Eczacıbaşı’yı kimse konuşmuyor. Hakikaten bizleri çok mutlu ettiler. Tebrik ediyoruz.