Mustafa Denizli: 'Arda Turan'ın bu tepkisi...'

05.05.2018 - 11:09 | Son Güncellenme: 05.05.2018 - 11:09

Mustafa Denizli: 'Arda Turan'ın bu tepkisi...'

Mustafa Denizli, Süper Lig'de son duruma dair Hürriyet'e değerlendirmelerde bulundu.

1- Aykut Kocaman, tüm maçların aynı gün ve saatte oynanmasını istedi. İddiasızların gevşemesinden endişe duyuyor...

- Bak, Aykut Kocaman bizim makul insanlarımızdan biri olarak bilinir. Benim de çok takdir ettiğim, yllıradır çizgisi belli, aklı başında konuşmalar yapan ve hepimizi mutlu eden açıklamaların sahibiydi. Ama bu yıl Aykut Hoca’yı tanıyamıyorum. Haklı dahi olsa, -ki bazı şeylerde haklı olduğunu zaten söylüyoruz- öyle ifadeler kullandı ki kendisi dahi inanıyor mu, bilemiyorum. Kendisi de “Bu ben miyim” diye soruyordur! Özelikle Beşiktaş maçlarından sonraki açıklamaları... Belki de Şenol Güneş’i en fazla yaralayan, Aykut Hoca’nın konuşmaları oldu. Bazı konuşmalarına ben hep destek verdim “Haklı” diye. Maçların saatleriyle ilgili söylediğinde de haklıdır. O başka ama tanıdımğız Kocaman dışında bir pofille karşı karşıyayız. İki düşünür, bir konuşur görüntüsünden çok uzaklaşmış. Evet, kritik maçların aynı saatte oynanması kimsede rahatsızlık yaratmaz ama oynanmaması yaratır. Bu endişenin dile getirilmesi son derce doğaldır.

2- Şenol Güneş’in derbi öncesi ve sonrası “Söyleyecek bir şeyim yok” demesi normal miydi?

- Benim de çok tuhafıma gitti. Şenol Güneş, 40 yıllık dostum. O konuşmasında Şenol’u tanıyamadım. Maç sonrası söyleyebilir ama öncesinde... Bu ruh halini, ağzından çıkan kelimeleri Şenol Hoca ile aynı kefeye oturtamadım. Demek hoca F.Bahçe maçından sonra üzülmemiş, yıpranmamış, ruh hali bozulmamış değil! Benim gördüğüm hoca, her tarafına kurşunlar yemiş bir psikolojideydi. Bu takım için değli, salt Güneş için böyleydi. Onu hayatımda bu kadar üzgün, yıkık, kırgın ve kırılgan görmedim. Bu Beşiktaş’ta değil, Şenol Güneş’te o kadar büyük bir yara açmış ki... Bir takımın lideri olarak onun ruh halini takımının yaşamaması mümkün değil. Şenol Güneş, bunu kendi içinde yaşadı o net.

Muhtemelen o da farkında olmadan bu psikolojisi takıma da yansımış. Sahada da devamını neredeyse gördük. Olaylar ‘yaralamak’, ‘üzmek’ gibi kelimelerle ifade edilmez. Daha büyüğünü yaşamış. Konuşması, vücut dili, ruh hali o maçın kendi üzerindeki yansımalarını hepimize gösterdi. Sadece kafası değil, kalbi, kolları, bacakları; her tarafı yaralanmış. Yaralanmadık yeri kalmamış hocanın.

 

3- Geçen hafta derbiyi G.Saray kazanırsa şampiyon olur dediniz. Aynı noktada mısınız?

- Geçen hafta öyle deyip bu hafta fikrimizi değiştirecek halimiz yok! Beşiktaş kazanırsa G.Saray’ın üzerine çıkabilirdi ve puan eşitliğinde de ikili averaj önem kazanırdı. Beşiktaş kazandığında ibre Başakşehir’e dönüyordu çünkü ikili averaj avantajı var. G.Saray kazandığındaysa puan farkıyla öne geçiyordu. “Puan farkıyla öne geçerse de kapanmasına müsade etmez” dedik. Aynı kanaatteyim.

4- Beşiktaş ikinciliği de kaçırdı diyebilir miyiz? Bu gelecek sezonu olumsuz etkiler mi?

-  Şu günkü tabloya baktığında ikinciliği de kaçırdığını söylemek yanlış olmaz. 4. sırada ve önündeki iki rakibiyle puanları eşitlese de dahi yetmeyecek. Çünkü Başakşehir’e ikili averajda üstün değil. İkincilik şansı çok uzak bir ihtimal. Ama gelecek sezonu etkilemez. Her başlangıç yeni umutlardır. Son 3 yılı değerlendirğimizde Türkiye’nin tartışmasız en başarılı takımı Beşiktaş’tır. 2 şampiyonluk yaşamış, bu sezon son haftalara kadar mücadele vermiş ve Şampiyonlar Ligi’nde de özellikle gruplarda çok başarılı olmuş. Avrupa’da harika işler yaptı, ama ligde düşündüğünü gerçekleştiremedi. Kupada beklenmedik bir F.Bahçe rövanşı yaşadı. Ama gelecek sezona yansımaz. Her sezon yeni umutların başlangıcıdır. Geri dönüp baktığında da hep böyle olmuştur. Beşiktaş için de öyle olacak.

5- Fatih Terim ve Şenol Güneş üzerinden bir okuma yaparsak, derbide farkı yaratan neydi?

- İki hoca da ülkenin en tecrübeli ve başarılı isimlerinden. Beşiktaş pozisyonlar buldu ve gol yapsa kırılma anı olabilir miydi? Belki. G.Saray’ın gollerinde bir kolektif anlayış vardı. Beşiktaş’ın pozisyonlarındaysa bireysellik veya rakibin bireysel hataları vardı. Maçın geneline baktığında her manada G.Saray’ın daha iyi ve istekli olduğu; taraftarının büyük desteğiyle de bu görüntüsünü 90 dakika devam ettirdiği görüldü. Bir de penaltı kaçırdığını da unutmamalı.

O günkü görüntüyle G.Saray’ın kazanmasının son derece normal olduğunu söylemeliyiz.

6- Haftanın maçlarını oynanmadan da yorumluyoruz ve tahminleriniz yüzde 90 tutuyor F.Bahçe-Bursa, Akhisar-G.Saray ve Beşiktaş-Kayseri nasıl biter?

- İdmana çıkmayan takımlar düşme probelemi yaşamayanlar. Bursa, Konya galibiyetiyle kendini kurtardı Malatya haftalar önce kurtardı. Bu para krizi kamuoyuna yansıyanlar. Bir de yansımayanlar var. Futbolumuzun durumu bu. F.Bahçe-Bursa maçı zor. Bursa idmana çıksın, çıkmasın, toparlanma yolunda. Ama kupada finalist olması, Devler Ligi şansının sürmesi F.Bahçe’yi avantjlı kılıyor. Akhisar, enteresan bir takım. F.Bahçe’yi İstanbul’da yendi. Evinde yenildiği yarı final rövanşında G.Saray’ı da İstanbul’da yenip eledi. Şu an ligde biraz sıkıntılı ve önünde tarihinde belki bir daha yaşamayacağı bir kupa finali var. Akhisar’ın kafasının bir yanında final var. Bu konsantrasyon zorluğu yaratan bir durumdur. Geçen hafta “Derbiyi kazanırsa G.Saray şampiyon olur” dediğimde, bu maçı da içine katarak söyledim. G.Saray kazanamazsa geçen hafta söylediklerimiz boşa çıkar.

Beşiktaş’ın travma yaşadığı bir gerçek. Normalde rahat kazanacağı bir maç Kayseri. Beşiktaş, taraftarı 2 şampiyonluk ve bu yılki Avrupa başarısı için stada gelip memnun olduğunu gösterirse eski havasına girer.Taraftar takımına teşekkür için gelecek ve müthiş bir destek verecek diye düşünüyorum. En büyük coşku bu hafta bu maçta olur. Aksi halde her sonuç çıkabilir.

 

7- Hocam derbiyi izlemeye giden Lucescu ilk 11’lerde oynatacağı bir tek yerli bile göremedi....

- Türkiye’de “Niye Türk hocalar yabancı takım çalıştır mıyor” diye tartışılıyor. E Türk hocalar kendi liginde yabancı takım çalıştırıyor(!) Bu işin latife tarafı ama her takımda milli görev yapan oyuncular var. Şartlar bazen sadece bizde değil, İspanya, İngiltere, İtalya, Fransa hatta Almanya’da takımları bu duruma sokabiliyor. Çok önemli değil. Milli takımı oluşturacak büyük takımlarda ve diğerlerinde oynayan veya oynamayan futbolcular var. Evet, garip bir durum ama bu ülkede yukarıdan aşağıya aşağıdan yukarıya baksan, milli oyuncu bulursun.

 

8- Şampiyonlar Ligi’nin bu kadar gollü geçmesi bir kaliteye mi işaret, yoksa irtifa kaybına mı?

- Bu yıl özellikle ilk yarıda Avrupa’da en çok gol atılan lig bizimdi. Peki futbolumuz kaliteli diyebildik mi? Gol adedi arttı ama kalitesi yükselmedi. Şampiyonlar Ligi içinse bunu söyleyemeyiz. Futbol kalitesi inanılmaz. Nefes kesen maçlar izledik; hem gol adedi fazlaydı hem futbol kalitesi olağanüstüydü. Bu ligde kalite düşüklüğü yok, tersine artış var.

 

9- Başakşehir’in Volkan’ın hatasıyla Sivas’a puan kaptırması hakkındaki yorumunuz?

- Oyuna iyi başladı ve öne geçti Başakşehir. Zor maçlar oynuyorlar, herbirinde kazanmaları gerekiyor. Mossoro’nun oyundan atılması, dengeyi çok değiştirmedi. Maçın sonuna kadar skoru taşımaya devam etti Başakşehir.

Belki de Başakşehir’in bu yarışın içinde bu kadar uzun süre kalmasını sağlayan en önemli figürlerden biri Volkan Babacan’dı. Yediği talihsiz gol şampiyonluğu zora sokmuştu. Ama şimdi Şampiyonlar Ligi’ni de zora soktu.

10- Başakşehir’de hem Mossoro hem de Arda Turan kırmızı kart görüp hakeme isyan etti. Ama özellikle Arda’nın tepkisi çok şiddetliydi. Bu öfkenin nedeni sizce nedir?

- Çok ince hesaplar yapılırken ligin sonunda, Başakşehir’de hem Mossoro hem de Arda Turan’ın kaybı önemli. Özellikle Arda şartlar ne olursa olsun, yardımcı hakem yanlış gördü, yanlış karar verdi diyelim, yine de böyle bir tepki göstermemeliydi. Çünkü henüz son düdük gelmemişti. Hâlâ oyunu kurtarma şansı vardı Başakşehir’in.

Arda Turan’ın bu tepkisi, bu maça özgü değildi, geriye dönük kendisiyle ilgili konuşulan ve yazılanların tepkisiydi.

Senin için hazırladığımız haberler