Orman açıkladı! İşte Kartal'ın ilk transferi!

06.05.2017 - 18:01 | Son Güncellenme: 06.05.2017 - 18:01

Orman açıkladı! İşte Kartal'ın ilk transferi!

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Maçkolik Radyo'da yaptığı açıklamada siyah beyazlı kulüple ilgili çok önemli ifadeler kullandı.

Malum gündem Fenerbahçe derbisi. Beşiktaş şampiyonluğa yürürken önünde kritik bir derbi var. Bu maçın önemini nasıl buluyorsunuz?

Bu şampiyonluk harici bile olsa, Fenerbahçe'yle maç yapmak önem arz eder. Derbi müsabakası. Vodafone Arena'da oynanacak. Güzel bir müsabaka olur, inşallah seyredenlere keyif veren bir futbol ortaya konur. İsmine yakışır bir derbi olur diye umut ediyorum. 

Oyuncuların üzerinde şampiyonluk stresi ya da gerginliği var mı?

Bizim oyuncularımız üst düzey oyuncular. Bu sene yaklaşık 47'ye yakın maç yaptılar. Özel maçlarla belki 50'ye yakındır. Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi derken üst düzey maçlar oynadık zaten. Onlar açısından inanılmaz derecede stres yaratacak bir durum yok. Lyon maçları daha stresliydi. Şampiyonlar Ligi'ndeki Benfica ve Napoli maçları daha stresli olmuştur. Bu derbi olduğu için kendi içinde bir önem arz ediyor ama aşırı bir şey olduğunu hiç düşünmüyorum.

Derbinin hakemi Fırat Aydınus. Üç sezon önceki olaylı Galatasaray derbisinin hakemi. Herhangi bir endişeniz, rahatsızlığınız var mı?

Maç oynanmadan bir şey söylemek çok doğru değil. Maç oynandıktan sonra hakemlerle ilgili yorum yaparız. Gazetelere baktığım zaman, en formda hakemin o olduğunu yazıyor hakem yorumcuları. İnşallah formdadır, düzgün bir maç yönetir. Taraftarlarımızdan hakemle alakalı fazla derecede tepki var ama Vodafone Arena'ya gelecek, ilk defa da orada maç yönetecek, uzun zamandır da ilk kez Beşiktaş maçı yönetecek. Allah hakem şansı versin, ne diyelim.

Taraftarlar fotoğraflarda üçüncü yıldızın içini doldurmaya başladılar. Beşiktaş camiasında bunun hazırlıkları başladı mı?

Bizim açımızdan büyük bir enteresanlığı yok. Çünkü Türkiye'de bir tek bize nasip olan bir Ay-Yıldız var. Tabii iki sene üst üste şampiyon olmak bana daha enteresan geliyor.

Çok ağır bir yükün altına girmiştiniz. Kimse başkanlığa aday olmazken siz oldunuz. Zor günleri aştınız. Dört sezon sonra ise şampiyonluğun altında sizin imzanız vardı. Bu başarıya nasıl ulaştınız?

Gerçekleri Beşiktaşlılarla ve kamuoyuyla doğru paylaştık. Kimseden gizlemedik. İlk üç sene stadı yıkıp yapacağımız için, kimsenin bizden aşırı beklenti içinde olmaması gerektiğini en baştan ortaya koyduk. Ama Beşiktaş'ın Türkiye'nin en büyük camiası olduğunu, camialarından biri olduğunu hep ifade ettik. Onun için de çok çalıştık. Allah da yardım etti. Güzel şeyler yaptık ve daha da yapacağımıza inanıyorum. 

Avrupa Ligi'nde Lyon'a penaltılarla elenildi. O turda, özellikle deplasmanda çok karışıklıklar oldu. Oradaki detayları paylaşır mısınız? Lyon cephesi ile Beşiktaş cephesi arasında neler yaşandı?

İki cephe arasında çok bir şey paylaşılmadı açıkçası. Biz Türk taraftarlara bilet satacaklarını öğrenince, UEFA'ya da Lyon'a da yazı yazdık. Bizim isteğimiz dışında bu biletler satıldı, dedik. Bizim böyle bir talebimiz olmadığını ifade ettik. Fakat geldiğimiz noktada UEFA, bence hatalı bir karar verdi. Bize ceza verdiler ama tahkime gideceğiz. Ben de bizzat katılacağım. Yanlış hesap UEFA'dan dönsün diye uğraşacağız. Bütün Avrupa'daki kulüpler için değil ama Türkiye için bir gerçek var. O da şu: Bizim Türk vatandaşları, oraların pasaportuna sahip Türk vatandaşları Avrupa'da çok fazla. Almanya'da, Hollanda'da, Fransa'da, Belçika'da, İngiltere'de... Her yerde vatandaşımız var. Onlar oraların vatandaşı gibi bilet alabilir, maça gidebilirler. Bizim bunu bilme şansımız yok. Organize etme şansımız ve engelleme şansımız da yok. Bir Alman takımının Türkiye'ye geldiği zaman ise, Türkiye'de yaşayan Alman vatandaşlarının sayısı çok az olduğu için, onların öyle bir riski yok. Bunların hepsini anlatacağız. Ortada haksız bir karar var. Önümüzdeki sene tekrar Avrupa'dayız ve oradaki maçlara gittik. Atıyorum, Almanya'da ise Alman vatandaşı olan Türk seyircileri bilet aldılar ve olay çıktı. "Ondan sen sorumlusun" diyor. Benim ona mani olma şansım yok ki.

Sezon başında Fenerbahçe'den Gökhan Gönül'ü aldınız ve Inter'den kiralık olarak Caner Erkin'i kadronuza kattınız. Bu transferler başarılı bulundu. Yeni sezonda da Beşiktaş ezeli rakiplerinden transfer yapabilir mi, böyle bir düşünce var mı?

Yapabilir, niye yapmasın? İhtiyacımız olursa yaparız. Şu an öyle bir durum gözükmüyor. Olursa yaparız. Futbolun içinde olan şeyler bunlar. Beşiktaş çok büyük bir kulüp, istersek yaparız. Ama planlamamızda böyle bir şey yok. Biz bu sene inşallah çok kısıtlı transfer yapıp, gelecek sezon birbiriyle daha çok oynamış oyuncularla devam etme arzusundayız.

Politika yine aynı devam mı edecek, kiralıklara yüklenerek, bonservislere çok para ödemeyerek?

Bizim bir zihniyetimiz var ve o zihniyette devam ediyoruz. Aynı şekilde devam edeceğiz. Sansasyonel şeyler yapmayız. Doğru hamleler yapmaya gayret ediyoruz. Oyuncuyu transfer ederken taraftarın hoşuna gitsin diye yapmayız. Takımımıza ihtiyaç olan bölgeye transfer yapmaya çalışıyoruz.

Gazetelerde Aboubakar'ın bonservisinin alınıp alınmayacağı konuşuluyor, Caner Erkin konuşuluyor, Talisca konuşuluyor... Bunlarla ilgili bir düşünce, plan var mı?

Onu çocuklara sormak lazım. Hepsi burada mutlular. Onlar burada mutluyken, huzurluyken, gazeteler onları alıp başka takımlara gönderiyorlar. Boş kalınca bunlar oluyor, ne yapalım yani? Fakat doğru değil.

Eski oyuncunuz Mario Gomez de sosyal medyada sürekli Beşiktaşlı paylaşımları beğeniyor. Taraftarın da içine bir umut doğuyor, "Acaba Mario Gomez, Beşiktaş'a dönecek mi?" diye. Mario Gomez'in, ayrıldıktan sonra, Beşiktaş yönetiminden herhangi bir talebi oldu mu?

Asla öyle bir talep olmadı. Mario çok sevdiğimiz bir oyuncu. Çok da düzgün karakterli bir oyuncu. Temaslarımız konuşmalarımız oluyor ama profesyonel manada değil, insani manada oluyor. Her konuştuğumuz insanla bir ticaret mi konuşmamız lazım? Geçenlerde de söyledim, Mario'nun bütün konsantrasyonu Wolfsburg'un ligde kalması. Bizim de tüm konsantrasyonumuz şampiyonluk. 

Oğuzhan Özyakup... Feda sezonunda transfer oldu, büyük emek sarf etti ve Tolga ile Necip olmadıkça kaptan olarak sahaya çıkıyor. Avrupa'dan çok talep gördüğü konuşuluyor. Oğuzhan'la ilgili politikanız nedir?

Bu talepleri bir duysam, ben de rahat edeceğim. Çok yazılıp çiziliyor ama bize gelmiş böyle bir talep yok. Oğuzhan'ın sözleşmesi uzatıldı. Uzatılıyor, daha doğrusu. Daha imzalar atılmadı ama son noktalarına geldi. 5 sene daha uzatacağız. 

Atiba'nın performansı, yaşı arttıkça artıyor. Atiba ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Burada çok mutlu. Biz de onun burada olmasından çok mutluyuz. Profesyonel hayatı bittikten sonra kulübün bünyesinde kalmasını istiyorum. Örnek bir sporcu, örnek bir karakter. Beşiktaş taraftarının, yönetiminin, camiasının çok sevdiği, saygı duyduğu bir sporcu. Böyle bir sporcu ile çalıştığımız için çok mutluyuz. 

Atınç'ı 5 milyon avroya Leipzig'e, Ersan'ı 7 milyon avroya Hebei Fortune'a, Demba Ba'yı da 13 milyon avroya Shanghai Shenhua'ya sattınız. Ama üç futbolcuyu bir sezon sonrasında kiralık olarak hiçbir ücret ödemeden aldınız. Hatta Atınç'la ilgili Redbull'dan da para aldınız galiba. Transfer stratejinizi neye göre belirliyorsunuz ve başarılı oluyorsunuz?

Biz huzurlu bir aileyiz. Burası huzurlu bir yuva. Bizde başarılı olanlar her yerde aynı performansı gösterecekler diye bir şey yok. Gösteremiyorlar da zaten. Sonra geliyorlar, yeniden bizim ailemize katılmak istiyorlar. En büyük sır, bence, iyi insanlardan kurulu huzurlu bir müessese olmamız. Onlar da gidiyor aynı şeyi başka yerde arayıp bulamıyorlar. Bizim evlatlarımız onlar, gelsinler istiyoruz ve geliyorlar. "Satalım da bir sene sonra bedavaya alırız" stratejisiyle olmuyor bu işler. Zaman içerisinde, kısmetse oluşuyor. Ama gittikleri yerlerde huzursal bir sıkıntı yaşıyorlarsa, ne zaman istiyorlarsa geri gelebiliyorlar. Olcay da mesela, Beşiktaş'tan Trabzonspor'a gitti. Giderken söyledim. O biliyor ki ne zaman olsa kapısı burada açık.

Daha önce 'Sürekli al al al olmaz, artık sat sat sat devri başlıyor" demiştiniz. Yeni sezonda da bu geçerli mi?

Aynen devam. İnşallah bu sezonu iyi bir şekilde bitirelim de, çalışıyoruz yeni sezona çok.

Başakşehirli oyuncuların Çaykur Rizespor deplasmanında yaşadığı olay sonrasında çok şey konuşuldu biliyorsunuz. Ama Beşiktaş yönetiminin buna herhangi bir açıklama yapmaması, çok gündeme geldi. "Beşiktaş niye konuşmuyor?" dendi. Sizin bu konuyla ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Beşiktaş asil bir kulüp, asilce yönetiliyor. Biz karşımızdaki rakibin zaaflarından istifade edecek bir kurum değiliz. Beşiktaş, Başakşehir'le maç yaparsa her tarihte yapar, her zaman kazanmak için çıkar. Yenilebilir de, bu futbol işi. Ama biz böyle şeylerden fırsat çıkaracak bir kulüp değiliz. Bu başkalarının işi, biz yapmayız.

Şenol Güneş'in sözleşmesi konusu... 2+1'di süresi. Opsiyonu yönetim olarak kullanmayı düşünüyor musunuz, bu konuda bir görüşme oldu mu?

Artı 1'i kullanmayı düşündüğümüzü söyledik ama zaten lig bir bitsin, ondan sonra oturur hocamızla konuşuruz.

Frikiklerin başına Beşiktaş'ta kimi zaman Quaresma, kimi zaman Talisca geçiyor. Hangisi sizi daha çok heyecanlandırıyor? Keşke hep şu kullansa, diye bir şey düşünüyor musunuz?

Valla ben keşke gol olsa diye düşünüyorum, hiç fark etmez. Biri sol ayaklı, biri sağ ayaklı. Onlar yan yana durduğunda kaleci solda mı, sağda mı durması gerektiğini anlamıyor. Sola yaklaştığı zaman Quaresma atıyor, sağa yaklaştığında Talisca atıyor. İkisi de çok önemli silahlar. Benim için hiç fark etmiyor, gol olsun da ne olursa olsun.

Goal

Senin için hazırladığımız haberler