MHK acilen istifa etmeli

Bülent YILDIRIM

Rutin devre arası sonrasında, Mart ayı ortalarında yoğunlaşan pandemi ve Covid -19 önlemleri nedeniyle 87 günlük bir ara daha yaşayan 'Süper' ligimiz; tüm zorluklara rağmen pazar akşamı oynanan son resmi maçla bitti.

Her oyunda olduğu gibi son sahnelerinde acı, gözyaşı, kin ve nefret dahil olmak üzere her türlü duygu yaşandı. Her şeyiyle olağanüstü geçen bu sezonda sahada tüm güçleriyle her türlü sağlık riskini göze alarak en sonuna kadar mücadele eden tüm oyuncuları ve teknik ekipleri kutluyor iyi tatiller diliyorum.

Sezona birkaç kulüp başkanının talimatını harfiyen uygulayarak başlayan Merkez Hakem Kurulu (MHK), daha sezon başında suni bir ‘güven’ problemi yaratarak hakemler üzerinde; sözleşmelerinin 'iki dudak arasında olduğunu' hissettirip, büyük bir psikolojik baskıya sebep oldu. Sonrasında ise sahada yapılan bir hakem hatası üzerine, bir profesyonel hakemin sözleşmesini feshederek, yeni bir krize neden oldular.

Oysaki bir önceki hafta oynanan ve kural hatası başvurularına sebep olan Aytemiz Alanyaspor-Fenerbahçe maçının daha teri henüz kurumamışken, aynı hakem ve VAR hakemini yerlerini değiştirip bu maça atayarak, krizi bizzat kendileri yaratmıştı! Üstelik bu hakem adına gelen haklı bazı baskılar sonucunda kendisine maç vermeye de devam etmek zorunda kaldılar!

Bu da yetmezmiş gibi daha sezon devam ederken hakemlerin fiziksel çalışmalarından sorumlu ekibin de sözleşmesini suni gerekçeler yaratıp feshederek 10 yıldan uzun süre hizmet eden bir insana ve ekip arkadaşlarına kapıyı gösterip kendi arkadaşlarına TFF’de yeni bir kadro açma yoluna gittiler. Sezon başı ile daha ilk 6 hafta içerisinde yaşanan bütün bu olayların hakem performanslarının kırılmasında önemli etkenler olduğunu düşünüyorum.

Bu sözler Türkiye’nin ilk kadın Süper Lig kulüp başkanı olan Hes Kablo Kayserispor Başkanı Sayın Berna Gözbaşı hanımefendiye ait! Kendisini bu konuda tamamen haklı buluyorum. Son haftalarda oynanan Çaykur Rizespor maçı ile son hafta oynanan Trabzonspor maçlarındaki sonuca direkt etki eden büyük hakem hatalarını ve verilen onca emeği göz önüne alınca, üzülmemek ve kızmamak elde değil.

Ankara’da, Malatya’da ve Kayseri’de şu an konuşulan tek konu bu. İnsanlar hakem yöneticilerine ve hakemlere güvenlerini tamamen kaybetmiş durumdalar. Haksız bir şekilde yapılan kasıtlı hatalarla ligden düşürüldüklerine inanıyorlar!

Son hafta oynanan Hes Kablo Kayserispor-Trabzonspor maçında; Hasan Hüseyin’in kaleye vurduğu şutu, doğal olmayan genişlemiş kol hamlesiyle açıkça engelleyen Guilherme’nin bu hareketini hakem çok solda kaldığı için doğru göremedi diye düşünüyorum. Peki VAR'da oturan ve Gaziantep FK maçında verilen elle oynama penaltısına müdahil olan Halil Umut Meler bu açık elle oynamaya neden müdahil olma gereğini hissetmedi? Sağlıklı bir açıklamasını bulamıyorum!

Pedro Henrique’nin vurduğu şutta ise kaleci Uğurcan kale içerisinden topu ayakla çıkarmayı başarmıştı. Gol Çizgisi Teknolojisi(GLT) olmadığı ve kamera açılarından topun tamamının geçip geçmediği belli olmadığı için bu pozisyondaki devam kararına saygı duymak gerektiğini düşünüyorum.

Gençlerbirliği-Beşiktaş müsabakasında VAR Özgür Yankaya; Flavio’nun kaleye vurduğu şutta takım arkadaşının yumruğuna çarpan topu; ayrıca iptal edilen N’Koudou golünde ise yerdeyken elle oynayan Diaby’nin ihlallerini yakalayarak inanılmaz doğru işler yaptı ve oyuna katkı sağladı.

Göztepe- DG Sivasspor maçında ise VAR hakemi Ali Palabıyık hakem Ali Şansalan’ın kaçırmış olduğu Barış’ın Tripic’e yaptığı penaltıyı yakalayarak ve maç sonu karşılıklı karmaşada hakemi monitöre davet ederek Eren’in kırmızı kart görmesini sağladı.

Demek ki istenildiğinde VAR hakemlerinin gözünden hiçbir şey kaçmıyormuş!

TFF 1.Ligi Play-off yarı final maçında ise VAR hakemi Mustafa Öğretmenoğlu; Traore’nin kendi ayağından sekip koluyla buluşan topta, gereksiz bir müdahaleyle hakemin penaltı vermesine sebep oldu. Bu pozisyonu izlemesine rağmen penaltı kararı veren Yaşar Kemal Uğurlu’yu da eleştiriyorum. Özetle, neye penaltı verilip verilmediği neye VAR’ın müdahale edip etmeyeceği öğrenilemeden koca sezon hatalar ve yanlış uygulamalarla dolu bir biçimde tamamlanmış oldu.

Hepimizin malumu; 'balık baştan kokar'! Samimiyetle şunları sormak istiyorum? Siz VAR uygulamasına rağmen, hemen hemen tüm maçlarda sonucu etkileyen bu kadar çok hakem hatası olan başka bir sezon izlediniz mi? Hayır!

Bu kadar 'kural hatası başvurusu' yapılan başka bir sezon oldu mu? O da olmadı. Üstüne üstlük sadece 5-6 hakemin yoğun sayıda ve sürekli maç alması sonucunda elde yıpranmamış hakem de kalmamış oldu!

Özetle, 'pandemik' bir sezonda, kadro seçiminden tutun da maç atamalarına kadar çok ciddi biçimde ve sayıda hatalar yapan MHK sayesinde, çok sorunlu bir lig izlemiş olduk.

Benim kendilerine naçizane önerim, daha fazla hakemliğe zarar vermeden, acilen istifalarını verip köşelerinde huzurla istirahate çekilmeleri. Diğer türlü önümüzdeki sezon yaşanabilecekleri şahsen tasavvur bile edemiyorum!